Scudo Sports

Mersin'e Nükleer Santral Yapılmalı mı ? Yapılmamalı mı? Tartışıyoruz !

Otomobil üreten bir ülkeyken fabrikalar kapatıldı.
aynen dostum ,
uçak fabrikası bile kapandı devrim arabaları filmini her izlediğimde lanet ediyorum yöneticilere bürokratlara,çıkarcı insanlara domatesin tohumunu bile başka ülkeden alıyoruz o tohumu ektiğin toprak başka ürün kabul etmiyor o tohumdan başka üründe alamıyorsun..
 
  • Beğen
Tepkiler: Alper Yıldırım
Scudo
@emre karakoç

O dediğin fabrikar kapatılmasa bu reaktör daha önce inşaa edilmiş bizde bunu tartışmıyor olurduk.

Peki bir soru ile karşılık vereyim. ya eskaza bir felaket olursa dediniz. termiksantrallerin yaygığı zehirin miktarını incelerseniz eğer zaten ülkemizde hergün ülkemizdeki termik santral sayısı kadar felaket oluyor.
 
Tabi ki gönül ister alabildiğine güneş panelleri yerleştirelim bunun gibi

(link)

/IMG]

Ancak bunların üretimi , bakımı gerçekten çok masraflı . Biz bunu karşılayamayız.

Alper abi aynısını ben yazacaktım , o resimde görünen sadece su buharı.
 
@Murat sonkaya

Geçenlerde bu forumda bir konuda devrim arabaları filminden bir alıntı yaptım.

Türkiyede hiç bir başarı cezasız kalmaz.

Doğrudur da. Ülkemiz çok büyük imkanlara sahipken hergeçengün dışa bağımlı hale geliyoruz. Ülkemizde üretebilirken üretemez hale geldik.

Nükleer santralin nereye kurulacağı tartışılır ama kurulması gerektiği açıktır. Dünyada onlarca reaktör sorunsuz çalışmakta hatta bazıları ömrünü doldurup kapatılıp yerine yenileri yapılmaktadır.
 
  • Beğen
Tepkiler: Serbay Akar
ilk entrydeki yazı umarım bir yerden alıntıdır, zira o yazıyı hazırlayan biriyle aynı forumda olmak utanç kaynağı benim için.
yazılı ve görsel olarak santralin neden denize yakın olması gerektiğini açıklarken aynı yazıda bu santrallerin deniz kenarına yapılmasını protesto etmek nasıl bir ikilemdir.
 
  • Beğen
Tepkiler: Yunus YILMAZ
@M Kerem Demirel

World nuclear.org bu işten para kazanan firmaların lobi amaçlı kurdukları bir örgüt. Söylediklerinin güvenirliği (greenpace gibi bağımsız örgütlerin yanında)tartışılır. O sitenin listesinde bazı zengin ülkelerde yapım aşamasında olan santrallerin sayısı verilmiş. ABD yi dışarda tutmak lazım çünkü adamlar kendi vatandaşlarına ne kadar değer verdiklerini Kartarina kasırgası sırasında gösterdiler (bilmeyenler için o fırtına da New Orleansı su basmıştı ve binlerce insan ölmüştü) Yapım aşamasında olarak temeli atılan tesisler verilmiş. Bu tesislerin temeli ne zaman atılmış inşaat devam ediyormu herhangi bir bilgi yok.
 
Güneş enerjisi ile meksico city'nin %40 ı aydınlanıyor diye biliyorum. yanlışım olabilir. Ben bunuda destekliyorum ama ne yazık ki daha önceki yazımda dediğim gibi basamakları atlayamayız. Daha reaktör kurmaya maddi imkanlarımız yetmezken onun sağlayacağı enerjiye eş değer sayıda (2000 den çok) rüzgar gülünü koyamayız.

Ayrıca elektrik DEPOLANAMAZ bir enerjidir. buda rüzgar ve güneş enerjisinde büyük bir problemi beraberinde getiriyor. HES'ler, nükleer reaktörler, termiksantraller sürekli enerji üretebilirken rüzgarın durması, 3-5 günün bulutlu ve yağışlı geçmesi rüzgar gülü ve güneş enerjisini çıkmaza sokuyor.

