MARMARARING: İstanbul'a bir çılgın proje daha...

Merhaba,

Herhalde İzmit Körfez Köprüsü konusunda en az bir tane haber duymuş olmalısınız. Gerçi bitmesine epey var ve ondan önce Marmaray ile çok yakında tanışacağız. Ancak daha da çılgınını görünce sevindim ve sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü Garipçe'den Çanakkale'ye kadar uzanan bir hattan bahsediyoruz:


Marmara Denizi'nin çevresini dolaşacak hızlı tren
Marmara Ring ile İstanbul Çanakkale arası 40 dakikaya inecek.

http://haberseninle.com/_files/image/_1ayenicilginproje_4e7366d8edabb.jpg

İstanbul için çılgın bir proje daha hazırlanıyor. Marmara Denizi'nin çevresini dolaşacak hızlı tren Marmara Ring ile İstanbul Çanakkale arası 40 dakikaya inecek. Bu proje hayata geçirilirse Çanakkale'de boğaza nazır bir evde oturan bir kişi İstanbul'daki işine kısa sürede gidebilecek.

TRT Haber'in haberine göre; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim öncesinde açıkladığı çılgın proje "Kanalistanbul"un heyecanı bitmeden yeni, bir proje daha gündeme geldi. Hızlı trenle Marmara'daki 12 ili birbirine bağlamayı hedefleyen projenin adı; "Marmararing"… Projenin sahibi ise Kanalistanbul projesi için gösterdiği ilgi ve verdiği tekliflerle adı çılgın mimara çıkan Serdar İnan.
(link)

Düşünsenize; bir öğle vakti Garipçe'ye bisiklet turu düzenleyip, güneş batmadan Çanakkale şehitliğine saygı ziyaretinde bulunup evlerimize hava kararmadan dönebileceğiz. Çağın ilerisindeki bu tür hizmetlere değer veriyorum.

Sevgiler, saygılar...

Çanakkale'deki arsa fiyatlarına bakayım ben bi

Tren yolları konusunda okadar geri kaldıkki şimdiye kadar..Çok daha fazla çılgın proje yapılması lazım demiryolları konusunda..Birilerini zengin etmeden..Düzgün adil ihalelerle gerçekleştirilir umarım herkes kazanır..

Körfez köprüsü yapımına başlanacak yakında..Bakan açıklama yaptı geçiş 30 dolar olacak dendi..Şuanki döviz kuruyla 50 lira oluyor..90 km civarı yol kısaltacak. Genelde kullanılan küçük motorlu araçlar 25 lira civarı bu mesafayı alabiliyor..Kullanırmıyım körfez köprüsünü hayır..Ama ticari araçların körfez trafiğinden kurtulması şehirleri daha yaşanabilir kılacak..Trafiği rahatlatacak ve hızlandıracak..Birilerinin zengin edilmesine karşıyım ama hizmet varsada takdir ediyorum..

Duyduğuma göre İzmit'e yapılacak köprüde üretim maliyetlerinden dolayı bisiklet yolu düşünülmeyecekmiş. Ayrıca yanıcı madde taşıyan tankerler için feribotlar çalışmaya devam edecekmiş. Araçlar bile körfezi dolanmaya çekinirken bizler için ve özellikle Bursa/Yalova etkinliklerinde feribot vazgeçilmez olacağa benziyor. Ahh, en azından Evliya Çelebi gibi Hersek Burnu'na kayıkla geçebilseydik ne iyi olurdu...

3 lira, 3 TL'dir! Bununla 1 kilo muz veya 1 lt. keçi sütü alırım ben...

@Salih Dinçer

Eğer trene bisiklet sokabilirsen !!!

@Nuh Can
Bildiğim kadarıyla İstanbul ve çevresindeki tüm hafif (yeni tramvaylar dahil) ve normal demir yollarında tren taşınabiliyor...

Hatta bir keresinde şu eski tip turistik tramvayda bisiklet taşıdım. Hani Sultanahmet'de sık gördüklerimiz var ya. Gerçi artık yeni modeller ve bunlar ülkemizde üretilecekmiş. Bu sene vapur ve otobüslerde olduğu gibi İstanbullular'a seçim yaptırılmıştı.

Özetle artık kendi modelimizi tasarlayıp üretebildiğimiz trenlere kendi elimizle bisiklet yasağı koyduruyorsak (!) sanırım bu bizim ayıbımız olacak. Düşünsenize bisikletlere özel taşıma askıları üretim aşamasında koydurulabilir. Bunun için dernek desteklenmelidir. Çünkü bu tür resmi şeylerin peşinde koşan dernek yetkilileri.

