Scudo Sports

Kamp Günlükleri

ModernOblomov

Daimi Üye
Kayıt
28 Eylül 2020
Mesaj
299
Tepki
2.423
Şehir
Tekirdağ
İsim
Oblomov
Başlangıç
2019—20
Bisiklet
Carraro
Bisiklet türü
Şehir - Tur
(Bu başlığı, kamp tecrübelerimi derli toplu bir şekilde paylaşmayı düşünerek açtım.)
Dört sene önce başlayan kamp macerama geçen kış yeni bir soluk getirdim. Acemilik, hevesle birleşince sonradan aslında işime yaramayacağını anladığım birçok malzeme aldığımı fark ettim bu geçiş öncesinde. Temel düşüncem kafamdaki minimalist kamp anlayışını hayata geçirmeye çalışmaktı. Bunun için de arabayla gittiğim kamplara uygun olan ekipmanları hafifletmem, bazılarından da vazgeçmem gerekiyordu. Tarp-mat-tulum üçlüsüyle barınma sorununu çözdüm. (Naturehike-Mongar2 çadırıma göre bir kilo daha hafiflemiş oldum böylece.) Ekipman ve dahi bisiklet ağırlığının ne kadar önemli olduğunu, bu hafta ilk kez deneyimlediğim bisikletli kamp turunda (her ne kadar bir gün de sürmüş olsa) öğrenmiş oldum. 😁

Sözün kısası, kampta çektiğim birkaç videodan oluşan mini klip yayınladım. İyi seyirler.
(Dipnot: Yutubır değilim, linki paylaşarak video ekleyebilmek için oraya yüklendi.)

 
Scudo
Eline sağlık. Vakit buldukça , daha uzun soluklu olanlarını da yüklersen keyifle izleriz.
 
Çok kısa video olmuş. Olmadı şimdi :koptum: Sınırsız internet bağlattım en sonunda. Sen uzun uzun yükle biz izleriz. Eline sağlık. :harika:
 
  • Beğen
Tepkiler: abidin3714
@ModernOblomov
Güzel bir paylaşım olmuş. Malzemeyi minimal hale getirmek dolayısıyla kamp yükünü hafifletmek bence de önemli.
Diğer taraftan araçla gidilen, kamp yükünün taşımadığı faaliyetler için ekipman hafifletmeye çok da gerek olmadığı düşüncesindeyim. Zira hafif malzeme cebi de epey hafifletiyor :)
Ama tüm kamp yükünün sırtta veya bisiklet heybesinde taşınacağı uzun faaliyetler için gerçekten ince eleyip sık dokumak lazım. Bu tip faaliyetler de ben de gerçekten ihtiyacım olmayacak hiç bir şeyi almıyorum. Ama yıllardır bu işi (sportif kampçılık, uzun trans geçişler, dağcılık) yapmama rağmen şu tarp olayına bir türlü ısınamadım. Yazın da kışın da hiç tercih edemiyorum. Zaten belli bir irtifanın üzerinde hele ki kışın bence kullanılmamalı da. Yazın bile bana cazip gelmiyor. Gerçi çadırım 1200 gr, tarp sanırım 500 gr falan bir hafiflik sağlar, ona da katlanırım diyorum.
 
Eline sağlık. Vakit buldukça , daha uzun soluklu olanlarını da yüklersen keyifle izleriz.

Çok kısa video olmuş. Olmadı şimdi :koptum: Sınırsız internet bağlattım en sonunda. Sen uzun uzun yükle biz izleriz. Eline sağlık. :harika:
Bu haftaki kampta bir tane uzun uzadıya tam film tadında çektim. Ama iş çekimle bitmiyormuş. (Gün sonunda yedek bataryalar da bitti, yarım kaldı aslında.) Pc'ye aktar, düzenle, sıkıştır, YouTube'a yükle; yeminle çok sabır isteyen işler. 😁 Yükleme, bir saatte sadece yüzde 2 olunca tabii ki iptal ettim. Bir daha da tövbe. 😌 Turlarını çekip yayınlayan arkadaşları tebrik ediyorum.

