ASinanB
Daimi Üye
- Kayıt
- 13 Aralık 2010
- Mesaj
- 236
- Tepki
- 187
- Yaş
- 42
- Şehir
- İzmir
Arkadaşlar merhabalar, size burada 2014 Temmuz ayında, 4 arkadaş Münihten araç kiralayarak yapmış olduğumuz gezinin notlarını paylaşacağım, biz bu geziye izmirden uçak ile münihe giderek başladık ve oradan kiraladığımız araba ile 8 gün gezdik. Fakat şunu fark ettik ki, keşke bisiklet ile gelseymişiz, gerçi bisiklet ile 8 günde bu kadar çok yer göremezdik ama, oradaki şehirlerarası yollardaki bisiklet yollarını, ve yollardaki bisikletlileri gördüğümüzde içimiz gitti... Ayrıca yola bisiklet ile başlayıp, sonra belediye otobüsü ile de devam edebilirsiniz, çünkü otobüslerde bisiklet aparatları vardı, böylece gezip görülecek yerleri arttırabilirsiniz.
Yani bu anlatacağım gezi, bisikletli bir gezi olmadı, fakat siz bisiklet ile de giderseniz bilgilerden faydalanabilirsiniz.
Bu arada aralarda maliyetlerden de bahsedeceğim, öyle çok çok imkansız bir olay değil(miş) biz de yaşadık gördük.
Bu gezimiz araba kiralayarak,dört kişi için hem ekonomik oldu, hem de rotamızı tamamen özgür bir şekilde kendimiz belirledik, istediğimiz yerde istediğimiz kadar vakit geçirmiş olduk. (Yola çıkmadan önce çok ciddi bir rota araştırması yapıp planlama yaptık, zamanı verimli kullanabilmek açısından çok önemli bir husus) Yola çıkmadan evvel interrail ile araç kiralama arasında çok kaldık, iyiki araba kiralamışız diyoruz şimdi. Konaklamalar için de çadırlarımız yanımızdaydı, kampinglerde geceledik.
Gezimizde amacımız kültür gezisi veya şehir gezisi olmaktan ziyade, biz dört arkadaş doğa aşığı olduğumuzdan, pek şehirlere uğramayı düşünmüyorduk, o yüzden doğa ağırlıklı bir gezi planladık. Planımız Alp dağlarını, dağ geçitlerinden (Passlardan) kuzey-güney doğrultusunda geçmek, özellikle Stelvio Passı görmek, İtalyan Alplerindeki Türk köyü olarak tabir edilen Moena'ya gitmek, Almanyada bulunan, Disneylandın da logosuna ilham kaynağı olan Neuschwanstein şatosunu görmek ve Slovenyada bulunan Avrupa'nın en büyük mağara yapısı olan Postojna Mağaralarını görmekti... hepsine ulaştık bunların, aralarda da muazzam manzaralar, Alp dağlarının müthiş zirveleri ve göller...gerçekten inanılmazdı...
2 Temmuz 2014 Çarşamba 13:20 'de Münih hava limanına indikten sonra yaklaşık 1 saate yakın pasaport kontrol noktasında bekletilmemiz morallerimizi biraz bozsa da Alp dağlarının heyecanı ile gümrükteki işlerimizi bitirdik. Hava Münih de soğuk ve yağmurlu idi. Kiraladığımız aracımızı, gezi ekibinden Ferhan'ın Münih Havalimanında araç kiralama şirketinde çalışan kuzeni Tanzer'den teslim aldıktan sonra yola çıktık. Tanzer'in burda bize oldukça yardımları oldu, daha ekonomik olması açısından onun yönlendirmesi ile, gitmeden önce internetten rezervasyon yaptırmıştık, oraya vardığımızda da, bizim rezervasyon yaptırdığımız "economy" sınıfı araç ellerinde olmadığından, bize ücretsiz upgrate yaptılar, yani daha pahalı bir arabayı fark ödemeden aldık http://www.gezenbilir.com/media/Smileys/default/smiley.gif Aracımız 2014 model 1300 km. de bir Ford Focus SW idi. Çok kahrımızı çekti sağolsun bizleri 1800 km taşıdı.
Havalimanından ayrılışımız neredeysa saat 16:00'yı buldu. Munih içerisinde biraz araba ile dolaşarak, Alians Arena ve Münih olimpiyat statlarını gördük.
Sonra da yönümüzü güneye, Bayvera alplerine doğru çevirdik. Starnberger gölünün yanından geçerek Kochelsee ve Walchensee göllerine vardık. Bu göller arasında, neredeyse yanyana olmalarına rağmen yaklaşık 100 m irtifa farkı bulunuyor. Burada hayatımızda ilk kez gölden dışarı doğru akan nehir gördük. Hepimizin ağzı bir karış açık kaldı.. Kochel kasabası da minik ama sevimli bir yer. Bu göllerin çevresi inanılmaz güzel ve doğa harikası muhakkak gezilmesi gereken yerler.
