Scudo Sports

Kanal İstanbul

Scudo
arkadaş yüksek mühendisim dedi ama "yüksek mütahit" çıktı...
zafer havaalanını da unutmayalım.
sayılarla konuşalım mesela ; "2020 yılının ilk 8 ayı için iç hatlarda 501 bin 706 yolcu garanti edilmişken, gerçekleşen yolcu sayısı 4 bin 746’da kaldı."
sonra da pişkin pişkin o dönemin ulaştırma bakanı ne diyor: “Yolları bu kadar güzel yapınca, insanlar Kütahya’ya gitmişken havaalanına gideceğine buradan devam edeyim İstanbul’a hemen varırım diye düşünüyor”


şimdi oraya gelen gemi de ne der?

E buraya kadar geldik, ne işimiz var kanalda... boğaz havası alalım demez mi?

ki ben zafer havalimanını bile savunabilirim..
o gölgeye bu havalimanı gerekli olabilirdi. Ama bu şekilde yapılıp işletilmeseydi... Acil durumlarda havalimanı gibi yerlere kesinlikle ihtiyaç olacak...
Şu milyar dolarlık deli dumrul köprüleri de aynı durumda. Yapılma ve işletme şekilleri rezalet, ama hepsi gereklilikti...

Bu kanal ise gerekli değil. Hesap kitap yapmayı bilmeyenlerin ısrarla şu kadar geçecekler, bu kadar ödeyecekler dediği ve hiç tutturamadığı kara deliklerden biri olacak... Diğerlerinden farkı ise, köprü ve havalimanları pahalı da olsa, birilerinin ceplerini dolduruyor da olsa, "hizmet" edecek... Kanalın ise vatandaşa hiçbir katkısı yok ve olmayacak...
 
@cazci hakaret etmemiştim, hem madem siyasi düşüncemi paylaşıyorum, moderatör siz değil misiniz? Uyarı verin, paylaşımı askıya alın, hesabımı kapatın.. Moderatörün görevleri bunlar değil mi? Ben mi yanlış biliyorum?

Herkes haklı arkadaşlar. Hepimiz haklıyız. Kimse kimsenin düşüncesini kabul etmek zorunda değil. Çok fazla uzatmak istemiyorum. Burada bitiriyorum. Forum bu şekilde devam ettiği sürece de kullanmayı düşünmüyorum. Az çok beni tanıyanlar da biliyor paylaşımlarımı, tavrımı ve tarzımı.
Her neyse, kalın sağlıcakla..
 
@Anonim, her forum üyesi kurallara uymak zorundadır. Ben de forumun üyesiyim, her durumda insancıl tutumumu herkes bilir.
Üyelerimizin düşünceleri demokratik olgunlukta sindiririp düzeyli yazışmaları olduğu sürece yüceltirim.
Ancak yazdıklarınız kişiliğime hakaret, bunu kabul etmemek ayrıca saygısızlıktır...
Yaptırım beklentinizden öte öz eleştiri yapmanızı öneririm..
 
Boğazın by pass edilmesi artık zorunluluktur milli menfaatlerimiz neyi gerektiriyorsa o yapılacaktır fazla bir şeyler yazıp konuyu uzatmayayım
Bir vatandaş olarak bilmek isterim neymiş bu menfaatler.
Bana göre milli menfaatlerimiz gereği yapılmaması gerekiyor. Aynı milletten olmuyor muyuz bu durumda.
 
