Kör noktadan çıkan bisikletli çocuğa çarptık maddi hasar var

Arkadaşlar dün marketten geliyorduk babam aracı sürüyordu. Ana kavşaktan eve dönen yola doğru döndük . (Google haritaların fotoğrafları yenilememiş)

Sol tarafta park var . Sağ tarafta ise acayip kalabalık müşterili bir market var .

Saat akşam 18:50 tam kalabalık vakit.
Neyse eve dönen tarafa döndük gidiyoruz ters istakamette (resme gere sol taraftan gelen araçlar) kırmızı lamba yanıyor .

Kuyruk park boyunca uzuyor . Lambaları hizasını geçtik . Sağdaki ağaçları orada bir direkt var o hizada komşu aracıyla duruyordu . Zaten yavaş gidiyoruz iyice yavaşladık . Korna çaldık devam edyoruz yola ama yine yavaşız aracın hızı 25-30 km/h . Lamba kuyruğunda bir de belediye otobüsü vardı tam otobüsün arkasını geçerken bisikletli tam dibinden bir çıktı . Ani fren yaptık 5 sn içinde durduk lakin çarptık .

İşin saçma tarafı çocuk o korkuyla hiç fren yapmadı . Darbeyi aracın sağ tarafından aldı düşüş şeklini gördüm . 5-15 derece sola yattı . Kaldırıma çarptı . Bisiklet bacaklarının arasında kaldı .

İndim araçtan baktım komşu çocuğu . Ağlıyor gibiydi iyi misin dedim kendine geldi . Baktık ettik bir şeyi yok . Eve aldım götürdüm.

Niye lambadan geçmedin ?
Bir arkadaşıma yetişmeye çalışıyordum dedi.
Tamam yetişeceksin neden yolun ortasından geçmek için günün en kalabalık vaktini ve otobüsün arkasını buldun ?
Aniden araba çıktı . (Yapma etme mübarek)

Çarpmanın hızı ne kadar yavaş olsada çocuğu sola doğru yatıran darbe emiş köpüğü oldu bence .
Bisikletin ön aynakol ve aktarıcı eğildi . Aracın tamponu kırıldı .

Pedal gayet belli

Şimdi giydirmeye kızmaya kalkmayın . Otobüs arkasından kaza geliyorum demedi . Buna komşumuzda şahit oldu .
Çocuğa hiç bir şey olmayıp yüzülen yeri bile yok en büyük temennimiz oldu.

Arkadaşlar demek istediğim özellikle iş çıkış vakitlerinde çocuklarınızı dışarı yalnız başına salmayın . Çarptığımız çocuk 12-13 yaşında . Allah korudu .

Son olarak çocuğa sordum sorulara dikkat edin . Arkadaşıma yetişmeye çalışıyordum .

İki tarafa da geçmiş olsun.Anlattığınız kazanın türü anlaşılıyor zaten, özellikle yayaların karıştığı bu tip kazalar bolca yaşanıyor.Sizlik bir durum yok, çocuğun yaşı belli.Allah beterinden korusun.

Cok gecmis olsun

@trainspotting35 Bazı bölgelerde çocuk trafik eğitim parkları mevcut ancak kullanılıyor mu ya da eğitim veriliyor mu ona dikkat etmeli. Ne yazık ki bir çok şey yaptık olduyla kaldığı için devamı gelmiyor. Gelse de sürekliliğini korunmadığı için hayata geçişi zorlaşıyor.

Çocuklara kızamıyorum ki yaşlı insanlar gibi konuşacağım ama bu bir gerçek. Bizim zamanımızda boş arsalar vardı top oynamaya, yollardan araçlar tek tük geçerdi. Elektrik telleri korkusu olmadan uçurtma uçururduk o arsalarda, yakan top, istop oynardık. Bisiklete binerdik sokak aralarında çılgınlar gibi.

@trainspotting35
Koskocaman bir sitede oturuyoruz bisikletle dolaşmak için fazlasıyla yeterli alan var .

Genel anlamda söyledim.

@trainspotting35 Haklısınız. Şuan da yaşadığım mahallede ki park çocuk sayısına yetişemiyor ufak geliyor mesela. 3 yaşından 12 yaşına kadar neredeyse herkes orada aileleri de eklersek oturacak yer kalmıyor zaten. Parkta 2 salıncak, 1 tahterevalli, 2 kaydırak ve bir kaç spor aletleri var alanda ise en az 10-15 çocuk oluyor.

@MAERKEK Haklı olabilirsiniz ancak herkesin sitesi bir olmuyor ne yazık ki. Hele ki bu çarpık yapılaşmalarda sıfır şehir düzeni ile böyle şeylerin olması normal değil ancak normal karşılanıyor.

