Mevlana Bisiklet

Yağmuru iliklerimize kadar hissettiğimiz bir gündü.

23 Şubat 2014 Karaman/Karadağ/Yılkı Atları
(link)
XXXXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXXXX
(link)

Bu fotoğraflar çok güzel. Halen yılkı atlarının olduğunu sayenizde görmüş gibi gözlemlemiş olduk. Emeğinize Teşekkürler.

http://24.media.tumblr.com/553f20be7f016cabb53e4ae9a89e65ef/tumblr_mu9c1hRj1r1re1sn2o2_500.jpg

@ayilmaz20391185

Ahmet bey, ilginizden ve duygularınızı paylaştığınızdan dolayı da ben size teşekkür ederim.
Güzellikleri paylaşmak güzel.

Karaman/Karadağ/Zirve Tırmanışı(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)

Çanakkale Şehitlerine Saygı Turumuzun ilk günü bizi uğurlamaya gelen sayın Fatih SERT bir süre bizi izleyerek resimlerimizi aldıktan sonra vedalaşarak Konya'ya döndü. Bisikletleri ile uğurlamaya gelen Murat TÜFEKÇİ ve İsmail TARHAN ise Ladik'e kadar bize eşlik edip buradan döndüler. Ilgın'da öğle yediğimiz öğle yemeğinin ardından arkadaşlarımız namazlarını kıldılar ve Akşehir'e doğru yola çıktık. Bundan sonra verdiğimiz bir çay molasından sonra Akşehir'e ulaştık ve doruca Nasrettin Hoca'nın mezarını ziyaret ettik. Akşam konaklayacağımız öğretmenevine gelerek yerleştik. Akşam yedide yediğimiz akşam yemeğinden sonra dışarı çıktığımızda yağmur yağıyordu. Yürüyerek adliye parkındaki kafeye gelip burada çayımızı içip sohbet ettikten sonra tekrar yürüyerek öğretmenevine geldik ve her kes odasına çekildi.

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)

12 Mart 2014 Çanakkale Şehitlerine Saygı T./Akşehir-GazlıgölSabahın erken saatlerinde yağan kar arabaların ve çatıların üzerini beyaz bir tabaka gibi kaplamıştı. Dışarıda karı ve devam eden kar yağışını görünce hem tedirgin olduk hem de heyecanlandık. Sıkı bir şekilde giyinip hazırlandık (Ben özellikle formamızın kumaşından yapılmış olan pantolonu giydim.) ve öğretmenevinin önünde resmimiz aldıktan sonra bize eskortluk etmek üzere gelen polis ile birlikte yola koyulduk. Hareket ettikten kısa bir süre sonra üzerimizdeki yağmurlukların bizi aşırı derecede terletmemesi için durup çıkardık. Kar yağışı ince ince devam ederken yol aldık ve bir müddet sonra yağışta kesildi. İlk molamızı Çay’da güzel bir tesiste verdik. İçilen bol sarımsak ve sirkeli çorbaların ardından toparlanarak yola koyulduk. Ersin burada kaymaklı ekmek kadayıfından vazgeçmedi her zaman olduğu gibi. Bundan sonra Ahmet Yıldırım’ın arkasında ekip şevke geldi tempo arttıkça arttı. Ben birkaç kez fotoğraf çekmek için geri kaldım. Beni bekleyen Ersin ile deryar yaparak guruba yetiştik. En sonunda baktım ekip bu tempoda giderse yarına herkes perişan olacak öndekilerle irtibat kurarak ekibi yavaşlattık, daha hafif tempoda devam ettik. Afyon girişinde mola verdik. İlk perişan olan Necati oldu. Dizlerinin ağrıdığını ve basmakta zorlandığını söyleyince konaklayacağımız tesise varan otomobilimizi geri çağırdık. Necati dinlendikten sonra kendini deneyeceğini olmazsa araca bineceğini söyledi. Biz hareket etmeden gelen otomobil önümüze düşerek bir müddet böyle devam ettik. Bundan sonra Afyon’u çevre yolundan geçerek Eskişehir/Gazlıgöl istikametinde yol almaya başladık. Bu gün bizi poyraz rüzgarı epey zorladı. Özellikle Afyon Gazlıgöl arasında. Neyse ki sağ salim Gazlıgöl’deki konaklayacağımız otele vardık. Otel termal tesis olunca, sıra, günün yorgunluğunu atmaya geldi ve herkes kaplıcanın keyfini yaşadı. Akşam televizyon salonunda oturup edilen sohbetin ardından dinlenmeye çekildik.

