Orhan Kılıç
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 30 Ocak 2010
- Mesaj
- 1.478
- Tepki
- 2.257
- Şehir
- İstanbul
2 Mayıs Pazar günü Yalovada yapılacak olan termik santrali protesto gezisine katılmaya karar vermiştim. Hafta ortası İznik gölünün beni çağırdığını hissetttim ve kararımı verdim, gidecektim.
Eşimin yeğeni motorsikleti ile birkaç kez İznik gölünün kenarına gidip konaklamıştı. Öve öve bitiremiyordu. Hazırlıklarımı yapmaya başladım. Önce haritadan güzergah belirledim.
(link)
Daha önce gidenlere sordum. Artık herşey hazırdı. Gece 1 de yatmama rağmen 5 te uyandım. Dön sağa, dön sola uyumam imkansız. Sonunda 6 ya doğru kalkıp hazırlıklara başladım.
Pazar sabahı Yalovadaki etkinliğe katılacak olan Uğur ve Yunusla sahilde buluştuk.
(link)
(link)
Tekrar yola koyulup Yenikapıya geldik. Burada Su Düşen Şelalesine yapılan bir tura katılamk üzere gelen arkadaşlarla karşılaştık.
(link)
Yunus İDO nun amblemi yunus'un önünde poz verdi
(link)
Sevgili dostum Gökhan da geldi.
(link)
Feribota bindik ve yola çıktık.
(link)
Uğur daha önceki gezilerimizde çekilmiş feribotta yolculuk resimlerim var desede aradan birkaç ay geçti, belki mutasyona uğramışsındır deyince objektifime teslim oldu. Ya kardeşim yakışıklı çocuksun. Üstüne üstlük bulmuşsun benim gibi fotoğrafçıyı daha ne istiyorsun?
(link)
Neden kendi fotoğrafın yok diyenlerin hatırına ben de bir poz verdim.
(link)
Diğer Yalova katılımcıları da son anda feribota binmişler.
(link)
Yan taraftaki minik kız ilgimizi çekiyor ama kendisi çok ciddi, hiç pas vermiyor.
(link)
Feribotun ön güvertesine çıkarken her kapı açılışında içeri gelen soğuktan kapıya yakın olan yolcuların söylendiğini duyunca uzun süre içeri girmedim ama sonunda donmak üzereyken tüm cesaretimi toplayıp kendimi içeri attım.
(link)
İniş hazırlıkları sırasında gündemimizi oluşturan Trek Elite 9.8 Bende koklamaya kıyamam benim güzel manolyam durumunun oluşmasına neden oldu. Herhalde bunun 2 tanesi ancak benim Trek 3700 ün ağırlığına ulaşır. Moralim bozulmasın diye kaldırıp bakmadım.
(link)
(link)
Son hazırlıklar yapılıyor.
(link)
İskelede Termik santral protestosuna katılacak ve Sudüşene gidecek arkadaşlarla vedalaşıp yola çıkıyorum.
Saat 10 oldu ve ben dönüş için 21.30 feribotuna bilet aldım. Fazla acele etmeme gerek yok.
(link)
Bursa yönüne devam edeceğim.
(link)
İlk hedefim Osmangazi ve şu anda 18 km var. Demek ki henüz 2 km yol yapmışım.
(link)
Şimdilik yol düz ve çok güzel ama Gökhan gülerek seni 13 km rampa bekliyor bakalım ne yapacaksın demişti. Yolun ilerisindeki dağlar rampanın habercisi ve insanın moralini bozuyor.
(link)
Artık doğa ile başbaşayım. İşte seralar.
(link)
Yol hala düz ve güzel ama dağlarda iyice belirginleşti ve yaklaştı.
(link)
Daha saat erken olduğundan kuyu kebap yemeye uygun değil. Bu arada daha önceki gezilerimde neden bisikletin yok diyenlerin eleştirilerini dikkate alarak bisikletime elimden geldiğince yer vereceğim.
