Ozan k.
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 13 Haziran 2014
- Mesaj
- 2.016
- Tepki
- 2.635
- Şehir
- İstanbul
- Bisiklet
- KTM
Katlanır bisiklet almadan önce bisiklet dünyasına çok uzaktım, bilgilerim orta okul yıllarımdan kalmaydı.
her yerde birşeyler taradım okudum, aylarca araştırdım. ama gene de bazı yanlış tercihler yaptığım ortaya çıktı.
O yüzden buraya, katlanır bisiklet almayı düşünenler için benim yaşadığım sorunlar ile ilgili bir bilgilendirme yazısı yazayım dedim. Eleştirilere, düzeltmelere açığım.
Piyasada Ümit(500-700 TL), Bianchi( 500-700 TL), Carraro 550750 TL), Kron700-900 TL), K-Rock 2013 modlei 750TL) gibi markalar bulunuyor. Bir de kalitesine güvendiğimiz Dahon (800-2500 TL), Tern gibi markalar var. (İngiliz abimize değinmiyorum bile). Bundan başka Decathlon'da satılan B-twin ve Dahon'un alt markası gibi satılan Giant da mevcut. Ancak Giant üzerindeki ekipmandan dolayı, B-twin de o paraya yeterince vites seçeneği sunmadığından değerlendirmeye pek katmadım. Yokuşsuz bir yerde bunlar da düşünülebilir. Özellikle B-twin katlanma mekanizmasıyla dikkat çekici...
Peki bir bu bilinmedik dünyaya girerken nelere dikkat etmeliyiz?
Ağırlık, lastikler, jantlar, vites sistemi, sele borusu, direksiyon borusu, kilit sistemi ve eklemler vs vs...
Peki piyasadaki seçenekler arasında hangisi bize daha uygun? Ucuza alıp kendi isteklerimize göre mi geliştirmeliyiz yoksa gereksiz birkaç donanımı da almaktan kaçmayıp donanımlı ve pahalı bisikletler imi tercih etmek gerekli?
Bu sorulara tek bir cevap elbette yok. Öncelikle biz bu bisikletten neler bekliyoruz önce ona bakalım.
Ağırlık: ağırlık elbette çok önemli. Ağır bisiklet ile hem sürüş esnasında fazladan yükü hareket haline getirmek zorunda kalacaksınız hem de aracınızın bagajına koyarken eve taşırken zorluk çekeceksiniz. Kadınların ise bu konu da extra dikkatli olması lazım.
Piyasada bisikletlerin ağırlıklarının bazı kataloglarda yayınlandığı görülmekle beraber bunların güvenilir olmadığını söyleyebilirim. Ümit, bianchi, Carraro, Kron, K-Rock, Dahon, Tern gibi markaların tamamına baktım. Katalogtaki veriler pek gerçekçi değil. Çünkü çamurluk, zil, bagaj vs gibi aksesuarların hesaba katılıp katılmadığı belli değil. Ancak ağırlık olarak kabaca bakacak olursak yukarıdaki marka sıralamasının ağırdan hafife doğru gittiğini söyleyebiliriz. Elbette dahon ve Tern markaları çok eşitli modellere sahipler ve kendi aralarında da hafiflikleri değişiyor. Yine de en ağırının Ümit, en hafifinin Dahon-Tern olduğu bir gerçek. Kron ve K-Rock da fiyat etiketlerine oranla hafiflikleri ile iyi puan alan markalar.
Lastikler: 20 inç lastiklere sahip bisikletler ile Türkiye yollarında gezinmek çok basit bir olay değil. Üstelik bol inişli çıkışlı yollarda sürtünme direnci yüksek lastikler fazladan yük olarak karşımıza çıkabilir. O yüzden alacağımız bisikletin lastiğinin ebatları ve deseni önemli. Piyasada Ümit, Bianchi ve Carraro gibi markalarda dağ bisikletlerindeki gibi bol ve derin tırtıklı desenlere sahip cst lastikler var. Bu lastikler sürtünme direnci görece yüksek ve ucuz lastikler. Ancak arada sırada girilecek çim- toprak yollarda da rahat edeceğiniz lastikler. Bu yüzden eğer çok yüksek oranda asfalt-beton yollarda kullanacaksanız bisikletinizin lastiklerinin kenda-schwalbe-rubena markalarının bazı modellerinde olduğu gibi asfalta uygun modellerden seçilmiş olması gerekli. Eğer ümit-Bianchi-Carraro alacaksanız 50-200 TL arasında lastik masrafınızın olacağını unutmayın.