@ModernOblomov
Güzel bir paylaşım olmuş. Malzemeyi minimal hale getirmek dolayısıyla kamp yükünü hafifletmek bence de önemli.
Diğer taraftan araçla gidilen, kamp yükünün taşımadığı faaliyetler için ekipman hafifletmeye çok da gerek olmadığı düşüncesindeyim. Zira hafif malzeme cebi de epey hafifletiyor :)
Ama tüm kamp yükünün sırtta veya bisiklet heybesinde taşınacağı uzun faaliyetler için gerçekten ince eleyip sık dokumak lazım. Bu tip faaliyetler de ben de gerçekten ihtiyacım olmayacak hiç bir şeyi almıyorum. Ama yıllardır bu işi (sportif kampçılık, uzun trans geçişler, dağcılık) yapmama rağmen şu tarp olayına bir türlü ısınamadım. Yazın da kışın da hiç tercih edemiyorum. Zaten belli bir irtifanın üzerinde hele ki kışın bence kullanılmamalı da. Yazın bile bana cazip gelmiyor. Gerçi çadırım 1200 gr, tarp sanırım 500 gr falan bir hafiflik sağlar, ona da katlanırım diyorum.
Yazın sinek, böcek olayı yüzünden ben de tercih etmiyorum. Kışın da yüksek bölgeler veya rüzgarlı havalar için bence de uygun değil. (Tecrübeyle sabittir.) 😁 Benim çadırım 1.8 kg, tarp 900 Gr. Matın içine sarınca yer de kaplamıyor. Hafiflik ve yer kaplamıyor oluşu dışında çok bir artısı yok. Bu arada çadırınızın marka/modelini merak ettim.
 
@ModernOblomov
Tecrübeyle sabittir.) 😁
Sanırım nahoş bir tecrübe olmuş.
Çadırım sizinki ile aynı marka aslına. Naturehike cloud up 2. Ama güncellenmemiş olan eski versiyonu. Yeni ve upgraded olarak sarılanlar, bir kaç iyileştirmeyle beraber 2 kilo civarına çıkmış durumda. Bendeki eski model ise 1,2 kg ağırlığında ve çok memnunum.
Hatta bir de yazdığım bir incelemeyi bırakayım, vaktiniz olursa daha detaylı bilgiler orada mevcut.
(link)
 
Bu haftaki turdan kalan, köpeklerle ilgili iki anımı paylaşmak istedim. İlkinde ana yolda sürerken yandaki tarlalardan havlama sesleri duydum, kafamı çevirince de bana doğru koştuklarını gördüm. Aramızda rahat 400 metre vardı. Kaçarım deyip pedallamaya devam ettim ama hiç pes etmediler. Bisikletteki kamp yükünü de hesaba katmadım. 100 metre gibi bir mesafe kala inmeye başladığım yokuş beni kurtardı.

İkincisinde kamp kuracağım yere giden tek yoldan geçmek zorundaydım. Yolun üzerinde de karşılıklı iki ev vardı. Toprak yola bisiklet üstünde dua ederek girdim, görünürde köpek yoktu. Biraz daha ilerleyince evlerden birinin bahçesinde bağlı olanı havlamaya başladı. Hemen inip elime aldım bisikleti. Onun havlamalarıyla karşı çiftlikten 8 tanesi kopup çevremi sardı. Aşağıdaki fotoğrafta görünmeyenler de arkamda. IMG_20210121_103023.jpg
İlk etapta şirin görünmeye çalıştım (gel oğlum, ben dostum, muck muck falan) ama hâlâ havlamalar, sinsi sinsi sokulmalar devam ediyor. Dedim "Tamam, buraya kadarmış. Biri kapacak bacaktan.) Bağırmak hiç aklıma bile gelmedi, zaten bunlarda etkili olacağını sanmıyorum. İçlerinden biri diğerlerini gaza getiriyordu, sonra çantadan çıkardığım ekmekleri bölüp fırlattım önlerine. Bu ara bisiklete ve üstüme yükselmeye başladılar. Yine korkuyordum ama artık onlar için tehlike olmadığımı anladılar en azından. Yavaş yavaş ilerlemeye, bölgelerinden çıkmaya başladım sonra.