(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXX
(link)

13 Mart 2014 Çanakkale Şehitlerine Saygı Turu/Afyon, Gazlıgöl- Kütahya, Tavşanlı, Göbel

Geceden esen sert poyrazın, kaldığımız otel odalarının pencere ve kapılarında çaldığı ıslık yarınki turumuzun zorlu gececiğinin habercisiydi sanki. Dışarı çıktığımızda rüzgarla birlikte soğuk bir hava olduğundan sıkı giyiniyoruz. Bu gün yola sekiz kişi ile çıkıyoruz. Necati ile Cengiz bey dinlenip araç ile devam edecekler. Gazlıgöl’den Afyon-Kütahya karayoluna köy yollarından ulaşıyoruz. Köyün birinde kahve olup olmadığını sorduğumuz kişi kahvecinin kendisi çıktı ve kahvesinin açmak için geliyormuş. Nasip insanın ayağına gelirmiş. Hemen kahvenin önünde durduk. Kahveci çay hazırlayabileceğini veya nescafe yapabileceğini söyledi. Çay uzun süreceğinden kahveyi tercih edip hazır olana kadar bu arada bize eşlik eden jandarma ve polis ekibindekilerle sohbet ettik. Kahvenin içine girerek sıcak kahvelerimizi içtikten sonra oradaki köylülerle vedalaşarak yolumuza devam ettik. Bir ara önümüzden giden jandarmanın bizi yanlış yola götürmesi üzerine Mustafa beyin uyarısı ile geri dönerek doğru rotamızda ilerleyerek Afyon-Kütahya yoluna çıktık. Yol kaymak gibiydi ancak tam karışımızdan esen sert poyraz bizi zorlamaya başlayınca ilk önce Mustafa Ekentok önümüzde giden escortun deryarına girdi. Bizler de daha sonra aynısı yaparak epey bu şekilde devam ettik. Günün ikinci molasını vermeden önce tipi ile karşılaştık ve mola yerimize kadar on onbeş dakika tipide yol aldık. Mola yerine girdiğimizde üzerimizde ince bir kar tabakası vardı. Mola yerinde her zamanki gibi yine bol sarımsaklı ve sirkeli çorbalarımızın üstüne bu sefer Ersin’in kaymaklı kadayıfını yiyince kendimize geldik. Epey dinlendikten sonra tekrar yola koyulduk. Kütahya girişinde bizi jandarma bırakarak polis devraldı. Önümüzde ve arkamızda iki polis aracı ile Kütahya’nın içinden insanların şaşkın ve ilgi çekici bakışları altında ve bazı vatandaşların alkışları eşliğinde geçerek Tavşanlı yoluna çıktık. Burada arkadaşlar namazlarını kıldıktan sonra yemek için uygun bir yer aradık ancak nafile yol üzerinde böyle bir yer olmadığından Tavşanlı’ya kadar devam ettik. Tavşanlı girişindeki bölge trafikte sıcak bir ilgi ile karşılaştık ve burada içilen sıcak çayların eşliğinde sohbet ederek biraz dinlendik. Ben de yarın gideceğimiz güzergah üzerinde bizi takip edecek ekip ile rota üzerinde mutabık kalarak yarın görüşmek üzere vedalaştım. Buradan ayrılırken bir de hatıra fotoğrafı çektirmeyi ihmal etmedik. Tavşanlı merkezdeki klasikleşen Bim alışverişimizi yaptıktan sonra beş km uzaklıktaki Göbel Termal Tesislerine hareket ettik. Tesislere yerleşip duşumuzu aldıktan sonra saat yedide akşam yemeğimizi topluca yiyerek sohbet ederek çaylarımızı yudumladık ve sonrasında odalarımıza çekildik. Bu arada Ahmet Yıldırım’ın bir yıldır var olan kasık fıtığı bu gün fırtlamış ve kendisine ızdırap verdiği için doktorlarımız Nurettin ve Mustafa beyler yaptıkları muayene sonucu devam etmesinin sakıncalı olacağını kendisine söylediler. Ahmet, hepimiz gibi bu turu iple çektiği için ve yarıda bırakmanın getirdiği duygu ile devam edip etmeme konusunda karasız kaldı. Biz kendisine sağlığın her şeyden önemli olduğunu ve kendini riske atmama konusunda telkinde bulunduk. Kendisi de sabahki durumuna göre hareket edeceğini söyledi. Biz de nihai kararın kendisine ait söyledik ve her kes dinlenmeye çekildi.
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)