Jantlar: Jant konusu basit, katlanır bisikletlerde telli ve alüminyum jantlar kulllanılıyor. Tek fark tek katlı veya çift katlı olmaları. Çift katlı olanları daha sağlam ve Türkiye’de uygun. Hemen hemen tüm markalarda çift katlı jant var. Yine de almadan kontrol etmekte fayda var.
Sele borusu: Sele ve sele borusunun neden önemli olduğunu belki anlamayabilirsiniz ancak bu durum bana kalırsa gözden kaçan fakat çok önemli bir konu. Katlanır bisikletlerde sele borusunun çok uzun ve sağlam olması gerekiyor. Ancak bazı markalarda sele borusu yeteri kadar uzun olmayabiliyor. Siz satıcıya sorduğunuzda her katlanır bisikletin 193cm boyuncaki birine uygun olduğu bilgisini alırsınız. Ancak bir bisikletin selesinin ayarlanırken pedal alttayken dizinizin kırık olmaması esastır. Yani seleye otururken ve pedalda en alt konumdayken diziniz halen kırık haldeyse bisikleti verimli kullanmıyor yeni gücünüzü pedala verimli iletemiyorsunuz demektir. Yani selenizin o kadar uzun olması lazım ki pedala bastığınızda diziniz düz olabilsin. Maalesef piyasadaki her katlanır bisikletin sele borusu yeterince uzun değil. Benim gibi 183cm olan biri bile mesela Carraro Flexi adlı modelde bu problemi yaşayıp fellik fellik daha uzun sele borusu aramak zorunda kalabiliyor. Piyasada ben içinde dahili pompa barındıran 580mm uzunluğunda sele borusunu 39 euro’ya bulabildim. Bu da yaklaşık 110 TL masraf demek. 600 TL’ye aldığım bisikleti nasıl ucuza kapattığıma sevinirken hem lastik hem sele borusundan gol yemek hoş olmadı. Ama yediğim goller bitti mi? Hayır. Buyrun gollere devam edelim...
Direksiyon borusu: Direksiyon borusu, eklemler, kilit sistemi hemen hemen her markada alüminyumdan üretiliyor ve yeterince sağlamlar. Kimisi biras esniyor kimisi esnemiyor ama hepsi de mecburen gayet sağlamlar. Ancak piyasada bazı katlanır bisikletlerde hem uzatılabilir hem katlanabilir direksiyon borusu varken bazılarında sabit ( uzatılamayan) ve katlanabilir gidon borusu var. Bu uzatılamayan gidon borusu da aslında çoğu kullanıcı için oldukça alçak kalıyor. 2-3 km’yi geçen sürüşlerde bilekler ve kollar rahatsız oluyor. Konfor bozuluyor. Uzatılabilir gidon borusuna geçiş ise 80 TL civarında. Buyrun bir başka gol.
Kilit sistemi ve eklemler: Katlanır bisikletlerde sele borusunun boyu kelepçe ile sabitleniyor. Gidon borusu da ayarlanabilir ise o da kelepçe ile sabitleniyor, bunun dışında bisikletin şasisinin tam ortasında ve direksiyon borusunda katlanma mekanizmaları var. Katlanır bisikletlerde marka ve modele göre parçaların tamamı alüminyumdan veya hi-ten adı verilen aslında çeliğin birazcık daha hafif versiyonundan üretiliyor. Bazı küçük parçalar ise halen demirden üretilebiliyor.
Bisikletin kalitesine göre şasi, maşa, borular, eklemler, jantlar, gibi parçalardaki alüminyum oranı artıyor, hi-ten oranı azalıyor. Elbette hafiflik ve pas koruması için alüminyum alaşım her zaman daha iyi bir seçim. Günümüzde piyasadaki katlanır bisikletlerdeki hayati parçalar yeni jantlar, eklemler ve kilit mekanizmaları genelde alüminyum alaşımdan üretiliyor. Yani bu parçalarda fazlaca sorun yaşamıyorsunuz. Ancak şasinin kendisi, borular, maşa gibi parçalarda hi-ten çelik (yüksek tansiyonlu çelil diye çevrilse de güçlendirilmiş çelik diyebiliriz, çelik güçlenince daha az miktarda çelik kullanıldığından ağırlık tasarrufu sağlanıyor) O yüzden bisiklet satın almadan evvel forumlarda-üretici web sayfalarında hangi parçanın hangi malzemeden üretildiğini kontrol edebilirsiniz. En iyisi ise tam ekipmanlı bisikleti elinizle kaldırıp bakmak.
