Kocaeli'den - İnönü yaylası

Öncelikle diğer bisiklet konuları içinde olan ve daha önce açtığım bir konudaki son mesajımı buraya aldım.

Şimdi gelelim ayrıntılara.
Neden yukarıdaki sitemkar mesajı yazdım.

1- Hava çok sıcaktı. ( Yolda sadece 2 tane tabela ancak 20 tane sapak olduğu için sabah saatlerinde yola çıkamız işe yaramadı, sıcağa kaldık )

2- Lastik tamir setini evde unuttuğum için ( slime, yedek lastik, yapıştırıcı bant vb. olmasına rağmen ) yol boyu hep diken üstünde gittik. Ama şanslıydık , bir şey olmadı, olduysada slime halletti sağolsun.

3-Yolun toprak kısmında cumartesi günü olmasına rağmen sadece 1 pazar günüde 6 araba gördük. Bu durum ne kadar az kullanılan bir yol olduğunu gösteriyor sanırım. Toprak kısım, araba geçişi az olduğu için çok fazla çakıllı hatta bazı yerlerde taş , bazı yerlerde de yağmurun aşındırmasından dolayı tamamen kayalık bir zemin görünümündeydi. Eğimden dolayı bisikletin üzerine elciklere ( boynuzlara ) kalktığınızda sürekli patinaj yaparak güç ve denge kaybına yol açıyordu. İnerkende bileklerimizi sarmak zorunda kaldık, zorlanmasınlar diye.

4- Tepecik köyünden sonra 17 km kadar suuuuuuuu yoooooooooook.Yol çok tozlu ( kırmızı acayip bir toprak var. Aslında toprağın acayibi olmaz ben kızgın olduğumdan böyle azıyorum Mataranın birinide öğlen arasında durduğumuz yerde unuttum.

5-Erkeklik edip tek bagaj takarak, 2 kişilik çadır, uyku tulumları , yedek su, yedek kıyafet, bol bol yiyecek, kaya tırmanacağız diye kask, vs. vs. taşıdım.

6- Yaylaya varınca oturup dinleneceğime, harika görünümünden dolayı , kayalara, pınarlara, sedirlere ( 300 yıllık olanları vardı sanıyorum ) koşturdum, çiçeğe, böceğe , yeni doğmuş kuzulara sarıldım, kokladım "ne güzel ülkem var aslında " diye düşündüm. Kıçım yer görmedi.

7-İstanbul da ne yaptığımı sorguladım. 1000000000000 defa.

8- Gece uyuyup dinleceğime yıldızları izleyip, araçla gelen ve araçla dönecek arkadaşlarımızla beraber kamp ateşi etrafında şarkılar söyledim ve geç uyudum. :rolleyes: Onlar gelirken ve giderken zaten uyumuşlardı.

9- Kuruluşunu kutladığımız Zirve Dağcılık Kulubü İstanbul şubesinden arkadaşlarımızın bisiklet ile ilgili yakın alakasına mazhar olduk. ( sağolsunlar siz taşıyamamışsınızdır diye sürekli ızgara sucuk , et, kanat taşıdılar arkadaşlar )

Tekrar yazıyorum kendi makinam halen arzalı olduğundan yol ile ilgili fotoğraflarımız yok. Yukarıda yayladaki resimlerle idare edeceğiz artık.


Kamp alanında dinleniyoruz. Arkamızı kendi jeepleri ile gelen "eski dostlarımıza" döndüğümüze dikkat edin.



http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/2006_06250008.jpg


http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/174778527_acd6fdb24c.jpg



Kamp alanından genel görüntüler.



http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/174776960_8735b26fdc.jpg




http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/175232659_714b1b84df.jpg



http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/174776960_8735b26fdc.jpg



Buradaki koca koca kangallar neden bize hiç havlamadılar anlayamadım. Hem de yanlarında korumakla görevli oldukları sürüleri varken. Belkide hep bu yaylada kaldıkları için hiç bisiklet görmemiş olabilirler. Bir not daha ; motorsikletleri kovalıyorlardı ama bize hiç bakmadılar. Bu cinsten genetik nakil yapıp tüm köpekleri bisiklet kovalamayan hale getirmek gerekli .



http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/174778530_1075d506ee.jpg


Yattığım yerde bisiklete devam ediyorum. Formumuzu koruyalım değil mi ?


http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/2006_062500101.jpg


Bir çift, bisikletle İnönü yaylasında.
Bir çift bisikletle, İnönü yaylasında.


http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/174778532_1d5ec295dd.jpg



Ufak tefek ayarları yaparken.


http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/175232662_f0b9a3cf09.jpg



Horon ve tulum zamanı, heyyooo hopppaaa,


http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/175234890_4715820fb1.jpg

Çok güzel bir gezi,mükemmel fotoğraflar,iç açıcı mazaralar,yurdum insanın güzellikleri.....daha bir çok söylenecek güzel şeyler var.