(link)
Artık doğayla mücadele kaçınılmaz. Bekleyin beni rampalar tozunuzu atmaya geliyorum.
(link)
Moralimi bozmamak için etraftaki güzelliklere bakıyorum. Ağaçlarda bülbüller ötüyor ama araçların, özellikle kamyonların motor sesleri bu güzel melodiyi bastırıyor.
(link)
İşte rampanın habercisi. Breh, breh hemde %10 öylemi? Bu çok dik mi demek acaba.
(link)
Karşıdaki ok sert virajı haber veriyor ve oradan sonra tırmanışta başlıyor.
(link)
Sonunda durup su içmeye ve bacaklarımı güneş yağı ile yağlamaya karar veriyorum. Meğer rampanın sonu tepedeki petrol istasyonuymuş. Rampanın uzunluğu 13 km değilmiş, tepesinin iskeleye uzaklığı 13 km imiş. Toplam tırmanış 7-7,5 km civarında.
(link)
Her taraf dağlarla çevrili.
(link)
Bu da geride bıraktığım yol. Burada tırmanış boyunca emniyet şeridi hiç yok. Ya çizgi üzerinden veya yoldan gitmek zorunda kalıyorsunuz. Dönüşümü karanlığa bırakmamaya karar verdim. Bu nokta çok tehlikeli.
(link)
Bisikletimi birde yakından görüntüleyim.
(link)
Keçiler meraya yayılmış, otluyorlar.
(link)
Arazinin etrafındaki çitleri herhalde keçiler yola çıkmasın diye yapmışlar veya arazi bir kişiye ait etrafını çevirmiş diye düşündüm. Ama az önce facebookta fotoğrafı gören bir arkadaşım fırtınada yağan karın yola savrulmaması için yapılmış olabilir diyerek aydınlatıcı bir bilgi verdi.
(link)
Orhangaziye inerken emniyet şeridinde uzun kulaklı güzel gözlü bir arkadaşı gördüm. ben hızla iniyordum ve o ise emniyet şeridinde enlemesine duruyordu. Durup fotoğrafını çekerken o da beni görmüş olacak ki dönüp bana baktı. Yanından geçerken tüylerinin dökülüp, derisinin yara olduğunu gördüm. Çok üzüldüm. Acaba sahibi tarafından terk mi edilmişti. Rahmetli Barış Mançonun arkadaşım eş, arkadaşım şek, arkadaşım eşşek şarkısını ıslıkla çalarak yola devam ettim. Yolda geniş bir emniyet şeridi var ve tur boyunca en yüksek hıza burada ulaştım.
(link)
İşte geldim Osmangaziye.
(link)
İleride solda İznik girişi var ama bana verilen bilgiye göre 2. İznik gelişinden yani gölün üst tarafından gireceğim.
(link)
Stadyumun önünde yolu sorduğum 2 belediye görevlisi sapağın 8-9 km ileride olduğunu söylediler. Yol düz bir şekilde devam ediyor.
(link)
Dedikleri mesafe sonunda kavşağa ulaştım.
(link)
Bursa yolu arkamda kaldı.
(link)
İznik'e olan mesafe tabelada.
(link)
Radar benim hızımı da denetler mi acaba?
(link)
Yolda karşıma bir devekuşu çiftliği çıktı.
(link)
Çam ağaçlarının ardında yüksek tepeler görünüyor.
(link)
Bir zamanlar özelleştirilip Uzanlara satılan Asil Çelik fabrikası. Şimdi kimin elinde acaba?
(link)
Sonunda Gölyakada göle kavuştum ve o anda yanlış yoldan girdiğimi anladım. Aslında ya 1. sapaktan girip yaş sebze meyve halinin yanından sağa devam etmem gerekiyormuş veya az ileriden TEDAŞ ın yanından girmem gerekiyormuş. Bu hata hem uzun süre gölden ayrı kalmama, hemde yolu 11 km uzatmama neden oldu.