Projenin toplam yatırım maliyeti 15milyar dolar olarak öngörülüyor. Projenin yıllık getirisinin minimum gemi geçişinde asgari 1 milyar dolar olması bekleniyor. Proje ileriye dönük yapılan bir proje. Şuanda boğazdan geçen gemi sayısı 45bin civarında. 2020 ilk 10 ayında 59bin gemi geçişi oldu. 2080 yılında bu sayının 86bin olması bekleniyor. Bu sayıya daha kısa sürede ulaşması da mümkün. İstanbul boğazının yıllık güvenli geçiş kapasitesi 25bin. Boğazda, İstanbul boğaz trafiğinin de gelişeceğini düşünürsek transit geçişte bekleme süreleri oluşuyor, güvenlik sebebiyle. Bu sebeple boğazdan geçecek gemilerde ortalama bekleme süresi 14saati bulabiliyor. Hava koşullarına göre bu süre 3-5 güne kadar çıkabiliyor. 200m üzeri gemilerin, ro-ro gemilerin, tanker gemilerinin kirasının 10bin dolar/saat civarı olduğunu düşünürseniz zaman bu taşıyıcılar için büyük öneme sahip. Alternatif yolları kullanmayı tercih edeceklerdir. Ayrıca kanal İstanbul projesine entegre olarak bir yat limanı, bir konteyner limanı ve bir lojistik merkezi kurulacak. Buraların ekonomik hacmini unutmamak lazım. İstanbul demir ipek yolu üzerinde olan önemli bir şehir, bağlantılar sağlandığında ticaret merkezi özelliği daha da güçlenecektir. Asgari yıllık 1 milyar dolar getirdiğinde 15 yılda amorti edecek projedir. Bu en olumsuz şartlar düşünüldüğünde hesaplanan miktar. Trafik ve pazar payı arttıkça yıllık 5 milyar dolar civarında bir getiri bekleniyor.


Türkiyenin en önemli platolarından birisi olan Çatalca-Kocaeli platosunda tarım faaliyetleri değil sanayi faaliyetleri yürütülüyor. İstanbul'da geçici nüfus hariç 16milyon kişi iç içe yaşıyor. Aslında bunlar pek insani olmayan durumlar. İstanbul nüfusunun ağırlıklı kesimi boğaza yakın ilçelerde sıkışmış durumda. Bu nüfusun kanal çevresinde hatta doğu trakyaya uzayan kısıma kaymasını ben mantıklı buluyorum. İstanbulun şuanki durumu 2. Mahmut dönemine kadar uzanıyor. O dönemde nüfus fazla olduğu için İstanbul kalıcı olarak yerleşmek isteyenlere pasaport veriliyordu. Bu uygulama ne zaman kalktı bilmiyorum ama şuanki çarpık yerleşmenin temeli o döneme dayanıyor. Yeni yerleşim planında şehir aksının batıya kayması ve daha düzenli olması yeni yapılacak imar uygulamaları ile mümkündür. Şehrin bir kısmının batıya kayması trafik ve depreme dayanıklı yapı stoğunu düzeltecektir. Elbette insanlar hadi kanal yapıldı oraya gidiyim demeyecektir. Bu bölgede geniş kamu arazileri var, buralarda yatırım arttıkça şehir kendiliğinden kayacaktır. Başta dediğim gibi bir kaç senelik bir proje değil, önümüzdeki 50 yıldan bahsediyorum.

boğazdan geçen gemi sayısı 45bin civarında.

Haklisiniz fakat bu gemilerin sayisi, tanker sayisi 8700-9000 arasinda yillik. Panama kanalindan en buyuk tanker icin 200 bin $ aliniyor, kucuk tekneler/yelkenliler icin ise 2 bin $ civari. Senelik 1 milyar $ getiri icin 50 bin gemiden ortalama 200 bin dolar alinmasi gerekli. Panamali kanalinda dahi en buyuk gemiden 200 bin $ alinirken bu soylediginiz sayilari nasil hesapladiniz?

2080 yilindaki beklentisindeki 86 bin nasil hesaplanmis, kim hesaplamis cok merak ettim. Eger mumkunse link verebilir misiniz? Verilen gecis garantilerinin hic birisinin tutmadigi, Kutahya'daki havalimani gibi %90'a varan sapmalarin oldugu projelerdeki mevcut durum bu sayinin nasil hesaplandigi konusunda beni derin dusuncelere sevketti.

Diger yandan sizin hesabinizi dogru kabul edelim, hadi senede 1 milyar dolar getirisi oldu. Bu projenin isletme giderleri ne olacak, kisaca 1 milyar getiricen beklenen kar orani nedir onu da merak ettim.

Asgari yıllık 1 milyar dolar getirdiğinde 15 yılda amorti edecek projedir

projenin maliyetini reyiz ocak 2020'de 75 milyar tl olarak acikladi. O zamanki dolar kuru 5.9 olduguna gore 12.7 milyar dolar yapiyor. Bu durumda size gore yilda 1 milyar getirisi olan projeden 840 milyon kar edilmesi gerekli. %84 kar marjina sahip herhangi bir sektor biliyor musunuz? Egitimini aldiginiz sektorde yatirim geri donusu bu kadar yuksek olan bir proje yapildi mi dunya uzerinde, cidden bilmedigim icin soruyorum.

