Marmara bisiklet turu (2 Gün: Şile - Ağva - Kandıra)...

Süleyman Şatır

Forum Bağımlısı
Kayıt
22 Mart 2005
Mesaj
1.151
Tepki
2.733
Şehir
Fatih / İstanbul
Marmara turu 2. günde devam ediyor... (27 Nisan 2005)

Sabah kalktığımızda havanın çok bulutlu olduğunu görüyoruz. Bütün gece yağmur yağdı... Oysa bir gün önce hava çok güzeldi. Ama hava sıcaklığı düşük değil, 15-16 derece gibi. Necati Bey, o kadar tedbirli ve planlı ki, termometre bile getirmiş. Bisikletlere çantalarımızı yükledikten sonra tekrar Ovacık Lokantası'na geliyoruz.

Sabah kahvaltısından sonra 09:15'te yola çıkıyoruz. Şile'den ayrılırken Fener tarafından değil de, İstanbul'dan geliş yoluna doğru yöneliyoruz. Sabah sabah, dün akşam hızla indiğimiz rampa şimdi kaslarımızı ısıtıyor…

Ancak, Ağva'ya dönüş yolunun, yol inşaatı yüzünden kapalı olduğunu görüyoruz. Çaresiz İstanbul'dan geldiğimiz yola, Ahmetli kavşağına kadar gitmek zorunda kalıyoruz. Kavşak'tan Ağva yönüne dönüyoruz ve 2-3 km'lik geniş yolda sakin sakin bisiklet sürüyoruz…

Teke yol ayırımına geldiğimizde daha kestirme olduğunu düşündüğümüz sahil yoluna dönüyoruz. Dönüyoruz ama, rampalar da başlıyor. 10. km'de Çayırbaşı köyünden geçiyoruz, saat 10:05… İnişli, çıkışlı yoldan devam ederek 16. km'de Kabakoz köyüne ulaşıyoruz. Saat 10:55… Burada günün ilk molasını veriyoruz.

Bu sırada Eskişehir'den kalkmış olduğunu tahmin ettiğimiz jetler, tepemizde eğitim uçuşu yapıyorlar. Uçakların yaptığı dalışları, bizim inişlerde yaptığımız dalışlara benzetiyoruz…

Bir Kabakozlu Fikret Alb.'ı tanıyor. 'Siz subaysınız, buraya daha önce de gelmiştiniz' diyor. Fikret Alb' da başlıyor anlatmaya; 'Trakya'da gezerken birisi, senin gibi bir subay bisikletle buraya gelmişti diyor. Ya, o benim, adam beni bana anlatıyor…'

Bu arada ben yine resim çekiyorum. Necati bey, gövdesi oyuk eski bir ağacın önünde bana poz veriyor, sonra o da benim resmimi çekiyor… 20 dakika sonra tekrar yola çıkıyoruz. Bu arada km saatimin bozulduğunu görüyorum. Km saatim artık sadece, saati gösteriyor. Artık, her köyden geçişte km bilgilerini Necati Bey'den alıyorum.

19. km'de Akçakese, 22. km'de İmrenli, 25. km'de Karacaköy, 27. km'de Bozgoca, 30. km'de Soğullar köyünden geçiyoruz. Bu yollarda 200 metre bile hiç düz gitmeden, duvar gibi rampaları iniyor ve çıkıyoruz. Saat 13:05'de, 31. km'de Şuayipli köyünde mola veriyoruz. Bu sıralama bendeki haritada böyle değil... Biz gidip gördüğümüz için, bizim sıralamamız doğru…

Şuayipli'de Kuşburnu çayımızı içerken, köy kahvesindeki televizyonda Karadeniz adlı kanalın test yayınında Karadeniz sahillerinde bisiklet süren iki bisikletlinin görüntüleri, Karadeniz türküleri eşliğinde ekrana geliyor. Onlara imrenirken, o anda bizim de aynı konumda olduğumuzu unutuyoruz…

Şuayip'lide 10-15 dakika mola verdikten sonra tekrar yola çıkıyoruz. Şuayipli'den sonra Ağva'ya kadar iniş var. Bozuk satıhlı yolda hızla ilerleyerek 7 km sonra Ağva'ya ulaşıyoruz. Saat 13:35, 38. km'deyiz… Ağva köprüsünün üzerinde resim çekiyoruz. Resimleri ben çektiğim için, resimlerde yine yerimi alamıyorum…

Ağva'da Necati Bey öğle namazını kılacak. Camiye doğru yol alırken, 'Şen Bisiklet'i görüyorum. Km. saatimin tekerlek üzerindeki yalama olan vidası sıkılıyor. Ama ekranda yine bir şey yok. Tam yenisini taktırayım derken, gidon üzerindeki ekranın yerine iyi oturmadığını anlıyoruz. Km saatim artık çalışıyor. Çünkü sallantıdan yerinden oynamış.