14 Mart 2014 Çanakkale Şehitlerine Saygı Turu/Kütahya-Tavşanlı-Göbel Kaplıcası X Bursa

Sabah kalkıp bir araya geldiğimizde Ahmet YILDIRIM’ın sabah ezanına kadar fıtığından dolayı ağrı çektiği için işi gereği bizimle turun ilk üç günü birlikte olan Hasan ALPER ile geri dönmeye karar verdiğini öğreniyoruz. Sağlığı adına seviniyoruz ancak bizimle beraber olmayacağı için de üzülüyoruz. Bu gün yolumuza araçla gelecek olan Necati ve Cengiz bey dışında altı kişi ile devam ediyoruz. Konakladığımız tesiste sabah kahvaltısı geç verildiği için yolumuz üzerindeki Tavşanlı’da çorbamızı içip yola devam edeceğiz. Dağın eteğindeki tesisten ovaya doğru inişe geçtiğimizde gece don yapıp tüm sular buz tuttuğundan ellerimiz sızlatacak derecede bir ayaz ile karşılaşıyoruz. Üşümemek için beş km uzaklıktaki Tavşanlı’ya ulaşmak için tempo yapıyoruz. Bu arada Şahin, bu gün devam edemeyeceğini, dinlenmesinin kendisine iyi geleceğini söylemesi üzerine çorbasını içtikten sonra geride kalan araçlı ekibe katılmak üzere Göbel’e dönmesi üzerinde mutabık kalıyoruz. Bu gün bizden ayrılan Hasan ALPER ile Ahmet YILDIRIM’la birlikte çorbamızı içtikten sonra vedalaşarak Tunçbilek-Domaniç istikametine devam ediyoruz. Şahin’in geri dönmesi ile bu gün beş kişiyiz. İlerleyen zamanda ekibe iki kişi daha katılacak. Günün ilerleyen saatlerinde güneşin yükselmesi ile birlikte ayazın etkisi azalıyor. Bu günkü etap en zorlu etabımız, 1000 metre rakımdan 1500 metreye tırmanıp tekrar bin metrelerin altına ineceğiz. Domaniç’in olduğu bölgeye geldiğimizde yöresel olan rüzgarı ile karşılaşıyoruz. Bahçelerdeki kuyuların başında su çekmek için kurulmuş rüzgar gülleri ile karşılaşıyoruz. Sorduğumuzda bu yörede rüzgarın dört mevsim eksik olmadığını öğreniyoruz. Domaniç’te yerel haber muhabiri tarafından çekilen fotoğrafımızdan sonra kahvede oturup sıcak çayımızı içip atıştırıyoruz. Buraya kadar olan hafif tırmanışımız bundan sonra dik bir vadinin içinden devam ediyor. Vadiye ilk girdiğimiz o kadar sert bir eğimle karşılaşıyoruz ki en düşük viteste