five
Part time turcu
- Kayıt
- 29 Temmuz 2005
- Mesaj
- 1.505
- Tepki
- 4.100
- Yaş
- 54
- Şehir
- İstanbul-Bostancı
- Başlangıç
- 1995—96
- Bisiklet
- Diğer
- Bisiklet türü
- Şehir - Tur
Merhaba,
Bu bölgeye arabayla yaptığım seyahatlerde, “Mutlaka bu yollardan bisikletle geçmeliyim.” dediğim iki yer Ahmet Usta Geçidi’nin inişinde Bartın’a doğru gidergen geçilen ağaç tüneli şeklindeki bölümle Yenice ile Karabük arasındaki bol tünelli olan kısımdı. İki gün için yaptığım planı 1 Mayıs’tan önceki günü de izin alarak üçe çıkardım ve Safranbolu-Amasra rotasına Zonguldak’ı da ekledim. Bu turu 3 kişi olarak planladığımız halde sürekli tur arkadaşım olan Fatih’in katılamamasından dolayı iş arkadaşım Uğur’la ikimiz yola çıktık. Uğur benden 13 yaş küçük olmasına rağmen hem ben kondisyon olarak ona uydum (ki aslında yokuş performansım ondan daha iyiydi ) hem de o yılların turcusu gibi her şarta çok çabuk uyum sağlıyordu.
29 Nisan Cuma akşamüstü işten erken çıkıp benim arabama yüklediğimiz bisikletlerle Safranbolu’ya doğru yola koyulduk. Planımız gece de olsa Safranbolu’ya varıp sabah Safranbolu’dan yola çıkmaktı. Arabayı Safranbolu’da bırakıp üçüncü günün akşamında da tekrar İstanbul’a dönecektik.
Geceyi eski bir Safranbolu evi olan bir pansiyonda geçirdik. Saha erken saatte kahvaltı için aşağı indiğimizde Uzakdoğu’lu bir kızı sırtında kamp çantası ve altında şalvarla çıkarken gördük. Kahvaltıda da yine bir turist vardı salaş pansiyonda. Ne kadar uluslararası olduğunu görünce de epeyce şaşırdık.
08:30 civarı başlayan yolculuğumuzun ilk 15 Km’si Ahmet Usta geçidine kadar yokuştu. Eğer seyahate Safranbolu yerine Karabük’ten başlarsanır +8 Km daha eklenerek 23 Km’ye çıkıyor bu yokuş. 1030 m’lik Ahmet Usta geçidinin zirvesinden itibaren yol muhteşem bir inişle ve daha sonra da düz bir şekilde Bartın’a kadar devam ediyordu. Bartın’dan sonra yola Çakraz yolundan devam ederek Bartın’a yeni yoldan girmeyi düşünmüştüm. Dönüşü de eski yoldan yaparak sabah erken saatte Amasra manzarası görmeyi planlamıştık. Ama hiç umduğumuz gibi olmadı. Yolda bulutsuz ve sıcaklığı 35 derecelere kadar çıkan hava sıcaklığı Karadeniz kıyısına yaklaştığımızda birden düşmeye başladı. Sanki yüzümüze klimadan soğuk hava üfleniyordu. Denizi görmeyi umduğumuzda da şaşkınlığımız daha da arttı. Çünkü deniz görünmüyordu. Onun yerine deniz seviyesine çok yakın kesif bir bulut tabakası vardı. Ve gerçekten hava aniden çok soğumuştu. Amasra’nın da yarısı bulutlar altındaydı. Üstümüze rüzgarlıklarımızı giymemize rağmen inişte soğuktan titredik. Bu kadar üşüyedeğimi hiç düşünmemiştim. Hele o güzelim havalardan sonra, burası, hem şaşkınlık hem de hayal kırıklığı yaratmıştı. İnince kalacak bir yer arayıp süper salaş bir pansiyon bularak orada kaldık. Akşam yemeği de meşhur Amasra salatası ve balıktı.