Bu dediklerim aslında en önemli kısmı. Güneş enerjisi ile çalışan bir reaktör kurulduğunda bir ülkede, güneş hava koşullarından dolayı kesildiğinde bağlandığı şehri, sanayiyi destekleyebilecek bir nükleer(termik yada hes) reaktörün olması.

Bu durum yine daha önce dediğim basamak mevzusuna geliyor. basamaklar ne yazık ki teker teker çıkılmalı. Bende isterim 3 er 3 er çıkıp dünyaya fark atmak ama bu felaket getirir. Rüzgar ve güneş devamlı enerji kaynağı değil alternatif enerji kaynağıdır.

Şöyle düşünelim Bir nükller reaktörümüz var ve %100 çalışarak istanbulu aydınlatabiliyor. Sonra biz zengin olduk yeşil enerjiye yatırım yaptık ve şehrin yanına rüzgar ve güneş enerjisi sağlayan tesisler kurduk. güneş ve rüzgarda istanbulun %60ını aydınlatabiliyor diyelim. BU durumda bizim nükleer reaktör %40 ile çalışmaya başladı.
Peki rüzgar ayda güneş hava koşullarından dolayı sürekliliğini yitirdi. Ne olacak? Rüzgar ve güneşin aydınlattığı şehrin %60'ı, enerjiyi ya bir termiksantralden ya bir hes'ten ayda bir nükleer reaktörden alacak.
Peki bizim termik,nükleer ve hes'imiz yokken yaparsan bu rüzgar ve güneş enerjisi tesislerini güzelim şehrimiz ne olacak?? Ya güneş bu gün bir bulutun arkasına saklanırsa ne yapacağız??
 
Gap'ı gaptırmayan politikacıların Gap dünyanın en büyük üçüncü barajı,harran ovası cennet olacak,ülkemizin elektrik ihtiyacını karşılayacak söylemleriyle büyüdük şimdi oradan batıya gelirken yüzde ellisini yolda kaybediyor.yüzde yz tabiki olmaz ama yarı yarıya yakın kayıp sadece bizim ülkemizde olur sanırım! Hidroelektrik santrallerimizin çalışması için gerekli enerji kullansakta kullanmasakta parasını ödediğimiz doğalgaz gerekiyor ve bu santraller yüzde ellinin altında verimle çalışırken fay hattının dibine nükleer enerji santrali kurmak büyük başarı!!!
 
  • Beğen
Tepkiler: Doğu Biçer
ülkenin doymak bilmeyen bir enerji açlığı var eğer önlem alınmaz ise bu ciddi risk olacaktır.Her yıl Bulgaristan İran vb ülkelerden enerji alıyoruz.Bu ülkeler de enerjilerini pek sağlam yollardan elde etmiyorlar.Bu ülkede nükleer enerjiye karşı çıkanlar burnumuzun dibindeki felaketten haberi var mı?Ama avrupa bunların raporlarını tutmuş olası bir felakette biz şehirlerimizi bile boşaltamayacak durumdayız.Misal metzamor bu santral ağır hasarlı fazlada sözüne gerek yok.Peki alternatif enerji ben mühendis değilim tekstil teknikerliği bitirmiş şu an sosyoloji okuyan öğrenciyim.Güneş rüzgar ve jeotermal enerjiden bahsediliyor.Biz daha nükleer santrali kurmaz iken bu gibi uzay çağı teknolojileri ile nasıl kendimizi doyurabiliriz?İspanya coğrafi olarak güneşlenme süresinin yüksek olmasına rağmen bu teknoloji yeterince kullanamıyor.İzlanda jeotermal enerji zengini bir dev olmasına rağmen yer altındaki durumu kontrol edemiyor.
Peki hiç mi sorun yok biz de evet var neden ak kuyu ? risk ölçümü yapılmadı mı ?
Biraz araştırma yaptım akkuyuya bir santral yeri çok çok önceden verilmiş.Bölgede biz santral yapacağız diye bazı ülkelerinde etekleri tutuşmuş.Yunanistan Ermenistan Bulgaristan bu işi hiç haz edemiyorlar neden acaba ?
 
