manavgat maratonu sonuçları.

Scudo

memocy

Forum Bağımlısı
Kayıt
14 Eylül 2004
Mesaj
962
Tepki
714
Şehir
ANKARA
bende geç bitirdim ama adım yok.. zaten yaş kategorileri birbirine girmiş durumda.. olduğu kadar kayle alın.. ulusal kategoriye muamele böyle.
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
Elit de en iyi 2. Türk görünen Gökhan Çiğdem aslında ulusal parkurda yarışmış ve yanlışlıkla Uluslararası sıralamaya girmiş. 4,15,53 lük derecesiyle 80 km lik ulusal parkurda 8. olabiliyor aslında. Federasyon yetkilisinden listenin düzeltileceği bilgisi geldi...
 

levent sünger

Aktif Üye
Kayıt
19 Ağustos 2006
Mesaj
145
Tepki
413
Şehir
Dalyan muğla
Bisiklet
Cannondale
Sevgili Arkadaşlar , 40 yaşımda hayatımın ilk yarışına katıldım ve 3. oldum , hayatımda en mutlu olduğum anlardan biriydi , hava ve parkur harika idi bu arada ulusal katagoride yaşananlar hakkaten tatsızdı, teknik toplantıda tek kelime edilmedi , yarışda özellikle 80km. parkurda yarışan ve arkada kalan sporcular kaderlerine terkedildi , elitler yarışı bitirince organizasyon hakemleri, yol gösterenleri, jandarma ve ambulansları parkurdan çekince bazı arkadaşlarımız yolu kaybedip gece karanlıkta Manavgata varabildiler , bu insanların tempoları düşük olabilir eğer öyleyse bir zaman noktasında diskalifiye edilip araclarla Manavgata getirilebilirlerdi , eger baslarına bir şey gelseydi bunun hesabını kim vericekti,göğüs numarası verilen herkesden organizasyon sorumludur ve bu yapılan sorumsuzluktur, bizler pro olmayan amatörler maddi manevi bir cok fedakarlılıkla bu sporu yapıyoruz , birazda olsa saygı ve ilgiyi hakediyoruz bence , saygı ve sevgilerimle
 
Kayıt
26 Kasım 2006
Mesaj
55
Tepki
18
Erol Özbey 19-29 yaş kategorisinde gözüküyor, hata var.
Anlaşılan sonuçlar hazırlanırken çok özen gösterilmemiş, özellikle
ulusal kategori sonuçları.
 

Lobo

Aktif Üye
Kayıt
16 Ocak 2008
Mesaj
122
Tepki
255
Şehir
--
@heng

Bilal arkadaşı elbbetteki tebrik ediyorum. Ama lütfen diğer dereceye giren arkadaşları ihmal etmeyelim. İlk 50 kişi içindeki tek gururumuz sadece Bilal değildi.
 

latif kavak

Daimi Üye
Kayıt
1 Mart 2007
Mesaj
398
Tepki
102
Şehir
adana
@Lobo

arkadaşlar ben bılalın son 20km sını gordum ve 1.ile arasında 15 en fazla 20 kişi vardı buna ragmen bılali 27 yazmıslar.imkansız 27 kişi yoktu çhatta ben bılalı motıve edıyordum harkısaın yerın cok ilk 20 desin dıyerek ama sonuc geldıkı 27. olmuş allah bılrı daha ne hatala var.
 
  • Beğen
Tepkiler: heng ve BF Okuru

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
arkadaşlar dikat ediyorum sadece burda kendi aramızda toplanmış eleştirilerimizi yapıyoruz federasyon denen sisteme neden aramızda belirtelim herkes birbirine bakıyor aman o yazar ben yazmıyayım diye yani federasyon denen topluluk hangi işi düzgün yapmmışki ayrıca bu güne kadar yani beni yanlış anlamayın lütfen üzülüyorum bende sonçta bir yarış yapılıyor herşey hep eksik her zaman böyle herkes yazsın mail bombardımanına tutalım federasyonu ben yazıyorum sürekli ama bir iki kişinin yazmasıyla bir sonuç hele benim gibi pasif bir spror sever olsa bile sonuçat etki sıfır milyondda noktalı vürgül kadardır ama hiç olmasa yazıyorum sizleride davet ediyorum bu sporu daha yaaşnır halde yapabilmek adına hepinize salıklı sprolu günler dileirm
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
(link)