Sabah kahvaltıyı yaptıktan sonra yola çıktık. Bartın’a dönüşü eski yoldan yapmak üzere 6-8 km’lik dik bir rampadan tırmanmaya başladık. Normalde yükselirken hava sıcaklığı düştüğü halde burada tam tersiyle karşılaştık. Yükseldikçe Amasra’ya güneşi göstermeyen bulutun içine girdik. Bulutun içinde bisiklet sürdük. Biraz daha yükselince güneşi gördük ama Amasra’yı gözden kaybettik. Amasra’da ne kadar üşüdüğümüzü hatırlayınca da güneşe da da sığındık. Uğur’un Kuş Kayası’nı ziyaretinden sonra inmeye başladık. Dik inişte temkinliydik ama ara sıra da uçuyorduk. Yol anayola bağlanınca soldan gelen yüklü bir bisiklet gördük. Bizden çok daha yüklü bir turcuydu. Selamlaştık. Ermenistan’ın başkenti Erivan’dan yola çıkan bir Alman’dı Sebastian. Altı hatadır yoldaydı. Tüm Karadeniz kıyısı boyunca pedallamış, Cide’de de bir İngiliz bisikletli çiftle karşılaşmış, beraber gelmişler Amasra’ya. İngilizler (herhalde kendi memleketlerine benzettiklerinden ) bir gün daha kalmaya karar vermişler. O da yola yalnız devam etmiş. Almanya’ya gidiyormuş. Hem elektrik teknisyeni hem de İngilizce öğretmeniymiş. Biz de turumuzdan bahsettik. Geçmeyi planladığımız yollardan... Bartın’a kadar beraber pedallayıp daha sonra da ayrıldık.
Zonguldak’a eski yoldan gitmeye karar vermiştik. Bu sebeple Çaycuma’ya varmadan Saltukova yoluna ayrılarak Filyos Çayı’nın yanından devam ettik yola. Yol çok keyifliydi. Filyos’tan itibaren hem Karadeniz manzaraları veriyor hem de bir inip bir çıkıyordu. Ama esas rampalar Zonguldak’a yaklaşırken başlamıştı. Bir %11, bir %11 daha, bir daha bir daha. Artık hal kalmamıştı bize. Pedal başmaya da güç. Zorlukla son rampayı da aşıp Zonguldak merkeze inip daha önce kaldığımız bir otele kapağı attık. Zengin bir yemeğin ardında turun en konforlu gecesini geçirdik.
Turun son günü yokuş açısından bizi en az yoran gündü. Tabi sonundaki Karabük-Safranbolu arasını saymazsak. Zonguldak’ın çıkışındaki Gökgöl mağarasının ilk ziyaretçileri olduk bugünlük. Yoldaki iki tüneli geçtikten sonra inişe geçtik. Çaycuma’nı çöken köprüsünün üzerinden geçip Filyos’a veda ettik. Gökçebey’den Yenice’ye dönüp bu sefer Yenice ÇayıWna arkadaş olduk. Yenice’den sonra Şeker Kanyonu’nda mola verdik. Karabük’e kadar irili ufalı bir sürü ışıksız tünelden geçip bir hayalimi daha gerçekleştirerek Saranbolu’ya vardık. Akşam 21:30’da yola çıkıp geçe 01:30’da İstanbul’a vardık. Uğur özel istek yaptı. Zonguldak’a gidip bisikletle Karabük’e tekrar gideceğiz. Ama Safrabolu’ya değil
VDO Z1’in pili azalıp kafayı yemesi sebebiyle hiçbir yol verisi tutamadım. Toplam 305 Km civarında yol yaptık başladığımız yere dönerken.
Uğur’un telefonundan görüntüler...