Paylaşım için teşekkur ederim,Böyle geziler ve turlar bizlerin içini aydınlatıyor,yüreğinize,ayağınıza sağlık.

Yürekten tebrik ederim saygılarımla.....

Hocam, şu anda o kadar mutluyum ki, şimdilik sadece bunu yazacam. Hemen gidip merceğimi, teleskopumu alıp gelecem ve resimlerinizi akşama kadar didik didik inceleyecem. Akşam tekrar görüşürüz.. Bakalım neler döktürecem..
Bak şimdi ben de merak ettim kendimi:rolleyes:

güzel bir haftasonu geçirmiş olmanız harika...
benzeri çam ormanları içerisindeydik biz de pazar günü...


Bir çift, bisikletle İnönü yaylasında.
Bir çift bisikletle, İnönü yaylasında.


söz ustasısınız vesselam..
faaliyetlerinizin aynı güzellik ve keyifle devamı dileklerimle...

sevgi&saygı

Bakın bir itiraf yazayım.

Yada size de sormuş olayım.

Hangisi daha güzel

1- Etkinliğin kendisi, pedal basmak, temiz havayı içine çekmek, derdiyle , patlağıyla :boese157: , eğlencesi , macerası ile yol yapmak mı ?
2- Forumda yayınlamak üzere fotoğraflar ve metin üzerinde oynamak mı ?
3-Yayınladıktan sonra acaba nasıl yorumlar gelecek ( gaza getirici ) diye beklemek ve boş vaktiniz varsa ikide bir foruma girmek mi ?
4-Çok değerli yorum ve görüşlerinizi okumak mı?

hangisi, hangisi, hangisi, ?

Hepsi , hepsi, hepsi,

Teşekkür ederim. Ama kendi adıma değil. Yeşil bisikletten sevgili Gürsel Bey adına. Bir ustalık varsa ona ait. Başlık yazmadan gönderdiğim eski bir mesaja bu başlığı yazmıştı kendisi.

tabii ki hepsi
ancak öncelik sırası şöyle
1
4
3
2

"patlağıyla :boese157:" neden patlaklara karşı bu kadar müsamahasızsınız ki? o da yapacak numarasını...patlaklarla barışık olmaya bakın olmazsa olmazlardan biri patlayan lastikler..

Sevgili Hocam süper bir gezi. Sizinki dahada farklı olmuş. Ulaşım aracınızın Bisiklet olması ise bir harika. Büyük zevkle okudum ve baktım fotoğraflarınıza. Keşke sizde çekseydiniz, yol fotoğraflarınızı çok merak ediyorum. Neyse bir dahaki sefere inşallah.
Ayaklarınıza ve ellerinize sağlık.
Sıralama konusunda Murat Abiye katılıyorum. 1-4-3-2
Sevgiler...

Ey yüce bisikletforum izleyicileri;
Çok seviyoruz sizleri..
Hocam biraz üzdü de bizleri..
Haberdar edelim dedik sizleri..


Bugüne kadar, İronman Arge Pictures inc. olarak;
İç Anadolumuzun her bir köşesini, çöl demeden çorak demeden, dağ demeden, daş demeden, karış karış pedal basıp, ter dökerek sizlere göstermeye çalıştık.

Hocamız ataruhu örnek aldı, rehber edindik kendimize.. Dediğini doğru belledik, gittiği yoldan gitmeyi kendimize şiar edindik.

Sonra hocamız bir kez dağa çıktı(Niğde Aladağlar). Çok sevindik.
Biz açsak hocamızda aç, biz yorgunsak hocamız da yorgun dedik..
Sonra hocamızın İnönü yaylasına gideceği haberini duyduk bültenlerden. Yine sevindik. Hocamız orda durmaz, çalışır, tırmanır, pedal basar, ter atar dedik..
Gururlandık, yerimizde duramaz olduk sevincimizden.
“İşte dedik bizimörnek aldığımız insan bu dur. Hocam işte bu dur”. dedik.