Geçen seneki katılımcılar çok daha iyi zamanlarla bitirmişler. Serbest kategoride ilk 15 i inceleyip görebiliriz farkı. Bu sene sporcularımızda genel bir form düşüklüğü var :D Bunu ayrı bir başlık açarak da değerlendirebiliriz...
 

latif kavak

Daimi Üye
Kayıt
1 Mart 2007
Mesaj
398
Tepki
102
Şehir
adana
gecen sene 15 yabancı vardı ( en fazla ) bu seneki yarış dunya kupası ve nerdeyse hepsi birer makina.degerlendırmeye hıc gerek bıle yok bence
 

lbrtnstn

Üye
Kayıt
26 Eylül 2007
Mesaj
5
Tepki
12
Şehir
sinop
@canyon

yaptiklarimiz biraz "bilgisi olmadan fikir sahibi olmak" oluyor bence. cunku bu dunya kupasi yarisinin organizasyonu federasyonun degil, yerel bir organizator olan "side tuder" (adi sanirim boyleydi) adli turizm sirketi ve de cogunuzun da yakindan taniyacagi unal tolun idi. "federasyon isini dogru yapmiyor, neyi dogru yapti ki?" gibilerinden degerlendirmeler yaparken biraz bilgi sahibi olsak keske.

sonuclarin yanlis oldugundan bahseden arkadaslar da tahmin ediyorum ki yaristaki "cip sistemi"nin farkliliginin ayrimina varmislardir. zamanlamayi da yaris icin kiralanmis olan, bu islerle ugrasan bir sirket yapmis. ciplerimizi de evimize getirebildik boylelikle. finish'tede federasyonun kullandigi kablolar degil, onun yerine kalinca bir hali vardi, dikkat ettiyseniz.

federasyondan birilerine sorsaydiniz ya da biraz organizasyonun nasil yapildigiyla ilgilenseydiniz bunlari ogrenebilirdiniz.

kendimi federasyonun avukati gibi hissediyorum ama yazilanlari okudukca da "bu kadar olur" demekten alamiyorum kendimi.

"bana parkurda su verilmedi", "kayitlar duzgun alinmadi", "organizasyon kotuydu" diyenler, dogru adrese gidip hesap sorsak ya. hatta imza falan toplayalim, telefon yagmuruna tutalim. Side Tuder ve Unal TOLUN! Bu organizasyon niye boyle oldu diyerek. acikcasi gecen seneki yaristan pek bir fark goremedim, hatta cok daha tatsiz geldi diyebilirim!
 
  • Beğen
Tepkiler: Altan Kalay

memocy

Forum Bağımlısı
Kayıt
14 Eylül 2004
Mesaj
962
Tepki
714
Şehir
ANKARA
aynı fikirde değilim maalesef.. yarışın asıl sorumlusu ve düzenleyen federasyondur, Side Tuder ve diğer kişiler taşeron sistemi gibi bir konumdadır.. genel durumda da işi veren kişi işin doğru yapılmasından sorumludur.
puanları millete tuder mi veriyor yoksa federasyon mu?
harcırah ve kafile listesi evrağını tuder mi topluyor yoksa federasyon mu?
yarış kurallarını federasyon (vasıtasıyla UCI) mı koyuyor yoksa Tuder mi?
lisansları kim veriyor ve kontrol ediyor ? Tuder mi federasyon mu?
 

lbrtnstn

Üye
Kayıt
26 Eylül 2007
Mesaj
5
Tepki
12
Şehir
sinop
evet bu konuda haklisiniz. federasyonun da isleri biraz daha denetlemesi gerekebilir. Belki bu konuda bir eksiklik, vurdumduymazlik vardir. sonucta bir sekilde federasyona donuyor her sey. Fakat yine de bize su vermeyen adamlari, federasyona sonuclari yalan yanlis aktaran kisileri dogrudan federasyon degil de side tuder ve unal tolun organize etti, atadi. elestirilerin faturasinin oncelikle onlara; sonra da bu kisilere yetki veren ve yeterli denetlemeyi yapmayan federasyona kesilmesi gerekir.
Ne kadar tartissak da bisikleti seviyorum ve ne federasyon, ne baska bir sey bu sevgimin onune gecemeyecek. Hem ulasim, hem spor araci olarak her zaman kullanmaya devam edecegim!...
 