2. paragrafa hic girmedim bile, basit 4 islem hesabi ile yanlis yaptigim yer varsa duzeltin lutfen.
 
Eski zamanlar çok sıkıcıymış yeni farkettim. Şimdi herşey interaktif. Eski komediler yerine şimdilerde seyirciyi de işin içine katıp hem seyirci ile dalga geçiyorlar hem de güldürüyorlar. Bunlar bayağı bayağı dalga geçiyorlar ....
Şunun şurasında kaç zaman oldu ki? Dünya , 5 ulkeden büyük dediler . Ama 80 milyon , 5 müteahitden büyük olamadı. Sehir disinda hatta ulke disinda deprem oldu. Binalar yikildi. Daha beklenen depremler olmadi . Neler olacağını düşünmek bile berbat...
Sogan depolarını bastılar. Millet kuyruk oldu. Sırp kasabindan et , ruslardan buğday aldılar , alıyorlar. Ülkenin doğusunda bir örgüt haraç kesiyordu. Lice, Sur ,,, işgal edildi. Ilçe başına 50-70 şehit vererek geri aldık. Ulkenin batısında başka bir örgüt haraç kesiyordu. Ne istediklerini neler verildigini bilemedik ama kacirdiklari uçaklarla tanklarla sehirlerin üzerinde içinde ateş edenler meğerse kandırmışlar. Kim affettiyse artık. Ustüne üstlük bu beceriksizliği bir de resmi tatil olarak kabul ettiler.
Özel sektörde buna benzer sicili olan işçiyi de müdürü de 5 dakika tutmazlar. Sanki tüm bunları ve daha fazlasını yapanlar başkalarıymış gibi utanmadan hala konuşuyorlar.
 
Geleceğe dönük bir proje olması pek mümkün değil.
İlerleyen yıllarda küresel ısınma nedeniyle boğazlardan geçen gemi trafiği azalacak. Daha şimdiden yük gemileri eriyen kuzey kutup denizini kullanmaya başladılar.
2050ye kadar kuzey kutup denizi trafiği %50 artacak diye tahmin ediliyor.
(link).
 
Boğazın by pass edilmesi artık zorunluluktur milli menfaatlerimiz neyi gerektiriyorsa o yapılacaktır fazla bir şeyler yazıp konuyu uzatmayayım
Hangi milletin milli menfaati? Burası bir netlik kazanmalı.
Ben evvela çanakkale ye bir kanal açılarak beta sürümü test edilmeli derim. Marmarayı paaat diye saros körfezine bağlasınlar. Boğazsa, çanakkale de boğaz sonuçta. Ordaki know how ile kanal istanbula kollar sıvanır. Bir de neden o güzergah, izmit körfezine açılan anadolu yakasından bir kanal daha az maliyetli gibi. Altan bilemiyorum, cidden ekümenik fener rum patriğine soralım ne zaman vatikan gibi olmak ister diye. Milli menfaat kimindir bilmek lazım. Korint boğazı gibi bir komedi açmazlar inşallah. Çift yönlü duble gemi trafiği olacak şekilde olabilir pekala. Bir de amerikan uçak gemileri geçecek kadar derin yapmaya kalkabilirler. Şimdiden gelecek vergi yükü ile tüylerim tiken tiken oldu.
 
Haklisiniz fakat bu gemilerin sayisi, tanker sayisi 8700-9000 arasinda yillik. Panama kanalindan en buyuk tanker icin 200 bin $ aliniyor, kucuk tekneler/yelkenliler icin ise 2 bin $ civari. Senelik 1 milyar $ getiri icin 50 bin gemiden ortalama 200 bin dolar alinmasi gerekli. Panamali kanalinda dahi en buyuk gemiden 200 bin $ alinirken bu soylediginiz sayilari nasil hesapladiniz?