  • Beğen
Tepkiler: Alper Yıldırım
@engin güner

Açıklamalarına katılıyorum ayrıca şu bilgiyide not düşeyim. Ülkemizde daha öncede nükleer tartışması oldu. Akkuyu o zamandan kalma yeni çıkan birşey değil. o zaman uygun görülmüş ama günümüz koşullarına göre yeniden risk analizleri yapılıp, raporlar oluşturulmalı. Zamanında akkuyu nükller için uygundur raporu veren mühendistler dahi şu anda biz o raporları o zaman için verdik, günümüzde yeniden değerlendirilmeli diyor.

Nükleer değil ama nükller santralin yeri tartışma konusu yapılmalıdır...
 
  • Beğen
Tepkiler: engin güner
There are currently four nuclear plants in the Provence Alpes Côte d’Azur region, an area that is more susceptible to seismic action than the rest of the country. Despite this, the most severe earthquake to hit the region in the last 40 years only reach a magnitude of 5.0, and the most powerful earthquake to ever hit France was only a 6.2. Just the aftershocks in Sendai last week registered a higher magnitude than 6.2.

Tercümesi: Fransanın en çok nükleer satrali olan bölgede saptanan en şiddetli deprem 6.2 şiddetinde. Bizde adamlar nerdeyse fay hattının üzerine yapmaya çalışıyor.
 
World nuclear associationu oluşturan firmaların listesi.
(link)
Adamlar tabi yoğurdum ekşi demeyecek
 
Aslında varsa inşaat bühendisi arkadaşlar bunu daha iyi yanıtlayacaklardır ama depreme karşı tedbir alınıp kurulduğunda deprem büyük sorunlar teşkil etmiyor. Bu sözüm yanlış anlaşılmasın dünyada inşaat sektörü ve teknolojisi depreme karşı çok gelişti çünkü yapıları en çok zorlayan şeylerden birisidir deprem. Kısacası büyük depremlere dayanabilecek zemin yapısı sağlanırsa deprem ikinci plana atılabilir bir afet. Önemli olan örneğin japonyada ki deprem dışı başka afetlerden ne kadar etkileneceğidir. bunun araştırması ise ilgili kurumlar tarafından yapılacaktır.
 
Öncelikle topluma nükleer bilinç kazandırarak aslında santral yerini değiştirebilecek bir önerge meclise sunulabilir buna ihtiyaç var.Kuru kütük santral dikerek olacak iş değil zaten halk bu santral konusunda bilinçlendirilmeli.Bir çok kişiye nükleer diyince ya bir kuru kafa ya da şu sarı işaret geliyor.Bir çekincem daha var santrali ruslar inşa edicekler Moskova bataklığında minare dikmeye benzemez bu iş.Bu yapım işini japonlar yapmalı.>Japonya daki santral 9 şiddetindeki depreme dayandı tsunami dalgasına da nispeten dayandı.Bizdeki sismik haraketlenme japonya gibi olacak değil.Oradaki arazi bizden oldukça genç.Keşke toplum olarak bir bilgi birikime sahip olabilsek.Ancak o zaman nükleer enerjiden verim alabiliriz
 
We want to speed up the expansion of renewable energy and the required grid infrastructure,” Merkel told lawmakers. “We will submit a clear timetable.” German nuclear plants will “possibly have to be taken off the grid more quickly,” requiring a quicker transition, she said.

Almanya başbakanının nükleer enerji stratejisi; Mümkün oluğu ölçüde uzak durmak.
 
