Martı

"Suç ve ceza kanunla belirlenir." ilkesi gereğince hakkında kanun olmayan bir konuda ceza kesilemez. Martılar ile ilgili bir düzenleme olmadığı için ceza kesilen kişiler itiraz ettiğinde ödediği ücreti geri alabilir. Bu durum bisiklet sürerken neden kask takmadın diye yazılan ceza ile aynı şekilde geçersizdir.

Bu kısmı bir yana bırakacak olursak düşüncelerime göre bisiklet, martı, elektrikli bisiklet ve elektrikli motorlara yeni düzenlemeler gelmesi gerekiyor. Mevcut kanun ve yönetmelikler hem yetersiz hem güncel değil. 2 tekerli tüm araçlarda kask zorunlu olmalı. Araçlar ile yol paylaşılıyor ise mevcut yolun en sağ kısmı müsait olacak şekilde yerel yönetimlere sorumluluk verilmeli. Fark edilebilirlik için tümünde ışıklandırma ve reflektörler bulunmalı. Frenleme sistemlerinin standartları olmalı. Ve trafiğe çıkabilmek için yaş sınırı olmalı. Bir yerlerden bulduğu kredi kartı ile araç yolunda martı süren 10 yaşındaki çocuklar olmamalı. Bu pandemi sürecinden sonra pek çok ülkede bu tür araçlar toplu taşımaya göre yaygınlaşmaya başladı. Bu yüzden kullanıcıların güvenliği için katı kurallar olması gerekiyor. En azından benim arzum bu.

@Anonim
Martılara özel bir düzenleme olmaması, bu aletleri trafik kanunundan muaf tutmaz. Trafik Kanunu'nda hovercraft için de düzenleme yok, bir hovercraft alıp/yapıp keyfime göre yollarda sürebilir miyim sizce?

Yolda martı sürdüğü için ceza yiyenler mahkemeye giderse ne olur, merak ediyorum açıkcası. İçişleri Bakanlığı'nın avukatları, yapılan işlemi "bu bir taşıt değil, karayolunda sürülemez" diye savunacaklardır. İtiraz eden, Martı'nın taşıt olduğunu iddia eder ve kabul ettirirse motorlu taşıt olarak mevzuata uymadıkları için (ruhsat ve plakaları yok, fren ve far tertibatları standarta uygun değil) polisin tüm Martı'ları gördüğü yerde trafikten men etmesi ve sürenlere de çok daha ağır cezalar kesmesi gerekecektir.

Bisiklete kafa tutması(bisiklet ve motorsikletten 3 kat güvenli olduğu idda edildi) beni bu araçlara karşı olumsuz düşünmeme neden oldu. Bataryalarının nasıl geri dönüştürüldüğü ise hala muamma. İnstagram sayfalarındaki gönderiler yoruma kapalı. Bakanlıktaki badem bıyıklı abilerle sıkı fıkı olduklarını düşünmekteydim. En son 25milyon desteği sonrası parayı paylaşmakta sıkıntı çıkması sonucu düzenleme haberleri gündeme geldi. Tesadüftür kesin

şirketin patronu açıklama yapmış düzenlemeler hakkında.

@umutcelik
" Şeriatın kestiği parmak acımaz " daha uygun iken soylenen
" devlet başa kuzgun leşe" nin anlamı bambaşkadır.

Çağdaş78 demiş ki:

@umutcelik
" Şeriatın kestiği parmak acımaz " daha uygun iken soylenen
" devlet başa kuzgun leşe" nin anlamı bambaşkadır.

Hepsini görüntüle...

Evet martının patronu , isabetsiz bir açıklama da bulunmuş. Halkla ilişkileri gerçekten bu işten anlayan insanlara bırakmak gerekiyor. Öyle bir açıklama yapmış ki çok bozuldum. Gardaş cenk çıktı da niye haber etmiyon?

@umutcelik Video paylaşımı için teşekkürler. Ceza ihtimali çıktığı an silmiştim uygulamayı, daha da hayatta kullanmam. CEO'ları, rengini çok alenî bir şekilde belli etmiş. Kendi kitlesinden kâr etmeye odaklansın madem, Kadıköy semalarını araçlarıyla dolduracağına.

Saniyesinde politik olarak bu kadar yalamaya dönemez bir insan. Omurgasızlık bu, yazıklar olsun.

Murat B. demiş ki:

Dediğiniz oldu, trafik polisleri martıyı yolda sürenlere ceza kesmeye başlamış...

Hepsini görüntüle...

İsabet olmuş efendim. Ne kazalar yaşandı, ne kayıplar oldu maalesef. Geç bile verilmiş bir karar..