Lütfen karamsar değil geleceğe umutla bakalım...

Başarılar...

Böylesi projelere Türkiye aç. Sevindim doğrusu.

Biraz daha bilgi edinebilmek için projeyi araştırdım da şu Çinli genç mühendisin (doğal olarak ismini hatırlayamadım sanırım bir yarışmadaydı) tasarladığı sistem bu projede uygulanacakmış. Böylece tren duraklarda durmadan ilerleyecek, inmek isteyenler ayrılan vagona devam etmek isteyen ise ana vagonda kalacakmış. Ayrıca başka bir vagonu da duraktan alacak. Yani aktarma için iki vagon söz konusu.

Bilgiler, nadide fotoğrafların paylaşıldığı güzel bir tartışma ortamından:
(link)

Selamlar,
Çok ciddi ulaşım sıkıntısı çeken İstanbul'lular için çok cazip görünüyor. Ama yaratacağı etkiler ne olur diye düşünülmüyor. Bu proje İstanbul ve km başına en yoğun nüfus yoğunluğunun bulunduğu marmara bölgesine devasa bir göç davetiyesidir. Davetiye çıkarmadan önce olası sonuçlarını nasıl düzenlerim diye kafa yormak, asıl projeyi bu noktada yaratmak lazım. Malumunuz bizde kural kuralsızlıktır, istim arkadan gelsin diye akıl yürütür yöneticilerimiz. Yalnızca bu yanıyla dahi yeniden düşünülmesi gerekir. Adı çılgına çıkarılan projeler bizde akıl tutulması yaratmamalı.

Aslında projenin amacı nüfusu Marmara'ya yaymakmış. Çünkü şu an ki nüfus, Batı'dan Kırklareli'ne, Doğu'dan Kocaeli'ne yatay bir yayılım izliyormuş.

Yani şiştikçe şişiyoruz ve neredeyse bir ülke kadar (dikkat Yunanistan'nın nüfusu 11 milyon, İstanbul ise 13 milyon) olduk. Eğer ulaşım kolaylaşırsa insanlar bu kalabalık şehirde ev tutmaktan çok Çanakkale'de deniz manzaralı bir yere sahip olmak isteyecektir. Tabi şu an bu mümkün değil çünkü ekmek kapısı şehir merkezinde.

Nüfus hareketlerinin sebebi bilinir. Daha iyi yaşamak isteği. Afrikalı açlıktan kendini avrupaya atmaya çalışır. 50. yılı kutlanıyor Almanya'ya ilk işçinin Türkiye'den gidişinin. Yunanlı da aynı ekmek kavgası için avrupa yollarındadır. Irak'lı, Afganistan'lı kendini insan tacirlerine teslim eder Ege denizinden boğulmadan çıkabilirse hedef avrupa. Açlıktan göçen, isşizlikten göçen, savaştan (kuraklık gibi doğal afetleri unutmamak lazım) göçen göçene. İşte bu dalgayı tahrik etmeden düşünmek lazım.

@Hasan Seçkin
Okuduğum Carl Sagan'nın kitabı, Milyarlarca ve Milyarlarca'dan hatırladığım kadarıyla gelişmiş ülkelerin gelişmemiş ülkeler yardımları vicdani değil kendi nüfuslarının ferahı içinmiş. Başlangıçta dünyanın demografik yapısından bahsediyor ve çok önemli tespitlerde bulunuyor. Kendisi The Contact-1997 filmini göremeden (aynı zamanda kitabın sonunu!) ölmüştür. Değer verdiğim bir şahsiyet; kitaplarını tavsiye ederim.

Bu arada benzer projelere uçuk, kaçık ve çılgın gibi bakıyoruz ama dünyada neler yapılmakta. Bırakın günümüzü Mısır Piramitleri bile akla hayale sığmıyor. Keza proje ayrıntıları aynı mühendise ait olan Kanal İstanbul bile Osmanlı zamanında tartışılırmış.

Bir de Mısır'ı ve bizi bırakıp Japonları düşünün...

Bir çocuk parkına bardağın titremeyeceği bir şekilde metal levhaları saplayıp yer altına tam otomatik robotlu bisiklet parkı yapıyor. Bunlar hep yer kısıtlılığından yapılan şeyler. Hatta hava limanlarını denize yaptıklarını seyretmiştim. Her yıl bilmem kaç santim batarmış da pistonlar ile bir o kadar yukarı kaldırırlarmış. Karaya yapabilseler böyle zahmet olmayacak ama gel gör ki insan aklı işte...