Paul Farrelly ile Dereköy'den İstanbul'a...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/2.jpg

Bayer Diyabet Hayal Fonu’nun 2008 yılı birincisi diyabet hastası Paul Farrelly’nin İngiltere Portsmouth’dan İstanbul’a uzanan 3200 km’lik Avrupa Bisiklet Turu’nun Türkiye ayağında onu Bulgaristan sınır kapısı Dereköy’de karşılamak ve birlikte Dereköy'den İstanbul’a kadar pedal basmak bana ve Lüleburgaz’dan Rahman Karataş’a nasip oldu. Bisikletliler Derneği Başkanı Sn. Murat Suyabatmaz beni telefonla arayarak bu görevden bahsedince seve seve kabul ettim. Lüleburgaz'dan Cahit Turhan ve Rahman Karataş da katılmayı kabul edince ekip de tamamlanmış oldu. Cahit Turhan, İstanbul yolculuğunun ikinci günü Kırklareli-Saray arasında, yine Lüleburgaz’dan Ercan Bey'le birlikte, Günkut Nebioğlu ise yolculuğun üçüncü günüAkalan’dan itibaren bizlere eşlik etti.

Paul Farrelly’yi karşılamak için 30 Mayıs Cumartesi günü, Rahman Karataş'la Kırklareli’ne gidiyoruz. Dereköy sınır kapısına gitmeden önce, Kırklareli'ne dönüşte misafirimiz ile kalacak yer aramamak için, gitmeden önce otel işini halletmek istiyoruz. Kırklareli Belediye Başkanı Sn. Cavit Çağlayan’a ulaşamıyoruz ama, bu konuda bize Kırklareli Gençlik ve Spor İl Müdürü Ata Karataş yardım ediyor ve Kırklareli Grand Şampiyon Oteli’nde yerimiz ayrılıyor.

Saat 13:30 ve bizim Paul Farrelly’i karşılamamız için 16:00’da Dereköy sınır kapısında olmamız gerekiyor. Ne var ki, Kırklareli’nden Dereköy sınır kapısına giden 50 km'lik yol çok engebeli. İşi riske atmamak için, araçla gitmeye karar veriyoruz. Ama Dereköy sınır kapısına kadar gidebileceğimiz bir araç bulamıyoruz. Bulgaristan'a giden Türk ve Bulgar otobüsleri bizi sınıra kadar götürmeyi kabul etmiyorlar. Rahman yine de pes etmiyor ve bir kamyonetle çıkageliyor.

Kamyonetle Dereköy'e ulaşarak, hiçbir riske girmeden Saat 14:30’dan itibaren Dereköy Sınır Kapısı’nda Paul’ü beklemeye başlıyoruz. Paul Farrelly’den yolun çok engebeli olduğu ve gelmesinin 16:30’u bulacağı haberi geliyor. Bekleyişimizi Basın mensupları ile birlikte sürdürüyoruz. Gerçekten Paul tam 16:30’da geliyor.

İşte 30 Mayıs Cumartesi günü Dereköy'de başlayan ve 2 Mayıs Salı günü Ortaköy'de sona eren yolculuğun fotoğraflarla hikayesi…

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/3.jpg
Paul'ün sınır kapısından girişinden sonra basın mensupları bir saate yakın çekim yapıyorlar.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/4.jpg
Dereköy'den 17:30'da Kırklareli'ne doğru hareket ediyoruz. Yol yeni yapılmış ve zemini çok güzel. Ancak bazı yerlerde kısa da olsa, inşaat sürüyor.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/5.jpg

Kırklareli'ne kadar yol boyunca basın araçlarıyla bizi takip ediyor. Ortadan kaybolup, bir virajda kameralarıyla aniden karşımıza çıkıveriyorlar. Bizim fotoğraflarımızı ise Rahman çekti.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/6.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/8.jpg
Dinlenme anlarından biri...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/9.jpg

Hava kararmadan Kırklareli'ne gelmeyi başarıyoruz... Paul gerçekten çok iyi pedal basıyor. Kırklareli'nde otele girdiğimizde yaptığımız km 55,20, ortalama hızımız 18.90, en yüksek hızımızın da 45,41 km olduğunu görüyoruz. Dereköy'den 17:30'da çıkmıştık, bu tabelanın önünde ise saatimiz 19:30'du. Kırklareli'ne girişinde bizi İl Müdürü Ata Karataş ve Herkes İçin Spor Federasyonu Kırklareli İl Temsilcisi İsmail Tırpancı karşılıyor. Otele girmemiz ise 20:00 yi buluyor...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/10-1.jpg

Saat 21:00 gibi yemeğe çıkıyoruz. Paul diyabet hastası olduğu için her yemeği yiyemiyor. Et yemiyor ama, tavuk yemeye ikna ediyoruz. Bir lokantada yemek yerken Beşiktaş’ın şampiyon olduğu kesinleşiyor. Kırklareli caddelerinde otele dönerken Paul de kutlamalara katılıyor. Bu anlar Paul’ün el kamerasıyla kaydediliyor. Otelin lobisinde kısa bir dinlenmeden sonra uyumak üzere odalarımıza çıkıyoruz…