(link)
(link)
(link)
Göl balık kaynıyor ama bu balıkların ticari bir değeri var mı bilmiyorum.
(link)
Gölyakada rastladığım iki bisikletli ile konuşuyorum ve bir fotoğrafımı çekmelerini rica ediyorum. Kıvanç hemen isteğimi yerine getiriyor.
(link)
Onlarda İstanbuldan geliyorlarmış. Yeni Çiftlikten sapıp Gacik köyü üzerinden zorlu tepeleri aşarak gelmişler ve geceyi İznikte geçirmişler. Akşama döneceğimi söyleyince senin yolun uzun Allah yardımcın olsun diye moral vermeyi ihmal etmediler. Soldaki Kıvanç.
(link)
Gölyakada bir çay bahçesi. Hala uykuda.
(link)
Devam edecek..
Eşimin yeğeni motorsikleti ile birkaç kez İznik gölünün kenarına gidip konaklamıştı. Öve öve bitiremiyordu. Hazırlıklarımı yapmaya başladım. Önce haritadan güzergah belirledim.
(link)
Daha önce gidenlere sordum. Artık herşey hazırdı. Gece 1 de yatmama rağmen 5 te uyandım. Dön sağa, dön sola uyumam imkansız. Sonunda 6 ya doğru kalkıp hazırlıklara başladım.
Pazar sabahı Yalovadaki etkinliğe katılacak olan Uğur ve Yunusla sahilde buluştuk.
(link)
(link)
Tekrar yola koyulup Yenikapıya geldik. Burada Su Düşen Şelalesine yapılan bir tura katılamk üzere gelen arkadaşlarla karşılaştık.
(link)
Yunus İDO nun amblemi yunus'un önünde poz verdi
(link)
Sevgili dostum Gökhan da geldi.
(link)
Feribota bindik ve yola çıktık.
(link)
Uğur daha önceki gezilerimizde çekilmiş feribotta yolculuk resimlerim var desede aradan birkaç ay geçti, belki mutasyona uğramışsındır deyince objektifime teslim oldu. Ya kardeşim yakışıklı çocuksun. Üstüne üstlük bulmuşsun benim gibi fotoğrafçıyı daha ne istiyorsun?
(link)
Neden kendi fotoğrafın yok diyenlerin hatırına ben de bir poz verdim.
(link)
Diğer Yalova katılımcıları da son anda feribota binmişler.
(link)
Yan taraftaki minik kız ilgimizi çekiyor ama kendisi çok ciddi, hiç pas vermiyor.
(link)
Feribotun ön güvertesine çıkarken her kapı açılışında içeri gelen soğuktan kapıya yakın olan yolcuların söylendiğini duyunca uzun süre içeri girmedim ama sonunda donmak üzereyken tüm cesaretimi toplayıp kendimi içeri attım.
(link)
İniş hazırlıkları sırasında gündemimizi oluşturan Trek Elite 9.8 Bende koklamaya kıyamam benim güzel manolyam durumunun oluşmasına neden oldu. Herhalde bunun 2 tanesi ancak benim Trek 3700 ün ağırlığına ulaşır. Moralim bozulmasın diye kaldırıp bakmadım.
(link)
(link)
Son hazırlıklar yapılıyor.
(link)
İskelede Termik santral protestosuna katılacak ve Sudüşene gidecek arkadaşlarla vedalaşıp yola çıkıyorum.
Saat 10 oldu ve ben dönüş için 21.30 feribotuna bilet aldım. Fazla acele etmeme gerek yok.
(link)
Bursa yönüne devam edeceğim.
(link)
İlk hedefim Osmangazi ve şu anda 18 km var. Demek ki henüz 2 km yol yapmışım.
(link)
Şimdilik yol düz ve çok güzel ama Gökhan gülerek seni 13 km rampa bekliyor bakalım ne yapacaksın demişti. Yolun ilerisindeki dağlar rampanın habercisi ve insanın moralini bozuyor.
