Kayseri'de Bir Bisikletçi Daha Canından Oldu!

zupervisor demiş ki:

Kısasa kısas uygula bakalım da kim kimin canını hiçe sayıyormuş gör bakalım.
Kusura bakmayın ama can yakanın canını yakarsan o zaman ceza evi inşa etmeye gerek kalır mı? Ceza evleri neden doluyor da yeni ceza evleri inşa etmeye ihtiyaç duyuyoruz sizce? Ceza evleri kasten adam öldürenlerle dolup taşıyor.

"Can Yakmak" tabiri bu konu başlığındaki örnekte kasıt olmadığını varsayarak çarpan adamın canını nasıl yakarsın ? öyle ağır bir ceza vereceksin ki bu çok yüksek tutarda kan parası cezası olabilir, o adam o parayı öderken canı yanacak. Yoksa adamı 15 yıl hapis ettin kime ne faydası oldu, kazayı yapan adamın bakmakla yükümlü olduğu eşi, çoluğu çocuğu, ana babası vardı hepsi de bu adamla beraber mağdur oldu, cezalandırıldı.

Cezalar caydırıcı olmadığı müddetçe insanoğlu biraz zor yola gelir. O eğitimde, "medeniyet"te zirve yaptığı iddia edilen ülkelerde neden ağır cezalar var bunu izah edebilir misiniz?
Cenab-ı Hak yarattığı kulunu şüphesiz bizden daha iyi tanıyor da ondan "Kısasta hayat var" buyuruyor vesselam.

Hepsini görüntüle...

Ben kısasa kısas cezaya hiç ama hiç katılmıyorum. Oldukça da ilkel buluyorum. Dünya, bir sürü mantıklı ceza örnekleri ile dolu. Önüne gelenin katil konumuna düşeceği bir duruma sokar sizin dediğiniz kısasa kısas olayı. Örnek oldukça basit. Geçmişimize bakmanız yeterli. Ülkemizin geçmişinde yıllarca süren kan davaları ve birbirini öldüren insanları görmeniz yeterli. Bence adaleti sağlayacak sağlam hukuk eğitimi almış liyakatli kişilerin çalışıp ortaya koyacakları kanunlar ve akıllıca cezalar gerekli bizlere. Aynı anda da çok sağlam bir eğitim sistemi. Bu arada çekirdekten yetiştirmeyi ihmal etmeyecek bizler. Biz önce kendi çocuklarımızı doğru düzgün büyütelim öyle değil mi!

nagoddogan demiş ki:

Hocam eğitimin faydaları yadsınamaz bir gerçek, tabiki eğitim şart. Fakat bu uzun vadede çozum getirir.
Danimarkada hız sınırını gecersenız yada alkollu araba kullanırsanız devlet ehliyetinizi almakla kalmıyor, kullanmıs oldugunuz arac kımın ustune kayıtlı olursa olsun devletın oluyor. Bu yuzden araba kıralama şirketleri cok sıkıntıda suan orada. Caydırıcı kurallar koyuldugu zaman ve adıl olarak uygulandıgı zaman kımse cesaret edemez kural ıhlallerıne. Dolayısı ıle yukarıda arkadasın dedıgı gıbı koyulan kuralların adıl bir sekilde uygulanması, dolayısı ıle adelet kısa vadede cozum. Toplum geliştikce eğitim seviyesi arttıkca zaten bu kurallara yaptırımlar yuzunden değil saygı ve ahlak yuzunden uyulmaya baslanıyor.

Hepsini görüntüle...

Tehdit esasına dayalı ahlak; Ahlak olmadığı gibi, güvenilir de değildir.

Ölen arkadaşa Allah'tan rahmet ; ailesine de baş sağlığı diliyorum. Ben de temel problemin eğitim olduğunu düşünüyorum fakat asıl problem şehirleşme ve ulaşım da yapılan altyapının ne kadar yetersiz ve plansız yapıldığıdır. Asıl suçlu siyasi görüş fark etmeksizin belediyelerdir. Belediyeler imar izni verirken alt yapı yaparken ; bırakın bisiklete uygun yol yapmayı toplu ulaşım için bile(metro,metrobüs) plan yapmaktan acizler. Örnek vermek gerekir ise şuanda istanbul -hadımköyde oturuyorum. Bölgeyi bilen bilir. Lojistik merkezidir. Yollar o kadar dar ki bırakın bisikletin gitmesini bir araç bir tır bile zar zor yan yana geçebiliyor. Üstelik toplu konut yapmışsın ne metro ne de doğru düzgün otobüs gidiyor. Her yer başı boş köpek kaynıyor. Sürüler halinde. Belediye ne yapıyor 3km göstermelik bisiklet yolu yapıyor geçiyor. Sonuç olarak belediyeler bisiklet ulaşımı için altyapıya ciddi yatırımlar yapmadıkları sürece böyle ölümlü kazaların meydana gelme ihtimalinin daha da artacaktır.

fakafuka demiş ki:

Ölen arkadaşa Allah'tan rahmet ; ailesine de baş sağlığı diliyorum. Ben de temel problemin eğitim olduğunu düşünüyorum fakat asıl problem şehirleşme ve ulaşım da yapılan altyapının ne kadar yetersiz ve plansız yapıldığıdır. Asıl suçlu siyasi görüş fark etmeksizin belediyelerdir. Belediyeler imar izni verirken alt yapı yaparken ; bırakın bisiklete uygun yol yapmayı toplu ulaşım için bile(metro,metrobüs) plan yapmaktan acizler. Örnek vermek gerekir ise şuanda istanbul -hadımköyde oturuyorum. Bölgeyi bilen bilir. Lojistik merkezidir. Yollar o kadar dar ki bırakın bisikletin gitmesini bir araç bir tır bile zar zor yan yana geçebiliyor. Üstelik toplu konut yapmışsın ne metro ne de doğru düzgün otobüs gidiyor. Her yer başı boş köpek kaynıyor. Sürüler halinde. Belediye ne yapıyor 3km göstermelik bisiklet yolu yapıyor geçiyor. Sonuç olarak belediyeler bisiklet ulaşımı için altyapıya ciddi yatırımlar yapmadıkları sürece böyle ölümlü kazaların meydana gelme ihtimalinin daha da artacaktır.

