Scudo Sports

Kapitalizmin “Planlı Hızlı Tüketim” modeline karşı “Kendin-Yap” gönüllüleri

Scudo
@Asusmune

@Asusmune Hocam çok derin bir analiz yapmışsınız. Az kalsın vurgun yiyecektim. Daha önceleri nerelerdeydiniz. Mutlaka bu konuya yorum yazmışsınızdır. Yani bu yorum tam süper olmuş.
Birinin dizinin tabiriydi/repliğiydi hatırlayamadım. Teşekkür ederim katkılarınızdan dolayı.

Atasözü harika. İlk cümle çok vurucu, gerçekçi. Mesele biraz da burada düğümleniyor. Ortada bir gerçek var. Kabullenilmiyor. Biz diyoruz ki yavrum senin için Fatma uygun, bu kız iyi.
Okumuş tahsilli, medeni, oturmasını kalkmasını biliyor. Seni anlar. Huylarınız uygun. Ancak o kadar güzel değil.
Oğlan diyor ki anne ben ayşeyi seviyorum. Ayşe genç ve güzel bir kız. Görünüş itibariyle uygun, albenili.


Eveeeeet, Tek partili sistemler kötüdür. Yani başlarında kötü insanlar var diye değil. O sistemin kendisi kötüdür. Lenin, Stalin, Mao, Ho Şin Mingh, Kızıl Kmerler, Gestapo, SS kötüdür diye değil.
O sistemler kötü oldukları için kendi canavarlarını zaten yaratır.
 
@baykuş97
@baykuş97 hocam, çok ilginç bir örnek. Okumadım. Ancak çok ilginç. Yumuşak karınlardan birisi. İyi örneğiniz SSCB ise ki genelde hep o örnek gösterilir. Süper güç olabildi diye herhalde.
Uzay, jilet (rapira, voskhod) kalaşnikof, serkisof galiba SSCB'nin en iyi olduğu alanlardı. Bir de sağlık, yapı sektörü, kanalizasyon falan.
NASA bir uzay kuruluşu o yüzden dikkatimi çekti.

NASA'ya göre dünyanın kurtuluşu öyle olacaksa, dünya batsın gibi bir şey oldu benim için. Sonumuz kıyamet gibi.
 
@hogutmen okudugum konudan alinti yaptim yazi benimsedigim ama bana ait olmayan yazidir. Alinti yaptigim yeri belirtmedigim icin kusuruma bakmayiniz.
 
@Asusmune

canınız sağolsun. Altına imzamı atarım diyorsanız sorun değil. Zaten sahiplenmişsiniz demektir.

Serbest piyasa ekonomisi bizim gibi canlı sistem. Canlanıyor, şahlanıyor, resesyona giriyor.
İki ileri, bir geri gidebiliyor. Bazen koşuyor. Bazen duruyor. Bu hep böyle oldu ve galiba da hep böyle olacak.

@Asusmune
 
@hogutmen
hocam nasa da tam tersini idda etmiş kıyamet konusunda:) abd kaynaklı herşeye ben şahsen 2 kere bakarım ama güzel bir değerlendirme.
bir de, kaynakların eşit paylaşımı ve fırsat eşitliği sizin açınızdan neden kıyameti çağrıştırdı? Böyle bir sistem emek sömürüsü ile haksız kazanç elde eden para babaları dışında kimseyi rahatsız etmemeli aslen.
 
@Kazuya


okumadığım bir yazı hakkında atıp tutmam benim gibi "ehli tahkik" (espriydi) bir adama yakışmadı.

Kaynakların eşit paylaşımı diye bir şey var mı? Kaynaklar eşit paylaşılamaz. Üretim faktörlerinin optimal bir araya gelmesi için çalışılır. Öncelik üretimdir bence. Değer yaratma yani.
Fırsat eşitliği yani değişik bir tabir çok geniş. Eğer yetenek/potansiyel falansa, sosyal devlet olmak önemli diye düşünüyorum.

Hadi biraz da fakirlik edebiyatı yapalım. Bence zenginlik ve fakirlik durumu bu dünyada ortadan kaldırılamaz. Bu acı gerçeği öğrendikten sonra durup düşündüm. Bu acı gerçeği nasıl yenilir yutulur hale
getirebiliriz diye. Evet bu acı gerçeğin bir acı reçetesi var. Acı ilaç. Kendimi bir an Carlo Cottarelli gibi hissettim. :)

Şimdi sorun tespit edildi. Bu kronik bir sorun. İnsanın var olduğu ilk günlerden beri zengin-fakir durumunun var olduğunu düşünüyorum. İnsanlık tarihi kadar eski bir konu.
Bu noktada bu fakirlik sorununu iyileştirme, sosyal yardım konusu sizce kimin sorumluluğunda olmalı?
Size göre devlet, müesses nizam. Klasik kapitalistler için toplumun sorunu devletin bir sorumluluğu yoktur.
Ben de diyorum ki hem devletin sorunu, hem milletin sorunu.
 