2. paragrafa hic girmedim bile, basit 4 islem hesabi ile yanlis yaptigim yer varsa duzeltin lutfen.
50 bin geminin tamamının kanaldan geçeceğini varsaymak yanlış. Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapıldı diye, FSM ve 15 Temmuz köprülerindeki tüm trafik oraya mı kaydı? En iyi ihtimalle senede 25 bin gemi geçer kanaldan (İstanbul Boğazı'ndan geçiş sayısı; 2010'da 50 bin, 2015'de 45 bin, geçen sene 41 bin kaynak: (link) )

Boyu 200 metreden büyük gemilerin, toplam geçişlerin yaklaşık %10'u olduğu da düşünülünce gemi başına yüz binlerce dolar almanın ne kadar büyük bir fantezi olduğu daha bariz ortaya çıkıyor. Bu senenin başından bir haber bırakıyorum şuraya, Süveyş kanalından geçme ücreti 500 bin dolar civarı olduğu için yolunu 2-3 hafta uzatıp Ümit Burnu'nu dolanan gemiler varmış (Suezmax denilen 270 metrelik gemiler bunlar):
(link)

Kanalın giderlerinin hesaba katılmadığı konusunda güzel bir noktaya değinmişsiniz, bir başka konuyu da ben hatırlatayım: mevcut durumda boğazlardan geçen gemiler bedavaya geçmiyor. Geminin tonajına göre birkaç yüz dolardan 10-15 bin dolara kadar ücretler söz konusu. Bu geçiş ücretleri de Montreux Anlaşmasına göre altın frank cinsinden belirlenmiş ama biz 80'lerin başında o zamanki resmi kurdan dolara çevirmişiz. Geçen sürede dolar altına karşı değer kaybettiği için şu anda alınan geçiş ücretleri, anlaşmaya göre alınacak olanların 10'da biri seviyesinde. Amaç transit geçen gemilerden daha fazla para almaksa, bu ücretler "güncellenebilir". Bununla ilgili olarak şu makaleye bakabilirsiniz:
(link)
 
50 bin geminin tamamının kanaldan geçeceğini varsaymak yanlış. Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapıldı diye, FSM ve 15 Temmuz köprülerindeki tüm trafik oraya mı kaydı? En iyi ihtimalle senede 25 bin gemi geçer kanaldan (İstanbul Boğazı'ndan geçiş sayısı; 2010'da 50 bin, 2015'de 45 bin, geçen sene 41 bin kaynak: (link) )

Boyu 200 metreden büyük gemilerin, toplam geçişlerin yaklaşık %10'u olduğu da düşünülünce gemi başına yüz binlerce dolar almanın ne kadar büyük bir fantezi olduğu daha bariz ortaya çıkıyor. Bu senenin başından bir haber bırakıyorum şuraya, Süveyş kanalından geçme ücreti 500 bin dolar civarı olduğu için yolunu 2-3 hafta uzatıp Ümit Burnu'nu dolanan gemiler varmış (Suezmax denilen 270 metrelik gemiler bunlar):
(link)

Kanalın giderlerinin hesaba katılmadığı konusunda güzel bir noktaya değinmişsiniz, bir başka konuyu da ben hatırlatayım: mevcut durumda boğazlardan geçen gemiler bedavaya geçmiyor. Geminin tonajına göre birkaç yüz dolardan 10-15 bin dolara kadar ücretler söz konusu. Bu geçiş ücretleri de Montreux Anlaşmasına göre altın frank cinsinden belirlenmiş ama biz 80'lerin başında o zamanki resmi kurdan dolara çevirmişiz. Geçen sürede dolar altına karşı değer kaybettiği için şu anda alınan geçiş ücretleri, anlaşmaya göre alınacak olanların 10'da biri seviyesinde. Amaç transit geçen gemilerden daha fazla para almaksa, bu ücretler "güncellenebilir". Bununla ilgili olarak şu makaleye bakabilirsiniz:
(link)
Bizim bilmekte çok geç kalacağımız belli ki başka hesaplar var. Süveyş kanalını, panama kanalını haydi korint geçidini bile anlarım. Koskocamaaan kara parçalarını dolanmadan yolu binlerce kilometre kısaltıyor. Hesaplar muhakkak başka burada. Biz değil ama 50 sene sonraki yaşayanlar okur asıl sebebini.
 