Vites konusu: Gelelim en karışık konuya. Katlanır bisikletlerin çok büyük kısmında ayna kol’da tek dişli tercih ediliyor. Bunun sebebi ağırlık tasarrufu ve katlanır bisikletler ile tura pek çıkılmaması. Dolayısıyla vites seçeneklerinin çok çeşitli olması hayati değil. Katlanırlarda arka göbekte genelde 6-7 ve 8’li sistemler kullanılıyor. Sizin dikkat edeceğiniz konular ise vites sisteminde kullanılan parçaların kalitesi, geliştirilmeye olan uygunluğu ve vites oran aralığınız
Piyasada iki farklı ana marka var. Shimano ve Sram. Her iki markanın da çok kaliteli ürünleri olmakla beraber Shimano’nun modellerinin daha geniş bir yelpazede olduğunu söylemek lazım. Shimano’nun katlanır bisiklerlere uygun serileri kalite sırasında göre Tourney, Acera, Alivio gibi sıralanıyor. Daha sonra deore, deore xt, ultegra vs vs de var ancak çok çok büyük oranda göreceğiniz seriler Tourney-Acera-Alivio üçgeninde olacaktır. Bu serilerin de 6-7- ve 8’li rubleye uygun versiyonları var.
Çoğunuzun bildiği gibi orta göbekte dişlimiz ne kadar büyürse o kadar az ve zor çevirerek daha yüksek süratte gidebiliriz yeni vites oranı uzar.
Arkada ise dişli ne kadar büyükse o kadar kolay çeviririz ama yavaş gideriz.
Dolayısıyla orta dişlimiz 52-53 gibi görece büyük bir ayna kol sistemine sahipse ve arka dişlimizin en küçüğü de 11 diş gibi piyasadaki en küçük dişliye sahipse son süratimiz düzlükte 45 km gibi katlanır bisiklet için gayet iyi bir sürati bulacaktır. Orta dişlimiz büyük ise akradaki en küçük dişlimizin ise mümkün olduğunca büyük olması gerekiyor ki yokuşlarda rahat edelim. Bu durumda piyasadaki en büyük arka dişlinin 34 dişli mega range olarak da bilinen dişli olması gerekiyor. Ancak maalesef 6-7 vitesli görece ekonomik sistemlerde arkada en büyük dişli 28 en küçüğü ise 14 dişli sistem kullanılıyor. Ayna kol da ortalama birşey ise hem dik yokuşlarda bisikletten inip yürümek zorunda kalırsınız hem de son süratiniz 25-28km civarında kalır. Daha yüksek süratlerde artık boşa çeviriyor gibi hissedersiniz.
Vites sistemine bakarken öncelikle bu bisikleti ne kadar sıklıkla hangi yollarda ne kadar mesafede kullanacağınızı bilmeniz gerekiyor.
6-7 vitesli 28-14 aralıklı bir sistem ile dik yokuşların olmadığı ve çok uzun düzlüklerde kullanmayacaksanız 1-5 km mesafeli yollarda sıkıntı yaşamayabilirsiniz. Ancak daha sık, daha dik yokuşlu veya daha uzun mesafelerde kullanacaksanız arka dişlinizin 11-34, ayna kolnuzuun ise 52-53 diş olmasını tavsiye ederim. Piyasada bu tip dişli ile satılan modeller az. Ama Ayna kolu büyük olan bir model alıp sonradan 11-34 dişli arka ruble taktırmanız mümkün.
Dikkat edilmesi gereken şey ise 11-34 rublelerin 6-7’li sistemlerde pek bulunmaması. 6-7’li sistemlerden 8-9-10’lu sisteme geçmek isterseniz, duruma göre, göbek-jant-ruble-arka attırıc-vites teli- vites kolu değişimi gerekebilir ve bu da size en az 300-400 tl’lik bir masraf demek. Çünkü 6-7’li sistemlerin kapladığı yer ve uygun olduğu göbek tipi ile 8-9-10’lu sistemlerin uygun olduğu göbek ve şasi aralığı başka.