Sonuç olarak 2 tarafa da geçmiş olsun Allah'tan bir şey olmamış. Suçlanacak şey çok ama hangisini sayacağız ki.

Geçen gün sahilde park yapmışlar içine de Cafe tarzı birşey yapıp masa sandalye koymuşlar. Çocuklar haliyle parkta oynuyorlar en doğal hakları olarak . Topları masalardan birisine geldi ve masadaki adamın tepkisi burada topla oynamayın. Kulaklarıma inanamadım şaka gibi ya çocuk parkında çocuklara topla oynamayın dedi yanımda eşim vardı tatsızlık çıkmasın diye adama birşey demedim.

Trajikomik, yukarıda da söylediğim gibi en büyük sebebi yapıp geçelim olması. Konunun maddiyat olduğunu düşünmüyorum artık yapılırken kullanım amacını gözardı ediyorlar. İşi sık eleyip sık dokumuyorlar maalesef. Yaşadığım şehir İzmir'den örnek vereceğim bisiklet yolu var bunu da şükür diyelim ( Artık tüm belediyelerin zorunlu yapması gerektiğini düşünsem de bizde yol yapılıyor diye sevinildiği için öyle dedim.) ama Bostanlı ve Alsancak'ta bisiklet sürenler bilir ( paten sürerken çok rahatsız olduğum noktaydı) görselini eklediğim kısım parke ile ayrılıyor. Ve tek noktada değil. Yaya geçişi için düşünülebilir ama düz iken de yayalar geçebilir.

@Hami Bulut

Birde bayraklıya giden yol var bir sen bire bitip alaybey tersane arkasından beton - karo şeritler halinde 2 m de bir tekrarlanan zıplamakta var giderken kıt kıt kıt kıt Sele adama monte oluyor. Herkes bu sebeple anayoldan ilerliyor sonra kazaya davetiye.
Bu arada biz de yıllar önce iki araç arasından fırlayan bir çocuğa çarpmıştık. Çok şükür birşry olmadı ama biz hastane, polis vs götürdük aile bizden şikayetçi olmak istedi. Kamera kayıtları vardı. Polis aileye suçlu sizsiniz isterlerse araç hasarını bile tazmin ettirirler bence aranızda anlaşın çocuğa da birşey olmamış dedi.
Mutlaka bir kamera edinin derim yoksa hızlıydı vs evlat sevgisi can korkusu herkesi bir anda haksızca karşıyı suçlamaya itebiliyor.

Geçmiş olsun. Tampona noodle uygulaması yap ??

@FoldingRider sıfır alacağız . Noodle için parça istediler . Tamponu eve geçince fark ettik .

30 km/saat hızda giden bir araç saniyede en fazla 8,33 metre ilerler.

Bu hızda ilerleyen bir aracın reaksiyon mesafesi 6,2 metre, fren mesafesi 5,9 metre, ikisinin toplamı olan durma mesafesi 12,1 metre, fren zamanı ise 1,41 saniyedir.

(link)

5 saniye içinde durduk derken sanırım bu 1,5 saniyeyi kastediyorsunuz, ya da hızınız sizin sandığınızdan daha fazlaydı.

"Bisikletin ön aynakol ve aktarıcı eğildi . Aracın tamponu kırıldı." ifadesinden de çarpmanın hiç de hafif olmadığını anlıyorum.

Bundan sonraki satırlarda, "Çocuk 12-13 yaşında" cümlenizden hareketle doğrudan size yönelmeden biraz eleştiri ve özeleştiri yapmak istiyorum:

11 yaşından itibaren çocukların yasal olarak trafiğe bisikletle çıkma hakları var ve tüm taşıt sürücüleri gibi hata yapmaları mümkün ve muhtemel. Yoğun saatlerde çocukların trafiğe çıkıyor olması onların ya da ailelerinin muhtemel çarpışmaların sorumluluğunda daha fazla payı olduğunu ve dolayısıyla bilhassa onların önlem almakla yükümlü olduklarını göstermez. Alışveriş de, işe gidiş geliş de, o yaşta bir çocuğun trafiğe çıkma hakkını kısıtlayacak gerekçeler değiller.