Yahu şu forumda bisiklet konuşalım, gül gibi geçinip gidelim istiyorum ama olmuyor işte :)

Mâlum zat arkadaş en hafif tabirle nasıl "saçmaladığı" yüzüne vurulunca daha fazla sıvamamak için çekip gitmiş ama aşağıda yaptığım alıntılarında kendini birkaç sayfa önce ele vermiş zaten.

Hem projenin içinde olan bir 'yiyici' potansiyelini itiraf edip sunum hazırladığını ifade etmiş; hem de o nasıl bir sunumsa deprem kayıtlarına dahi bakma zahmetinde bulunmamış; "bakmak lâzım" demiş.

Bu rant projesi dünyayın en çağdaş, en bilimsel, en akılcı projesi olsaydı dahi :) bu projeyi savunanların 18 yılda yaptıklarına bakarak aklı başında her birey karşı çıkmalıdır.

Hâlâ "milli menfaat" vs diye zırvalayacak olan varsa ekonominin, memleketin, halkın, doğanın ve yöneticilerin 18 yılda geldiği hâl gün gibi ortadadır. Bu projeye karşı çıkmayan yiyicinin kendisidir.

Proje eskaza yapılıp gelecekte zararları yine gün gibi ortaya çıktığında da pişkin pişkin "kandırıldık" vs dersiniz artık.

@Noldor inşaat mühendisliği alanında yüksek lisans yapıyorum, geçen hafta kanal İstanbul ile ilgili sunumum vardı. Bu konuları sizinle tartışacak değilim.
Kanunların verdiği yetkiyi kimin kullanıp kullanamayacağı bellidir. İbb'nin böyle bir yetkisi yok. Yetkisi olan alanda çalışsa kafi.

Merhaba, inşaat projesi yapılırken projenin büyüklüğüne ve yapısına göre deprem periyodu seçilir ve tasarım buna göre belirlenir. Örnek vermem gerekirse 4 büyüklüğünde bir deprem yılda 5 kez oluyorsa 5 büyüklüğünde deprem 10 yılda bir olabilir, o bölgenin deprem kayıtlarına bakmak lazım.
 
Ekosistem, doğal denge, iklim gibi konuları değil de gemi başı ücret ve maliyet konuşmamız bile utanç kaynağı... Doğasını değil ihaleleri, gelip geçici çıkarları düşünmek esas vatan hainliği benim gözümde.
 
İstanbul'un ve ülkenin çok acil ihtiyaçları varken tartışılması dahi komik olan projedir. İç işleri bakanlığı şunu unutmasın; saltanat ile değil laik demokratik hukuk devleti ile yönetiliyor bu ülke. İktidar proje çıkardı, hatta proje yapılacak diye katarlılara ve yandaşlarına arazi sattı diye bu devlet projesi olmuyor. Referandum bile doğru değil ama getirsin. İnsanlar kanal İstanbul isteseydi Binali Yıldırım'ı seçerdi zaten.

İstanbul'da büyük bir deprem bekliyoruz. Çok büyük. Meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının yaptığı çalışmalarda en az 25 bin bina ağır hasar alacak. Ortalama her binayı 10 daireden hesaplarsanız 250 bin hane eder. Her hanede 3 kişiyi dikkate alırsanız En az enkaz altında kalacak kişi sayısı 750.000. Bu en iyimser rakam. Ağır hasar alacak yapı sayısını 40.000 olarak hesaplayan kurum ve kuruluşlar var. Bu şehirde çok acil kentsel dönüşüm gerekli. Bu dönüşüm için rantçı değil halkçı bir iktidar gerekiyor. Kanal İstanbul'dan önce bu binaların tespit edilmesi. Dönüşüme alınması ve dönümüşüm sürecinde yoksul halkın desteklenmesi gerekiyor. Yoksa İstanbul'daki enkazı kaldırmamız tahminen bir kaç yıl alacak...

İstanbul depremi ekonomimizi, iş akışımızı, ticaretimizi, her şeyi çökertme ihtimali olan bir felaket. Yanlış yönetilse ve hatalı kararlar alsa bile İç İşleri Bakanlığı bile deprem büyük beka(!) sorunu yaratacak dedi. Bozuk saat misali...