Vites konusunda işin kısası, güzergahınızda dik yokuş varsa, en azından 8’li bir sisteme sahip bir bisiklet alın( Vitesse d8- mu p8 gibi)
6’lı veya 7’li bir sistem tercih ederseniz en azından son süratten vazgeçip 32-33 veya en iyisi 34 dişli ruble değişimi ile( bu dişliler 20-40tl civarında) en azından yokuşta rahat edebilirsiniz.
Almayı düşündüğünüz bisikletin dişlileri hakkında satıcı bilgi sahibi değişse basitçe dişleri saymak da çözüm olabilir. Lastik ebatlarını, rublenin dişli aralığını ve ayna kol ebatlarını not edip ((link)) bu sitede son süratinizi ve yokuşta ne kadar zorlanacağınıza bakabilirsiniz. (not: ideal kadans sayısı 70-90 arasıdır)
Son olarak toparlayacak olursak. Bisiklet alırken,
Sene borusu: 100 TL
Katlanır gidon: 80 TL
Vites sistemi değişimi: 40-600 TL
Lastik: 50-200 TL gibi masraflar yapmak zorunda kalacağınızı, bu iyileştirmeyi doğru düzgün şekilde uygulayacak ve kazıklamayacak usta bulmanız gerektiğini, doğru iyileştirmeyi nasıl yaptıracağınızı bulmak için internette günlerce gezeceğinizi unutmayın. İ
Ucuz alıp sonradan 1000 TL’ye yakın iyileştirme masrafı yapmak zorunda kalabileceğinizi unutmayın. Yukarıda bahsettiğim konuların dışında kelepçelerin kalitesi, selenun konforu, boyanın kalitesi, arka ve ön jantın kelepçeli ( dolayısıyla kolay sökülebilir) olup olmadığı, Elciklerin ergonomisi ve konforu, pedalların katlanır olup olmadığı, çamurluk ve frenlerin kalitesinin de fiyat ile doğru orantılı olduğunu unutmayın.
Öncelikle bisikletten beklentilerinizi belirleyin daha sonra bisikletinizi alın. Mümkünse 8 vitesli bir bisiklet tercih edin ki en pahalı kısım olan vites konusunda rahat edin. İstediğiniz bisiklete paranız yetmiyorsa biraz bekleyip paranız yettiğinde alın. Çünkü bisikletin bazı parçalarını normalden daha pahalıya değiştirmek mümkün olsa da şasi gibi yerleri değiştirmek mümkün, rasyonel ve mantıklı değil.
Bana kalırsa K-Rock, Kron gibi bir model alınır son süratten biraz fedakarlık yapılıp kullanılabilir. Ancak düz yollarda belli mesalefer yapacaksanız o zaman 8’li sisteme sahip vitestte- mu-p8 gibi modellerden başlamak lazım. Pişman olan bir Carraro Flexi sahibinin önerilerini okudunuz. Ben 600TL’ye Carraro’mu aldığımda kendimi iyi bir iş yapmış olarak gördüm. En fazla 200 TL daha harcayıp istediğim bisiklete kavuşurum diyordum. Lastikleri 50TL’ye buldum, rubleyi de 30TL’ye değiştirip işi bitiririm diyordum. Ancak 6’lı sistemde 11-34 aralıklı ruble olmadığını öğrenince pişman oldum. 8’li sisteme geçiş için ise göbek, zincir, arka attırıcı ve vites kolu değişimi gerekiyordu. Üstelik sele borusu ile gidon borusu da beni tatmin etmedi. Dolayısıyla bu değişiklikler bana pahalıya mal olacak. Şu anda sadece arka dişliyi 34-14 olarak alıp( şu anda 14-28 rublem var son süratim aynı kalacak yokuşta rahatım) sele ve gidonu değiştirip 300-350 tl masrafla bu şekilde kullanmayı planlıyorum. Bulabilseydim K-Rock’u düşünmeden alırdım. Aynı fiyata 7’li sistem, daha hafif, lastikleri daha iyi. Ama onlarında 2014 modelini bulmak benim için mümkün olmadı. Gördüğünüz gibi işiniz zor. Sizlere iyi alışverişler...
her yerde birşeyler taradım okudum, aylarca araştırdım. ama gene de bazı yanlış tercihler yaptığım ortaya çıktı.
