Maratonda yeni dünya rekoru!

Olimpiyat şampiyonu Eliud Kipchoge, Almanya'nın başkenti Berlin'deki maratonda kendisine ait erkekler maraton dünya rekorunu geliştirerek yeni rekor kırdı.

37 yaşındaki Kenyalı atlet, maratonun bitiş çizgisini 2 saat 1 dakika ve 9 saniyede geçti. Bu, 4 yıl önce yine Berlin'de kırdığı dünya rekorundan 30 saniye kısa.

İki olimpiyat şampiyonluğu bulunan atlet, profesyonel kariyerinde katıldığı 17 resmi maratonun 15'ini birinci bitirdi.

Kipchoge 2019'da Avusturya'nın başkenti Viyana'da katıldığı maratonu 2 saatin altında tamamlamıştı. Ancak, bu maraton halka açık bir yarış olmadığından ve Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği tarafından hazırlanmadığından, resmi kayıtlara geçmemişti.

Vaybe marathon lastikler 30 bin km yol götürüyor diyecektim ki pufff ne alaka

Hayatta en çok istediğim özelliklerden bir tanesi diyebilirim 2 saat boyunca aralıksız koşmak.

Bu

Anonim demiş ki:

Hayatta en çok istediğim özelliklerden bir tanesi diyebilirim 2 saat boyunca aralıksız koşmak.

Hepsini görüntüle...

Bu işler önce böyle sizin gibi istekle ve motivasyonla başlıyor. Sonra gerisi geliyor. Ama koşmadan koşamazsınız, ilk adımı ne pahasına olursa olsun atmanız gerekiyor.
Koşmak bana çok uzakken, bir kere istedim, işk adımı attım ve sonrası geldi. 3, 5, 10 km derken 20 geldi, sonra 30 geldi, şimdi niyetimde maraton ve ultrası var. Yapmayan bilemez, apayrı bir lezzeti var. Tavsiye ederim, motivasyonunuz varsa ertelemeyin.

Zencilerin genetik özelliklerinden dolayı, kondüsyon, kuvvet ve hız isteyen sporlar yada işlerde beyaz ırka göre bariz üstünlükleri var. Bulunulan coğrafi koşullar ve yaşam standartlarımız dolayısı ile vücut yapılarımız giderek zayıflıyor ve zayıflamaya devam edecek. Evriliyoruz, daha az kas gücü daha fazla beyin gücüne ihtiyaç duyuyoruz.

Hayatımızı kolaylaştıracak teknolojiyi dahada gelistirdikce, kullanılmayan organ, uzuv sayimiz dahada artacak, yada daha az kullanacağız ve nesiller sonra körelecek.

Evrim her zaman kazanır. Tabi bu günümüzdeki kas gücü gerektiren sporlarda değil 😅😅. Bu örnekte olduğu üzere.

Zaten insan vücudu hatalar, zayıflıklar ile dolu. Her gün 2 bin kalori almak, 8 saat uyumak, dakikada ortalama 15 kere nefes almak... Vs gibi.
Ömrümüz zaten kısa, bağışıklık sistemimiz doğada yaşayan diğer memeli canlılara göre çok düşük, aç kalsak selülozu bile sindiremiyoruz.

Gelecekte, şimdiki bedeni işlerimizi yapacak makineler üretecegiz, güce gereksinimiz iyice ortadan kalkınca beynimiz daha fazla gelişecek. Bedenimiz çöp haline gelecek ihtiyacimiz bile kalmayacak belkide, önce biyomekanik vucutlar sonrasında ise beyin elektrik sinyallerimizi dijital ortama aktararak sonsuz ve istedigimiz gibi bir hayat. Ve de ekolojik kaynakları tüketip yok etmedigimiz...