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/11.jpg

Sabah kahvaltısında neler var?.. Paul el kamerasıyla kayıtta...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/12.jpg

Bugünkü parkurumuz Kırklareli-Saray. 70-75 km'lik kısa bir parkur olduğu için biraz ağırdan alıyoruz. 10:15'de yola çıkıyoruz.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/13.jpg

Kırklareli Gençlik ve Spor İl Müdürü Ata Karataş, bizi uğurlamaya basın mensuplarıyla geliyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Cavit Çağlayan'ın selamlarını iletiyor. O gün Kırklareli'nde bir kaç festival etkinliği olduğu için gelemediğini öğreniyoruz. Kendisine bizi misafir ettiği için buradan teşekkür ediyoruz. Ayrıca Ata Bey'e de yardımları için tekrar teşekkür ediyoruz.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/14.jpg
Su ve bisküvi gibi yiyecek almak için bir markette duruyoruz.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/15.jpg
Paul'ün çok sempatik bir kişiliği var. Dil sorununu kolayca çözerek insanlarla kısa sürede kaynaşıyor.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/16.jpg
Kırklareli çıkışında Lüleburgaz'dan pedallayarak gelen Cahit Hoca ve Ercan bey bize yetişiyorlar.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/18.jpg

Bu arada Bayer Diyabet Hayal Fonu’nun 2008 yılı birincisi diyabet hastası Paul'ün seyahati hakkında kısa bilgiler vermek istiyorum. 2006 yılından beri verilen bu fonu almaya hak kazanan diyabet hastalarına hayallerinin gerçeğe dönüşmeleri için destek sağlanıyor. Paul de bu fon sayesinde İngiltere'den İstanbul'a bisikletle gelme hayalini gerçekleştiriyor.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/19.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/20.jpg

Paul, 2 Mayıs 2009'da çıktığı bu yolculukta bisikletiyle Fransa (3 gün), Belçika (2 gün), Hollanda (2 gün), Almanya (5 gün), Çek Cumhuriyeti (3 gün), Avusturya (1 gün), Slovakya (2 gün), Macaristan (3 gün), Romanya (4 gün), Bulgaristan'dan (1 gün) geçerek İstanbul’a (3 gün) kadar 3250 km yol geldi ve hayalini gerçekleştirmiş oldu.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/21.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/22.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/23.jpg

Paul, yolculuğumuz sırasında sık sık durarak kan şekerini ölçtü.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/24.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/25.jpg
Pınarhisar’a doğru…

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/26.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/27.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/28.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/29.jpg

Pınarhisar'daki molamız oldukça keyifliydi.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/30.jpg

Pınarhisar'dan çıktıktan sonra bu kez Poyralı'da duruyoruz.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/001.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/002.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/003.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/004.jpg

Poyralı köyündeki Kültür Evi, Paul'ün oldukça ilgisini çekiyor...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/33.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/34.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/005.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/31.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/36.jpg
Poyralı'yı arkamızda bırakarak tekrar yola çıkıyoruz.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/37.jpg
Paul Farrelly. Fotoğrafları Rahman Karataş çekti.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/38.jpg
Yemek yemek için Pazarlı'da bir piknik yerine giriyoruz.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/40.jpg
Menüde Isırganotu Çorbası, Alabalık ve salata var.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/39.jpg
Pazarlı köyü hatırası...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/007.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/006.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/008.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/42.jpg
Bir sonraki mola yerimiz Çakıllı köyüydü.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/43.jpg

Saat 17:00'de Saray'a geldik. Kırklareli'nden Saray'a kadar 77,51 km pedal basmışız.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/47a.jpg

Cahit Hoca ve Ercan Bey, Lüleburgaz'a dönmek için bizden ayrılıyorlar. Ertesi gün bize Günkut ve Aytekin katılacak... Bu arada Paul'ün, Ercan Bey'i İngiliz şampiyon Bilardocu John Higgins'e benzetmesi gün boyu espri konusu oldu.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/45.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/46.jpg

Bu fotoğraflar da Saray'daki akşam yemeği maceramızdan. Saray'da Paul için balık lokantası arıyoruz. Sonuçta bir balıkçıdan Çipura alıyoruz, bir lokantada balıkları ızgara yaptırıyoruz.

(Devam edecek...)

Sn. Süleyman abi,

Öncelikle teşekkürler, bizler de gezmiş olduk senin sayende oturduğumuz yerden. İkincisi ise Paul'u tebrik etmek lazım. 1nci derecede diyabetli bir kişinin ağır sayılabilecek bir sporu (turculuk) yapabilmesi gerçekten takdire şayan. Yolu açık olsun. Bu arada kendisi biraz iriceymiş sanırım Kullandığı kadro ölçüsü muhtemelen 60 üstü herhalde.