O yüzden buraya, katlanır bisiklet almayı düşünenler için benim yaşadığım sorunlar ile ilgili bir bilgilendirme yazısı yazayım dedim. Eleştirilere, düzeltmelere açığım.
Piyasada Ümit(500-700 TL), Bianchi( 500-700 TL), Carraro 550750 TL), Kron700-900 TL), K-Rock 2013 modlei 750TL) gibi markalar bulunuyor. Bir de kalitesine güvendiğimiz Dahon (800-2500 TL), Tern gibi markalar var. (İngiliz abimize değinmiyorum bile). Bundan başka Decathlon'da satılan B-twin ve Dahon'un alt markası gibi satılan Giant da mevcut. Ancak Giant üzerindeki ekipmandan dolayı, B-twin de o paraya yeterince vites seçeneği sunmadığından değerlendirmeye pek katmadım. Yokuşsuz bir yerde bunlar da düşünülebilir. Özellikle B-twin katlanma mekanizmasıyla dikkat çekici...
Peki bir bu bilinmedik dünyaya girerken nelere dikkat etmeliyiz?
Ağırlık, lastikler, jantlar, vites sistemi, sele borusu, direksiyon borusu, kilit sistemi ve eklemler vs vs...
Peki piyasadaki seçenekler arasında hangisi bize daha uygun? Ucuza alıp kendi isteklerimize göre mi geliştirmeliyiz yoksa gereksiz birkaç donanımı da almaktan kaçmayıp donanımlı ve pahalı bisikletler imi tercih etmek gerekli?
Bu sorulara tek bir cevap elbette yok. Öncelikle biz bu bisikletten neler bekliyoruz önce ona bakalım.
Ağırlık: ağırlık elbette çok önemli. Ağır bisiklet ile hem sürüş esnasında fazladan yükü hareket haline getirmek zorunda kalacaksınız hem de aracınızın bagajına koyarken eve taşırken zorluk çekeceksiniz. Kadınların ise bu konu da extra dikkatli olması lazım.
Piyasada bisikletlerin ağırlıklarının bazı kataloglarda yayınlandığı görülmekle beraber bunların güvenilir olmadığını söyleyebilirim. Ümit, bianchi, Carraro, Kron, K-Rock, Dahon, Tern gibi markaların tamamına baktım. Katalogtaki veriler pek gerçekçi değil. Çünkü çamurluk, zil, bagaj vs gibi aksesuarların hesaba katılıp katılmadığı belli değil. Ancak ağırlık olarak kabaca bakacak olursak yukarıdaki marka sıralamasının ağırdan hafife doğru gittiğini söyleyebiliriz. Elbette dahon ve Tern markaları çok eşitli modellere sahipler ve kendi aralarında da hafiflikleri değişiyor. Yine de en ağırının Ümit, en hafifinin Dahon-Tern olduğu bir gerçek. Kron ve K-Rock da fiyat etiketlerine oranla hafiflikleri ile iyi puan alan markalar.
Lastikler: 20 inç lastiklere sahip bisikletler ile Türkiye yollarında gezinmek çok basit bir olay değil. Üstelik bol inişli çıkışlı yollarda sürtünme direnci yüksek lastikler fazladan yük olarak karşımıza çıkabilir. O yüzden alacağımız bisikletin lastiğinin ebatları ve deseni önemli. Piyasada Ümit, Bianchi ve Carraro gibi markalarda dağ bisikletlerindeki gibi bol ve derin tırtıklı desenlere sahip cst lastikler var. Bu lastikler sürtünme direnci görece yüksek ve ucuz lastikler. Ancak arada sırada girilecek çim- toprak yollarda da rahat edeceğiniz lastikler. Bu yüzden eğer çok yüksek oranda asfalt-beton yollarda kullanacaksanız bisikletinizin lastiklerinin kenda-schwalbe-rubena markalarının bazı modellerinde olduğu gibi asfalta uygun modellerden seçilmiş olması gerekli. Eğer ümit-Bianchi-Carraro alacaksanız 50-200 TL arasında lastik masrafınızın olacağını unutmayın.
