@lrfan hocam bu konu
@Bıyıkov'ın da belirttiği gibi oldukça kritik bir konu. Kullanılan yazılımlar ve analiz yöntemlerinin dışında ciddi bir donanım güvenilirliği sorunu da var. Yaklaşık 10 yıldır elimden epey bir powermetre geçti ve diyebilirim ki tutarlı veri üreten cihaz bulmak sanıldığı kadar kolay değil. İnsanlar bol keseden dağıtılan %1-2 gibi hassasiyet iddialarına güveniyor ama kazın ayağı öyle değil maalesef.
Bu aralar dual recording isteyen Zwift yarışları için kullandığım pedallar ve Stages SB20 smart bike arasındaki tutarsızlığı çözmek için uğraşırken tesbit ettiğim problem yüzünden Stages ile başım belada. Ciddi bir problem ve SB20 bu haliyle power metre bile sayılamaz. Kağıt üzerinde mükemmel çalışması beklenen 4. nesil bir ürün ama çok büyük problemleri var. İş tüketici mahkemesine gidecek gibi duruyor.
Benim araştırmalarım ve tecrübem sonucu belirlediğim "bir powermetrenin kaderini belirleyen" 5 kritik baslik var:
1. Dizayn. Cihazın tasarımı. Bu o cihazdan alınabilecek verinin kalitesini direkt etkiliyor. Bunu değerlendirmek için patent başvurusu veya fcc dosyalarına (ABD veya Avrupa'da satabilmek icin paylaşılan tasarım belgeleri) bilen birinin bakması gerekir. İnternet testçileri (dcrainmaker, gplama ilk akla gelenler) girmez bu konulara. Mesela yeni çıkan wahoo pedallar cok eski bir tasarım ama internetteki onca test makalesinde kimse bundan bahsetmiyor (2010).
2. Üretim toleransları. Malzeme seçimi. Pmler bu konuda hassaslar. Kullanılan elektronik devre elemanları cok yaygin kullanılan ve üretilen parçalar ve iyisi ile kötüsü arasında büyük fiyat farkları var. En ucuz malzeme ile üretim pm başına maliyette 20-50$ farkediyor (kullanıcıda 100-200$ oluyor bu fark). Ucuz parça kaçak akım ile hızlı biten piller, gürültülü sinyalle anlık bozuk veri, erken ölüm gibi sonuçlar doğuruyor. Hepsi tanıdık problemler.
Üretim toleransları ise metal aksamların boyutlarından, esneme karakterlerine, elektroniklerin montajından kullanılan malzemenin ayni olmasina tüm ürünü kapsıyor. Düşük tolerans yüksek fiyat demek. Üretici bir kapasitoru 5 farklı firmadan alıp elde hangisi varsa onu kullanabilir. Metal parçaları işleyen tezgah kesici bıçakları çok geç değistirebilir. Son üretilen metal parçalar bu aiınmış bıçaklar yüzünden biraz büyük kalabilir. Testçiler bu konuya da girmez. Cayırdayan orta göbekler gibi tipik problemlerin sebebi de bu toleranslar. Üretim devam ederken farklı elektronik elemanlar kullanılmaya başladıysa mesela çıkan firmware güncellemeleri farklı cihazları farklı etkileyebilir. Bazı firmalar hardware versiyonunu da bildirirken çoğu bunu belirtmeden tasarım değiştirip devam ediyor. Mesela Srm yeni pedallarında muhtemel akım kaçağı ve hızlı pil tüketimi sebebiyle model vb değistirmeden donanım değişikliği yaptı. Ama pedallarda bunu belirken bir değişim olmadı.
3. Kalite kontrol ve kalibrasyon. En çok para yiyen ve en önemli adım. Toleranslar ve üretim süreci mükemmel olsa bile pmler cok hassaslar ve çok küçük sinyallerle uğraşıyorlar. Metal bir krank kolundaki esneme gibi ölçülmesi çok zor değişimleri bisiklet gibi hareketli bir ortamda yapmak zorundalar. Yani her ürünün tek tek test ve kalibre edilmesi gerekiyor. Statik yani sabit halde bir ağırlıkla yapilan kalibrasyon en kolayı ve ilk adım. Makinası bile var. Dinamik yani powermetrenin hareketli bir makinada kalibre edilmesi ise büyük fark yaratıyor ama maliyetten dolayı pek yapılmıyor. Bildiğim tek örnek power2max ve ng modeli. Pm başına son kullanıcı fiyatına 100$ (pedal vb gibi iki taraflı ise 200$) civarı ekliyor. Srm, quarq vb bu konuda şeffaf değiller ama yapıyor olsalar bunu pazarlamada kullanırlardı diye düşünüyorum.
4. Servis. Basitce arıza veya problem durumunda ne yapiliyor. Nereye yollanıyor. Coğu üretici kalite kontrol ve kalibrasyon yerine servise yöneliyor. Şikayet edene hemen yenisini yollamaları o yüzden. Kontrol, test, kalibrasyon, tamir vb yerine şikayeti bekleyip müşteri susana kadar yenisini yollamak cok daha ucuz. Testçiler ve forumcular buna bayılır. Süper firma, çok ilgileniyorlar, hemen yenisini yolladilar. Bunun bir sebebi var. Hiç test ve kalibre edilmeyen bir powermetre tane başına 300-500$ tasarruf ettirmiş oluyor. Üretim maliyeti bunun çok daha altında. Şikayet oranı oldukça düşük olduğundan bozulana, tutarsızlıktan şikayet edene 3-5 tane yeni ürün yollasa bile kar etmiş oluyor. Eskisini geri yollamak çoğu kullanıcıya maliyet ve iş yükü olduğundan bir süre sonra kim uğraşacak deniyor. Zaten garanti bitince üretici bu yükten de kurtuluyor. Çalışan ama hatalı veri üreten ürünü ispatlayıp değiştirtmek zaten zulüm. Kullanıcı için satıp başka şey almak daha kolay.
6. Fiyat. Dustukce kullan at tarzı berbat ürünlere mahkumuz. Pahalı iken de iyi ürün olacak diye bir şey yok tabii. Tahminen çok iyi tasarlanmış, en kaliteli elektronik devre elemanlarını kullanan, düşük toleranslarla üretilen, tek tek test edilen, dinamik kalibrasyondan geçen ve yaygın dağıtım ve servis ağı olan bir powermetrenin fiyatı 900-1200$ dan asaği olamaz. Buna powermetrenin yerine göre dişli, aynakol, pedal gövdesi vb gibi aksamlar dahil değil. Bugün bu fiyata satılan birçok powermetre problemli yani iyileştirme için daha imkan var ama fiyat baskısı devam ettikçe bunun olması zor.