Mesleğinizde Hoşlanmadığınız Şeyler/Kişiler?

Bana da soruyorlar aynen sizlere sordukları gibi Üniversitede Endüstriyel Otomasyon bitirdim diyorum. O ne? Ne oluyor o? Ben de bilgisayarla elektronik karışımı gibi sözler söyleyip geçiyorum. Bir de şu mantığa gıcık oluyorum. Genel olarak toplumun mantığında şöyle bir düşünce var "Takım elbiseli, kıravatlı, sabah 8:00 akşam 5:00 cumartesi pazar tatil" bir iş hayal ediyorlar ve benim de böyle olmamı istiyorlar. Onların istediği kişi tipi aynen şöyle; biraz önceki bahsettiğim türden masa başı işiniz olacak, işte olursa ayda bir kez mangal yapmaya pikniğe gideceksin ailenle, geceleri misafirlikler falan sonra senede bir kez tatile git ardından emekli olduktan sonra sakalı koy camiye git ömür bitti :S Böyle bir yaşam tarzını ben benimsemiyorum arkadaş :boese157: Ben sizin aklınızın "olmaz o kadar da" dediği şeyleri yapmak istiyorum. Her geçen gün "günlük km" rekorumu kırmak istiyorum. Makineler arasında çalışıp ellerimin yağ olmasından mutluluk duyuyorum. Sadece emekli olduktan sonra değil şimdiden sakal koymak istiyorum (bu arada yaşım 20) sizin düşüncenize göre yaşamak zorunda mıyım? Elbette hayır. Sizin gibi göbekli olmak istemiyorum. Sizin gibi televizyonun karşısına geçip lüzumsuz programlar izlemek istemiyorum.
Bu konu daha uzar da neyse bu kadar yeterli galiba Yoksa klavye sinirden kırılacak

Söylediğiniz beklentilere sahip olmayan Türk ailesi yok tahminimce . Ortalama bi Türkün hayatı böyle , beklentilerde farklı olmuyor doğal olarak.

öğrenciyken sorarlardı;

- hangi bölümü okuyorsun?
- güverte.
- 'gemi' güvertemi?


mezun oldum soru değişti ama sonrası değişemedi

- meslek ne?
- kaptanım.
- 'gemi' kaptanımı?



kardeşim başka bir 'güverte' bölümü var mı? daha kötüsü başka bir 'kaptan' var mı mesleğini sorunca 'kaptan' desin? otobüs şoförü de var kaptan olan diyebilirsiniz pilotta var vs vs...

otobüs şoförüne mesleğini sorunca 'kaptanım' diyenini ben henüz duymadım, 'otobüs şoförüyüm' derler hep,
pilotlara sorulunca ise 'pilotum' yada 'kaptan pilotum'(ki ikincisini söyleyeceklerini yine sanmıyorum)der.'Kaptanım' demez

Bayan reyonunda çalışmak çok yorucu ve müdürüm tam bi ..............

@Hakim Arslan

Bayan müşteriler sanki daha mı iyi! Kimbilir ne kadar gıcık ediyolardır?

ben dünyanın en zor işi olan öss öğrenciliği yapıyorum.
ilkokulu mezunu insanların denemelerden kaç alıyorsun bakıyım demelerinden sıkıldım artık...

soruyolar ne okuyorsun diye. elektrik-elektronik mühendisliği hazırlık bitti diyorum. tepkiler genellikle şöyle oluyor:

2 yılllıkmı 4 yıllıkmı(mühendislik)

(daha bilen versiyonu)bizim oğlana biraz ingilizce öğretsene

Sınavlardan itibaren okul ile aramda hep bir mesafe oldu. İlköğretim zamanları, sınavlar esnasında kimi öğrencilerin hocaya, "hocam ben 2/3 buldum ama? Bi bakar msnz işleme?" deyip, cevap beklemeleri beni delirtirdi. Öğretmenlere ayrı kızar, sınıf arkadaşlarıma ayrı kızardım. Hoca bir de, "şuraya kadar doğru gelmişsin ama şuradan şırayı...... Yaparsan, sonuç 3/7 çıkmalı." gibi cevaplarından sıkılıp, kağıdıma yazdığım tüm cevapları silip, hocaya "alın hocam, benim kağıdımı da siz yapın" demişliğim oldu. İlköğretimde matematiğim bir (1) gelmişti ilk dönem. Aklı sıra hoca ders vermişmiş ki ikinci dönem de matematik 5 gelmişti ve ortalamam 3 oldu. Yazıklar olsun diyorum. ÖSS sınavında eşit ağırlık okumama rağmen, sırf bu kompleksten mat çözmedim neredeyse ve soğumuştum, ki fizik kimya biyoloji netlerim daha fazlaydı. Üni zamanı da sordukları 3-5 soruya verdikleri 50 dk da önlü arkalı 4 sayfa yazmama rağmen çoğu hocadan geçer not bile alamamıştım. Gerekçeleri de hep aynıydı.. Biz sadece istenilen şeyleri arıyoruz. Aslında hocalar şunu demeye çalışıyordu. Her bölümde girdiğimiz 10 ders, her derste 300 öğrenci var. Biz sınavlarda önlü arkalı 1 sayfa yazsalar zaten 3000 sayfa kağıt okumamız gerekecek. Biz kağıtlarda derste anlattığımız 8-10 kelimeyi görünce, tamam, bu dersi dinlemiş ya da çalışmış deyip basıyoruz 100 ü diyordular.. Halbuki bir üni bu olmamalıydı... Bir üni sınavı hele böyle olamazdı. Üni bitti, sonra TSK da subay oldum, dışarıdan o kadar nitelikli, dolu, entellektüeldi ki işin içine girince aslında çok başka bir yer olduğunu gördüm. Burada çok detay vermeyeceğim ancak Türkiye nin bürokrasisinin askeri tablosu idi.. O anlatılan meşhur "MÜLAKAT" ve "İNTİBAK" konularında, sanki sınavları geçenleri değil, sınavlarda başarısız olanları almışlardı.. Malesef ki isteyerek girdiğim ve cumhuriyet in emanetçisi, bileği bükülmez denilen koskoca organizasyondan ağlayarak ayrılmıştım.. Etrafıma bakıyorum, kaynayan kazanın içindeki milyonlarca kurbağayız, kimse suyun kaynadığından haberi yok. Tıpkı balığın da suda olduğundan haberi olmadığı gibi..

Bir işin içinde ne kadar fazla insan varsa o iş o kadar karmaşık, probleme açık, hataya açık, sorunlu, sinir bozucu olur.

Şehir dışı görevler

Mutlaka kişisel deneyim gerektiren işlerde sadece kitaptan okumuş ya da başkasından bir şeyler duymuş çok bilmişlerin yetkili edasında ukalalık yapmasına mümkün değil dayanamam. Haddini bildirmek konusunda da lafımı esirgemem...

Ben valelik yapıyorum 10 yıldır ve Allaha değil arabasına tapanlardan nefret ediyorum.

Çok bilmişleri…