markalaşma. 3. dünya ülkesi diyen güruh, kendisine 1. dünya ülkesi etiketini yapıştırıyor. kendini yukarıda görerek diğerlerini aşağılıyor. bizlerden birileri de o ülkelere gidip övmeye başlayınca beni bir gülme alıyor. biri " yayalar, kırmızı da yansa yola yaklaştı mı taşıtlar duruyor, ne güzel" dedi." burda olsa, yayaların üzerine hızlanarak sürerler, bizler geriyiz" diye ekledi. ben de dayanamayıp " e hanımefendi sen de yaya gördün mü dur, sana mani olan mı var" diye söyleyince yüzüme bön bön baktı ve "haklısın" dedi. mediamarkt ise bir marka, markaya güveniyoruz. isim olmamış mağazalardan da her türlü üç kağıdı bekliyoruz. internette daha ucuz sattığı ürünler mediamarkt ın. ben eski kafayım illa mağazadan alacağım. gittim media markta bulaşık makinesıi almak için, sitedeki fiyattan yüzde 30 fazla. sitede durum bu dediğimde siteden alın diyorlar. siteden aldım sağ salim geldi sorunsuz. zamanından evvel geldi üstelik. ama mediamarkt showroom olmuş, stok maliyeti düşürmek için de internetten satışı teşvik ediyor anladığım kadarıyla. e size ankarada doğuş otodan bir anektod. yeni polo, showroomda. kapıları kilitli. arkadaşım alıcı incelemek istiyor. tabii dışından bakabilirsiniz araç satıldı diyorlar. bu nasıl? bizlerdeki marka merakı ve markalaşmanın verdiği güvene sahip markaların burnu büyüklüğü elele gidiyor.