gitmemize rağmen arada eğimin beş on metre azalarak bizi dinlendirmesini umut ediyoruz ama nafile. Sağda gördüğümüz ilk çeşmede soluklanmak için mola verdiğimiz sırada araçlı ekibimiz de burada bize yetişiyor. Biraz soluklanıp fotoğraf çektikten sonra Cengiz beyin bizi zirvede bekleyen Adem AKBIYIK’ın yanında inmesini bizi beklemelerini söylüyoruz ve yola çıkıyoruz. Bundan sonraki eğim nispeten ilk tırmanışa göre daha iyi. Yükseldikçe bir gün önce yağan kar etkisini gösterirken bize de görsel bir şölen sunuyor. Tabii bizde bol bol fotoğraf çekip bu anları ölümsüzleştiriyoruz. Zirveden önceki çeşmede bizi bekleyen Adem AKBIYIK ve araçtan inen Cengiz bey ile buluşup hoş sohbetin ardından yine bol bol fotoğraf ve karda bisiklet sürmenin ardından zirveye doğru beş dakikalık tırmanışın ardından zirvede çekilen fotoğrafların eşliğinde bize escortluk yapan ve görev bölgesi burada sona eren polis arkadaşlarla vedalaşıp İnegöl istikametine doru inişe geçiyoruz. Arkadaşlar önümde gözden kaybolurken karda ıslanan fren pabuçlarımdan dolayı inişi tedirgin bir şekilde yapıyorum. Bir ara resmen frenlerim tutmuyor ve tırsarak iniyorum. Ama yine de solumda gördüğüm Uludağ’ın fotoğrafını çekmeyi de ihmal etmiyorum. Ekip müsait bir yerde beni beklemeye koyulmuş. Burada da Uludağ’ı arkamıza alarak fotoğraflarımızı çekiyoruz. Sonrasında İnegöl-Bozhüyük karayoluna Eskikaracakaya Köyü’nden çıkıp az ilerideki Şato 79’da öğle molasını verip araçlı ekiple birlikte ızgarada kasap köfte ile bir güzel karnımızı doyuruyoruz. Bundan sonra İnegöl’e doğru yola çıkıyoruz. Yolun ve doğanın güzelliği yanında eğim bize avantaj sağladığı için sürüşten büyük bir keyif alarak devam ediyoruz. İnegöl’ü polis escortu ile geçtikten sonra Bursa’dan bize karşılamaya gelen Mehmet ŞAHİN ile inişe geçeceğimiz zirvede buluşup bursa ovasına doğru sallanıyoruz. Bursa merkezine girerken akşam namazı için verdiğimiz molanın ardından hiç sevmediğim Bursa trafiğinden büyük bir tedirginlik içersinde ilerleyerek sağ salim konaklayacağımız otele varıyoruz.