IMG_20210121_105452.jpg
Kamp yapacağım yere kadar 2 km boyunca bisiklet elde yürüdüm. Bunlar da peşimi bırakmadı, yoldaki diğer köpeklere karşı beni savundular desem şu an ne kadar inandırıcı olur bilmiyorum. :)
IMG_7791.jpg
Ben yerleşince diğerleri evine döndü ama bir tanesi sabaha kadar benimleydi. Dönüş için tekrar aynı yolu kullanmam gerektiği için önceki gün yaşananlar aynen tekrarlandı. Karşıdan beni görünce koşup yine etrafımı sardılar, neyse ki beni hatırlamış olacaklar ki bu sefer de ana yola kadar eşlik ettiler bana. :)

Bir turu daha ısırıksız geçirdiğim için mutluyum.
 
Bu haftaki turdan kalan, köpeklerle ilgili iki anımı paylaşmak istedim. İlkinde ana yolda sürerken yandaki tarlalardan havlama sesleri duydum, kafamı çevirince de bana doğru koştuklarını gördüm. Aramızda rahat 400 metre vardı. Kaçarım deyip pedallamaya devam ettim ama hiç pes etmediler. Bisikletteki kamp yükünü de hesaba katmadım. 100 metre gibi bir mesafe kala inmeye başladığım yokuş beni kurtardı.

İkincisinde kamp kuracağım yere giden tek yoldan geçmek zorundaydım. Yolun üzerinde de karşılıklı iki ev vardı. Toprak yola bisiklet üstünde dua ederek girdim, görünürde köpek yoktu. Biraz daha ilerleyince evlerden birinin bahçesinde bağlı olanı havlamaya başladı. Hemen inip elime aldım bisikleti. Onun havlamalarıyla karşı çiftlikten 8 tanesi kopup çevremi sardı. Aşağıdaki fotoğrafta görünmeyenler de arkamda. 254684 dosyayı görüntüle
İlk etapta şirin görünmeye çalıştım (gel oğlum, ben dostum, muck muck falan) ama hâlâ havlamalar, sinsi sinsi sokulmalar devam ediyor. Dedim "Tamam, buraya kadarmış. Biri kapacak bacaktan.) Bağırmak hiç aklıma bile gelmedi, zaten bunlarda etkili olacağını sanmıyorum. İçlerinden biri diğerlerini gaza getiriyordu, sonra çantadan çıkardığım ekmekleri bölüp fırlattım önlerine. Bu ara bisiklete ve üstüme yükselmeye başladılar. Yine korkuyordum ama artık onlar için tehlike olmadığımı anladılar en azından. Yavaş yavaş ilerlemeye, bölgelerinden çıkmaya başladım sonra.

254685 dosyayı görüntüle
Kamp yapacağım yere kadar 2 km boyunca bisiklet elde yürüdüm. Bunlar da peşimi bırakmadı, yoldaki diğer köpeklere karşı beni savundular desem şu an ne kadar inandırıcı olur bilmiyorum. :)
254686 dosyayı görüntüle
Ben yerleşince diğerleri evine döndü ama bir tanesi sabaha kadar benimleydi. Dönüş için tekrar aynı yolu kullanmam gerektiği için önceki gün yaşananlar aynen tekrarlandı. Karşıdan beni görünce koşup yine etrafımı sardılar, neyse ki beni hatırlamış olacaklar ki bu sefer de ana yola kadar eşlik ettiler bana. :)

Bir turu daha ısırıksız geçirdiğim için mutluyum.
Özel şirketten bir koruma talep etseniz 1000 lira para alırlardı bir gece için. 1 ekmek parasına sabaha kadar süper bir koruma sağlamışsınız. :harika: Dikkati elden bırakmayın ve gardınızı düşürmeyin .
Biz onlardan bir korkuyoruz , onlar bizden bin korkuyorlar. Hangisi daha zor birkez olanı mı binkez olanı mı? Saldırılarının arkasındaki sebep bu soruda gizli.
 