Pansiyonun sokağı
http://s5.postimage.org/dja02ua1z/20120428_071235.jpg
Ahmet Usta’ya çıkarken...
http://s5.postimage.org/tvk1skodj/20120428_111651.jpg
http://s5.postimage.org/paxvdn4o7/20120428_113850.jpg
Yemyeşil yollar
http://s5.postimage.org/omp0up5yf/20120428_115921.jpg
Bitki tünelinden geçerken
http://s5.postimage.org/8cyursvaf/20120428_130114.jpg
http://s5.postimage.org/vsgrx5f1j/20120428_130123.jpg
http://s5.postimage.org/sa4s0re5j/20120428_130127.jpg
http://s5.postimage.org/usqh1fzvr/20120428_130131.jpg
http://s5.postimage.org/uh90oojfr/20120428_130709.jpg
http://s5.postimage.org/j6aye21yf/20120428_193150.jpg
Bulutlar altındaki Amasra. Bu nokta hava sıcaklığı 7 derece birden düşmüştü. Ve denizin üstü tamamen bulut kaplıydı.
http://s5.postimage.org/rd2y5ms13/20120428_193216.jpg
Amasra akşamında Uğur ve salata manzarası
http://s5.postimage.org/dkoja019j/20120428_213654.jpg
Sabah Amasra’dan Kuşkayası’na çıkarken
http://s5.postimage.org/rfmtsgvon/20120429_093048.jpg
Bulut denizi
http://s5.postimage.org/6wrxnehrb/20120429_093439.jpg
http://s5.postimage.org/bwpdvcndz/20120429_093642.jpg
Kuşkayası Yol anıtı
http://s5.postimage.org/r6p92jiw7/20120429_094447.jpg
Yemyeşil yoldan manzaralar
http://s5.postimage.org/l71hyvy3r/20120429_152420.jpg
Filyos’u takip eden yol
http://s5.postimage.org/xmy7smrfr/20120429_152434.jpg
Filyos’taki anfitiyatro
http://s5.postimage.org/gnp9ddg87/20120429_153918.jpg
Karadeniz kıyısından yolm manzarası. Alttan demiryolu tünellerle dümdüz ilerlerken üstten giden yol bir içeri bir dışarı bir iniyor bir çıkıyor. Karabük-Zonguldak arasını trenle de geçmeye karar verdik.
http://s5.postimage.org/azo0jli7b/20120429_161103.jpg
Zonguldak’a yaklaşırken yol hakkında bbilgi alıyorum.
http://s5.postimage.org/di9pka3xj/20120429_181131.jpg
3. günü sabahından yol manzaraları – Zonguldak – Çaycuma yolu
http://s5.postimage.org/4brewzyp3/20120430_100145.jpg
http://s5.postimage.org/b3htzunon/20120430_104015.jpg
Yol Yenice’ye döndükten sonra da düz ve yeşil
http://s5.postimage.org/yizr577fr/20120430_135947.jpg
http://s5.postimage.org/hjqspxw87/20120430_142904.jpg
Bu yolda her yer kaynak : )
http://s5.postimage.org/sxdc156qv/20120430_144233.jpg
Yenice Çayı yola eslik ediyor ya da tam tersi
http://s5.postimage.org/syn9uk8kn/20120430_144519.jpg
Yol boyu şelaleler...
http://s5.postimage.org/gy1ttu15z/20120430_170911.jpg
http://s5.postimage.org/4xgdt3trb/20120430_171049.jpg
http://s5.postimage.org/jutg7uwdj/20120430_171649.jpg
Karabük’e yaklaşırken...
http://s5.postimage.org/qmjvapld3/20120430_173908.jpg
Tren tünellere saklanmaya devam ediyor.
http://s5.postimage.org/mrgh8527b/20120430_174011.jpg
http://s5.postimage.org/m37mp73hj/20120430_175114.jpg
http://s5.postimage.org/wejzhuv6v/20120430_175144.jpg
http://s5.postimage.org/n81oukpyf/20120430_180653.jpg
http://s5.postimage.org/bk7n010tj/20120430_180659.jpg
Kayaların arası yine su...