İzmir'den saygılar, sevgiler.

Aydın

120399.com / ustaadam.net

Ayaklarınıza sağlık süper olmuş. Sizi de Paul Farrelly'de tebrik ediyorum.

Ben de merak ettim kadro ölçüsünü??? "Yolu açık olsun" demekten başka yardımım olamıyacak sanırım.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/52.jpg
1 Haziran Pazartesi sabahı, Saray'dan İstanbul Göktürk'e doğru yola çıkmak için hazırlanıyoruz. Hava serinlemiş, bulutlu ve oldukça rüzgarlıydı.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/53.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/54.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/55.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/56.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/57.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/58.jpg
Safaköy'den geçerken...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/59.jpg
İstanbul il sınırı...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/60.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/61.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/62.jpg
Rahman'la, Paul çok iyi anlaştılar...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/63.jpg
Lise 2'den sonra okulu bırakarak çobanlık yapmaya başlayan bir genç... Kıyıköy yakınlarında bir köyden buraya gelmiş.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/64.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/65.jpg
Burası da Binkılıç... Paul, neden kadınlar hiç ortada yok diye soruyor...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/66.jpg
Ardından da, erkeklerin neden çalışmadığını soruyor. Emeklilik yaşının bir dönem Türkiye'de 40'a kadar indiğini izah edemiyeceğimiz için bu konuda fazla yorum yapmadık...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/67.jpg
Binkılıç'tan sonra, Çerkezköy-Hallaç kavşağına doğru 1,5 km'lik bir tırmanış yapıyoruz. Aslında Saray'dan sonra bu şekilde yaptığımız iniş çıkışların sayısını unuttuk ama, buraya bir tabela koymuşlar.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/68.jpg
Paul'ün sihirli suyu (Magic Water)... Kan şekerini ölçtükten sonra Power Bar karışımlı suyu ile dengeliyor.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/69.jpg
Trafiğe çıkmış olan bu at arabası Paul'ün çok ilgisini çekti. Ardından külüstür bir Anadol kamyonetin arkasında bulunan 5-6 yaşlarında iki küçük kızın bize el sallaması ise onu hayrete düşürdü.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/70.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/81.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/82a.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/83.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/84.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/85.jpg
Göktürk'e doğru yollardan ilginç görüntüler...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/86.jpg
Göktürk'e doğru 3-4 km yol inşaatıyla karşılaşıyoruz. Kamyonların arasında, bir süre çamurların içinde, bir süre de toz bulutlarının içinde yol alıyoruz.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/87.jpg

Derken 19:10'da Göktürk'e ulaşıyoruz. Saray'dan Göktürk'e kadar 118 km pedal bastığımızı görüyoruz... Planımız burada konaklamakdı ama, burada otel olmadığını öğreniyoruz. Plan değişiyor ve Murat Bey'in arabasıyla İstinye'ye gidiyoruz.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/88.jpg
Paul, İstanbul'a İstinye'den giriş yapmış oluyor ve hep birlikte İstinye'den Ortaköy'deki oteline kadar pedal basıyoruz...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/89.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/90-1.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/91.jpg

Bu fotoğraflar da Boğaziçi'nde Ortaköy'e doğru pedal basarken...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/92.jpg

Ve Paul'ün İngiltere'den başlayarak İstanbul-Ortaköy'e kadar süren yolculuğunun sonu... Son Etapta ise birlikte toplam 128,83 km pedal basmış olduk.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/93.jpg
Paul'ü otelde İngiltere'den gelen kız arkadaşı ve bir yakını karşıladı.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/94.jpg
Ertesi günü tekrar görüşmek üzere vedalaşıyoruz...

Bu fotoğraflar da 2 Haziran 2009 Salı günü çekilen fotoğraflar...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/99.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/100-1.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/101.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/102.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/103.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/104.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/104a.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/105.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/106.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/105b.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/108.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/109.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/110.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/111.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/Derekoy-09/112.jpg

@aydin

@Yunus Emre POLAT

Çok teşekkürler… Paul’ün boyu 1.95 vardı. Diyabet hastası olarak, diyabetlilerin spor yapma konusunda, kerhangi bir sıkıntı yaşamadığını göstermiş oldu. Bisikletinin teker ölçüsü 28 idi ama kadro ölçüsüne bakmak gerçekten aklıma gelmedi… Paul, İngiltere-İstanbul turunu tamamladı ve kendisi şu anda İngiltere'de ...

paul farrelly'i gerçekten tebrik ediyorum,ayakta alkışlamak gerekli,başka bir insan olsa binlerce dolar ödeyip otobüs denen doğa karşıtı araçla gelebilirdi,ama o bunu tercih etmedi,ve insanın hastada olsa neler yapabileceğini gösterdi,tebrikler paul.