Nereye gidiyoruz?.

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
Bu konuya bakıp geçmeyin olumlu olumsuz sizde fikrinizi söyleyin.Unutmayın!sizde bu dünyada yaşıyorsunuz.Bu dünyayı miras bırakacağınız çocuklarınız sizlere sormaz mı bu hale nasıl getirdiniz dünyayı? diye.

Çogu web sitesinde Gezegenimizin baş belası "Sera etkisi ve Küresel ısınma" ve " Günümüzde büyük savaşlar yok"Diye başlıklar var aslında ben böyle şeylerle karşılaşınca bu konudaki ciddiyetimi kaybediyorum ve gülüyorum.Bunların hepsinin isimlerinide vermek isterdim ama şüphesiz burası yeri değil.

GEN MÜHENDİSLİĞİ

Gen mühendisliği, biliminsanlarının doğadaki varlıkların genleriyle oynayarak doğada olmayan bitkiler, hayvanlar ve mikro-organizmalar üretmesine izin veriyor.

Genetiği değiştirilmiş bu organizmalar (GDO), doğal organizmalarla temasa geçerek üreyebiliyor ve çoğalabiliyor, ve bu suretle, yeni ortamlara ve gelecek kuşaklara, önceden tahmin edilemeyecek ve kontrol edilmesi olanaksız bir biçimde hızla yayılıyorlar.

Genleriyle oynanmış organizmaların üretim ve dolaşımının serbest bırakılması, 'genetik kirlilik' anlamına gelir ve bu çok büyük bir tehdit oluşturur. Bu organizmalar bir kez çevreye bırakıldığında, bırakıldıkları çevrelerden tekrar geri toplanmaları olanaksızdır.

Sırf ticari çıkarlar yüzünden, kamuoyu, besin zincirinin içindeki genleriyle oynanmış maddeler hakkında bilgilendirilme hakkından mahrum bırakılıyor ve de dolayısıyla, sözkonusu yiyeceklere karşı önlem alıp, bunlardan sakınma hakkını yitiriyor.


TOKSİK MADDELER

Yaşamımızı kolaylaştırmak için üretildiği iddia edilen birçok kimyasal, aslında üretimden tüketime kadar, insan sağlığı ve çevre açısından küresel bir tehdit oluşturuyor.

Dünyadaki kimyasal sanayi ise çoğunlukla çok az deney yapıp, insan sağlığı ve çevreye etkilerini araştırmadan her yıl binlerce kimyasal bileşiği üretip piyasaya sürüyor.

Özellikle Kalıcı Organik Kirleticiler (KOK) olarak bilinen insan yapımı en kötü kimyasallar başta olmak üzere, zararlı yapay maddelerin üretimi ve kullanım sürecini sona erdirmek için kampanyalar yürütülmektedir.

Örneğin, bu maddelerden birkaçının doğaya salınmasına neden olan Polivinil Klorür (PVC), birçok seçeneğinin olması, üretim ve kullanım sürecinin toksik kirlilik yaratmasına rağmen, en yaygın kullanılan plastiktir. Ancak büyük firmalar, ürünlerinde PVC kullanımı konusunda sınırlı da olsa olumlu adımlar atmaya başladılar.

Fakat sorun burada bitmiyor. Dünya endüstrileştikçe, insanlar tarafından üretilen atık miktarı da hızla artıyor. Bu atıkların yönetimi de miktar arttıkça güçleşiyor. Buna karşılık bulunan 'atık yakma' gibi çözümler ise, aslında çözüm olmaktan çok, sorunun bir parçası.

GEMİ SÖKÜMÜ

300 ton asbestli malzeme. Her yıl hurda gemilerle İzmir'in Aliağa sahiline boşaltılan atık miktarı.

Asbestin mikroskobik liflerinin tedavisi mümkün olmayan ölümcül akciğer hastalıklarına yol açtığı biliniyor ve bu lifler rüzgarla kilometrelerce uzağa taşınabiliyor. Bu lifleri soluması olası insan sayısı ise: 40 bin.