Barış TOPÇU

Forum Demirbaşı
Kayıt
3 Nisan 2007
Mesaj
523
Tepki
323
Şehir
ANKARA
her yarışta olan aksaklık diyemeyeciğimiz acemilik ve işin ehli olmayan kişilerin bu işe soyunmuş olmaları!! 20 km de su veren arkadaş gücü yetse!! gelen sporcuları nerdeyse sopayla kovalayacaktı!! ben payıma düşen 250ml su ile yetindim 80 km olan maratonda fazla bile değilmi!!!!!!!!!!! ayrıca önümde su isteyen bi arkadaşla suyu paylaşmamızı söyledi!! aslında damlalıkla ağzımıza niye damlatmadılar anlayamadım:)
sonuçlardaki kargaşada traji komik!! koskoca dünya kupası işine soyunuyorsun ama mahalli bi yarıştan daha sefil bi ortamda işi kotarmaya çalışıyorsun!!
herşey göstermelik herşey garip ve düşündürücü.................
 
  • Beğen
Tepkiler: spokesman

gurol

Forum Bağımlısı
Kayıt
15 Eylül 2004
Mesaj
1.664
Tepki
2.830
Şehir
İzmir
Önce, -bu da kim demeyin- yarışmış, organizasyon yapmış, federasyonda gönüllü çalışmış, bahsettiğiniz organizasyonda çalışan ve hatta yarışan herkesi tanıyan ve bir şekilde birlikte organizasyon yapmış biri olarak yazdıklarınıza -alıntı yapmadan- bir kaç eleştirim var.

İlk değinmek istediğim Side-Mananavgat TUDER'e büyük bir teşekkür borçlu olduğumuz. Bugüne kadar Türkiye'de hiç bir sponsor yada organizatör Dünya Kupası (dikkat edin şampiyonası değildir) yapmağa cesaret etmedi. Bunun Türkiye'de bisikletin varlığının uluslararası tanıtımında çok büyük katkısı olacak. Elbette TUDER çok farklı sponsorlukların sahibi ve bisiklete sponsor olmayabilirdi. Bu noktada belki de daha büyük teşekkürü hak eden insan Ünal Tolun'dur. O olmasaydı Manavgatta 2 yıldır maraton yapılmaz ve Dünya Kupası da gelmezdi.

Sanıyor musunuz ki yurt dışında gittiğimiz her yarış süper organize edilmişti? Elbette Dünya Kupası da olsa her organizasyonda eksikler olabilir, ancak kendi haksızlıklarınızın lütfen farkında olun.

1. Eğer ulusal kategoriye kayıt oluyorsanız UCI komiserinin tek cevabı vardır: "kendi federasyonunuz bilir". Şuna emin olun Dünya Kupasına kayıt yaptırmaya çalışıyor olsanız asla izin vermezdi. Kendinize sormanız gereken soru şudur: "madem benim için bu kadar önemliydi neden geç kaldım?". Hiç birimiz (sporcu) bir organizasyonun kurallarını esnetecek yada düzenini bozacak lükse sahip değiliz.

2. Lisans olması kesindir. Bu noktada yapılan "Almanlara izin vermedik sizede veremeyiz" açıklaması çok talihsiz bir açıklama olmuş. Lisans kesindir, çünkü bu lisans sizin bu sporu yapabildiğinizin kanıtıdır. Elbette hepimiz bisiklete biniyoruz. Şöyle bakalım, hepimiz otomobil kullanabiliriz ama ehliyetsiz (trafik polisine yakalanırsak) cezamızı ölçüsü ile alırız. Lisans konusu sadece UCI için değil, GSGM için de aynı derecede önemlidir.

Eğer lisanssız olanlara yada geç gelenlere çifte standart uygulandıysa (ki sanmıyorum) bu büyük bir gaftır.

Geçmişte görev aldığım yarışlarda yolda olduğunu bildiğimiz takımları telefonla kayıt ettiğimiz de oldu. En büyük çabamız zamanında kayıtları kapatmaktı. Çünkü onu geciktirirseniz tüm program aksar. Kayıtlar ve lisanslar organizasyon adına herkesin önem göstermesi gerekenlerdir.

3. Su. Eminim ki bir kısmımızın yarış deneyimi yok. Yıllardır yaptığımız organizasyonlarda katılanlarda alışkanlık haline getirmeye çalıştığımız nokta; feed zone idi. Yarışı bitirip suratımıza "su bile vermedin" diyen çok sporcu ile karşılaştık. Oysa bu, bir sporcunun -her nasıl bisikletini ve ayakkabısını unutmuyorsa- suyunu da kendi ayarlaması ve unutmaması lazım. Yabancı sporcular 3000 mil uçup yanlarında 6 suluk getirirler. Yarıştan önce (dil bilmedikleri halde) feed zone'a gidecek bir gönüllü bulur, ona hazırladıkları 6 matarayı verir ve her tur birini içerler. Gönüllü bulamayanlar ise feed zone'a kadar gider, mataraları orda yere bırakır, hakeme de tembih eder, her tur yavaşlayıp yerden alırlar.