ModernOblomov
Doğada olmak gibisi yok,özellikle çete halinde gezen bu sağı solu belli olmayan arkadaşlar bazen değişik tepkiler verebiliyor,bu tabi birazda olayın içindeki kişilerin tutumuyla,soğukkanlılığıyla alakalı bir durum,tam uysallaşıyor diyorsun sevmeye çalışıyorsun bir anda hırlayabiliyorlar o yüzden baskın taraf olmayı seçerim hep,çok severim ama ''yok yok bişey yapmaz'' diyen tiplere pek aldırış etmem:komik: mutlaka bilirsiniz ama naçizane tavsiyem çadırınızı dere yatağına biraz daha uzak yere kurun,hem ani taşkınlara karşı korunmuş olursunuz,hemde yabani hayat gece sulanmaya inince direk temas kurmazsınız:harika:
 
Bu haftaki turdan kalan, köpeklerle ilgili iki anımı paylaşmak istedim. İlkinde ana yolda sürerken yandaki tarlalardan havlama sesleri duydum, kafamı çevirince de bana doğru koştuklarını gördüm. Aramızda rahat 400 metre vardı. Kaçarım deyip pedallamaya devam ettim ama hiç pes etmediler. Bisikletteki kamp yükünü de hesaba katmadım. 100 metre gibi bir mesafe kala inmeye başladığım yokuş beni kurtardı.

İkincisinde kamp kuracağım yere giden tek yoldan geçmek zorundaydım. Yolun üzerinde de karşılıklı iki ev vardı. Toprak yola bisiklet üstünde dua ederek girdim, görünürde köpek yoktu. Biraz daha ilerleyince evlerden birinin bahçesinde bağlı olanı havlamaya başladı. Hemen inip elime aldım bisikleti. Onun havlamalarıyla karşı çiftlikten 8 tanesi kopup çevremi sardı. Aşağıdaki fotoğrafta görünmeyenler de arkamda. 254684 dosyayı görüntüle
İlk etapta şirin görünmeye çalıştım (gel oğlum, ben dostum, muck muck falan) ama hâlâ havlamalar, sinsi sinsi sokulmalar devam ediyor. Dedim "Tamam, buraya kadarmış. Biri kapacak bacaktan.) Bağırmak hiç aklıma bile gelmedi, zaten bunlarda etkili olacağını sanmıyorum. İçlerinden biri diğerlerini gaza getiriyordu, sonra çantadan çıkardığım ekmekleri bölüp fırlattım önlerine. Bu ara bisiklete ve üstüme yükselmeye başladılar. Yine korkuyordum ama artık onlar için tehlike olmadığımı anladılar en azından. Yavaş yavaş ilerlemeye, bölgelerinden çıkmaya başladım sonra.

254685 dosyayı görüntüle
Kamp yapacağım yere kadar 2 km boyunca bisiklet elde yürüdüm. Bunlar da peşimi bırakmadı, yoldaki diğer köpeklere karşı beni savundular desem şu an ne kadar inandırıcı olur bilmiyorum. :)
254686 dosyayı görüntüle
Ben yerleşince diğerleri evine döndü ama bir tanesi sabaha kadar benimleydi. Dönüş için tekrar aynı yolu kullanmam gerektiği için önceki gün yaşananlar aynen tekrarlandı. Karşıdan beni görünce koşup yine etrafımı sardılar, neyse ki beni hatırlamış olacaklar ki bu sefer de ana yola kadar eşlik ettiler bana. :)

Bir turu daha ısırıksız geçirdiğim için mutluyum.
Su kenarlarına çadır kurmayın bir yükselme anında kötü olur Allah korusun.
 
@necmeddin kesinlikle, insanın onlara verdiği zararla kıyaslanamaz bile onların bize saldıkları korku. Vuruyor, aç bırakıyor, kovuyor, eziyet ediyor, yetmiyor öldürüyoruz. İçgüdülerinin yanında öğrenilmiş davranışlarının da etkisi büyük insana karşı aldıkları tavırda.