Çocukların davranışlarında daha fevri ve dikkatsiz olmaları -pedagojik- gerçeği bize, çocukların trafiğe çıkışlarının kısıtlanması ve denetlenmesi gerektiğini değil, ulaşım altyapısının ve yatırımlarının çocuklar için ne kadar riskli ve yetersiz olduğunu, dolayısıyla onların trafikteki varlığına daha müsamahakâr ve itinayla yaklaşmamız gerektiğini, trafikte bizim gibi güvenle ve konforla bulunabilmeleri için toplumsal sorumluluk üstlenmemiz ve yerel ve merkezi yönetimlerden çocukların, kadınların, yaşlıların, engellilerin güvenle ve konforla seyahat edebilecekleri, insan odaklı ulaşım yatırımları ve hizmetleri, okullarda bu yönde bir ulaşım bilinci oluşturacak eğitim programları talep etmemiz gerektiğini anlatır.

Şehirde günlük ulaşımın otomobil odaklı düzenini öylesine kanıksamışız ki, çocukların yoğun saatlerde trafiğe çık(artıl)maması gerektiğini söylemekte hiçbir beis görmüyoruz. İtiraz eden olursa da muhtemelen şöyle deriz: Ne yapalım, ölsünler mi, sakat mı kalsınlar, sizin çocuğunuz olsa bırakır mısınız sokağa o saatte, bırakıyorsanız siz ne biçim anne babasınız, ne var yani o saatte site içinde sürseler... Bu ajitasyon ve bahaneler hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor ve hareket alanımızı hızla daraltıyor. Güçlülerin sınırsızca hareket edip, zayıfların onların ortalıktan çekilmesini beklemeleri hiç ama hiç adil değil.

Anneler babaların çocuklarına hangi saatlerde dışarı çıkma izni vereceğine kendilerinin karar vermeleri ebeveyn hakkı ve sorumluluğudur ama onlara çocuklarını hangi saatlerde trafiğe çıkaracaklarını dikte etmek ne hak ne de sorumluluktur. Tıpkı bisiklet sürerken kask takıp takmayacağımıza karar verme hakkımızın olduğu ama kimsenin bizi kask takmaya mecbur kılmaya hakkı olmadığı gibi.

"Kask giymelisiniz" cümlesi iyi niyetli bir tavsiyeyi aşan politik bir ifadedir, ulaşıma ve adalete bakış açınızı açığa çıkarır. Bisikletli aktivistler ikiye ayrılırlar: Mevcut ulaşım düzeninin iktidar ilişkilerine riskleri ve tehditleri gerekçe kılarak rıza gösterip kask giyilmesini empoze edenler ve bu düzene temelden itiraz edip kasksız ulaşım hakkı ve düzeni için mücadele edenler. Birinciler bir sonraki adımlarında size bakkala giderken bir de fosforlu yelek giydirirler ve her çarpışmada "acaba hatalı mıydın, yanlış mı sürdün, eksiğin mi vardı" teranesi okurlar, ikinciler ise başınıza trafikte ne gelirse gelsin oturup "hata payınızı" ölçmezler, kaçta kaç kusurlu olduğunuzu hesaplamazlar ve hakkınızı hukuken de ararken yanınızda olurlar.

Eşitlik (equality) herkese eşit destek vermektir. Hakkaniyet (equity) herkese ihtiyacı olan desteği vermektir. Adalet (justice) ise eşitsizliğin sebebini ortadan kaldırarak kimsenin desteğe ihtiyacı kalmamasını sağlamaktır. Hak ve adalet ilişkisi böyle kurulur ve dolayısıyla eşitsizliklerden en çok kimler mağdur oluyorsa en öncelikli onlar kılınır, çözümlerde önce onlar düşünülür. Zayıf olanın karşısında güçlünün de hakları vardır diyorsanız adalet bilincinizi gözden geçirmelisiniz.

Şu trafik çarpışması analizlerini yaparken ulaşıma ve adalete bakış açımızın ne olduğunu bilerek yapalım. Biz maaşlı trafik polisleri, bilirkişiler, kanun uygulayıcılar ve yargılayıcılar değil, adaletsiz ulaşım düzeninde mağdur ve mazlum konuma itilmiş hak sahipleriyiz ve haklarımız ile sorumluluklarımızı bizi mağdur eden öznelerinkilerle eşit görmüyoruz, ayrıcalık ve öncelik talep ediyoruz.

Bisikletforum zincirden pedaldan kadroboyundan granfondodan vitesten frenden kasktan formadan lambadan kameradan ibaret değil, olmamalı da. Bütün bu meselelerin konuşulmadığı bir yerde bisikletli ulaşımın konuşan özneleri değil, bisiklet piyasasının heveskâr ve sitemkâr tüketicileri, dağıtıcıların ve bayilerin ağlak müşterileri olur kalırsınız, trafikte başınıza bir şey geldiğinde de hatayı birbirinizde ararsınız. Bisikletforumda siyaset bu meseleleri konuşmaktır, çünkü bisikletli ulaşım külliyen siyasettir.