http://s5.postimage.org/widsy40o7/20120430_180853.jpg
Bu tünel Yalnızca 204 m diyor derken tünel adını Yalnızca köyünden alıyormuş : )
http://s5.postimage.org/q5yno9xlz/20120430_180939.jpg
Bu bölgeye arabayla yaptığım seyahatlerde, “Mutlaka bu yollardan bisikletle geçmeliyim.” dediğim iki yer Ahmet Usta Geçidi’nin inişinde Bartın’a doğru gidergen geçilen ağaç tüneli şeklindeki bölümle Yenice ile Karabük arasındaki bol tünelli olan kısımdı. İki gün için yaptığım planı 1 Mayıs’tan önceki günü de izin alarak üçe çıkardım ve Safranbolu-Amasra rotasına Zonguldak’ı da ekledim. Bu turu 3 kişi olarak planladığımız halde sürekli tur arkadaşım olan Fatih’in katılamamasından dolayı iş arkadaşım Uğur’la ikimiz yola çıktık. Uğur benden 13 yaş küçük olmasına rağmen hem ben kondisyon olarak ona uydum (ki aslında yokuş performansım ondan daha iyiydi ) hem de o yılların turcusu gibi her şarta çok çabuk uyum sağlıyordu.
29 Nisan Cuma akşamüstü işten erken çıkıp benim arabama yüklediğimiz bisikletlerle Safranbolu’ya doğru yola koyulduk. Planımız gece de olsa Safranbolu’ya varıp sabah Safranbolu’dan yola çıkmaktı. Arabayı Safranbolu’da bırakıp üçüncü günün akşamında da tekrar İstanbul’a dönecektik.
Geceyi eski bir Safranbolu evi olan bir pansiyonda geçirdik. Saha erken saatte kahvaltı için aşağı indiğimizde Uzakdoğu’lu bir kızı sırtında kamp çantası ve altında şalvarla çıkarken gördük. Kahvaltıda da yine bir turist vardı salaş pansiyonda. Ne kadar uluslararası olduğunu görünce de epeyce şaşırdık.
08:30 civarı başlayan yolculuğumuzun ilk 15 Km’si Ahmet Usta geçidine kadar yokuştu. Eğer seyahate Safranbolu yerine Karabük’ten başlarsanır +8 Km daha eklenerek 23 Km’ye çıkıyor bu yokuş. 1030 m’lik Ahmet Usta geçidinin zirvesinden itibaren yol muhteşem bir inişle ve daha sonra da düz bir şekilde Bartın’a kadar devam ediyordu. Bartın’dan sonra yola Çakraz yolundan devam ederek Bartın’a yeni yoldan girmeyi düşünmüştüm. Dönüşü de eski yoldan yaparak sabah erken saatte Amasra manzarası görmeyi planlamıştık. Ama hiç umduğumuz gibi olmadı. Yolda bulutsuz ve sıcaklığı 35 derecelere kadar çıkan hava sıcaklığı Karadeniz kıyısına yaklaştığımızda birden düşmeye başladı. Sanki yüzümüze klimadan soğuk hava üfleniyordu. Denizi görmeyi umduğumuzda da şaşkınlığımız daha da arttı. Çünkü deniz görünmüyordu. Onun yerine deniz seviyesine çok yakın kesif bir bulut tabakası vardı. Ve gerçekten hava aniden çok soğumuştu. Amasra’nın da yarısı bulutlar altındaydı. Üstümüze rüzgarlıklarımızı giymemize rağmen inişte soğuktan titredik. Bu kadar üşüyedeğimi hiç düşünmemiştim. Hele o güzelim havalardan sonra, burası, hem şaşkınlık hem de hayal kırıklığı yaratmıştı. İnince kalacak bir yer arayıp süper salaş bir pansiyon bularak orada kaldık. Akşam yemeği de meşhur Amasra salatası ve balıktı.