Bu cihazların durumu hiç bir yerde belli değil, kaosa neden olabiliyorlar, düzenleme getirilmesi şart. O konuda herkes hem fikir sanırım.

Bu arkadaşın açıklamaları biraz garip. Turkiye'de iş yapmak için iktidar ile zitlaşmamak şart, hak hukuk kanun geçerli değil her şey bir adamın iki dudağından çıkana bakıyor.
Diğer yandan, iktidarın sloganlarını kullanmadan, yancılığını yapmadan da ekmek yiyen bir dünya insan var. Bu arkadaş iktidarin dilini kullanmayı tercih etmiş, bu tercihi yapıp da ortaya doğru düzgün iş çıkaran kimse görmedim bugüne kadar. Hayırlısı olsun.

umutcelik demiş ki:

şirketin patronu açıklama yapmış düzenlemeler hakkında.

https://twitter.com/x/status/1290620805160763393

Hepsini görüntüle...

Benim bu açıklamadan anladığım şu: Padişahım çok yaşa. Vur de vuralım öl de ölelim.

umutcelik demiş ki:

Bu cihazların durumu hiç bir yerde belli değil, kaosa neden olabiliyorlar, düzenleme getirilmesi şart. O konuda herkes hem fikir sanırım.

Bu arkadaşın açıklamaları biraz garip. Turkiye'de iş yapmak için iktidar ile zitlaşmamak şart, hak hukuk kanun geçerli değil her şey bir adamın iki dudağından çıkana bakıyor.
Diğer yandan, iktidarın sloganlarını kullanmadan, yancılığını yapmadan da ekmek yiyen bir dünya insan var. Bu arkadaş iktidarin dilini kullanmayı tercih etmiş, bu tercihi yapıp da ortaya doğru düzgün iş çıkaran kimse görmedim bugüne kadar. Hayırlısı olsun.

Hepsini görüntüle...

Sadece iktidar meselesi değil. İktidarın desteklediği şeye muhalefet, muhalefetin desteklediği şeye iktidar karşı çıkıyor. Bakan bunlarla ilgili bir düzenleme şart dedi muhalefet karşı çıktı şimdi İBB ukome kararı aldı martı fiyatları uçtu. Ücreti zaten yüksekti ikiye katlandı. Henüz bir düzenleme vs de yok. İzmirde valilik kararı var ceza kesiliyor ama kanun yok bişey yok cezalar neye göre kesiliyor belli değil. Altlarında son model makam aracı olan insanlar ne bisikletlilerin ne scooter kullanıcılarının taleplerini bilemez ve sorunlarını çözemez.

Anonim demiş ki:

Sadece iktidar meselesi değil. İktidarın desteklediği şeye muhalefet, muhalefetin desteklediği şeye iktidar karşı çıkıyor. Bakan bunlarla ilgili bir düzenleme şart dedi muhalefet karşı çıktı şimdi İBB ukome kararı aldı martı fiyatları uçtu. Ücreti zaten yüksekti ikiye katlandı. Henüz bir düzenleme vs de yok. İzmirde valilik kararı var ceza kesiliyor ama kanun yok bişey yok cezalar neye göre kesiliyor belli değil. Altlarında son model makam aracı olan insanlar ne bisikletlilerin ne scooter kullanıcılarının taleplerini bilemez ve sorunlarını çözemez.

Hepsini görüntüle...

Bu konuda çok haklısınız. Malesef Turkiye'de bisiklet için yapılan yatırımlar iyi niyetli de olsa kara veren ve uygulayanlar bu tür cihazları kullanmadıkları için ortaya çıkan verimsiz oluyor. Bir sürü fizibil olmayan bisiklet yolu var yapılan.

Hadi diyelim ortadaki kaosa düzenleme getirecekler, şimdiye kadar vatandaşın lehine yapılan bir düzenleme de hatırlamıyorum. Olay dönüp dolaşıp bir şekilde vergi olarak vatandaşın cebinden çıkıyor ya da bir tekele gidiyor.

Benim kişisel görüşüm düzenleme şart. Burada bisiklet yollarında efendi efendi gidiyorlar kimsenin şikayet ettiği yok ama tursitlik organizasyon olarak yaya alanlarına girdiler hemen müdahale geldi. Ardından metro, tren istasyonlarında kullanılması yasaklandı sorun büyük ölçüde çözüldü. Turkiye'de getirilecek duzenleme de belki bisiklet statüsüne alınması olacak ama bisiklet zaten sahipsiz.

Diğer yandan insanlarin eğlenmek için yapabileceği kısıtlı şeyler var. Anladığım kadarıyla martı kullananların hatırı sayılır kismi da bu amaçla kullaniyor, bu amaçla kullanımını yasaklamak da adil değil.