Bu "su" işi yarışa hazırlanmakla ilgili. Eğer birilerinin size yarış boyunca su vereceğini düşünüyorsanız süper bir anneniz olduğunu tahmin edebilirim. Yanlış anlamayın (benim annem de süperdir) sağolsun annemiz pantolonumuzu ütüler, yatağımızı yapar, biz asla bir şey yapmak zorunda kalmayız. Ne alakası var demeyin, bu hayatımızda bazı şeylerin önümüze hazır sunulması ile ilgili. İşte su beklentimizi de buna benzetiyorum ben. Gün gelecek evlendiğinizde eşiniz "neden kendi pantolonlarını ütülemiyorsun?" diyecek.

Arkadaşlar, yarışa gidiyorsunuz. Bu yarışı bitirmek istiyorsanız kendi ihtiyaçlarınızı karşılamayı öğrenmelisiniz. İster bir sırt çantasında yanınızda taşıyın, ister bir gönüllüyü organize edin o size yardım etsin.

Elbette bazı organizasyonlarda "neutral zone"larda su hatta power-bar veriliyor olabilir. Belki Manavgat da böyleydi yada beklentiniz vardı. Ben kendi payıma, eğer yarışı önemsiyorsam asla böyle bir ihtimale güvenmem. Kendi işimi kendim görürüm.

4. Yardım almak. Her ne kadar bu işi keyif için de yapsak kurallar var. Olmalı da. Teknik yardım, yedek lastik, malzeme bunlar ancak Teknik Zone'da olur. "Yahu iddiamız da yok adamlar esnetmediler", yok arkadaşlar böyle bir şey. Geçtiğimiz sene Türkiye şampiyonasında en sevdiğim arkadaşlarımdan birini diskalifiye ettim ben. Tanıdığım tanımadığım beş on sporcu diskalifiye edildi yıllar içinde. Amaç insanları yarıştan atmakmıydı? Elbette hayır. Amaç her zaman daha çok insanın yarışa katılması ve herkesin keyif almasıdır. Ama kurallar var arkadaşlar. Ve yarışa katılan herkes bu kurallara uymalı. Tıpkı 6 punto ile yazılmış banka kontratından yükümlü olduğumuz gibi, yüzlerce sayfalık UCI ve Bisiklet Federasyonu yönetmeliklerine lisans aldığımız anda "kabul" diyoruz. Bilmeyenler okuyabilir, türkçeye yine gönüllü 3 kişi tarafından çevrilmişti. Zaten teknik toplantıya katıldıysanız bunlardan bahsedilir ve istediğiniz soruları sorarsınız. Kendinize şu soruyu sorun; yarışta 4. oldunuz ve 3. olan kişi dışardan lastik alarak sizi geçmiş. Ne hissedersiniz? Ben şunu derim kendime "vay be ben enayiymişim lastiği koca yarış boyunca sırtımda taşıdım". Dereceniz ister podyum olsun ister 99.luk benim hissim değişmez.

Son olarak:

Katıldığımız organizasyonun hakkın da yada Federasyondakiler hakkında atıp tuttuğumuz sürece Bisiklet'e katkımız olmaz. Eğer -yanlış da yapılmış olsa- bir organizasyonu geliştirmek istiyorsak pozitif katkıyı tartışmalıyız.

Pozitif katkı nedir? Bunun ilk ayağı organizasyona yarışmacı olarak katılmak olabilir. Bir sonraki adım gönüllü çalışmak olabilir. Bir sonraki adım organizasyon yapmak olabilir. Sonraki ise sponsorluktur. Daha ilerisi işi gücü bırakır federasyon başkanı yada yardımcısı olursunuz.

Eleştiriler elbette yapılmalı. Fakat "sadece" eleştirmek bize bir şey kazandırmıyor.

Çok yazdım, vaktim varmış demekki.
 

Aybars Öge Sürücü

Forum Bağımlısı
Kayıt
15 Eylül 2004
Mesaj
1.553
Tepki
1.494
Şehir
Izmir / Istanbul
Ben zaten aylardır yazmıyorum, bunun üzerine eline sağlık abi demekten ötesi abesle iştigal olur kanaatindeyim :)