(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)

15 Mart 2014 Çanakkale Şehitlerine Saygı Turu/Bursa-Gönen(Balıkesir)
Bu gün iki takviye ile yola devam ediyoruz. Dün aramıza katılan Adem AKBIYIK ile Mehmet Şahin bizlerle birlikte. Sabah her zamanki gibi kalkıp hazırlıkların tamamlanmasının ardından yapılan kahvaltı ile eşyalarımızı araca yüklenmek üzere otelin bir köşesine yığıyoruz. Hazırlıklarımızı tamamlayıp geciken arkadaşlarımızı beklerken Adem AKBIYIK, “benim lastik patlamasın dur bakayım.” diyerek bisikleti getirmeye gitti. Gelirken bir yandan da kendini gülmekten alıkoyamıyordu. Gerçekten de lastiği patlamıştı. Bu arada biz de kendimizi gülmekten alamadık. Adem’in bu durumlarda ortaya çıkan telaşlı hali yine kendini gösterdi “Yedek lastiğim var pompam yok.” dedi. Zaten ne zaman hepsi bir arada oldu ki. Neyse Necati hemen el attı da fazla gecikmeden lastik değiştirildi ve yola çıktık. Bursa’nın sabah trafiği akşam trafiğine göre nispeten daha sakindi. Escort olmamasına rağmen en sağdaki şeridi kapatarak bir an önce şehir merkezinden çıkmak için Nurettin beyin ihtiyaç molasını bile görmezden gelip şehir dışına ulaştığımız ilk petrolde durup soluklandık ve ihtiyaçlarımızı giderdik. Bu gün Necati’nin dışında kadro tamam. Dokuz kişi ile yoldayız. Hava ve yol mükemmel. Bundan sonra bahar da yüzünü göstermiş her taraf yemyeşil, leylekler yaylımda. Ulubat’a gelirken yol üzerindeki bir petrole sapan Mustafa beyin sayesinde Bursa’nın meşhur kestane şekerini yemeyi de ihmal etmiyoruz. Ulubat-Karacabey arasında şevke gelip pedala basıyorum. Ardıma Mehmet ile Ersin takılıyor. Karacabey’e kadar silkelemek için yükleniyorum ama nafile, Ersin’le birlikte Karacabey levhasının önünde ardımızda kalanları beklemek için soluklanıyoruz. İlk önce Mehmet geliyor ve ardından diğerleri. Beklemeden devam ederek Karacabey çıkışından sonra uygun bir yerde mola vermelerini söyledikten sonra biz de arkalarından devam ediyoruz. Karacabey çıkışında soldaki benzinlikte ilk uzun molamızı veriyoruz. Burada içilen çay, kahve ve yenilen aperatif yiyeceklerden sonra aracımızda bize yetişiyor. Bundan sonra Cengiz bey araç ile devam ederken biz de Bandırma’ya doğru yola çıkıyoruz. Fotoğraf çekerek yol alırken Bandırma’ya yaklaştığımızı sırada yine kopuyorum. Bu sefer peşime Adem takılıyor. Birlikte Bandırma’ya giriyoruz. Ekibin toplanması için uygun bir yerde bekliyoruz. Şahin’in tanıdıkları vesilesi ile Bandırma şehir merkezine giriyoruz. Bizi burada BANDAK üyeleri karşılıyor. Öğle yemeğini yedikten sonra BANDAK’ın sahildeki yerinde hazırlanan çayı içerken sohbete dalıyoruz. Çok fazla vakit kaybetmeden müsaade isteyerek vedalaşıp çay ve ilgilerine teşekkür ediyoruz. İçlerinden biri aracı ile bize kılavuzluk edip şehir dışına kadar çıkarıyor ve vedalaşıp ayrılıyoruz. Çanakkale istikametine devam ederken akşam konaklayacağımız Gönen yolun sapıyoruz. Gönen’e girdiğimizde Ömer Seyfettin’in buralı olduğunu ifade eden tabelanın altında fotoğrafımızı çekip öğretmenevine gidiyoruz. Odalarımıza yerleşip duşlarımızı aldıktan sonra akşam yemeğine kadar herkes dinlemeye çekiliyor. Bu arada Nurettin bey, Mustafa bey ve Şahin bey kaplıcalara gidip hamam keyfi yapıyor. Nurettin bey, Beş liralık olan yerde mi? Altı liralık olan yerde mi? giyinip soyunmak istersiniz diyen görevliye, “Biz buraya paraya yemeğe geldik, altı liralık yer olsun.” demesine üzerine görevli şaşırıp kalıyor, bir şey diyecek diyemiyor. Nurettin bey bize bunu anlatırken gülmeden edemedik. Akşam yemeğinden sonra Adem, Mehmet, Ersin ve ben şehir merkezine doğru yürüyüşe çıkıyoruz. Biraz gezdikten sonra gelip her kes uyumak üzere odasına çekiliyor.