@seko35.50 @semih59 bir haftadır yağış olmaması ve o gün de yağmayacağına bakıp kurdum ama haklısınız.
 
Konuyu dağıtıyorum ama su yakınını geçtim, birde su üzerine çadır kuranlar var.😅
Screenshot_20210123-150143_Instagram.jpg
 
Kampı herkesin hemen görebileceği bir yere atmamak gereklidir. Biraz gözlerden uzak ,görünesi zor olan alanlara atmak kendi güvenliğimiz gereğidir . Tek başımıza kamp atıyor isek bu kesinlikle fazla görünür olmamak şarttır. Patikalara ( hayvanlar ve insanlar kullanır ) , suya yakın yerlere ( en az 150 m uzakta olmalı hayvanlar su içmeye gelirler ) , dere yataklarına ( taşkın ) , zirvelere ( aşırı rüzgar ve fark edilme ) , kuru veya tek ağaç altına ( yıldırım ağaç devrilmesi ve yangın ) , kaya bloklarının altına (daş düşe bülü ) , eğimli arazilere ( heyelan tehlikesi ) bu saydığım yerlere kamp atmak tehlikelidir. Güneşi ve gölgeyi iyi ayarlayın donmakta ve pişmekte elinizdedir. Ormanın tam içine kamp atmayın hafif ağaçların seyrek olduğu yerleri seçin , lakin buradan ne kadar yazarsak yazalım hepsi teoridedir. Pratik arazide yapılır ve arazinin bize verdiklerinden yararlanabiliriz . En az zarar görebilecek maksimum güvenliğimizi sağlayacak şekilde tedbirlerimizi almalıyız. Biraz askeri literatür olacak ancak şöyle sıralayabiliriz . 1- Gizlenme 2- Örtü 3- Kritik arazi arızaları 4- Engeller 5- Yaklaşma istikametleri gibi . Herkese kazasız belasız güzel kamplar dilerim. ( Çok daha fazla bu konu hakkında yazılabilir fakat gerek yoktur ) 😀
 
Konuyu dağıtıyorum ama su yakınını geçtim, birde su üzerine çadır kuranlar var.😅
254717 dosyayı görüntüle
Tabela da manidar olmuş. TİTANİC. ;)
Bu haftaki turdan kalan, köpeklerle ilgili iki anımı paylaşmak istedim. İlkinde ana yolda sürerken yandaki tarlalardan havlama sesleri duydum, kafamı çevirince de bana doğru koştuklarını gördüm. Aramızda rahat 400 metre vardı. Kaçarım deyip pedallamaya devam ettim ama hiç pes etmediler. Bisikletteki kamp yükünü de hesaba katmadım. 100 metre gibi bir mesafe kala inmeye başladığım yokuş beni kurtardı.

İkincisinde kamp kuracağım yere giden tek yoldan geçmek zorundaydım. Yolun üzerinde de karşılıklı iki ev vardı. Toprak yola bisiklet üstünde dua ederek girdim, görünürde köpek yoktu. Biraz daha ilerleyince evlerden birinin bahçesinde bağlı olanı havlamaya başladı. Hemen inip elime aldım bisikleti. Onun havlamalarıyla karşı çiftlikten 8 tanesi kopup çevremi sardı. Aşağıdaki fotoğrafta görünmeyenler de arkamda. 254684 dosyayı görüntüle
İlk etapta şirin görünmeye çalıştım (gel oğlum, ben dostum, muck muck falan) ama hâlâ havlamalar, sinsi sinsi sokulmalar devam ediyor. Dedim "Tamam, buraya kadarmış. Biri kapacak bacaktan.) Bağırmak hiç aklıma bile gelmedi, zaten bunlarda etkili olacağını sanmıyorum. İçlerinden biri diğerlerini gaza getiriyordu, sonra çantadan çıkardığım ekmekleri bölüp fırlattım önlerine. Bu ara bisiklete ve üstüme yükselmeye başladılar. Yine korkuyordum ama artık onlar için tehlike olmadığımı anladılar en azından. Yavaş yavaş ilerlemeye, bölgelerinden çıkmaya başladım sonra.

