Soner Sarihan
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 17 Temmuz 2005
- Mesaj
- 3.882
- Tepki
- 8.189
- Şehir
- İznik
- Bisiklet
- Cannondale
OĞLUMA BIRAKACAĞIM MİRAS.
İzlediğiniz videoda, İsviçre - İtalya turumuz sırasında Alp dağlarındaki Furka Geçidi'ne (2439m) tırmanıyoruz. Dile kolay, buradan arabayla geçen hatıra fotoğrafı çektiriyor, otobüsle çıkan döne döne içim dışıma çıktı diyor, motorla geçen hacı addediyor kendini. Kıyaslamanız için yazayım Uludağ oteller bölgesi 1865 m. yükseklikte. Uludağ zirve ise 2543m.
Bisiklet + kamp yükü + weehoo + oğlum = 110 kg
Kendim ise 92 kg.
Toplamda 200 kg gibi korkunç bir ağırlık.
Yaş 40.
Bisiklet turundaki ben; alnımdan akan ter, ayaklarımdaki sızı, içimdeki “haydi dayan” diyen ses, yorgunluğum, sabrım ile sadece benim.
Hiçbir maske, arkasına saklanacak duvar olmadan tüm çıplaklığım, basitliğim, kırılganlığım ve yalınlığım ile birlikteyim oğlumla. Beni böyle gördüğü ve asıl beni tanıdığı için çok mutluyum.
Oğlum Tibet Çınar ayaklarıma kramp girdiğindeki acımı da, boğazımdaki kuruluğu da, ıslanınca üşüyüp titrememi de, sahanda yumurta, iki salatalık bir domates soframızdaki bereketi de, çadırda şiş gözlerle uyanmamı da, zirveye tırmandığımdaki coşkumu ve başardığımdaki mutluluk gözyaşlarımı da aramızda hiçbir perde olmadan görebiliyor.
Ailece yaptığımız bisikletle dünya turu maceramızın, bize göre Tibet Çınar'a bırakacağımız en önemli miras olmasının sebebi bu.
Biz bu yolculuklarda çok açık ve net olarak, yalansız, doğal ve saf halimizle oğlumuzun karşısında ve 24 saat bir aradayız.
Babalar anlarlar yükümün kıymetini, oğlumun bundan ne öğrendiğini, bunu neden ve nasıl yaptığımı.
Sosyal medyadan takip edebilirsiniz.
(link)
(link)
(link)
İzlediğiniz videoda, İsviçre - İtalya turumuz sırasında Alp dağlarındaki Furka Geçidi'ne (2439m) tırmanıyoruz. Dile kolay, buradan arabayla geçen hatıra fotoğrafı çektiriyor, otobüsle çıkan döne döne içim dışıma çıktı diyor, motorla geçen hacı addediyor kendini. Kıyaslamanız için yazayım Uludağ oteller bölgesi 1865 m. yükseklikte. Uludağ zirve ise 2543m.
Bisiklet + kamp yükü + weehoo + oğlum = 110 kg
Kendim ise 92 kg.
Toplamda 200 kg gibi korkunç bir ağırlık.
Yaş 40.
Bisiklet turundaki ben; alnımdan akan ter, ayaklarımdaki sızı, içimdeki “haydi dayan” diyen ses, yorgunluğum, sabrım ile sadece benim.
Hiçbir maske, arkasına saklanacak duvar olmadan tüm çıplaklığım, basitliğim, kırılganlığım ve yalınlığım ile birlikteyim oğlumla. Beni böyle gördüğü ve asıl beni tanıdığı için çok mutluyum.
Oğlum Tibet Çınar ayaklarıma kramp girdiğindeki acımı da, boğazımdaki kuruluğu da, ıslanınca üşüyüp titrememi de, sahanda yumurta, iki salatalık bir domates soframızdaki bereketi de, çadırda şiş gözlerle uyanmamı da, zirveye tırmandığımdaki coşkumu ve başardığımdaki mutluluk gözyaşlarımı da aramızda hiçbir perde olmadan görebiliyor.
Ailece yaptığımız bisikletle dünya turu maceramızın, bize göre Tibet Çınar'a bırakacağımız en önemli miras olmasının sebebi bu.
Biz bu yolculuklarda çok açık ve net olarak, yalansız, doğal ve saf halimizle oğlumuzun karşısında ve 24 saat bir aradayız.
Babalar anlarlar yükümün kıymetini, oğlumun bundan ne öğrendiğini, bunu neden ve nasıl yaptığımı.
Sosyal medyadan takip edebilirsiniz.
(link)
(link)
(link)