Programımız buna musade etmediği için, ilk hedefimiz Neuschwanstein şatosunun bulunduğu Füssen'e doğru yola devam ettik. Araçta araç GPS i var, fakat biz bir iki deneme ile cep telefonuna indirdiğimiz I-Go nun daha iyi çalıştığına karar verdik ve gezi boyunca onu kullandık ve I-Go nun bizi yönlendirdiği yoldan Füssen'e gittik, yani önce Almanyadan Avusturya'ya geçtik, sonra da tekrar Almanyaya girip Füssene ulaştık. Avrupa zaten bir acaip bu konuda, ülkelerin sınırlarında bulunan küçük şehirler arasında, ülkeler arası çalışan belediye otobüsleri var http://www.gezenbilir.com/media/Smileys/default/smiley.gif
Füssen yolu gerçekten görsel olarak muazzamdı, hatta yolda giderken, çayırlarda başı boş koşturan 2 geyik gördük, arabanın içinde çığlık çığlığa bağırmaktan kendimizi alamadık Ama fotoğrafını çekemedik ne yazık ki...
Fussen'e vardığımızda ise bizi Forggensee gölü ve yarın ziyaretine gideceğimiz Neuschwanstein şatosu karşıladı bizi, buraya ulaştığımızda artık güneş batıyordu. Ilk konaklama yerimiz bu gölün hemen yanında bulunan Brunnen-Forggensee isimli Camp alanı idi. Dateylı bilgi aşağıda. Buraya 4 kişi 2 çadır toplamda 60 € dolayında bir para ödedik gecelik. Bu kamp yeri gerek sosyal imkanları ile ( market kapansa da bira ve sıcak içecek otomatı var, duşlar, çamaşırhane mükemmel temizlikte ) gerek göl kıyısındaki yeri ile gerek de şatolara çok yakın mesafede olması ile oldukça güzel bir yer.
(link)
Neuschwanstein şatosu tüm heybeti ile bizi bekliyor
Kampımızdan şatonun görüntüsü
Şatoyu ziyaret etmek için bu kamping çok uygun, çünkü çok yakın, sabah erkenden gidip biletlerinizi alıp, günün kalanını istediğiniz gibi planlayabilirsiniz.
Ve çadırlarımızı kurup dinlenmeye çekildik.
Kampingimiz
Maalesef Almanya havası bizi fena ısırdı bu gece. Isı neredeyse 10 derecenin altına indi. Malzemelerimiz bizi ısıtmaya pek yetmedi. Gezi boyunca üşüdüğümüz tek gece oldu ilk gece.
Ilk gün sonunda 230Km yol yapıldı.
Detaylı Rotamızı ve konaklama yerlerini aşağıdaki haritadan görebilirsiniz.
1.Gün Yol haritası için tıklayın; (link)
2. gün ile devam edeceğim, umarım beğenirsiniz...
Yani bu anlatacağım gezi, bisikletli bir gezi olmadı, fakat siz bisiklet ile de giderseniz bilgilerden faydalanabilirsiniz.
Bu arada aralarda maliyetlerden de bahsedeceğim, öyle çok çok imkansız bir olay değil(miş) biz de yaşadık gördük.
Bu gezimiz araba kiralayarak,dört kişi için hem ekonomik oldu, hem de rotamızı tamamen özgür bir şekilde kendimiz belirledik, istediğimiz yerde istediğimiz kadar vakit geçirmiş olduk. (Yola çıkmadan önce çok ciddi bir rota araştırması yapıp planlama yaptık, zamanı verimli kullanabilmek açısından çok önemli bir husus) Yola çıkmadan evvel interrail ile araç kiralama arasında çok kaldık, iyiki araba kiralamışız diyoruz şimdi. Konaklamalar için de çadırlarımız yanımızdaydı, kampinglerde geceledik.
Gezimizde amacımız kültür gezisi veya şehir gezisi olmaktan ziyade, biz dört arkadaş doğa aşığı olduğumuzdan, pek şehirlere uğramayı düşünmüyorduk, o yüzden doğa ağırlıklı bir gezi planladık. Planımız Alp dağlarını, dağ geçitlerinden (Passlardan) kuzey-güney doğrultusunda geçmek, özellikle Stelvio Passı görmek, İtalyan Alplerindeki Türk köyü olarak tabir edilen Moena'ya gitmek, Almanyada bulunan, Disneylandın da logosuna ilham kaynağı olan Neuschwanstein şatosunu görmek ve Slovenyada bulunan Avrupa'nın en büyük mağara yapısı olan Postojna Mağaralarını görmekti... hepsine ulaştık bunların, aralarda da muazzam manzaralar, Alp dağlarının müthiş zirveleri ve göller...gerçekten inanılmazdı...