Sonra İnönü yaylasının fotoları tüm basın bültenlerinde önümüze serildi. Baktık, bakar bakmaz bir de ne görelim.. oooooooooo.. şok. Olduk.

Hocam bu nedir? Bu nasıl pedal çevirmektir. Havada çevirilen pedal size yakışır mı? Bize hava mı atıyorsunuz, ayaklar havada.
Biz yapsak neyse.
Böyle mi örnek olacaksınız bize?
Şimdi sorarım size..
Hocam bu resmi açıklayın bize?
Bundan sonra biz demi uyalım size?
Bacaklar havada pedal çevirmek yakışır mı bize?

http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/ads305z2.jpg


Diyecek olduk ki, sonra öğlen yemeğini müteakiben oturduğum koltukta yorgunluktan biraz sıza kalmışım.
Uykumda duyduğum bir ses bana “eeeyy bire gafilll, sen ne demeye ataruh hocanın, yattığıylan yuvarlandığıylan uğraşırsın, bire zındık.. sus.. Hocan o resimde aslında dalga geçmiyor, iş yapıyor vedünyayı sırtında taşıyor” dedi.
Ben de “bu nasıl iş tir, bu nasıl çalışmaktır sayın meleğim, ayakları havada kalmış” deyince bir tokat patlattı yüzüme.. “ sen öyle san bire zındık, nasıl yatıp uyunacağını ataruh hocandan daha mı iyi bileceksin, kendileri 98 kiloyu yoldan toplamadı, o şimdi tüm dünya yükünü sırtında taşıyor, ister yan yatar, ister ters yatar” dedi ve bana olayın aslını gösterdi..


http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/ads305z.jpg


Hocam onun için İnönü yaylasında, hep yattığınızı düşündüğüm için sizden özür diliyorum. Beni lütfen affedin. O meleği rüyamda birdaha görmek istiyorum. Beni tartakladı durdu. Siz mi üzerime saldınız onu bilmem.. Beni affedin, ve emir buyurun o melekte rüyalarımdan çekilsin gayri.. lütfen..
Hoşçakalın.

http://www.wmw.ca/graphics/atlas.jpg

atlas abinin akrabası....sizi ziyaret eden o olabilir mesut abi.. :rolleyes:

Nevet, benziyordu nevet .. , ama aslında sorgu odası loş bir yerdi, ortalıkta renkli duman felan da vardı . Spot ışıkları gözümün bebeğine kadar soktular, nerdeyse kör olacaktım, net göremedim etrafı.. Bi ataruh hocam vardı tepetaklak yatıyo ve keyfine bakıyodu, bi de beni sorguya çeken melek vardı. Ben de kan ter içinde kıvranıyodum..

Nayır, nayır natırlamak bile nistemiyorum. nolamaz.. kapatalım bu bahsi nütfen..

Sevgili Ataruh..

Atıfta bulunduğun için çok teşekkür ederim..Yazılarını zevkle okuyorum.. Fotoğraflar da nefis.. Tebrikler..

Bisikletlerinizden umarım memnunsunuzdur.. Eşine de çok çok selamlar..
Gürsel

Gürsel bey, bisikletlerden ve aldığımız her türlü malzemeden memnunuz şimdilik. Ancak arkadaşların enfes makinalarını görünce, size geliş tarihimi git gide öne almaya başlıyorum. Şöyle köklü bir değişiklik için.

Çok selamlar. Görüşmek üzere.

Not: Vaktiniz olursa Erciyes dağına bisikletletinizle tırmanışınızın hikaye ve fotoğraflarınızı bekliyoruz.

Bir daha yok , bir daha yok. Aynı yere araçla bisiklet çıkarıp , orada gezmeye ve yayaladan aşağıya inmeye varım. Ancak bir daha çıkmam. En azından çöl gibi olan ve çok eğimli toprak kısmı çıkmam.

Atlas ile tek alakam yıllarca aldığım ve artık nereye koyacağımı hele ki Bursa ( canım kentim yahu, hatırladıkça seviniyorum. Çatlasın İstanbul )ya nasıl taşıyacağımı bilemediğim Atlas dergileri.
Teveccüh ediyorsunuz sevgili İronman.
Buradan ancak şöyle bir mesaj çıkarabilirim. Şeytan ayrıntıda gizlidir.