AKDENİZ

Üç kıtayı birleştiren ve hayret verici derecede zengin bir deniz yaşamına sahip olan Akdeniz, dünya için bir ekolojik satranç gibidir. Akdeniz'in zenginliği ve güzelliği, aşırı avlanma, yasadışı avlanma, kirlilik ve iklim değişikliği gibi tehditlerle karşı karşıyadır. Bir deniz rezervleri (parkları) ağının oluşturulması, Akdeniz'in barındırdığı ve yaşamları ona bağlı olan insan ve hayvanların sağlığı ve yaşamlarının korunmasını sağlayabilir.


KÜRESEL ISINMA


Kocaeli ve ardından Ankara'da susuzluluğun baş göstermesi, geçen aralık ayının nispeten sıcak geçmesi, meteoroloji uzmanlarının tahminlerinin yanlış çıkması medyanın "iklim değişikliği ve küresel ısınma" konusunu gündeme getirmesine neden oldu.

Halbuki iklim değişikliği, çağın en önemli sorunlarından birisi olarak, özellikle 1990'lı yıllardan itibaren hemen hemen bütün çevre koruma ve sürdürülebilir kalkınma girişimlerinin odağında yer alıyor.

Geçen yüzyılda dünyanın sıcaklığı 0.6 derece arttı. Deniz seviyelerinde yükselmeler olurken, buzulların bir kısmı eridi, hâlâ da erimeye devam ediyor. Dünyanın çeşitli yerlerinde yağış miktarları değişti, kimi bölgelerde fırtına ve sel olayları arttı.

1860 yılından beri görülen en sıcak 20 yılın 19'u, 1980'den sonra yaşandı. 1998, aletsel kayıtlara, ağaç halkası ve buz örneklerine göre son bin yılın en sıcak yılı; 2002 ise ikinci en sıcak yıl oldu. Son 50 yıl, buzul kayıtlarına göre son 6 bin yılda gözlenen en sıcak yarım yüzyıl. Okyanus sıcaklık kayıtlarına göre 1950'li yılların ortalarından 1990'ların ortalarına kadar önemli bir ısınma yaşandı.

Ancak "iklim değişikliği, küresel ısınma tam anlamıyla biliniyor mu?" ya da "sokaktaki insanın ne kadar gündeminde?".

SAVAŞ

Günümüzde büyük savaş yok demek sizce ne kadar mantıklı çevremizde olan savaşlarda kaç bin insan öldü?Eski zamanlardaki savaşlarda ne kadar insan ölüyordu? Şimdiki savaşlar ile geçmişteki savaşlar arasındaki en büyük fark geçmişte savaşlarda askerler ölüyordu şimdi siviller.Şu anda savaşın devam ettiği o kadar fazla yer var ki inanamassınız.
 
Scudo

cazz

Daimi Üye
Kayıt
13 Nisan 2006
Mesaj
352
Tepki
112
amerikan filmlerinde gördüğümüz gerçeklere doğru yol alıyoruz. dünyanın sonu yaklaşıyor sanırım.
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
@cazz

Abicim öncelikle merhaba:
Amerikan filmlerinde gördügümüz gerçekler derken bizim çabalarımızı çöpemi atıyorsunuz yoksa bunları sadece filmler değil bizlerde tüm dünyaya yıllardır haykırıyoruz.
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
Sanırım bu türdeki konular ilgi görmüyor en iyisi havadan sudan konuşmak :D
 

cazz

Daimi Üye
Kayıt
13 Nisan 2006
Mesaj
352
Tepki
112
bizim çabalarımızı yabana atmıyorum elbette ama gerçekler acıdır biliyorsun. ha aklımdayken konu başlığına "toksit maddeler" yazmışsın. toksik olmasın. havadan sudan yerine bilimsel olsun ki herkes birşeyler öğrensin. forum amacına ulaşsın. her zaman ki muhabbet zaten günlük yaşantımızda yeterince yer tutuyor.
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
@cazz

Hata için üzgünüm mod arkadaştan düzeltmesini istiyecegim.
 

bedo

Forum Bağımlısı
Kayıt
11 Ekim 2006
Mesaj
1.225
Tepki
332
Şehir
istanbul-yeşilköy alan: trial ve street
LITLLE_PRINCE çok güzel bir konuya değinmişin teşekkürler yazdığın bilgiler için de teşekkürler sanırım geçenlerde haberlerde bir şey duydum ve inanamdım 2045 de kuzey kutbunda hiç buzul kalmaicakmış ve artık kışları sıcak ve kar yağışı pek görülmücekmiş eskisi gibi.,,,,, ve yazları ortalama sıcaklık 42derece ve üstü olacakmış
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
@bedo