Neyse, sorun toplu taşıma sorunu bunlar alt bacakları. Istanbul'un toplu taşımasının bisiklet ile entegre edilmesini dair ciddi değişiklik yapılmadan ( her şeyden önce deprem var o da ayrı mesele ) bu sorunların çözülmesi zor. Ama bir düzenleme yapılırsa da son kullanıcıya patlayacağı kesin.

İki kişinin ters şeritten seyretmek suretiyle kullandığı bir tanesiyle bu akşam burun buruna kazadan kıl payı kurtulduğum it kopuk oyuncağı.

Geçen gün sağ şeritten normal yolumda bisikletle gelirken yanda boş kaldırım olmasına rağmen akan trafikte martılının biri tersten üzerime üzerime geliyordu, durdum ve yol vermedim. Yaya hızı ortalama 3-4 km/h ve bazı magandalar yayaların arasında 25km/h maksimum hızıyla makas atıyor. Yayalar arkasından bağırıp çağırıyor. Bir kişi zor kullanırken iki kişi biniyorlar. Önüne gelen bunu kullanamamalı. Düzenleme olsun, evet. Ama bu kullanım kuralları ve alanları ile ilgili olsun. İlk düzenlemelerden birisini ibb yaptı martının dakikalık ücretini iki katına çıkardı. Valilik düzenleme yapıyor ceza kesiyor. Bir kişi çıkıp kask kullanmazsan veya ışığın yoksa kullanamazsın demedi. Amaç sadece buradan para kazanan ve büyük yatırım alan firmaya "O ney gardaş, yarısını da bana ver" demektir. Şu trafikte bisikletlilerin yaşadığı çileyi bitirecek bir düzenleme yok, bisiklet kullanırken uyulması gereken kurallar ve kullanılması gereken güvenlik ekipmanları ile ilgili bir tane kural yok ama iki gün sonra bisiklet sayısı iyice artarsa "HOPP, hani vergi!" denecektir. Hiçbir siyasinin bu konuda iyi niyetli olduğuna inanmıyorum.

(link)

Bu şekilde kaldırımda seyreden bir kızla bir çocuk Beşiktaş'ta yaşlı bir teyzeye çarptı geçen. Bu martıların acilen yasaklanması gerekiyor. Bunları kullananlarda ne kural, ne güvenlik, ne tedbir, hiçbir şey yok.

Bunu kullananların çoğu önüne bakmaktan aciz, kaldırımda, caddede, bisiklet yolunca nerde olduğu önemli değil ya önüne bakmıyo çoğu. Selife çekmekle, telefonla oynamakla meşguller, özellikle de genç kızlar.

Nedense kekolar çok seviyor bu martıları. Önlerine bakmadan da sürüyorlar. Uzak durmaya çalışıyorum.

Girişim teoride güzel ama pratikte biz her şeyin bokunu çıkaran bir millet olduğumuzdan şehirde kaos yaratmaktan başka bir şeye yaramamaktadır. Ya fiyat arttırılıp önüne gelenin binmesini engelleyecekler ya hızları maksimum 10 km ile sınarlandırılacak ya da komple kaldırılmalı. Herhangi bir caddede hareket halinde olan herkes için tehlikeli. Yaya olsan çarpma ihtimali var, bisikletçi veya motorcu olsan senin ona çarpma ihtimalin var her an yola atlayabilir veya bir çukura girip yola düşebilir bunun sonucunda iki taraf da yerde. Araba sürerken çarpsan arabanın altında kalıp ölme riski var ki en korktuğum, zaten yaşanan örnekleri mevcut vs. nerden tutsan elinde kalıyor. Eğitimsiz ve bilinçsiz insanların çoğunlukta olduğu ülkelerde bu girişimler olmuyor maalesef.

Martí güncesi 327.
Kaldırımdan hızla üstüme geliyordu. Delikanlı yeni nesil insan 4.0 versiyonuydu. Boyu hilâfsız 190. Bir an düşünün kaldırımda, karşınızdan size doğru 190 boyunda budaklı bir kerestenin geldiğini. Yavrum bir de dakkasına 59 kuruş verdim güç bende gariiii diye iç ses ile çekilin önümden üleyn dercesine gelişin, bizler köyün fırlama çocuğunun yemlenen tavuklara kabak otomobil lastiği yuvarlamasındaki tavuklar gibi hani olsa kanatlarımız çırpa çırpa ama kanatlarımız olmadığı için montlarımızın eteklerinin tuta tuta sağa sola seğirttik.

Kaldırım bizim en savunmasız olduğumuz yer. Martí güncemizi hop! Güncesi ile devam ettireceğiz ölmez isek inşallah.