Jantlar: Jant konusu basit, katlanır bisikletlerde telli ve alüminyum jantlar kulllanılıyor. Tek fark tek katlı veya çift katlı olmaları. Çift katlı olanları daha sağlam ve Türkiye’de uygun. Hemen hemen tüm markalarda çift katlı jant var. Yine de almadan kontrol etmekte fayda var.
Sele borusu: Sele ve sele borusunun neden önemli olduğunu belki anlamayabilirsiniz ancak bu durum bana kalırsa gözden kaçan fakat çok önemli bir konu. Katlanır bisikletlerde sele borusunun çok uzun ve sağlam olması gerekiyor. Ancak bazı markalarda sele borusu yeteri kadar uzun olmayabiliyor. Siz satıcıya sorduğunuzda her katlanır bisikletin 193cm boyuncaki birine uygun olduğu bilgisini alırsınız. Ancak bir bisikletin selesinin ayarlanırken pedal alttayken dizinizin kırık olmaması esastır. Yani seleye otururken ve pedalda en alt konumdayken diziniz halen kırık haldeyse bisikleti verimli kullanmıyor yeni gücünüzü pedala verimli iletemiyorsunuz demektir. Yani selenizin o kadar uzun olması lazım ki pedala bastığınızda diziniz düz olabilsin. Maalesef piyasadaki her katlanır bisikletin sele borusu yeterince uzun değil. Benim gibi 183cm olan biri bile mesela Carraro Flexi adlı modelde bu problemi yaşayıp fellik fellik daha uzun sele borusu aramak zorunda kalabiliyor. Piyasada ben içinde dahili pompa barındıran 580mm uzunluğunda sele borusunu 39 euro’ya bulabildim. Bu da yaklaşık 110 TL masraf demek. 600 TL’ye aldığım bisikleti nasıl ucuza kapattığıma sevinirken hem lastik hem sele borusundan gol yemek hoş olmadı. Ama yediğim goller bitti mi? Hayır. Buyrun gollere devam edelim...
Direksiyon borusu: Direksiyon borusu, eklemler, kilit sistemi hemen hemen her markada alüminyumdan üretiliyor ve yeterince sağlamlar. Kimisi biras esniyor kimisi esnemiyor ama hepsi de mecburen gayet sağlamlar. Ancak piyasada bazı katlanır bisikletlerde hem uzatılabilir hem katlanabilir direksiyon borusu varken bazılarında sabit ( uzatılamayan) ve katlanabilir gidon borusu var. Bu uzatılamayan gidon borusu da aslında çoğu kullanıcı için oldukça alçak kalıyor. 2-3 km’yi geçen sürüşlerde bilekler ve kollar rahatsız oluyor. Konfor bozuluyor. Uzatılabilir gidon borusuna geçiş ise 80 TL civarında. Buyrun bir başka gol.
Kilit sistemi ve eklemler: Katlanır bisikletlerde sele borusunun boyu kelepçe ile sabitleniyor. Gidon borusu da ayarlanabilir ise o da kelepçe ile sabitleniyor, bunun dışında bisikletin şasisinin tam ortasında ve direksiyon borusunda katlanma mekanizmaları var. Katlanır bisikletlerde marka ve modele göre parçaların tamamı alüminyumdan veya hi-ten adı verilen aslında çeliğin birazcık daha hafif versiyonundan üretiliyor. Bazı küçük parçalar ise halen demirden üretilebiliyor.
Bisikletin kalitesine göre şasi, maşa, borular, eklemler, jantlar, gibi parçalardaki alüminyum oranı artıyor, hi-ten oranı azalıyor. Elbette hafiflik ve pas koruması için alüminyum alaşım her zaman daha iyi bir seçim. Günümüzde piyasadaki katlanır bisikletlerdeki hayati parçalar yeni jantlar, eklemler ve kilit mekanizmaları genelde alüminyum alaşımdan üretiliyor. Yani bu parçalarda fazlaca sorun yaşamıyorsunuz. Ancak şasinin kendisi, borular, maşa gibi parçalarda hi-ten çelik (yüksek tansiyonlu çelil diye çevrilse de güçlendirilmiş çelik diyebiliriz, çelik güçlenince daha az miktarda çelik kullanıldığından ağırlık tasarrufu sağlanıyor) O yüzden bisiklet satın almadan evvel forumlarda-üretici web sayfalarında hangi parçanın hangi malzemeden üretildiğini kontrol edebilirsiniz. En iyisi ise tam ekipmanlı bisikleti elinizle kaldırıp bakmak.