(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

güzel fotoğraflar ve anlatım için teşekkürler.

16 Mart 2014 Çanakkale Şehitlerine Saygı T./Gönen-Çanakkale

Bu gün turumuzun 6. Etabı ile Konya-Çanakkale/Çanakkale Şehitlerine Saygı Turumuzun birinci bölümünü sonlandırıyoruz. Bundan sonraki iki gün Konya’dan otobüs ile gelecek olan bisikletli grup ile birlikte Yarımada’daki savaş alanlarının gezilmesi ve tören alanındaki toprak dökme seremonimiz ile devam edecek. Bu sabah bir saat önce hareket ediyoruz. Zira bizi Çanakkale’ye doğru bekleyen lodos rüzgarı olduğu için sabahın erken saatlerinde ne kadar fazla yol alırsak bizim için o kadar iyi. Gönen öğretmenevinden her zamanki gibi eşyalarımızı araca yüklenmek üzere bırakıyoruz. Bu gün Necati ve Cengiz beyin dışında ekip tam. 20 km lik bir yoldan sonra Bursa-Çanakkale karayoluna ulaşıyoruz. Yol mükemmel keza hava da aynı mükemmellikte. Yine iştahım kabarıyor, fotoğraf makinesini de olmayınca beni oyalayacak bir şey yok, pedala yükleniyorum. Saat onda Biga’da olmayı hedeflerken ben saat 8:30 da Biga’nın girişindeyim. Peşimden Adem, Ersin, Ekentok, Mehmet geliyor. Ekip yarım saat içinde toplanıyor. Çay, çorba molası için yer arıyoruz, etli ekmekçi levhasını gören ekibin gözleri ışıldıyor ancak tesis yeni açılıyormuş ve birkaç gün sonra hizmet vermeye başlayacağından bizimkilerin hevesi kursağında kalıyor. Neyse Biga çıkışında Karabiga yol ayrımından önceki petrolde olan lokantaya giriyoruz. Nezihi bir yer. Çorbasını tüm arkadaşlar beğendi, mükemmeldi. Etli ekmeğin yerini de tuttu sanırım. Burada epey soluklandıktan sonra yola koyuluyoruz. Keyfe gelip altımdaki uzun taytı çıkarıp bir süre kısa taytla yol alıyorum ama nafile kaslarım ısınmıyor ve tekrar uzun taytımı giyiyorum. Kaslarım hemen ısınıveriyor. Bu gün son gün olmasından mıdır yoksa Ersin’in değdi gibi memleketime yaklaştıkça benim mi şevkim arttı bilmiyorum tempoyu ara ara yükseltip yol alıyoruz. Grup birbirinden ikişerli üçerli kopuyor. Bir müddet sonra uygun bir yerde bekleyerek hem gurubu birleştiriyor hem yedeğimizdeki yiyecekleri atıştırıyor hem de anlatılan anıların eşliğinde gülmekten kopuyoruz. Özellikle Dr. Mustafa ve Nurettin beyin anıları ile gülme krizi geçiriyoruz. Temponun yükselmesinden dolayı Şahin yolun kalan üçte birini araç ile devam ediyor. Biz denizi gördüğümüz andan itibaren araçtan aldığım makinem ile yine beni oyalayacak olan eğlenceme dönüyorum. Grubun fotoğrafını alarak yola devam ediyoruz. Lapseki ilçesindeki bir lokantada güzelce karnımızı doyurup dinlendikten sonra tekrar yola çıkıyoruz. Şehir merkezini çıktıktan bir müddet sonra lodos karşımızdan esmeye başlayınca korktuğum başımıza geldi ve Çanakkale’ye kadar bizi şamar oğlanına çevirdi. Hedefe yaklaştıkça inatla pedala basıyoruz. Yol dağların denize dik inen sırtları ile bunlar arasındaki küçük ovaların içinden denize paralel bir şekilde devam ettiğinden sürekli inip çıkıyoruz ta ki Çanakkale’ye kadar. Çanakkale’ye girişte araçla gidip bizi bekleyen arkadaşlarla buluşup birlikte giriş yapıyoruz. Levhanın önünde resim ve duygularımızı ifade ettiğimiz video çekimlerinin ardından merkeze kordondan giriyoruz. Kordonda yine birkaç fotoğraf ve videodan sonra konaklayacağımız otele doğru gün batımı ile birlikte yol alıyoruz. Tabii kordonda Truva filminde kullanılan ve Çanakkale Valiliğine bırakılan Truva atının önünde de fotoğraf çekinmeyi ihmal etmiyoruz. Ben bu arada 18 Martta Kazdağı yürüyüşü için Konya’dan gelen Recai Kıçıkoğlu ve ekibi ile karşılaşıyorum. Ayak üstü sohbetin ardından en son ben de otele varıyorum. Adem AKBIYIK bu akşam saat yedide Konya’ya geri döneceği için hazırlığını tamamlamış ve onunla vedalaşıyoruz. Her zamanki gibi akşam yemeğimizi saat yedide yiyoruz. Bu arada yeğenimin getirdiği peynir tatlısını da arkadaşlara hoş geldiniz ikramı olarak veriyoruz. Ben de gecenin ilerleyen saatlerinde merkeze onbeş km uzaklıktaki köyüme giderek annemin elini öpüp hal hatırını sorup özlem giderdikten sonra tekrar otele dönüyorum. Yarın otobüs ile gelen arkadaşlarla yarımada gezilirken rehberliği ben yapacağımdan özellikle benim için yorucu bir gün olacağından uyumaya çalışıyorum.

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link) (link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

