deutz
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 4 Ağustos 2006
- Mesaj
- 492
- Tepki
- 286
Umarim begenirsiniz....
Günlerden bir gün, köylerden birinde, adamın birinin eşeği, kuyunun birine
>düşmüş.
>Niye düşer, nasıl düşer sormayın. Eşek bu. Düşmüş işte.
>Belki kör bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı belki, üzerine de
>toprak
>dökülmüştü.
>Zamanla tahta çürüdü, zayıfladı, toprakta biten otları yemek isteyen eşeğin
>ağırlığını çekemedi ve güm.
>Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı, bağırdı kendi dilinde. Ayıptır
>söylemesi, anırdı yani.
>Sesini duyan sahibi gelip baktı ki vaziyet kötü.
>Zavallı eşeği kuyunun dibinde melul mahzun bakınıyor. Üstelik yaralanmış.
>Karşılaştığı bu durumda kendini eşeği kadar zavallı hisseden adamcağız
>köylüleri yardıma çağırdı.
>Ne yapsak, ne etsek, nasıl çıkarsak soruları havada kaldı.
>Sonunda karar verildi ki kurtarmak için çalışmaya değmez.
>Tek çare, kuyuyu toprakla örtmek.
>Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak attılar.
>Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkinerek dibe
>döktü.
>Ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükseldi .
>Ve sonunda yukarıya kadar çıkmış oldu. Köylüler ağzı açık bakakaldı.
>
>Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır. Ne bazeni, çoğu zaman.
>
>Toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur.
>
>Bunlarla başetmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve
>kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır.
>
>Kör kuyuda olsak bile...
Günlerden bir gün, köylerden birinde, adamın birinin eşeği, kuyunun birine
>düşmüş.
>Niye düşer, nasıl düşer sormayın. Eşek bu. Düşmüş işte.
>Belki kör bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı belki, üzerine de
>toprak
>dökülmüştü.
>Zamanla tahta çürüdü, zayıfladı, toprakta biten otları yemek isteyen eşeğin
>ağırlığını çekemedi ve güm.
>Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı, bağırdı kendi dilinde. Ayıptır
>söylemesi, anırdı yani.
>Sesini duyan sahibi gelip baktı ki vaziyet kötü.
>Zavallı eşeği kuyunun dibinde melul mahzun bakınıyor. Üstelik yaralanmış.
>Karşılaştığı bu durumda kendini eşeği kadar zavallı hisseden adamcağız
>köylüleri yardıma çağırdı.
>Ne yapsak, ne etsek, nasıl çıkarsak soruları havada kaldı.
>Sonunda karar verildi ki kurtarmak için çalışmaya değmez.
>Tek çare, kuyuyu toprakla örtmek.
>Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak attılar.
>Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkinerek dibe
>döktü.
>Ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükseldi .
>Ve sonunda yukarıya kadar çıkmış oldu. Köylüler ağzı açık bakakaldı.
>
>Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır. Ne bazeni, çoğu zaman.
>
>Toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur.
>
>Bunlarla başetmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve
>kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır.
>
>Kör kuyuda olsak bile...