Bu tür stratejik kararlar alınırken getirisinin ve götürüsünün farklı dalllardaki bilim adamları ve politikacılar tarafından çok iyi tartışılması ve hesaplanması lazım.
Neticede nükleer enerji her ne kadar temiz bir enerji olsada riskli bir enerji üretim yöntemi ve bu riski tüpgaz patlaması kadar ufak değil. Nesillerden söz ediliyor, mesela Çernobil bölgesinin tekrar insan yerleşimine açılmasının 300 ila 900 yıl alacağı tahmin ediliyor. Ayrıca çevresel etkileride söz konusu, 20 sene öncesine gore Karadeniz’deki kanser oranının bu kadar yüksek olması tesadüf olmamalı.
Olayın birde dışa bağımlılık yönü var, santral Rusya tarafından yapılacak ve belli bir sure işletildikten sonra devredilecek, ayrıca Uranyumun Rusya’dan alınacağından söz etmeye bile gerek yok. Doğalgaz’dan sonra elektrikte de Rusya’ya mahum hale gelirsek petrol darboğazının olası olduğu önümüzdeki 30-40 sene içerisinde ülke olarak ciddi sıkıntılara düşebiliriz. Kimileri diyebilir bunlar sana mı kaldı, devlet yetkilileri zaten düşünür diye ama maalesef hükümetlerin bakış açıları seçim dönemlerine endeksli oluyor.
Nükleer teknoloji konusunda Türkiye’nin çok da geri olduğunu düşünmüyorum, sadece bu amaçla nükleer santral yapmak çok da mantıklı değil.
Ayrıca Nükleer teknoloji Türkiye’ye ne prestij getirir ne de bizi gelişmiş ülkeler sınıfına sokar, hali hazırda geri kalmış ülkelerde de nükleer santraller var. Ayrıca, geşilmiş ülkeler doğal enerji üretmeye yöntemlerine yatırım yaparken, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin artan sanayileşme ile birlikte doğan enerji ihtiyacı sonucu nükleere yatırım yapmaları biraz manidar. Kendileri enerji üretmek için yeni teknolojileri kullanırken eski teknolojileri diğer ülkelere mi satıyorlar diye düşünüyor insan.
Neticede enerji açığımız olacağı muhakkak ve bunun bir türlü giderilmesi lazım, nükleer santral bu konuda dayatma değil alternatifler arasında seçim olmalı.
 
@emre karakoç

ne amacla kurulduysa kuruldu suanda aktif reaktörleri ve planlanan reaktörleri gösteriyorsa amacı niye rahatsız ediyor ? greenpeace ne kadar tarafsız acaba.. bilgisiz "yetkili" lerinin tv yada internette yazdıgı yazılardan belli.nükleer e alternatif olamayacak teknolojisi oturmamış enerjileri ağızlarından düşürmüyorlar.niye ? çünkü belli bir kesim özellikle güneş enerjisi için araştırma ve geliştirme kaynağı arıyor ve bunu bazı ülkelerden kapmaya çalışıyorlar.Biz daha enerjide dışarıya bağımlılığımızı bi keselim ardından daha risksiz enerjilere de yatırımımızı yaparız.Japonya'da santrale yakın yerlerdeki yetiştirilen besinlerde de radyasyon cıktı haberi var.Ama şöyle bir durum da var o besinleri 1 yıl boyunca yesek bile alacagımız radyasyon hastanede tüm vücudumuza yapacagımız bir tomografiden aldıgımız kadar.Nükleer karşıtlarının felaket haberciliği ve abartıları yapılan bazı ince hesapların kanıtı..
 
Ben de merak ettim bilgisizlerin televizyonda yazdıkları yazıları.
Bir müsibet bin nasihatten iyi derler , üstelik müsibet bir de değil gene de insanların fikri değişmiyor.
 
@emre karakoç

Almanya önümüzdeki 10 yıl içinde enerji ihtiyacının tamamını yenilenebilir kaynaklardan elde etmeyi planlıyor. Aslında Türkiye'de de bu oran Avrupa ortalamasının üzerinde. Örneğin:

Atatürk Barajı 2400 mw'lık kurulu gücü ile şu an en büyük santralimiz (termik santraller dahil).

Ayrıca rüzgar ve hidrolik santrallere de devlet teşviği en üst seviyede: Bir doğalgaz çevrim santralinden devlet, elektriğin kilovat saatini ort. 13 kuruşa satın alırken, rüzgar santralinde bu miktar 20 kuruşa kadar çıkıyor.

Üstelik bu yıl ilk defa elektrik arzı talepten daha yüksek olacak.

Sonuç olarak benim fikrim, bugüne kadarki enerji politikamız sağlıklıdır. Nükleer enerji yatırımları üzerinde -son gelişmeler de göz önüne alınıp- en az birkaç yıl daha düşünülmelidir.
 
Geri