Geri kalan doğa talanı, rant, doğal yapının bozulması vs. her şeyi bir kenara koyuyorum. bu kanal için harcanacak her kuruş müsrifliktir. Kapınızda bu kadar büyük felaket bekliyorken paranızı böyle işlere çarçur etmemeniz gerekir. Bu paraların İstanbul'un dönüşümü için harcanması gerekiyor. Bizzat devletin harcaması ve yönetmesi gerekiyor...
 
İç işleri bakanlığı şunu unutmasın; saltanat ile değil laik demokratik hukuk devleti ile yönetiliyor bu ülke.

Metnin geri kalanındaki her cümleye imzamı atarım ama şu üsttekini bilemedim. Atamızın 97 yıl önce saraydan alıp halka verdiği iradeyi 3 sene önce saraya geri verdi bu insanlar. Sonra da koyduk mu diye gece yarılarına kadar korna çalarak dolaştılar arka camına tuğra yapıştırılmış doblo araçlarıyla.

Ülke insanının önemli bir bölümü yukarıdaki tanıma uyduğu için hakettiğimiz şekilde yönetildiğimizi düşünüyorum. İmkanı olan başka ülkelere giderek kendini kurtardı. Kalan bizler ise tarikat-cemaat-zırcahil ordusunun içinde hayatta kalmaya çalışıyoruz bir şekilde.

Ben geleceğe dair pek bir umut beslemiyorum açıkçası. Kanalı da ellerine geçen ilk parayla yapacaklarına kesin gözüyle bakıyorum. Sonra da AKM'ye yaptıkları gibi çatlayın patlayın yaptık diye balkon konuşması yaparlar elbette.
 
50 bin geminin tamamının kanaldan geçeceğini varsaymak yanlış. Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapıldı diye, FSM ve 15 Temmuz köprülerindeki tüm trafik oraya mı kaydı? En iyi ihtimalle senede 25 bin gemi geçer kanaldan (İstanbul Boğazı'ndan geçiş sayısı; 2010'da 50 bin, 2015'de 45 bin, geçen sene 41 bin kaynak: (link) )

Boyu 200 metreden büyük gemilerin, toplam geçişlerin yaklaşık %10'u olduğu da düşünülünce gemi başına yüz binlerce dolar almanın ne kadar büyük bir fantezi olduğu daha bariz ortaya çıkıyor. Bu senenin başından bir haber bırakıyorum şuraya, Süveyş kanalından geçme ücreti 500 bin dolar civarı olduğu için yolunu 2-3 hafta uzatıp Ümit Burnu'nu dolanan gemiler varmış (Suezmax denilen 270 metrelik gemiler bunlar):
(link)

Kanalın giderlerinin hesaba katılmadığı konusunda güzel bir noktaya değinmişsiniz, bir başka konuyu da ben hatırlatayım: mevcut durumda boğazlardan geçen gemiler bedavaya geçmiyor. Geminin tonajına göre birkaç yüz dolardan 10-15 bin dolara kadar ücretler söz konusu. Bu geçiş ücretleri de Montreux Anlaşmasına göre altın frank cinsinden belirlenmiş ama biz 80'lerin başında o zamanki resmi kurdan dolara çevirmişiz. Geçen sürede dolar altına karşı değer kaybettiği için şu anda alınan geçiş ücretleri, anlaşmaya göre alınacak olanların 10'da biri seviyesinde. Amaç transit geçen gemilerden daha fazla para almaksa, bu ücretler "güncellenebilir". Bununla ilgili olarak şu makaleye bakabilirsiniz:
(link)

Iktidarin acikladigi ve arkadasin da dile getirdigi bu hesapta bir suru yanlis var. Gecen butun gemilerden suveys kanali parasi almayi hesap ediyorlar, kuzey denizi alternatifken bogaz trafiginin artacagini ongoruyorlar, isletme giderlerini %0 olarak ongoruyorlar ama buna ragmen yaptiklari hesap tutmuyor ya da ben yanlis hesapliyorum, bilmedigim gozden kacirdigim yerler var.


@Anonim insaat muhendisligi alaninda yuksek lisans yaptigi, muhendislik ve fizibiliteden bahsettigi icin gelir bizi aydinlatir, hesapta yanlis yaptigimiz yerler varsa duzeltir diye umuyorum ama o da cevap vermiyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: Murat B. ve rodya
Geri