  • Beğen
Tepkiler: Kazuya
@Synapse

Saygı duyarım. Öyle düşünmüyorum demiyorum. Öyle olsa bile Amerika şu anda önde, yarın başka ülkeler BRICS ülkeleri öne geçebilir.

Bu konuda yapacak pek birşey olmayabilir. En kötü ihtimal ABD doları tekeli ile beraber yaşamayı öğreneceğiz. Default durumu diyelim yani.

Ahmet Mete IŞIKARA gibi oldu. Depremle yaşamayı öğreneceğiz der gibi. :)
 
@baykuş97
Kesinlikle katildigim bir paylasim.
Lakin dunyayi kurtarmak icin sanirim artik cok gec. Cunku insanogluna tuketum kulturu denen virus girdi bir kere. Sanirim geri donus olanaksiz.
 
@Kuzey Ege

Dünyayı güzellik kurtaracak. Bir insanı sevmekle başlayacak herşey. demişti Nazım. Hatta kurtarmak için dünyayı karısını, Vera'yı, Galina'yı sevmişti.
Üç defa denemişti ama olmadı.
 
@hogutmen estagfurullah:) okumadım demişsiniz zaten.
kaynakların eşit paylaşımından kasıt herkes günden 1 ekmek 2 zeytin yicek gibi bir zorunluluk değil, çok katı değil bu paylaşım. üretime katkı ve ihtiyaç odaklı bir paylaşım benim kastım. Daha önce de söylemiştim, herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacı kadar.

Fırsat eşitliği bence en önemli konu. Sosyal devleti destekliyorsanız farkında olmadan sosyalist ve devletçi politikaya özeniyorsunuz:))

Zenginlik ve fakirlik konusuna gelince, bu tamamen ihtiyaçlar ve artı değerlerle ilgili bir konu. Bugün ihtiyaçlarınızı siz belirlemiyorsunuz. Reklamlar ve sistem belirliyor. Örneğin aslında sadece karnı doymuş ve dilediği yere özgürce gidebilen bir insan; altında lüx arabalar -ya da bir pinarello dogma:)) - olan bir insana göre fakir görünebilir fakat bunun ölçütünü sistem belirliyor. Yani fakirlik ve zenginlik de göreceli kavramlar(burdan einstein a selam olsun). Belli bir standar sağlandıktan sonra -sizin de desteklediğiniz sosyal devlet sayesinde-kimsenin zengin olmak gibi bir kaygısı olmayacak, ve sistem tarafından özendirilmeyen bir kavram çok fazla ayakta kalamaz.
 
  • Beğen
Tepkiler: hogutmen
@Kazuya

Adil paylaşım diyelim o zaman. Rakamlar farklı ise eşitlikten değil adaletten söz edilir. Ooooo konu adil düzene gidiyor.

Katkısız bir kapitalist değilim. Olamam yani. Anadolu insanıyım. Zenginlik fakirlik her ne kadar göreceli olsa da, varlık, gelir üzerinden gidilebilir.

Ben zengin olmak isterdim şahsen. Diğer koşullar sabit olmak üzere hemen herkesin zengin olmak isteyeceğini düşünüyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Kazuya
@hogutmen
Ajitasyon olarak algılamayın bu örneği ama şöyle diyeyim: Vicdanlı bir insan (ki ben doğuştan herkesde var olduğu kanısındayım) 300binliralık arabasıyla çıplak ayaklı bir dilencinin yanında gerçekten mutlu olamaz/olmamalı. Şu halde sizin istediğiniz zenginlik, istediğini yapabilme özgürlüğü aslında, daha çok mal alma değil. Buna zaten sahip olacaksınız ama kimse soğukta çıplak ayakla da gezmeyecek. Böyle bir dünyayı kim istemez ki?
 
  • Beğen
Tepkiler: hogutmen
@Kazuya

Daha çok malım olsun isteyebilirim hocam. İstediğimi yapabilme özgürlüğü de çok önemli. Ben özgürlükçüyüm biliyorsunuz.
Bakın benim fakirler için yapabileceğim şeylerin bir asgari sınırı var benim dünya görüşüme göre. Gene silik yazıyorum kusura bakmayın.
Sayın @Kazuya Lütfen okuyunuz.