Evet bu konularda pek çok senaryo var ve bizde iklimin değiştiğini savunuyoruz ancak sana şunu dost olarak söyleyeyim bazen kanallar,gazeteler abartabiliyor :D Evet söylediklerin şu halde devam ederse olacak şeyler ancak bunlar için 38 yıllık bir ömür biçmek imkansız.Gerçekçi olmalıyız her zaman.Bende söylerim arkadaşlar 2020 yılında dünya yok olacak diye.Ama gerçekmi :D Bu tür konular bazen hiç araştırılmadan ayyınlanıyor veya bir çevre örgütünden küresel ısınmaya ilişkin bilgi isteniyor örgüt 150 yıl sonra kıtlık olma ihtimali %90 diyosa TV ler bunu hemen 30-20 yıl gibi geriye çekebiliyor.
 

emsey229

Daimi Üye
Kayıt
30 Ekim 2006
Mesaj
209
Tepki
70
Şehir
İdealtepe
Greenpeace örgütü bu tür kötülükleri önlemek amaçlı yardım topluyor kendileri hakkında araştırma yapmadım acaba gerçekten bir şeyler yapıyorlar mı?
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
@emsey229

Bu konuda burada açıklama yapmam yanlış olur bu şekildeki isteklerinizi lütfen Özel mesaj yolu ile iletin.Teşekkür ederim.
 

Selim Çam

Forum Bağımlısı
Kayıt
1 Kasım 2006
Mesaj
1.849
Tepki
457
Şehir
İstanbul
Greenpeace maalesef ki siyasallaşmış bir yer... Katılmayı düşünüyordum, siyasallaştığı için antipatik geldi bana...@emsey229
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
@Selim Çam

Tabiki düşüncelerinizde özgürsünüz,ancak bu konunun GREENPEACE ile bir ilgisi yok ben sadece bazı konularda bilginiz olsun istedim.Şunuda belirtmek isterim söz konusu örgütün Türkiye'deki toplam geliri yıllık 1 milyon dolar buna karşılık söz konusu örgütten çok daha genç örgütlerin yıllık gelirleri 15 milyon ile 20 milyon dolar arasında,karar sizin.
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
Çevre raporu

Sivrisinekler Avrupa'yı korkutuyor.

ÇANAKKALE'DE 100 BİN ÜCRETSİZ FİDAN: Çanakkale Çevre ve Orman Müdürlüğü 'Yeni Yıla Fidan Dikerek Yeni Umutlarla Girelim' kampanyası düzenledi. 100 bin fıstık çamı fidanının il, ilçe ve köylerde ücretsiz dağıtılmasına başlandı. İl Çevre ve Orman Müdürü Mahmut Ustabaş, "Doğal dengenin yeniden kurulması ve çölleşmeye karşı en etkin yöntem fidan dikmek" dedi.
TÜRKİYE'NİN YENİ BELALILARI: 24 ülkenin katılmıyla yürütülen EDEN (Değişen Avrupa Çevresinde Yeniden Ortaya Çıkan Hastalıklar) Projesi'nin yıllık toplantısı Antalya'da başladı. Toplantıda sivrisinek, kene ve tatarcıkla bulaşan hastalıkların Avrupa'yı tehdit etmeye başladığı vurgulandı. Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurden Özer uyardı: "Küresel ısınma taşıyıcıların ömrünü uzatıyor. Türkiye'de 2006'da Suriye ve Irak'tan gelen 34 ölümcül sıtma vakasına rastlandı. Kenelerin taşıdığı kırım-kongo kanamalı ateşi de Türkiye'de ilk kez altı yıl önce Kelkit Vadisi'nde görüldü. Son altı yılda 22 ile sıçradı. 43 kişi öldü."
RADYASYON ŞİFALI ÇIKTI: Geyikli sahilinde saptanan radyasyonun şifalı olduğu belirlendi! Çanakkale'nin Geyikli Beldesi Belediye Başkanı Hüseyin Çiçek "Vali Orhan Kırlı'nın isteğiyle Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı incelemede Hantepe mevkisinde geçen yıl saptanan radyasyonun 'talaso terapi' niteliği olduğu ortaya çıktı. Artık ükemizde yeni bir sağlık turizmi merkezi var" dedi.