254685 dosyayı görüntüle
Kamp yapacağım yere kadar 2 km boyunca bisiklet elde yürüdüm. Bunlar da peşimi bırakmadı, yoldaki diğer köpeklere karşı beni savundular desem şu an ne kadar inandırıcı olur bilmiyorum. :)
254686 dosyayı görüntüle
Ben yerleşince diğerleri evine döndü ama bir tanesi sabaha kadar benimleydi. Dönüş için tekrar aynı yolu kullanmam gerektiği için önceki gün yaşananlar aynen tekrarlandı. Karşıdan beni görünce koşup yine etrafımı sardılar, neyse ki beni hatırlamış olacaklar ki bu sefer de ana yola kadar eşlik ettiler bana. :)

Bir turu daha ısırıksız geçirdiğim için mutluyum.

Tüm samimiyetimle gönülden tebrik ederim. Kampçıyımdır ama bisikletli kamp işine hiç girmedim. Sizi görünce hevesleniyor insan.
 
Yirmibeş seneden beridir ara sıra da olsa kamp yaparım. Köyde yaşadığım için özellikle yaz geceleri fındık zamanı kamp kurup domuz beklediğim çok olmuştur. Yabani hayvanların dışında köpekler konusu çok karışık, üç sefer önünden geçtiğiniz köpek dördüncü geçişinizde size saldırır. Kuyruk sallayıp ta yüzüme atlayan köpeği kendimden zor uzaklaştırdım. Özellikle doğaya terk edilen köpekler bir süre sonra yabanileşiyorlar. Kapımda beslediğim kediler ve köpekler var, hayvanları gerçekten de çok seviyorum. Ancak iş canınızı korumaya gelince durumlar değişiyor...Köpekler genellikle alfa köpeğin güdümünde hareket ediyorlar. Yani sürüde bir tane saldırgan köpek varsa diğerleri ona uyarak saldırmaya başlıyor. Saldırma anında yol müsaitse kaçmayı deneyebilirsiniz. bisikletten inmek iyi bir hareket ama sürü saldırdığında riskli oluyor. Teleskopik cop taşınabilir ve çok etkili, silkelediğiniz anda otuz cm den açılıp altmış cm ye çıkıyor ve kırılmaz özelliği var. Veya aynı uzunlukta zor kırılan ağaç dallarından bir sopa taşınabilir. Ben geçen yıl yaban fındığından bir metre uzunluğunda bir sopa taşıdım tüm tur boyunca. Hiç ummadığınız bir anda kendinizi savunma durumunda bulabiliyorsunuz. Bana göre en güçlü savunma panik yapmamakla başlıyor. Çünkü panik bütün tercihleri sıfırlayıp sadece KAÇ komutuyla sizi ateşliyor. İtfaiyenin kapısında bir söz vardı ; Yangın, tedbirsizlikle çıkar, panikle büyür....bol pedallı ve güvenli sürüşler dilerim...
 
Cemal Ç.
Yeşil vadi doğapark'a 2 sene önce Fethiye,den dönüşte uğramıştım yanıklar köyümüydü tam hatırlayamıycam,çok merak ediyordum,yazın kampçıların uğrak yeriymiş,yazın çok hafif bir akıntı oluyor kışın bilmiyorum,ahşap platformların üzerine çadır atabiliyorsunuz,değişik bir ortam tavsiye ederim.
 
@seko35.50 yaniklar köyü.. Fethiye yi çıkarken köprüden iki km civarı içte... Dağ bisiklet rotalari guzeldir..
Muhteşem yerler çok şanslısınız :harika: her gittiğimde hayran kalmışımdır Fethiye'ye.
 
  • Beğen
Tepkiler: necmeddin
  • Beğen
Tepkiler: seko35.50
Geri