2 Temmuz 2014 Çarşamba 13:20 'de Münih hava limanına indikten sonra yaklaşık 1 saate yakın pasaport kontrol noktasında bekletilmemiz morallerimizi biraz bozsa da Alp dağlarının heyecanı ile gümrükteki işlerimizi bitirdik. Hava Münih de soğuk ve yağmurlu idi. Kiraladığımız aracımızı, gezi ekibinden Ferhan'ın Münih Havalimanında araç kiralama şirketinde çalışan kuzeni Tanzer'den teslim aldıktan sonra yola çıktık. Tanzer'in burda bize oldukça yardımları oldu, daha ekonomik olması açısından onun yönlendirmesi ile, gitmeden önce internetten rezervasyon yaptırmıştık, oraya vardığımızda da, bizim rezervasyon yaptırdığımız "economy" sınıfı araç ellerinde olmadığından, bize ücretsiz upgrate yaptılar, yani daha pahalı bir arabayı fark ödemeden aldık http://www.gezenbilir.com/media/Smileys/default/smiley.gif Aracımız 2014 model 1300 km. de bir Ford Focus SW idi. Çok kahrımızı çekti sağolsun bizleri 1800 km taşıdı.
Havalimanından ayrılışımız neredeysa saat 16:00'yı buldu. Munih içerisinde biraz araba ile dolaşarak, Alians Arena ve Münih olimpiyat statlarını gördük.
Sonra da yönümüzü güneye, Bayvera alplerine doğru çevirdik. Starnberger gölünün yanından geçerek Kochelsee ve Walchensee göllerine vardık. Bu göller arasında, neredeyse yanyana olmalarına rağmen yaklaşık 100 m irtifa farkı bulunuyor. Burada hayatımızda ilk kez gölden dışarı doğru akan nehir gördük. Hepimizin ağzı bir karış açık kaldı.. Kochel kasabası da minik ama sevimli bir yer. Bu göllerin çevresi inanılmaz güzel ve doğa harikası muhakkak gezilmesi gereken yerler.
Programımız buna musade etmediği için, ilk hedefimiz Neuschwanstein şatosunun bulunduğu Füssen'e doğru yola devam ettik. Araçta araç GPS i var, fakat biz bir iki deneme ile cep telefonuna indirdiğimiz I-Go nun daha iyi çalıştığına karar verdik ve gezi boyunca onu kullandık ve I-Go nun bizi yönlendirdiği yoldan Füssen'e gittik, yani önce Almanyadan Avusturya'ya geçtik, sonra da tekrar Almanyaya girip Füssene ulaştık. Avrupa zaten bir acaip bu konuda, ülkelerin sınırlarında bulunan küçük şehirler arasında, ülkeler arası çalışan belediye otobüsleri var http://www.gezenbilir.com/media/Smileys/default/smiley.gif
Füssen yolu gerçekten görsel olarak muazzamdı, hatta yolda giderken, çayırlarda başı boş koşturan 2 geyik gördük, arabanın içinde çığlık çığlığa bağırmaktan kendimizi alamadık Ama fotoğrafını çekemedik ne yazık ki...
Fussen'e vardığımızda ise bizi Forggensee gölü ve yarın ziyaretine gideceğimiz Neuschwanstein şatosu karşıladı bizi, buraya ulaştığımızda artık güneş batıyordu. Ilk konaklama yerimiz bu gölün hemen yanında bulunan Brunnen-Forggensee isimli Camp alanı idi. Dateylı bilgi aşağıda. Buraya 4 kişi 2 çadır toplamda 60 € dolayında bir para ödedik gecelik. Bu kamp yeri gerek sosyal imkanları ile ( market kapansa da bira ve sıcak içecek otomatı var, duşlar, çamaşırhane mükemmel temizlikte ) gerek göl kıyısındaki yeri ile gerek de şatolara çok yakın mesafede olması ile oldukça güzel bir yer.
(link)
Neuschwanstein şatosu tüm heybeti ile bizi bekliyor
Kampımızdan şatonun görüntüsü
Şatoyu ziyaret etmek için bu kamping çok uygun, çünkü çok yakın, sabah erkenden gidip biletlerinizi alıp, günün kalanını istediğiniz gibi planlayabilirsiniz.
Ve çadırlarımızı kurup dinlenmeye çekildik.
Kampingimiz
Maalesef Almanya havası bizi fena ısırdı bu gece. Isı neredeyse 10 derecenin altına indi. Malzemelerimiz bizi ısıtmaya pek yetmedi. Gezi boyunca üşüdüğümüz tek gece oldu ilk gece.
Ilk gün sonunda 230Km yol yapıldı.
Detaylı Rotamızı ve konaklama yerlerini aşağıdaki haritadan görebilirsiniz.
1.Gün Yol haritası için tıklayın; (link)
2. gün ile devam edeceğim, umarım beğenirsiniz...