17 Mart 2014 Çanakkale Şehitlerine Saygı T./Çanakkale-Yarımada

Cengiz beyle birlikte sabah dört gibi kalkıp gün ağarırken kordonda bir süre sohbet ederek dolaştık. Bu arada Konya’dan otobüsle gelen arkadaşlarla sürekli irtibat kurduk. Otele dönüp bir süre bekledikten sonra otobüs saat yedi sıralarında Cumhuriyet Meydanı’na giriş yaptı. Otobüsü uygun bir yere park ettirdikten sonra arkadaşlara hoş geldin deyip ayak üstü kucaklaşmaların eşliğinde edilen kısa sohbetlerden sonra hep birlikte kahvaltı etmek üzere kaldığımız otele geçtik. İki grup birlikte sabah kahvaltısını yaptı. Bu arada Çanakkale merkezde gezmeyi planladığımız Nusrat Mayın Gemisi ile Çimenlik Kalesi’nin ne zaman ziyarete açıldığını sormak üzere gönderdiğim Necati, kalenin tadilatta, geminin ise bu gün ziyarete kapalı olduğunu öğrenince Eceabat’a gönderdiğimiz otobüs ile Kilitbahir Köyü’nde buluşmak üzere biz de buraya giden küçük arabalı vapura bindik. Çanakkale Baoğazı’nın en dar kısmını da denizden geçmiş olduk. Karşıda kalenin önünde bir süre otobüsü beklerken sahil kenarında arkadaşları bir araya toplayarak bu gün izleyeceğimiz rota ve gezeceğimiz yerler hakkında açıklamalarda bulundum. Sorusu olanları cevapladım. Otobüsün gelmesi ile birlikte bisikletler indirildi ve hazırlanmaya başlandı. Bu hazırlıklar tamamlanması ile birlikte gruba rehberlik etmek üzere önden ben hareket ederek önce Seyit Onbaşı’nın tabyasını ziyaret ettik. Buradan geldiğimiz yöne geri dönerek jandarmanın eskortluğunda önce Kilitbahir Köyü’nün içinden geçerek Eceabat’a vardık. Burada alışveriş için kısa bir mola verdikten sonra Kabatepe Gösteri Merkezine doğru pedalladık. Grup, üç kişinin dışında gösteri merkezine girerek buradaki similasyon gösterileri ile sergilenen savaş malzemelerini gezdikten bir saat sonra tekrar dışarıda bisikletlerin üzerindeydi. Bundan sonra izlenecek rota ile ilgili yaptığım kısa açıklamadan sonra önce Morto Koyu’na gittik ve buradan geri dönerek Conkbayırı’na çıkmadan önce tırmanışın başladığı yerde grubu tekrar topladım. Conkbayırı’na tırmanışın sert olduğunu bizi yavaşlatmamak ve zamanı iyi kullanmak adına performansı düşük olanların otobüsle devam etmesinin uygun olacağını söyledim. Bu şekilde arkadaşların bir kısmı bu tırmanışı otobüsle çıktı. Ben de Ersin’le birlikte en arkayı toparlayarak önce 57. Alay Şehitliği’ne vardık. Buradan Arıburnu yarlarına girip çıktık. Conkbayırı’na vardıktan sonra Mtb yapmak isteyen gençleri çağırarak bizler burada gezerken Kocaçimentepe’de bulunan yangın gözetleme kulesini göstererek oraya kadar gidip gelebileceklerini söyledim. Başlarına da Ahmet YILDIRIM’ verdim. Bizler burada gezerken Mtb’ciler de bir nebze heveslerini almış oldular. Burada sürenin dolması ile birlikte öğle yemeğini yemek ve ardından çadırları erkenden kurmak üzere Seddülbahir Köyü’ne doğru yola çıktık. Yol üzerindeki Alçıtpe Köyün’de verilen kısa dinlenmeden sonra Seddülbahir Köyü’ndeki İlk Şehitler Anıtı’nın yanındaki kamp alanımıza vardık. Burada saat dörtte yediğimiz öğle yemeğinin ardından çadırlımız kurduk ve gün batımında iki km uzaklıktaki Şehitlere Abidesi’ndeydik. Burada hava kararmaya başlayana kadar durup fotoğraflar çekildikten sonra tekrar kamp alanımıza döndük. Saat dokuz buçuğa kadar süren sohbetlerin ardından akşam yemeğimizi yedik. Bu arada grupların temsilcilerini toplayarak yarınki izlencemiz üzerinde görüş birliğine vardıktan sonra sabah saat yedide kalkmak üzere her kes çadırlarına çekildi.

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

17-18-19 Mayıs 2014 tarihlerinde gerçekleştirdiğimiz Eğirdir Turunun ilk günü Kovada Gölü Çevresi turumuza ait resimler.

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

17-18-19 Mayıs 2014 tarihlerinde gerçekleştirdiğimiz Eğirdir Turunun 2. Günü; Eğirdir Gölü Çevresi Turu.

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

21 Haziran 2014 Eğilgöl ve Göller Turu

(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXXXX
(link)
XXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)
XXXXXXX
(link)

22 Haziran 2014 Geyik Dağları Zirve/2877 m

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

3 Temmuz 2014 Aladağlar/Demirkazık1/3756 m
(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

4 Temmuz 2014 Zamantı Çayı/Rafting

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

5 Temmuz 2014 Kapıkaya Kanyonu
(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)