Hepsini görüntüle...

İstanbul Hadımköy'de otudan bir diğer kişi olarak, köpek konusuna ciddi şekilde katılıyorum.

Geçen hafta Hadımköy Çatalca arasında arabayla gezdim. Bu kadar çok başıboş köpeği bir arada görmedim. 5km gidiyorsun 50-60 köpek. 5m ötede bir o kadar daha! BAŞIBOŞ KÖPEKLERDEN NEFRET EDİYORUM! Bu köpekler yüzünden kaç kere canımdan oluyordum az kalsın. En olmadık yerde hop önüne atlıyorlar.

mehmetbulak demiş ki:

Geçen hafta Hadımköy Çatalca arasında arabayla gezdim. Bu kadar çok başıboş köpeği bir arada görmedim. 5km gidiyorsun 50-60 köpek. 5m ötede bir o kadar daha! BAŞIBOŞ KÖPEKLERDEN NEFRET EDİYORUM! Bu köpekler yüzünden kaç kere canımdan oluyordum az kalsın. En olmadık yerde hop önüne atlıyorlar.

Hepsini görüntüle...

Geçtiğimiz haftalarda beni bu segmentte kovalamaya kalktı. Öyle bir bağırıp küfür ettim ki can haliyle hayvan da şaşırdı

Adil ÜNALDI demiş ki:

Çare ceza değil, eğitim. Bu ülke cezaevi inşa etmekle kurtulmaz. Okul inşa etmek, kaliteli eğitim vermekle, ahlak, empati ve insaniyet öğretmekle kurtulur.

Hepsini görüntüle...

Davar Türkiye insanı (davar olanlarından bahsediyorum), eğitimle falan yola gelmez. Onların eğitimle duyarlılaşmasını bekleyeceksek yandız biz. Hamurunda yok adamın, genetiğinde yok. Mesela, insanlara saygılı olmak, başkasının hakkını gasp etmemek gibi temel kavramlar çocuk çizgifilmlerinden, ilkokul eğitimine kadar veriliyor di mi? Ama uygulayan ne kadar?

Böyle tipler sopayı görmeden hizaya girmezler. İşin ucunda bi yaptırım olacak. Gazetede "bisikletliye çarptı 5 yıl hapis cezası aldı", "bisikletliyi öldürdü 10 yıl hapis cezası aldı" gibi haber görse, o zaman bisikletli gördümü "dur şuna uzak geçeyim, başıma bela almıyım" der. Anca böyle olduğu zaman derler bunu.

can_celik demiş ki:

Davar Türkiye insanı (davar olanlarından bahsediyorum), eğitimle falan yola gelmez. Onların eğitimle duyarlılaşmasını bekleyeceksek yandız biz. Hamurunda yok adamın, genetiğinde yok. Mesela, insanlara saygılı olmak, başkasının hakkını gasp etmemek gibi temel kavramlar çocuk çizgifilmlerinden, ilkokul eğitimine kadar veriliyor di mi? Ama uygulayan ne kadar?

Böyle tipler sopayı görmeden hizaya girmezler. İşin ucunda bi yaptırım olacak. Gazetede "bisikletliye çarptı 5 yıl hapis cezası aldı", "bisikletliyi öldürdü 10 yıl hapis cezası aldı" gibi haber görse, o zaman bisikletli gördümü "dur şuna uzak geçeyim, başıma bela almıyım" der. Anca böyle olduğu zaman derler bunu.

Hepsini görüntüle...

5-10 yıl az bence abi. Bu adamların hayatları da pek kıymetli değil. En az 15 sene ceza olmalı; bu davarları caydırmak için....

Eğitim diyen olmuş ceza diyen olmuş ve her ikisi de diğen olmuş. Yeni nesli, ilk okuldaki, orta okuldaki çocuğu eğitebilirsin. Ağaç yaşken eğilir. Ha bir de bu konu özelinde meslek gruplarına eğitim verirsin, eğitirsin değil eğitim verirsin. (taksici, otobüs, kamyon şoförü vs.). Tutup da toplumdaki her ehliyet sahibini bırak eğitmeyi eğitim bile veremezsiniz. Sürücü kurslarında bu konun üstüne basılarak işlenmesinin bile çok bir fayda sağlayacağını düşünmüyorum. Önce bir şekilde ehliyet alacakların büyük bir çoğunluğunun bisikletli olması lazım. Çocukken olur, yetişkinken olur. Empati yapabilmeli direksiyon başına geçen.
O nedenle bir taraftan eğitim reformu bir taraftan da ceza reformu lazım. Birisinin hayatını karartanın ceza ile hayatı karartacaksın. Kısas değil, can alanın canını almak değil. Hapis cezasını artırmanın da bir anlamı yok. Maddi ve manevi ödeteceksin. Alkollü araç kullanıp cana zarar veren birisinin bir daha araç direksiyonunda ne işi var mesela? Yine konu özelinde sürücü bisikletliyi görünce aman bisikletli deyip kuralınca üslünce hareket edecek. Örneğin Almanya'daki gibi 1.5 m'den az geçersem hemen 70 euroyu kitlerler düşüncesinde... Ama bu ülkede olur mu? Olmaz.