-Normalde keşke olsa, devlet zekat toplamıyor ama -devletin alması gereken zekatı veririm. Bunun asgari miktarı 1/40'tır. % 100'e kadar gider.
Bu benim verme kapasitemle ilgili. Ne kadar çok verirseniz Allah'ın o kadar çok hoşuna gider. Ama Allah sizden yapamayacağınız, sizi aşacak, size zorluk çıkaracak şeyler istemez.
Sadakamı da verirsem artık rahatımdır. Çünkü birey olarak yapmam gerekeni yapmışımdır dünya görüşüme göre.

Şu anda aynı anda keşke bir katlanır bir yol, bir mtb, bir cx bisikletim olsa keşke. Ama olmuyor işte. :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Kazuya
@hogutmen sizi anlıyorum. ama benim anlayışıma göre de hani ben şu kadar verdim görevim bitti demek yok. Salt eşitlik olmadan birlikte yaşamamız mümkün değil.

Daha çok mal konusunda da, elbette bu hepimizde var malesef ama şunu düşünelim: Kaçımızın bir pinarello(hep bunu örnek veriyoruz kızacak pinarellocular)ya ihtiyacı var? belki koca forumda bir elin 5 parmağı. Ama hepimiz resimlerine bakıyoruz, hatta alamayacak olsak da fiyatlarına bakıyoruz vs. Yani ihtiyacımız yok ama yine de almak istiyoruz. Bu hem sosyolojik hem de psikolojik yönden araştılması gereken bir husus ki, forumda bir konu vardı, bir arkadaş havaalanında bir bisiklet fotosu paylaşmıştı. Belki hiçbirimizin sahip olmak istemeyeceği bir bisiklet, ama sahibinin ihtiyacını karşılamış ve ben dahil başlığı okuyan herkesin boğazına yumruk gibi oturdu çok eminim. Ego ve insanın doğasında olmayan sınırsız istekler kavramı ile dönen bir sistemi ben şahsen istemiyorum. Bunun bedeli bazı özgürlüklerin kısıtlanması olsa da...
 
  • Beğen
Tepkiler: yeyu
@Kazuya


Bakınız @Kazuya aklıma ne geldi. Yaptığımız sohbetlerde din konularını hep silik yazdım. Sonra hep düşündüm neden böyle yapıyorum diye. Çünkü Hakk'ın hatırı alidir. Hiçbir şey bundan üstün olamaz.
Artık silik yazmayacağım. Silik yazmamın sebebi başka benim gibi düşünmeyen insanları ürkütüp kaçırmamaktı. Çünkü insanlar dini bir ima oldu mu kaçabiliyorlar. Doğaldır. İnsanın yapısında var.

Dikkatinizi çektiyse bir yorumunuzda hocam yazmışsınız yazmışsınız sonra getirip dine bağlamıştınız demiştiniz. Benim hayat görüşümün başında da sonunda da din çok etkili.

Yine hatırlarsanız size hiç sömürü, ezilenler gibi ifadeleri kullanmayın demedim. Böyle bir şey deseydim. Sizi kısıtlamış olurdum. Sizin fikirlerinize pranga vururdum. O zaman olmazdı.
Sınırsız sorgulayabilmeli insan dünyayı. Sınırsız yorumlamalı ve fikirlerini ifade edebilmeli. Hakaret olmadıkça insanlar istediği ifadeleri kullanabilmeliler.

Şimdi sizin gibi bir sahabe olduğunu söylesem gülüp geçmeyin. Ebu Zerr el-Ğıfari Hz. (RA). Hiç duydunuz mu bilmiyorum. Kendisi tasadduk konusunu hayatına yansıtmış bir insan.
Bir hayatını inceleyin. Sahabenin kapılarını tasadduk etmeleri konusunda nasıl çaldığını, bıkmadan yorulmadan neyi varsa verdiğini. Yani yalnız değilsiniz. Ama olmaz.
Olmaz derken, herkes sizin kadar verici olamaz.

Bakın ben vergimi verirsem devletime, zekatımı, sadakamı verirsem fakire kafam/vicdanım rahat olur. Neden? Niye? Ölçüm ne? Tabii üzülürüm de. Yani nasıl anlatayım.

Bana her nimeti veren Allah, vicdan nimetini de vermiş. Aslında inanan-inanmayan hemen herkese vermiştir. Vicdansızlar hariç.

O nimeti veren Allah ölçüyü de koymuş. Şöyle şöyle yaparsan. Ben senden razı olurum. Ömrünü, malını bereketlendiririm. Hem bu dünyada hem ahirette mutlu olursun gibi.

İnsan neden herşeyi sınırsızca istiyor. Bunun araştırmasını yapabilir misiniz kendinizce? Rica ederim. Yani emir telakki etmeyiniz lütfen yorumunuzu buraya da yazarsanız memnun olurum.

