vahapaydin
Daimi Üye
- Kayıt
- 18 Haziran 2013
- Mesaj
- 241
- Tepki
- 173
- Şehir
- İstanbul
- İsim
- Vahap
- Bisiklet
- Merida
Bisikletimi alalı çok fazla bir zaman olmadı. Bir yıl dahi dolmadı daha, kısmetse Haziran'a... Tabi bu sürece sığdırabildiğim kadar tur, gezi, antreman vs... sığdırdım, sporcu sağlığı, kondüsyon, teknik bilgi gibi pek çok şey hakkında bilgi edindim, edinmeye de devam ediyorum. Öyle ki kendi vites ayarlarımı kendim dahi yapabilir hale geldim. Cesaret edip öğrendim.
Ancak bu süreçte, çamuru, toprağı, yağmuru, suyu bol rotaların dahi sonunda yapmaya cesaret edemediğim bir şey vardı; bisiklet temizliği.
Evet; ben zarar verme korkusuyla kendi bisikletini kendisi temizleyemeyenlerdenim. Bu yüzden her seferinde bisikletçime temizlik ve bakım işi için uğrardım sıklıkla. Geçtiğimiz günlerde forumda Murat Çömez'in bisiklet temizliği konusunu okuyana kadar böyleydi durum. Okudum, Safranbolu'ya kadar gittim geldim ve giriştim işe.
25 mt hortum, tazyik ucu, bir miktar fairy, bez ve oto yıkama fırçası temininden sonra suyu fairy ile köpürttüm güzelce, bisikleti duru su ile tazyiksiz olarak ıslattım. Lekeleri yumuşattıktan sonra biraz tazyik açarak yine durulamaya devam ettim.
Sonra fırça ile güzelce köpükleyip tazyikle duruladım. Kuruması işleminin ardından (ki kuruma iki aşamalı oldu; önce bir bazle üzerindeki suları sildim. Sonra oda sıcaklığında kurumaya aldım. En sonunda da kuru bir bezle güzelce sildim baştan aşağı) zincirini bol miktarda Zefal'in DRY LUBE yağı ile yağladım ve bekleme salonuna aldım.
Söz konusu konuyu açıp paylaştığı, bana da cesaret verdiği için özellikle teşekkürü borç bilirim.
Kendisinin konularını da yazılarını da olabildiğince takip etmekteyim. Bunlar için de bir teşekkür borcum var idi kendisine, onu da aradan çıkartayım
Saygı ve sevgilerimle
https://i.hizliresim.com/xGl55N.jpg
Not: Fotoğrafları flaşla çekince çıplak gözle göremediğim su lekelerini de görmüş oldum, onları da bir sonraki yıkamada hallederim artık
Ancak bu süreçte, çamuru, toprağı, yağmuru, suyu bol rotaların dahi sonunda yapmaya cesaret edemediğim bir şey vardı; bisiklet temizliği.
Evet; ben zarar verme korkusuyla kendi bisikletini kendisi temizleyemeyenlerdenim. Bu yüzden her seferinde bisikletçime temizlik ve bakım işi için uğrardım sıklıkla. Geçtiğimiz günlerde forumda Murat Çömez'in bisiklet temizliği konusunu okuyana kadar böyleydi durum. Okudum, Safranbolu'ya kadar gittim geldim ve giriştim işe.
25 mt hortum, tazyik ucu, bir miktar fairy, bez ve oto yıkama fırçası temininden sonra suyu fairy ile köpürttüm güzelce, bisikleti duru su ile tazyiksiz olarak ıslattım. Lekeleri yumuşattıktan sonra biraz tazyik açarak yine durulamaya devam ettim.
Sonra fırça ile güzelce köpükleyip tazyikle duruladım. Kuruması işleminin ardından (ki kuruma iki aşamalı oldu; önce bir bazle üzerindeki suları sildim. Sonra oda sıcaklığında kurumaya aldım. En sonunda da kuru bir bezle güzelce sildim baştan aşağı) zincirini bol miktarda Zefal'in DRY LUBE yağı ile yağladım ve bekleme salonuna aldım.
Söz konusu konuyu açıp paylaştığı, bana da cesaret verdiği için özellikle teşekkürü borç bilirim.
Kendisinin konularını da yazılarını da olabildiğince takip etmekteyim. Bunlar için de bir teşekkür borcum var idi kendisine, onu da aradan çıkartayım
Saygı ve sevgilerimle
https://i.hizliresim.com/xGl55N.jpg
Not: Fotoğrafları flaşla çekince çıplak gözle göremediğim su lekelerini de görmüş oldum, onları da bir sonraki yıkamada hallederim artık