Vites konusu: Gelelim en karışık konuya. Katlanır bisikletlerin çok büyük kısmında ayna kol’da tek dişli tercih ediliyor. Bunun sebebi ağırlık tasarrufu ve katlanır bisikletler ile tura pek çıkılmaması. Dolayısıyla vites seçeneklerinin çok çeşitli olması hayati değil. Katlanırlarda arka göbekte genelde 6-7 ve 8’li sistemler kullanılıyor. Sizin dikkat edeceğiniz konular ise vites sisteminde kullanılan parçaların kalitesi, geliştirilmeye olan uygunluğu ve vites oran aralığınız
Piyasada iki farklı ana marka var. Shimano ve Sram. Her iki markanın da çok kaliteli ürünleri olmakla beraber Shimano’nun modellerinin daha geniş bir yelpazede olduğunu söylemek lazım. Shimano’nun katlanır bisiklerlere uygun serileri kalite sırasında göre Tourney, Acera, Alivio gibi sıralanıyor. Daha sonra deore, deore xt, ultegra vs vs de var ancak çok çok büyük oranda göreceğiniz seriler Tourney-Acera-Alivio üçgeninde olacaktır. Bu serilerin de 6-7- ve 8’li rubleye uygun versiyonları var.
Çoğunuzun bildiği gibi orta göbekte dişlimiz ne kadar büyürse o kadar az ve zor çevirerek daha yüksek süratte gidebiliriz yeni vites oranı uzar.
Arkada ise dişli ne kadar büyükse o kadar kolay çeviririz ama yavaş gideriz.
Dolayısıyla orta dişlimiz 52-53 gibi görece büyük bir ayna kol sistemine sahipse ve arka dişlimizin en küçüğü de 11 diş gibi piyasadaki en küçük dişliye sahipse son süratimiz düzlükte 45 km gibi katlanır bisiklet için gayet iyi bir sürati bulacaktır. Orta dişlimiz büyük ise akradaki en küçük dişlimizin ise mümkün olduğunca büyük olması gerekiyor ki yokuşlarda rahat edelim. Bu durumda piyasadaki en büyük arka dişlinin 34 dişli mega range olarak da bilinen dişli olması gerekiyor. Ancak maalesef 6-7 vitesli görece ekonomik sistemlerde arkada en büyük dişli 28 en küçüğü ise 14 dişli sistem kullanılıyor. Ayna kol da ortalama birşey ise hem dik yokuşlarda bisikletten inip yürümek zorunda kalırsınız hem de son süratiniz 25-28km civarında kalır. Daha yüksek süratlerde artık boşa çeviriyor gibi hissedersiniz.
Vites sistemine bakarken öncelikle bu bisikleti ne kadar sıklıkla hangi yollarda ne kadar mesafede kullanacağınızı bilmeniz gerekiyor.
6-7 vitesli 28-14 aralıklı bir sistem ile dik yokuşların olmadığı ve çok uzun düzlüklerde kullanmayacaksanız 1-5 km mesafeli yollarda sıkıntı yaşamayabilirsiniz. Ancak daha sık, daha dik yokuşlu veya daha uzun mesafelerde kullanacaksanız arka dişlinizin 11-34, ayna kolnuzuun ise 52-53 diş olmasını tavsiye ederim. Piyasada bu tip dişli ile satılan modeller az. Ama Ayna kolu büyük olan bir model alıp sonradan 11-34 dişli arka ruble taktırmanız mümkün.
Dikkat edilmesi gereken şey ise 11-34 rublelerin 6-7’li sistemlerde pek bulunmaması. 6-7’li sistemlerden 8-9-10’lu sisteme geçmek isterseniz, duruma göre, göbek-jant-ruble-arka attırıc-vites teli- vites kolu değişimi gerekebilir ve bu da size en az 300-400 tl’lik bir masraf demek. Çünkü 6-7’li sistemlerin kapladığı yer ve uygun olduğu göbek tipi ile 8-9-10’lu sistemlerin uygun olduğu göbek ve şasi aralığı başka.
