Boran Selçuk
Daimi Üye
- Kayıt
- 29 Eylül 2015
- Mesaj
- 261
- Tepki
- 326
- Şehir
- Ankara
- Bisiklet
- Cube
Bir bisiklet satın almaya gittiğinizde şüphesiz herkesin gönlünden bir karbon bisiklet almak geçer. Karbon almak istersiniz, çünkü ihtiyaçlarınız ve vücut ölçülerinizi karşılayacak en doğru bisikletin Karbon kadrolarda olabileceğini düşünürsünüz. Veya erteler en azından şu an için Karbon bir bisiklete ihtiyacınız olmadığını düşünür, bir sonraki hamlenize saklarsınız.
Karbon potansiyel bir sihir olmaya adaydır ancak sihrin kerameti karbon bir kadronun inşa edilirken içine neler koyulduğu ile çok orantılıdır.
Bu konu Specialized Bicycle Components University (SBCU), tarafından oldukça yüksek ARGE araştırmalarına konu olmuştur. Hatta bugün firmanın Karbon araştırmaları konusunda ayırdığı ARGE bütçesinin tüm bütçesinin %10 unu bile geçtiği söylenir. Karbon konusunda bir çok patente ev sahipliği yapmalarının yanı sıra üretimde karbon mühendisliğini ilk geliştiren firmadır.
Bir karbon kadro inşa edilirken, kullanıcının vücut ölçüleriyle olan fitliği, rijitliği ve gücü nasıl ileteceği esas alınır.
Karbon bisikletler kesinlikle eşit yaratılmamıştır. Ve dolayısıyla bütün karbonlarda eşit değildir. Bir çok farklı Karbon fiber vardır.
Yüksek modüllü karbon fiber içindeki sertliği, rijitliği ve bükülmezliği temsil eder. Yüksek rijitliğe sahip bir karbon daha güçlü iken(Stronger) daha hafif olanı çok daha gevrek ve kırılgan ancak çok daha pahalıdır. Bu nedenle bisikletinizdeki karbon farklı fiber komponentleri gözetilerek yapılır. Mesela özel bir ihtiyaca göre yapılması planlanan bir kadro da bu komponentlerin oransal dağılımı farklı iken bir diğerinde bu oran çok daha basit ama sofistike bir dizaynı gerektirir. Iyi bir karbon işte bu nedenle pahalıdır. Yani birbirine tezat gibi görünen iki kavramı bir araya getirir.
Seçilen karbondaki fiber oryantasyonu bir başka önemli konu olup Karbon örümü yani oryantasyon olarak anılır.
Örüm karbonun kadro üzerinde hangi oryantasyonla sarıldığı veya kadro üzerinde hangi oryantasyonla diziliminin yapıldığı anlamında kullanılır.
Fiber oryantasyonu KADRO PERFORMASINI 100% ETKİLEYEN BİR DURUMDUR VE BU NEDENLE UZMAN MÜHENDİSLİK GEREKTİRİR.
Mesela Specialized’s (link) modeli buna çok iyi bir örnektir. Çok daha iyi bir güç transferi için Kadro üzerindeki alt kol ve üst tüp E390 yüksek modüllü karbon fiberle örümü yapılmıştır. Rijitliği sağlama adına neredeyse sıfır eğimli bir fiber örümü gerçekleştirilmiştir.
Test süreci iyi bir karbon kadro geliştirmenin olmaz ise olmazıdır. Kalitatif ve kantitatif bir mühendislik gerektirir. Gerçek yaşam koşulları ile test yapabilmek ve sürüş esnasında farklı gerilim bu testin en can alıcı noktasıdır. Bu nedenle markaların verdiği garantilerin tarafınızca kesinlikle dikkate alınması gerekir.
Bu nedenle ağır olması kötü bir kadro olduğunun göstergesi değilse de hafif olması da çok iyi bir kadro olduğunun göstergesi değildir. Çünkü kadro modelleri farklı amaçlara hizmet eder ve bu amaç firmalarca mümkün olduğunca fazlaca çeşitlendirilir. Dolayısıyla büyük beklentilerle satın aldığınız bir modelin size uygun olmadığını anladığınızda bazen binlerce km geçmesi gerekebilir. İşte Alüminyum ile Karbon kadro kavramı burada belirginleşir. Çünkü Alüminyum kadrolarda gücün iletimi kadro malzemesi ile çok orantılı değildir, en azından karbon kadrolar kadar.