Ben kendimce bunun nedenini tespit ettim.
 
  • Beğen
Tepkiler: Kazuya
Herkes Jeremy Rifkin tarzındaki adamları okusa herhalde dünyanın nereden gelip nereye doğru gittiğini daha iyi anlayacaktır diye düşünüyorum. Eğer biraz iktisat seviyor/okuyor/ilmini öğreniyorsanız, Jeremy Rifkin gibi zekanın "Nesnelerin İnterneti ve İşbirliği Çağı" adlı kitabındaki analizlerinden çok keyif alacak ve dünyanın az çok ne durumda olduğuna dair kafanızda bir şeyler canlanacaktır.

Komünizm tam bir safsata ve ister maalesef deyin ister çok şükür, bu dünyada yeri olacağını düşünmüyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: hogutmen
Komünizm tam bir safsata ve ister maalesef deyin ister çok şükür, bu dünyada yeri olacağını düşünmüyorum.
@Hiko

@Hiko Şimdi yanlış anlaşılma olabilir. Bir parantez açalım. Hakaret babında yazmadığınızın, bir hakaret olmadığının farkındayım. Ancak bunu hop diye yazarsanız. Gemileri yakmış oluruz. Belki ben de sizin gibi düşünüyorum.

Safsata: İlmi manada bir düşünceyi ortaya koyarken ya da anlamaya çalışırken yapılan yanlış çıkarsamadır. Safsatalar ilk bakışta geçerli ve ikna edici gibi görülebilen fakat yakından bakıldığında kendilerini ele veren sahte argümanlardır.
Safsataların ayırdına varmak, onları geçerli ve sağlam argümanlardan ayırmak önemli bir (link) becerisidir. Aşağıda bir dizi yalın safsata örneği verilmiştir. Kimi zaman ciltler dolusu yapıta da yayılabilen uzun ve karmaşık bir argümanda ise farklı türden çok sayıda safsata yer alabilir. vikipedi.
 
@hogutmen Birbirimizi anladığımız ve saygı duyduğumuz hususunda hiç şüpheniz olmasın. Hem iktisadi hem de siyasi zeminde belki söylenecek çok şey var ancak iki tarafın ateşli savunucularını ikna etmenin mümkün olmadığına inanıyorum. Dolayısıyla bana biraz beyhude geliyor bu tartışmalar.

Yalnız şu hususu bir kenara koymak lazım: Bir optimum/hayal edilen/arzulanan durum vardır bir de de facto/geçerli/mevcut durum vardır. Ve bu de facto durumun içinde kapitalizm sevsek de sevmesek de sapasağlam durmaktadır. Bunu içermeden, dışlayarak, anlamak istemeden, analize dahil etmeden, kısacası buna koftiden yani sadece arzu veya hayal edilenlerle itiraz ederseniz, ben bunları okumadan geçiyorum. Söylemek istediğim husus esasen buydu diye bir açıklama getirmiş olayım.
 
  • Beğen
Tepkiler: hogutmen
@Hiko Ben de sizinle hemfikirim. Tabii ki burada yazacağımız bir iki entry ile kimsenin dünya görüşü değişmez.
:) Ancak şöyle bir durum var. Empati yapabiliyor muyuz? Empati yapabilmek için karşımızdakininne düşündüğünü hissettiğini bilmemiz, görmemiz, duymamız gerekir.
Şimdi burada yazılanların benzerlerini dünyanın her yerinde her türlü ortamda belki görmek, belki duymak mümkün. Belki bininci baskı.
Ama belki insanların kafalarında hiç böyle düşünmemiştim; Bu açıdan bakmamıştım düşüncelerini oluşturabilmeliyiz. Aynı şey benim için de geçerli. Kafalarda soru işareti bırakabiliyor muyuz? Bunlar önemli güzel şeyler.

Ben bisikletten anlamam. Anca buralarda böyle vakit geçirebiliyorum. Buralarda da böyle bir iki kelam edemeyeceksem. Okurum ve birgün okumayı bırakabilirim. O yüzden bu topiğin arkasındayım. Belki sahibinden daha çok.

Biliyorum sizin gibi bu konularda uzman çok arkadaş var. Karşı taraftan da. (Ötekileştirmek için yazmadım bu karşı taraf ibaresini) İlgilenmiyorlar belki de. Kendi dünyaları kendilerine yetiyor. Ama bence bu konu çok anlamlı.

Herşey var bu konuda. Aşk var. Özlem var. Hasret var. Dünya var. Öteki Dünya var. Felsefe var. Tarih var. Mantık var. Var oğlu var.


@Hiko
 
  • Beğen
Tepkiler: pacman ve Kazuya
Geri