İşte ülkemizden bir çevre raporu
:D :D :D :D :D :D :D :D :D :D :D :D :D :D :D :) :) :p :p :( :( :mad: :mad: :boese157: :boese157:
 

Ercan Bayram

Forum Bağımlısı
Kayıt
27 Ocak 2006
Mesaj
2.064
Tepki
1.518
Şehir
İstanbul
Gen mühendisliği konusunda
lütfen bilgiye haiz olmadan kulaktan dolma düşüncelerle kötü zararlı demeyin...

yediğiniz nerdeyse herşeyde genetik çalışma vardır...

Tarım ürünlerinin Islah edilmesi
Kaliteli, hastalıklara dayanıklı, yüksek verimli ürün yetiştiriciliği için
birçok metod kullanılmaktadır ki bu genetik değişim zaten doğada kendiliğinden de oluşmaktadır...

örnek mi size güzel bir örnek
Washington Novel Portakalını bilmeyen yoktur sanırım
Tatlı bol sulu olsa da yesek suyunu içsek diyenleri duyabiliyorum... :)

yanlış hatırlamıyorsam Brezilyada bir ağacın Sadece "1" Bir dalında kendiliğinden mutasyon sonucu oluşan bir değişimdir ve rastgele bulunmuştur...
Aşı ile çoğaltılmış ve tüm dünyaya tatlı portakal yayılmıştır...

genetik yapı ortam koşullarına göre (çevre etkisi ile) kendisi adaptasyona uğrarken de değişebiliyor...

peki genetik sürekli değişiyorsa biz ilerde bir hata sonucu bütün özellikleri kaybedersek?
ne olacak diyenler varsanırım gelecekten şüphe duyanlar var:)

Gen bankalarında binlerce tarım ürününün genetik kaynağı kodlanmıştır ve saklanmaktadır...

Gen bankaları türkiyede de bulunmaktadır ve bize has özel Türkiyeye has bitkilerin genetik bilgisi elimizde mevcuttur...


Şuan yediğimiz ekmeklik buğday ın genetiği doğal mı?
resme bakın anlayacağınızı düşünüyorum...
Islah edilme şeklini harflerle genetik bilginin akışını dikkatlice inceleyin
(AA)(BB)(DD)
http://www.scielo.br/img/fbpe/gmb/v23n4/6268f1.gif

(not bu arada resimde Aegilops squarrosa nın genetik ifadesi DD dir dikkat etmemiş yabancı bilim adamı amcalarım :) resimi yaparken :) )

bu resim sınav sorumuz du :D

diyeceğim o ki genetik ile iç içe yaşayacağız...

zamanında Ağır metal içerikli ilaçları tarım ürünleri zararlılarını engellemek için kullandıkk.....
ne mi oldu hastalıklar böceklerin büyük bir çoğunluğu öldü...

ama ölmeyenler ne oldu dersiniz?

daha da dayanıklı hale geldiler :( kendi genetik yapılarını değiştirdiler...
şimdi ilaç dayanmıyor her gün bir ilaç çıkıyor ucu bucağı yok bitmiyor...

peki biz ne yapmak için uğraşıyoruz genetik yapı olarak bitkiyi kötü şartlara uyum sağlayabilecek bitkiler üretmek için herşeyi yapıyoruz...

diyeceksiniz ki bahsettiğimiz bu değil
biz gıda ürünlerine eklenen genlerden bahsediyoruz diyeceksiniz

doğru ama ilerde bir gün çocuklarımız yada torunlarımız
Aşı olmayacak genetik bilgi gıda ile bize bağışıklık olarak geri dönecek...

geleceğe bu kadar kötü gözle bakmayın...
Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz


sizlerden yapabileceğiniz tek ricam şudur ki Ozon tabakasını delici özelliğe sahip parfüm vb ürünlerden uzak durun...
Ozon azaldıkça doğal mutasyonlar artacak
(deri kanseri, bitkilerdeki değişimler, küresel ısınma)


Saygılar
Ercan BAYRAM
 
  • Beğen
Tepkiler: Hasan Çağri