Vites konusunda işin kısası, güzergahınızda dik yokuş varsa, en azından 8’li bir sisteme sahip bir bisiklet alın( Vitesse d8- mu p8 gibi)
6’lı veya 7’li bir sistem tercih ederseniz en azından son süratten vazgeçip 32-33 veya en iyisi 34 dişli ruble değişimi ile( bu dişliler 20-40tl civarında) en azından yokuşta rahat edebilirsiniz.
Almayı düşündüğünüz bisikletin dişlileri hakkında satıcı bilgi sahibi değişse basitçe dişleri saymak da çözüm olabilir. Lastik ebatlarını, rublenin dişli aralığını ve ayna kol ebatlarını not edip ((link)) bu sitede son süratinizi ve yokuşta ne kadar zorlanacağınıza bakabilirsiniz. (not: ideal kadans sayısı 70-90 arasıdır)
Son olarak toparlayacak olursak. Bisiklet alırken,
Sene borusu: 100 TL
Katlanır gidon: 80 TL
Vites sistemi değişimi: 40-600 TL
Lastik: 50-200 TL gibi masraflar yapmak zorunda kalacağınızı, bu iyileştirmeyi doğru düzgün şekilde uygulayacak ve kazıklamayacak usta bulmanız gerektiğini, doğru iyileştirmeyi nasıl yaptıracağınızı bulmak için internette günlerce gezeceğinizi unutmayın. İ
Ucuz alıp sonradan 1000 TL’ye yakın iyileştirme masrafı yapmak zorunda kalabileceğinizi unutmayın. Yukarıda bahsettiğim konuların dışında kelepçelerin kalitesi, selenun konforu, boyanın kalitesi, arka ve ön jantın kelepçeli ( dolayısıyla kolay sökülebilir) olup olmadığı, Elciklerin ergonomisi ve konforu, pedalların katlanır olup olmadığı, çamurluk ve frenlerin kalitesinin de fiyat ile doğru orantılı olduğunu unutmayın.
Öncelikle bisikletten beklentilerinizi belirleyin daha sonra bisikletinizi alın. Mümkünse 8 vitesli bir bisiklet tercih edin ki en pahalı kısım olan vites konusunda rahat edin. İstediğiniz bisiklete paranız yetmiyorsa biraz bekleyip paranız yettiğinde alın. Çünkü bisikletin bazı parçalarını normalden daha pahalıya değiştirmek mümkün olsa da şasi gibi yerleri değiştirmek mümkün, rasyonel ve mantıklı değil.
Bana kalırsa K-Rock, Kron gibi bir model alınır son süratten biraz fedakarlık yapılıp kullanılabilir. Ancak düz yollarda belli mesalefer yapacaksanız o zaman 8’li sisteme sahip vitestte- mu-p8 gibi modellerden başlamak lazım. Pişman olan bir Carraro Flexi sahibinin önerilerini okudunuz. Ben 600TL’ye Carraro’mu aldığımda kendimi iyi bir iş yapmış olarak gördüm. En fazla 200 TL daha harcayıp istediğim bisiklete kavuşurum diyordum. Lastikleri 50TL’ye buldum, rubleyi de 30TL’ye değiştirip işi bitiririm diyordum. Ancak 6’lı sistemde 11-34 aralıklı ruble olmadığını öğrenince pişman oldum. 8’li sisteme geçiş için ise göbek, zincir, arka attırıcı ve vites kolu değişimi gerekiyordu. Üstelik sele borusu ile gidon borusu da beni tatmin etmedi. Dolayısıyla bu değişiklikler bana pahalıya mal olacak. Şu anda sadece arka dişliyi 34-14 olarak alıp( şu anda 14-28 rublem var son süratim aynı kalacak yokuşta rahatım) sele ve gidonu değiştirip 300-350 tl masrafla bu şekilde kullanmayı planlıyorum. Bulabilseydim K-Rock’u düşünmeden alırdım. Aynı fiyata 7’li sistem, daha hafif, lastikleri daha iyi. Ama onlarında 2014 modelini bulmak benim için mümkün olmadı. Gördüğünüz gibi işiniz zor. Sizlere iyi alışverişler...