Sabah kahvaltıyı yaptıktan sonra yola çıktık. Bartın’a dönüşü eski yoldan yapmak üzere 6-8 km’lik dik bir rampadan tırmanmaya başladık. Normalde yükselirken hava sıcaklığı düştüğü halde burada tam tersiyle karşılaştık. Yükseldikçe Amasra’ya güneşi göstermeyen bulutun içine girdik. Bulutun içinde bisiklet sürdük. Biraz daha yükselince güneşi gördük ama Amasra’yı gözden kaybettik. Amasra’da ne kadar üşüdüğümüzü hatırlayınca da güneşe da da sığındık. Uğur’un Kuş Kayası’nı ziyaretinden sonra inmeye başladık. Dik inişte temkinliydik ama ara sıra da uçuyorduk. Yol anayola bağlanınca soldan gelen yüklü bir bisiklet gördük. Bizden çok daha yüklü bir turcuydu. Selamlaştık. Ermenistan’ın başkenti Erivan’dan yola çıkan bir Alman’dı Sebastian. Altı hatadır yoldaydı. Tüm Karadeniz kıyısı boyunca pedallamış, Cide’de de bir İngiliz bisikletli çiftle karşılaşmış, beraber gelmişler Amasra’ya. İngilizler (herhalde kendi memleketlerine benzettiklerinden ) bir gün daha kalmaya karar vermişler. O da yola yalnız devam etmiş. Almanya’ya gidiyormuş. Hem elektrik teknisyeni hem de İngilizce öğretmeniymiş. Biz de turumuzdan bahsettik. Geçmeyi planladığımız yollardan... Bartın’a kadar beraber pedallayıp daha sonra da ayrıldık.
Zonguldak’a eski yoldan gitmeye karar vermiştik. Bu sebeple Çaycuma’ya varmadan Saltukova yoluna ayrılarak Filyos Çayı’nın yanından devam ettik yola. Yol çok keyifliydi. Filyos’tan itibaren hem Karadeniz manzaraları veriyor hem de bir inip bir çıkıyordu. Ama esas rampalar Zonguldak’a yaklaşırken başlamıştı. Bir %11, bir %11 daha, bir daha bir daha. Artık hal kalmamıştı bize. Pedal başmaya da güç. Zorlukla son rampayı da aşıp Zonguldak merkeze inip daha önce kaldığımız bir otele kapağı attık. Zengin bir yemeğin ardında turun en konforlu gecesini geçirdik.
Turun son günü yokuş açısından bizi en az yoran gündü. Tabi sonundaki Karabük-Safranbolu arasını saymazsak. Zonguldak’ın çıkışındaki Gökgöl mağarasının ilk ziyaretçileri olduk bugünlük. Yoldaki iki tüneli geçtikten sonra inişe geçtik. Çaycuma’nı çöken köprüsünün üzerinden geçip Filyos’a veda ettik. Gökçebey’den Yenice’ye dönüp bu sefer Yenice ÇayıWna arkadaş olduk. Yenice’den sonra Şeker Kanyonu’nda mola verdik. Karabük’e kadar irili ufalı bir sürü ışıksız tünelden geçip bir hayalimi daha gerçekleştirerek Saranbolu’ya vardık. Akşam 21:30’da yola çıkıp geçe 01:30’da İstanbul’a vardık. Uğur özel istek yaptı. Zonguldak’a gidip bisikletle Karabük’e tekrar gideceğiz. Ama Safrabolu’ya değil
VDO Z1’in pili azalıp kafayı yemesi sebebiyle hiçbir yol verisi tutamadım. Toplam 305 Km civarında yol yaptık başladığımız yere dönerken.
Uğur’un telefonundan görüntüler...