Fotoğrafa bir daha bakacak olursanız, aslında yaptığım şeyin, benim 4 saatte çıktığım rakıma herhalde 1 saatte çıkan jeepi tekmelemeye çalıştığım olduğu anlaşılacaktır. Tabi jeep çok değerli bir abimizin ( ilk yardım ve arama kurtarma hocamızın ) olduğu için, havada hayali tekmeler atmaya çalışmaktayım.




Yakında sırtımda kırmızı torba ile noel baba da olacağım sanırım. Mesut beyin hayal gücü sağolsun, varolsun .
Mitolojik tüm kahramanlara varım ben.
Yayladan sonra sanırım 100 kg sınırını aştık.
Son kuzuyu çevirmeseydik iyiydi ama.






Tahmininiz doğru. Yaylada 3 şey yaptık, yedik, içtik , uyuduk.

Yaylada olanlar bu kadar değildi tabiki , bakalım başka neler olmuş,
ben dünyayı sırtımdan indirdikten sonra,



çevreyi gezmeye çıkmışız, gez gez bitecek bir yer değil gerçi ama.



http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/ShowLetter9.jpg


Arkadaşlar, uçurtmaları ile eğlenmişler,




http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/ShowLetter8.jpg




kuytulardan manzarayı izlemişiz, sessizce,



http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/ShowLetter7.jpg



Sevgili ozanımız Kazım Koyuncu yu anmışız. Vay be bir sene olmuş.
Nur içinde yatsın.


http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/ShowLetter6.jpghttp://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/ShowLetter5.jpg



Kızartacak etler,sucuklar bitince ne bulursak közlemişiz.
Mısır, patates ne bulursak.


http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/ShowLetter2.jpg



Gece kocaman bir ateş yakmışız,

http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/ShowLetter3.jpg


Alevden yıldırımlarınlar, kırbaçların gökyüzüne yükselişine bakarak kendimizden geçmişiz.


http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/ShowLetter4.jpg






Geliyor yeni bir hafta sonu daha, nerede ne yapıyor olacağız acaba. ????

Koyverdun gittun beni
Allahundan bulasun
Kimse alamasun seni
Yine bana kalasun
Gelevera deresi oy
İki dağın arası
Yüzünden silinmesun
Bıcağumun yarasi
Sevduğum senun aşkın
Ciğerlerumi dağlar
Hiç mi düşünmedun sen
Sevduğun böyle ağlar


ah be hocam hepsi iyi güzel de...rahmetli kazım koyuncu'yu hatırlatman kötü oldu şahsım adına..yüreğim darlandı...

Sorma twist_of_faith, sorma kardeşim, sorma.

Bizede orada bir arkadaşımız hatırlattı. Şaşırdık zaten bir sene oldu mu yahu diye. Tüm o sessizlikte, odunların çıtırtısı kaldı gecenin içinde sadece, sessizliğimiz ulaşmıştır eminim kendisine. Sessizliğimiz unutulmayacağını göstermiştir ruhuna.

Asi ruhu eminim geziniyordu, karadenize benzeyen yayla doruklarında, yurdum semalarında.

Biraz daha fotoğraf geçti elime. Fotoğraf makinasız çıktığımız yolculuktan.
Sağolsun arkadaşlar çekmişler.

Toparlandık dönüyoruz. Bu fotoğraflar olmasa bisiklet üzerinde fotoğrafımız olmayacak. Şaibe karışacak yolculuğa.


http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSCI0019_resize.jpg


Arkadaşlara veda edip düşüyoruz yola.


http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSCI0021_resize.jpg


Sevgili eşim rüzgar gibi gidiyor.


http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSCI0022_resize.jpg


Klübümüzü getiren otobüslerin yanından öfke duymadan geçiyoruz. İnişte çoookkk eğlenceğiz çünkü. Km lerce ( 20 km kadar ) tek bir pedal çevirmeden gidebilirsiniz-inebilirseniz bu yolda. Ben fark yemeye başlamışım bile.

http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSCI0023_resize.jpg




Bekarlık sultanlık mıdır ? tartışmasına buradan yukarıdaki fotoğraflar ile bir daha cavap vermiş olayım.

Resimler gerçekten çok güzel. kutlarım sizi. Birkez daha ispatlandı ki bekarlık sultanlık değil işkencedir...