İkinize de çok geçmiş olsun. Otoban veya anayollar harici sokaklar ve kalabalık caddelerde yola her zaman biri fırlayabilir düşüncesi kafanızda hep bulunmalı aslında. Zira çocuklar bir anda fırlayabiliyor yola. Arkadaşımın başından geçen bir olayı kamera kaydından izledim; Motosikletle normal hızında gidiyor. Yol boş, ileride kaldırımda bir çocuk yürüyor. Tam çocuğu geçerken çocuğun sağ tarafından bir köpek çocuğa havlıyor ve çocuk kendini bir anda yola, motosikletin önüne atıyor. Son anda refleksle arkadaş çarpmadan kurtarıyor. Kurallara uymak bir yana her zaman ekstra dikkatli olmakta fayda var.

@bisikletgundemi 5 sn durmak dediysem benim araçtan inip çocuğun yanına gitme süremdir . Aynakolun eğilmesi darbe emiş köpüğü ile alakalıdır bu köpük gelen darbeyi geldiğinin iki katı şeklinde geri iletir .

Asıl mevzu şu lamba 100 - 200 m ilerde kurallar çiğnenmek içindir kafasıyla hareket eden çocuğun lambadan geçmeyip olmadık bir yerden (otobüsün arka tarafındakini ön tarafından görmen için eğilmen gerek) bakmadan yola fırlamasıdır .

O çocuk saatte dışarı çıkmasın derim çünkü yeterli eğitimi alsa bile aldığını uygulamaya dökmemiş . Bir anne baba olarak yeterli eğitimi aldığımı ve uyguladığını düşünürsem hiç karışmam bana ailem asla karışmaz .

Bu çocuk komşunun çocuğu demiştim zamanında eğitmeye çalıştım . Bir çoğuna Etrafınıza çok bakın , ben lambada hep dururum ... diye lakin işe yaramamış .

Kurallara uymak düzeni getirir , düzende huzuru . Toplum olarak kurallar içinde özgür yaşamayı öğrenmemiz gerek.

Çocuğu zayıf buldunuz eziyorsunuz diyorsunuz , ben diyorum ki bende 7 senedir bisiklet üstündeyim . Konya da iki tekerli araçların trafik lambalarını takmadığı yerde
7 sene boyunca o lambalarda yeşili araba gibi bekledim niye ? Kurallar uyulmak içindir , zira kırmızıda ben geçsem araba çarpsa çarpan araba suçlu bulunur mu ? Bulunmaz . Suç kırmızıda geçenindir .

Aynen bu misal gibi lamba 100-200 m ilerde dururken acele ile geçmek için bakmadan yola fırlayan tekrar ediyorum kör noktadan (o otobüsün ardından adımını bakmadan yola atsan kesin çarpılırsın) çocuğundur suç . Ben o çocuğu ezmiyorum olanı söylüyorum .

Eğer lambada geçerken vursaydık masrafı dahil her şeyi karşılardık buna emin olun . Zira babam ve biz 4 çocuk sahibi evladın değerini daha doğrusunu canın değerini bilen bir insandır.

Son olarak yorumlarınız için teşekkür ederim. Düşüncelerinizi duymak beni gayet memnun etti elinize sağlık .

@bisikletgundemi söylediklerinizde o kadar haklısınız ki olayları hep subjektifleştirip büyük pencereyi, manzarayı, ormanı artık herneyse görmeden yorumlar yorumlar yorumlar yapıyoruz... Kanun koyucuları ve keyfi siyasi politik ve belediye uygulamarını hiç düşünmüyoruz bile... Kaza, risk, tehlike vs hepsi teorikte tanımlanmış klavuzlara girmiş ama pratikte hiçbir anlamı olmayan ifadeler malesef... Yalnız bisikletgündemi olarak cümleleriniz ve yorumlamalarınız çok güzel sizi tebrik ediyorum nasıl böyle bir birikime sahip oldunuz hangi kitapları vs. okudunuz vallaha imrendim paylaşırsanız sevinirim... diğer kaza geçiren arkadaşlarımızada geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum?

@MAERKEK
Sökün tamponu, arka taraftan deliğe pamuk tıkayıp basın japon yapıştırıcıyı, ön taraftan pamuklu yeri zımparalayıp yüzeyle aynı hizaya getirin sonra sırasıyla macun, zımpara, sprey astar, sprey boya, sprey vernik uygulayıp tamponu yerine geri takın.

@turbotx150 sıfır alacağız . Öneri için teşekkürler