Konuya farklı bir bakış açısı getirmek istiyorum:
Zencilerin kas gücü ve dayanıklılığının beyazlara göre daha iyi olmasının genetik nedenli olduğu teorisi henüz bilimsel olarak ispatlanmamıştır. Yaygın olarak böyle olduğu düşünülse de zencilerin spor faaliyetlerinde daha başarılı olmalarını sağlayan ve beyazlarda bulunmayan bir gen henüz gösterilememiştir. Zencilerin bu başarılarının genetik temellere dayandığı, Amerika ve Avrupa tarafından destek bulmuş bür görüştür. Afrika’da uzun mesafe koşucularının en çok çıktığı kabilelerden biri olan Ekiden’de, insanlar küçüklüklerinden beri çok uzun mesafeleri yürüyerek kat etmek zorunda kalmaktadır. Sebebi ise sağlıklı besin ve içme suyu sağlamaktır. Küçüklüğünden beri günde onlarca kilometreyi zor doğa ve arazi koşullarında farklı tempolarda yürümek zorunda kalan çocuklar; doğal olarak yetişkin yaşa geldiklerinde, Avrupalı ve Amerikalı beyazlara göre yüksek kondisyona sahip oluyorlar. Bu da beraberinde başarıyı getiriyor. Batı toplumu ise biz bu zencileri bir yudum suya muhtaç bıraktığımız için adamlar küçüklüklerinden kondisyon kazanıp böyle başarılı oluyorlar demek yerine, suçu genetiğe atıyorlar, insanlar da inanıyor. Mesela Japon’lar da ultra mesafelerde çok başarılılar; ama batı onları da görmezden geliyor.
Konuyu çok uzatmak istemem, başka bir örnek daha vereyim. Mesela snoker şampiyonları çoğunlukla Britanya’dan çıkıyor. British’lerin snokera genetik yatkınlığı mı var diyeceğiz, bence diyemeyiz. Adamlar çocukluğundan beri bu oyunun içinde, bizim mahallede misket oynadığımız gibi snoker oynayanlar doğal olarak şampiyon olur. 30 yaşlarında yarışan iki kişiden biri 20 yaşında öbürü 5 yaşında bir spora başlasa ve yarışsa, bu spora 25 yıldır maruz kalanla 10 yıldır maruz kalan arasında tabii ki bir fark olur ve bu genetikle açıklanamaz.
Siz farklı düşünebilirsiniz, itirazım yok. Yarın bilimsel bilgi değişebilir ve gerçekten bir gen bulunabilir (şu ana kadar bulunamadı). Detaylı bilgi isteyenler spor fizyolojisi ile ilgili yayınlara bakabilir.

Sizde farklı ama doğru bir bakış açısından yaklaşmışsınız, ben işin daha çok evrim kısmındayım, genetik derken, ayrı bir gene sahipler demeyi kastetmemistim.

İnsanlığın doğduğu Afrika kıtasından ayrılmayıp orada kalanlar, şimdiki siyahi Irk dediğimiz insanların ataları bizden daha farklı evrildiler. Daha rahat coğrafi koşullar, avcı toplayıcı yaşamdan, daha hızlı yerlesik duzene gecmeyi sagladi ve beyinlerinin daha hızlı buyumesine fırsat verdi beyaz ırkın. Basit alet kullanımı vucut gucune olan ihtiyacı onemli bir ölcude azalttı.

Asla bir ırk tartışması falanda yapmıyorum sakın yanlış anlasilmasin, mesela yakın dünya tarihinde siyahi bilim insanı çok az sayıda vardır. Halende oranlarsak fark çok buyuktur. Ama sporculara bakıyorsunuz, saf vucut gucu ve kondüsyon gerektiren, dayanıklı bir vucut gerektiren Boks, atletizm gibi, Zencilerin ezici ustunlugunu gorursunuz.

Evrim çok uzun surede gerceklesen ve cok yavas ilerleyen birsey olmasına ragmen, cok cok kucuk degisimlerin ne kadar farklar yarattigini acikca goruyoruz burada.

Hocam yanlışım varsa düzeltin ama zenci kelimesi ırkçılık barındırmıyor mu? Siyahi denilmesini istiyorlar ama?🙄