Ağva'da yemek yedikten sonra, 14:35'te yola çıkıyoruz. Ağva çıkışında tam karşımızda duvar gibi bir rampa görüyoruz. Görüyoruz ama, biz o yöne gitmiyoruz. Köprüyü geçtikten sonra sağa dönerek, sabah geldiğimiz o bozuk satıhlı yoldan sonra, kaymak gibi bir yolda keyifle bisiklet sürüyoruz.

45. km'de Kocaeli sınırına geliyoruz. Yola çıktığımızın ikinci gününde İstanbul'dan daha yeni çıktığımızı anlıyoruz. Küçükaşağı köyünden sonra yavaş yavaş tırmanmaya başlıyoruz. Boğullar ve İshaklar köylerinden sonra uzun bir inişle Akçaova'ya geliyoruz. Bu iniş iki etaplı bir iniş. Uzun inişli ilk etap bir viraja kadar devam ediyor.

Virajdaki köpekleri kovaladıktan sonra, ikinci iniş başlıyor. Çığlıklar atarak inişimizi şehir merkezine kadar sürdürüyoruz. Bir kahveye giriyoruz. Saat 16:15, 51. km'deyiz… Nereden gelip, nereye gittiğimizi gururla anlatıyoruz… Aslında hemen herkes bizim gibi yapmak istiyor, ama iş, güç yüzünden kimse buna fırsat bulamıyor…

16:30'da Akçaova'dan yola çıkıyoruz. Akçaova'ya girerken yaptığımız uzun keyifli inişin şimdi acısı çıkıyor. Çünkü keyifle indiğimiz yol, şimdi de bizi aynı yüksekliğe çıkartıyor. Geriye baktığımızda Akçaova ve vadi çok güzel görünüyor. Yan tarafımızdaki tepelerden bir uluma sesi geliyor. Ya çakal ya da kurt…

Necati Bey, yolda Bisiklet Sevenler Derneği'ni arıyor ve Murat Bey'le konuşuyor, Kandıra'da kalacağımız yer için yardım istiyor. Murat Bey, daha sonra arayarak, Belediye Başkanı Mustafa Öğren'le irtibat kurmamızı istiyor.

Tepeye çıktığımızda, yol bizi, orman içinden geçiriyor… Bir süre devam ettikten sonra tekrar iniş başlıyor. Bu iniş Akçaova'ya inerken sözünü ettiğim yol gibi bir iniş… Yine çığlıklar atarak inişimizi sürdürüyoruz. Her tabela önünde resim çekmek isteyen ben, süratle inerken Hediyeli yazan bir köy görüyorum. Ama durmak ne mümkün… Rüzgar kulaklarımızda ıslık çalıyor…

Ve Kandıra görünüyor… Aynı hızla Kandıra'ya kadar iniyoruz. Kandıra Belediye binasına geldiğimizde saat 18:30 olmuştu. Bizi Belediye'de Zabıta Müdürü bekliyordu. Kalacağımız yerin Kandıra'ya 9-10 km uzaklıkta, Kerpe'de olduğunu öğreniyoruz. Fikret Alb. 10 km daha gidemeyeceğini söyleyince, teşekkür ederek, Kandıra'daki tek otele gidiyoruz.

Can Otel'e kişi başına 10 YTL ödeyerek yerleşiyoruz. Bisikletleri otele ait boyanmakta olan bir dükkana kilitliyoruz… Akşam yemeğini de hemen yakındaki bir lokantada yiyoruz…

Yarın (28 Nisan Perşembe) Kaynarca ve Sakarya'dan geçerek Pamukova'ya gideceğiz, orada konaklayacağız...

2. Gün
Çıkış : Şile, saat 09:15
Varış : Kandıra, saat 18:30
Yapılan kilometre : 79,05 km
Bisiklet üzerinde geçen süre : 06:07:56 saat
En yüksek hız : 56.6 km/saat
Ortalama hız : 15 km/saat
 
  • Beğen
Tepkiler: Çağlar İLİ
Scudo
T

Tuğrul

Misafir
Helal olsun Abi büyüksün diyorum.Başka bir şey demiyorum :D
 

BF Okuru

Üye
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
0
Tepki
2
sayın ssatir;

gezinin bu ikinci bölümünüde ilgiyle ve sevgiyle okudum..elinize sağlık...teşekkürler