adilekci
Üye
- Kayıt
- 5 Ağustos 2008
- Mesaj
- 78
- Tepki
- 117
- Şehir
- Antalya
- İsim
- Abdurrahman Dilekçi
Sabah 10 da kalkmışım kendimde de değilim pek. Dünden kalma yorgunluk var, çat telefon çaldı. "Lan nerdesin biz arabayla gidiyoruz bisikletle Doyran göletine gel" ve cümle bitince telefonda kapandı haliyle konuşma fırsatım olmadı. Gitsem mi diye düşünürken kendime bir geldim yoldayım. Bir süre sonra baktım yoldayız. 2 kişi olmuşuz.
Biz böyle fotoğraf çekerken bizimkileri de arıyor gözümüz neticede umudumuz onların bizden önce gelip balıkları yapıp bizi bekliyor olmalarıydı. Ki bizde hurraa deyip yumulalım. Lakin 2 coğrafyacı arkadaş toprağı dağı doğayı inceleyerek güzel bir yere kamp kuramadıkları için bizim de umudumuz sadece umut olarak kaldı.
Mtb dağlar da bayırlada güzeldir be kardeşim !
Sonra aldım çayımı. Oturdum manzaranın seyrine ve yudumladım. Rüzgarın tatlı esintisi de ayrı bir hava kattı tabi..
Ufak bir ateşimiz vardı yemeği pişirdiğimiz güneş de bizi bırakınca hava soğudu artık o ateş bizim için ısınma ateşi oldu. Semaveri de çektik yanımızda keyfimizden zerre ödün vermedik.
Sonra konu nereden geldi bilmiyorum Yüzüklerin efendisinden bahsettik. Ateş kulelerinden bahsettik Gondor falan derken bir baktık ateşi harmanlamışız sanki Gondor'a savaşa gidicez.
Sonrası malum kıçımız dondu eve döndük. Böyle de bir turdu işte.
Doğayla kalın, pedallayın ve rüzgar hep arkanız da olsun.
Ve kurduğum klasik cümlemi de kurayım bir daha.. " Allah aramıza aklı başında birini gönderip huzurumuzu bozmasın inşallah. "
Biz böyle fotoğraf çekerken bizimkileri de arıyor gözümüz neticede umudumuz onların bizden önce gelip balıkları yapıp bizi bekliyor olmalarıydı. Ki bizde hurraa deyip yumulalım. Lakin 2 coğrafyacı arkadaş toprağı dağı doğayı inceleyerek güzel bir yere kamp kuramadıkları için bizim de umudumuz sadece umut olarak kaldı.
Mtb dağlar da bayırlada güzeldir be kardeşim !
Sonra aldım çayımı. Oturdum manzaranın seyrine ve yudumladım. Rüzgarın tatlı esintisi de ayrı bir hava kattı tabi..
Ufak bir ateşimiz vardı yemeği pişirdiğimiz güneş de bizi bırakınca hava soğudu artık o ateş bizim için ısınma ateşi oldu. Semaveri de çektik yanımızda keyfimizden zerre ödün vermedik.
Sonra konu nereden geldi bilmiyorum Yüzüklerin efendisinden bahsettik. Ateş kulelerinden bahsettik Gondor falan derken bir baktık ateşi harmanlamışız sanki Gondor'a savaşa gidicez.
Sonrası malum kıçımız dondu eve döndük. Böyle de bir turdu işte.
Doğayla kalın, pedallayın ve rüzgar hep arkanız da olsun.
Ve kurduğum klasik cümlemi de kurayım bir daha.. " Allah aramıza aklı başında birini gönderip huzurumuzu bozmasın inşallah. "