Bu nedenle karbon kadroya sahip bir bisikletin satın alınması Alüminyum kadro ya sahip bir bisiklete göre çok daha soru işaretlidir. Çünkü Karbon kadrolarda Kadro geometrisi ile kadro yapımında kullanılan komponent ve sarım arasında neredeyse 100% e varan farklılıklar bulunur. Zaten firmaların modeller arasında rekabeti de bundan kaynaklanır.
*Not: Çeviridir
Karbon potansiyel bir sihir olmaya adaydır ancak sihrin kerameti karbon bir kadronun inşa edilirken içine neler koyulduğu ile çok orantılıdır.
Bu konu Specialized Bicycle Components University (SBCU), tarafından oldukça yüksek ARGE araştırmalarına konu olmuştur. Hatta bugün firmanın Karbon araştırmaları konusunda ayırdığı ARGE bütçesinin tüm bütçesinin %10 unu bile geçtiği söylenir. Karbon konusunda bir çok patente ev sahipliği yapmalarının yanı sıra üretimde karbon mühendisliğini ilk geliştiren firmadır.
Bir karbon kadro inşa edilirken, kullanıcının vücut ölçüleriyle olan fitliği, rijitliği ve gücü nasıl ileteceği esas alınır.
Karbon bisikletler kesinlikle eşit yaratılmamıştır. Ve dolayısıyla bütün karbonlarda eşit değildir. Bir çok farklı Karbon fiber vardır.
Yüksek modüllü karbon fiber içindeki sertliği, rijitliği ve bükülmezliği temsil eder. Yüksek rijitliğe sahip bir karbon daha güçlü iken(Stronger) daha hafif olanı çok daha gevrek ve kırılgan ancak çok daha pahalıdır. Bu nedenle bisikletinizdeki karbon farklı fiber komponentleri gözetilerek yapılır. Mesela özel bir ihtiyaca göre yapılması planlanan bir kadro da bu komponentlerin oransal dağılımı farklı iken bir diğerinde bu oran çok daha basit ama sofistike bir dizaynı gerektirir. Iyi bir karbon işte bu nedenle pahalıdır. Yani birbirine tezat gibi görünen iki kavramı bir araya getirir.
Seçilen karbondaki fiber oryantasyonu bir başka önemli konu olup Karbon örümü yani oryantasyon olarak anılır.
Örüm karbonun kadro üzerinde hangi oryantasyonla sarıldığı veya kadro üzerinde hangi oryantasyonla diziliminin yapıldığı anlamında kullanılır.
Fiber oryantasyonu KADRO PERFORMASINI 100% ETKİLEYEN BİR DURUMDUR VE BU NEDENLE UZMAN MÜHENDİSLİK GEREKTİRİR.
Mesela Specialized’s (link) modeli buna çok iyi bir örnektir. Çok daha iyi bir güç transferi için Kadro üzerindeki alt kol ve üst tüp E390 yüksek modüllü karbon fiberle örümü yapılmıştır. Rijitliği sağlama adına neredeyse sıfır eğimli bir fiber örümü gerçekleştirilmiştir.
Test süreci iyi bir karbon kadro geliştirmenin olmaz ise olmazıdır. Kalitatif ve kantitatif bir mühendislik gerektirir. Gerçek yaşam koşulları ile test yapabilmek ve sürüş esnasında farklı gerilim bu testin en can alıcı noktasıdır. Bu nedenle markaların verdiği garantilerin tarafınızca kesinlikle dikkate alınması gerekir.
Bu nedenle ağır olması kötü bir kadro olduğunun göstergesi değilse de hafif olması da çok iyi bir kadro olduğunun göstergesi değildir. Çünkü kadro modelleri farklı amaçlara hizmet eder ve bu amaç firmalarca mümkün olduğunca fazlaca çeşitlendirilir. Dolayısıyla büyük beklentilerle satın aldığınız bir modelin size uygun olmadığını anladığınızda bazen binlerce km geçmesi gerekebilir. İşte Alüminyum ile Karbon kadro kavramı burada belirginleşir. Çünkü Alüminyum kadrolarda gücün iletimi kadro malzemesi ile çok orantılı değildir, en azından karbon kadrolar kadar.
Bu nedenle karbon kadroya sahip bir bisikletin satın alınması Alüminyum kadro ya sahip bir bisiklete göre çok daha soru işaretlidir. Çünkü Karbon kadrolarda Kadro geometrisi ile kadro yapımında kullanılan komponent ve sarım arasında neredeyse 100% e varan farklılıklar bulunur. Zaten firmaların modeller arasında rekabeti de bundan kaynaklanır.
*Not: Çeviridir


