Ahmet Salih Özenir
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 8 Nisan 2010
- Mesaj
- 2.105
- Tepki
- 3.668
- Şehir
- Mersin
- Bisiklet
- Merida
Bu gün Kerimler Köyüne gideceğiz beş kişi. Aramıza yeni katılan arkadaşımız Emin beyin yükü Cem beye aktarılıyor. Hem kovaya da ihtiyaç yok, kalsın şehirde. Artık kalmadı bahçelerde kokusu narenciyenin, oysa ki böyle miydi bir ay öncesinde buralar? Bekirde’de kahveci Veli kardeşimizin taze çayı, ne de güzel yakıştı Emin beyin getirdiği böreğin yanına. Hemen yakındaki Civanyaylağı köyünden geçerken selamladılar bizi bu arkadaşlar. Camili’ye gelince biraz soluklandık kapalı kahvenin önünde. Ahmet, hemen geldi yanımıza arkadaşlarıyla. Gelmiştim daha önce köylerine, görememiş çektiğim fotoğrafını internette, tarif ettim yeniden.
Yol çatındayız,
Resul’un
Lojistik destek...
Yolumuzun üstündeki bu ağacın dutu
bu yılın en iyisi
Biz yoldayız,
çıkıyoruz usul usul.
Çeşmede tamamladık sularımızı
Biraz da dinlendik gölgesinde koca çınarın.
İlk sırtı aşıp
inişe başlamadan bu pozu verdik. (Soldan, Deniz C. Karakuyu, Emin A. Erdoğdu, Cem Taftaf, Ahmet S. Özenir ve Mehmet A. Erkovan)
Isırılmış bir dağ daha
Biraz soluklandık girmeden
Doruklu’ya.
İşte, geldik sayılır...
Esas molamız burada...
Dörder çay içmişizdir her halde, keke, böreğe, sohbete katarak.
Yola henüz çıkmıştık ki gördük bu oyuğu...
Bakarken ona ben, duymuş arkadaşlarım tekerimin sesini
Arkadaki dağın önünde fotoğrafımız olsun istedi Deniz.
Dalakderesi’ni bir kez daha geçip
Hafif yağmur altında geldik
Korucular’a
Şu yokuşu aşıp
çıktık bu sefer üstüne köyün.
Devamı var
Camili Köyü
Genellikle
eski taş yapılar
var köyde
Deniz’in yaslandığı bu hayrat çeşmesi, 1955 yılında yapılmış.
Arkadaşlarımızı
beklerken Ahmet amcayla sohbet ettik biraz. Köyde pek kimseciklerin kalmadığından dertlendi bize. İzin isteyip çıkınca yola
onardığım lastik yeniden patladı… Değiştiriverdik yedekle.
Artık keyif zamanı
Arkamızdaki sisin içinde
Çukurkeşlik Vadisi var.
Bir eline birini diğerine de öbürünü almış yolda gidiyordu Fatma ablamız
O kadar sıska ve narinler ki yeni doğduklarından
kalbi vuruyor avucumun içine sanki tokmak gibi
Gideceğimiz köy karşıda ama önce
vadinin dibindeki Efrenk deresini aşalım.
Hava metre metre değişiyor, nisan yağmuru derler ya öyle yağıyor bazen işte.
Köy çeşmesinin yanındaki çınar
Anadolu Lisesinde okuyan Fatih kardeşimiz çekti bu fotoğrafımızı.
Biraz evvel geçtiğimiz yol, vadinin karşı yamacında iz gibi
Son molamızı da Çukurkeşlik Köyünde verdik, nevalelerimizi bitirdik Behçet kardeşimizin çayını içerken.
Hızla inerken artık ovaya
sinekler de girmeye başladı gözlere
Hamzabeyli Köprüsünü çektim son karede.
Mersin Bisikletli Gezginlerin bir dağ gezisi daha böylece geride kaldı.
Bu gezide yol; 61 km
Yol çatındayız,
Resul’un
Lojistik destek...
Yolumuzun üstündeki bu ağacın dutu
bu yılın en iyisi
Biz yoldayız,
çıkıyoruz usul usul.
Çeşmede tamamladık sularımızı
Biraz da dinlendik gölgesinde koca çınarın.
İlk sırtı aşıp
inişe başlamadan bu pozu verdik. (Soldan, Deniz C. Karakuyu, Emin A. Erdoğdu, Cem Taftaf, Ahmet S. Özenir ve Mehmet A. Erkovan)
Isırılmış bir dağ daha
Biraz soluklandık girmeden
Doruklu’ya.
İşte, geldik sayılır...
Esas molamız burada...
Dörder çay içmişizdir her halde, keke, böreğe, sohbete katarak.
Yola henüz çıkmıştık ki gördük bu oyuğu...
Bakarken ona ben, duymuş arkadaşlarım tekerimin sesini
Arkadaki dağın önünde fotoğrafımız olsun istedi Deniz.
Dalakderesi’ni bir kez daha geçip
Hafif yağmur altında geldik
Korucular’a
Şu yokuşu aşıp
çıktık bu sefer üstüne köyün.
Devamı var
Camili Köyü
Genellikle
eski taş yapılar
var köyde
Deniz’in yaslandığı bu hayrat çeşmesi, 1955 yılında yapılmış.
Arkadaşlarımızı
beklerken Ahmet amcayla sohbet ettik biraz. Köyde pek kimseciklerin kalmadığından dertlendi bize. İzin isteyip çıkınca yola
onardığım lastik yeniden patladı… Değiştiriverdik yedekle.
Artık keyif zamanı
Arkamızdaki sisin içinde
Çukurkeşlik Vadisi var.
Bir eline birini diğerine de öbürünü almış yolda gidiyordu Fatma ablamız
O kadar sıska ve narinler ki yeni doğduklarından
kalbi vuruyor avucumun içine sanki tokmak gibi
Gideceğimiz köy karşıda ama önce
vadinin dibindeki Efrenk deresini aşalım.
Hava metre metre değişiyor, nisan yağmuru derler ya öyle yağıyor bazen işte.
Köy çeşmesinin yanındaki çınar
Anadolu Lisesinde okuyan Fatih kardeşimiz çekti bu fotoğrafımızı.
Biraz evvel geçtiğimiz yol, vadinin karşı yamacında iz gibi
Son molamızı da Çukurkeşlik Köyünde verdik, nevalelerimizi bitirdik Behçet kardeşimizin çayını içerken.
Hızla inerken artık ovaya
sinekler de girmeye başladı gözlere
Hamzabeyli Köprüsünü çektim son karede.
Mersin Bisikletli Gezginlerin bir dağ gezisi daha böylece geride kaldı.
Bu gezide yol; 61 km