Pansiyonun sokağı
http://s5.postimage.org/dja02ua1z/20120428_071235.jpg
Ahmet Usta’ya çıkarken...
http://s5.postimage.org/tvk1skodj/20120428_111651.jpg
http://s5.postimage.org/paxvdn4o7/20120428_113850.jpg
Yemyeşil yollar
http://s5.postimage.org/omp0up5yf/20120428_115921.jpg
Bitki tünelinden geçerken
http://s5.postimage.org/8cyursvaf/20120428_130114.jpg
http://s5.postimage.org/vsgrx5f1j/20120428_130123.jpg
http://s5.postimage.org/sa4s0re5j/20120428_130127.jpg
http://s5.postimage.org/usqh1fzvr/20120428_130131.jpg
http://s5.postimage.org/uh90oojfr/20120428_130709.jpg
http://s5.postimage.org/j6aye21yf/20120428_193150.jpg
Bulutlar altındaki Amasra. Bu nokta hava sıcaklığı 7 derece birden düşmüştü. Ve denizin üstü tamamen bulut kaplıydı.
http://s5.postimage.org/rd2y5ms13/20120428_193216.jpg
Amasra akşamında Uğur ve salata manzarası
http://s5.postimage.org/dkoja019j/20120428_213654.jpg
Sabah Amasra’dan Kuşkayası’na çıkarken
http://s5.postimage.org/rfmtsgvon/20120429_093048.jpg
Bulut denizi
http://s5.postimage.org/6wrxnehrb/20120429_093439.jpg
http://s5.postimage.org/bwpdvcndz/20120429_093642.jpg
Kuşkayası Yol anıtı
http://s5.postimage.org/r6p92jiw7/20120429_094447.jpg
Yemyeşil yoldan manzaralar
http://s5.postimage.org/l71hyvy3r/20120429_152420.jpg
Filyos’u takip eden yol
http://s5.postimage.org/xmy7smrfr/20120429_152434.jpg
Filyos’taki anfitiyatro
http://s5.postimage.org/gnp9ddg87/20120429_153918.jpg
Karadeniz kıyısından yolm manzarası. Alttan demiryolu tünellerle dümdüz ilerlerken üstten giden yol bir içeri bir dışarı bir iniyor bir çıkıyor. Karabük-Zonguldak arasını trenle de geçmeye karar verdik.
http://s5.postimage.org/azo0jli7b/20120429_161103.jpg
Zonguldak’a yaklaşırken yol hakkında bbilgi alıyorum.
http://s5.postimage.org/di9pka3xj/20120429_181131.jpg
3. günü sabahından yol manzaraları – Zonguldak – Çaycuma yolu
http://s5.postimage.org/4brewzyp3/20120430_100145.jpg
http://s5.postimage.org/b3htzunon/20120430_104015.jpg
Yol Yenice’ye döndükten sonra da düz ve yeşil
http://s5.postimage.org/yizr577fr/20120430_135947.jpg
http://s5.postimage.org/hjqspxw87/20120430_142904.jpg
Bu yolda her yer kaynak : )
http://s5.postimage.org/sxdc156qv/20120430_144233.jpg
Yenice Çayı yola eslik ediyor ya da tam tersi
http://s5.postimage.org/syn9uk8kn/20120430_144519.jpg
Yol boyu şelaleler...
http://s5.postimage.org/gy1ttu15z/20120430_170911.jpg
http://s5.postimage.org/4xgdt3trb/20120430_171049.jpg
http://s5.postimage.org/jutg7uwdj/20120430_171649.jpg
Karabük’e yaklaşırken...
http://s5.postimage.org/qmjvapld3/20120430_173908.jpg
Tren tünellere saklanmaya devam ediyor.
http://s5.postimage.org/mrgh8527b/20120430_174011.jpg
http://s5.postimage.org/m37mp73hj/20120430_175114.jpg
http://s5.postimage.org/wejzhuv6v/20120430_175144.jpg
http://s5.postimage.org/n81oukpyf/20120430_180653.jpg
http://s5.postimage.org/bk7n010tj/20120430_180659.jpg
Kayaların arası yine su...
http://s5.postimage.org/widsy40o7/20120430_180853.jpg
Bu tünel Yalnızca 204 m diyor derken tünel adını Yalnızca köyünden alıyormuş : )
http://s5.postimage.org/q5yno9xlz/20120430_180939.jpg