(link)
Artık doğa ile başbaşayım. İşte seralar.
(link)
Yol hala düz ve güzel ama dağlarda iyice belirginleşti ve yaklaştı.
(link)
Daha saat erken olduğundan kuyu kebap yemeye uygun değil. Bu arada daha önceki gezilerimde neden bisikletin yok diyenlerin eleştirilerini dikkate alarak bisikletime elimden geldiğince yer vereceğim.
(link)
Artık doğayla mücadele kaçınılmaz. Bekleyin beni rampalar tozunuzu atmaya geliyorum.
(link)
Moralimi bozmamak için etraftaki güzelliklere bakıyorum. Ağaçlarda bülbüller ötüyor ama araçların, özellikle kamyonların motor sesleri bu güzel melodiyi bastırıyor.
(link)
İşte rampanın habercisi. Breh, breh hemde %10 öylemi? Bu çok dik mi demek acaba.
(link)
Karşıdaki ok sert virajı haber veriyor ve oradan sonra tırmanışta başlıyor.
(link)
Sonunda durup su içmeye ve bacaklarımı güneş yağı ile yağlamaya karar veriyorum. Meğer rampanın sonu tepedeki petrol istasyonuymuş. Rampanın uzunluğu 13 km değilmiş, tepesinin iskeleye uzaklığı 13 km imiş. Toplam tırmanış 7-7,5 km civarında.
(link)
Her taraf dağlarla çevrili.
(link)
Bu da geride bıraktığım yol. Burada tırmanış boyunca emniyet şeridi hiç yok. Ya çizgi üzerinden veya yoldan gitmek zorunda kalıyorsunuz. Dönüşümü karanlığa bırakmamaya karar verdim. Bu nokta çok tehlikeli.
(link)
Bisikletimi birde yakından görüntüleyim.
(link)
Keçiler meraya yayılmış, otluyorlar.
(link)
Arazinin etrafındaki çitleri herhalde keçiler yola çıkmasın diye yapmışlar veya arazi bir kişiye ait etrafını çevirmiş diye düşündüm. Ama az önce facebookta fotoğrafı gören bir arkadaşım fırtınada yağan karın yola savrulmaması için yapılmış olabilir diyerek aydınlatıcı bir bilgi verdi.
(link)
Orhangaziye inerken emniyet şeridinde uzun kulaklı güzel gözlü bir arkadaşı gördüm. ben hızla iniyordum ve o ise emniyet şeridinde enlemesine duruyordu. Durup fotoğrafını çekerken o da beni görmüş olacak ki dönüp bana baktı. Yanından geçerken tüylerinin dökülüp, derisinin yara olduğunu gördüm. Çok üzüldüm. Acaba sahibi tarafından terk mi edilmişti. Rahmetli Barış Mançonun arkadaşım eş, arkadaşım şek, arkadaşım eşşek şarkısını ıslıkla çalarak yola devam ettim. Yolda geniş bir emniyet şeridi var ve tur boyunca en yüksek hıza burada ulaştım.
(link)
İşte geldim Osmangaziye.
(link)
İleride solda İznik girişi var ama bana verilen bilgiye göre 2. İznik gelişinden yani gölün üst tarafından gireceğim.
(link)
Stadyumun önünde yolu sorduğum 2 belediye görevlisi sapağın 8-9 km ileride olduğunu söylediler. Yol düz bir şekilde devam ediyor.
(link)
Dedikleri mesafe sonunda kavşağa ulaştım.
(link)
Bursa yolu arkamda kaldı.
(link)
İznik'e olan mesafe tabelada.
(link)
Radar benim hızımı da denetler mi acaba?
(link)
Yolda karşıma bir devekuşu çiftliği çıktı.
(link)
Çam ağaçlarının ardında yüksek tepeler görünüyor.
(link)
Bir zamanlar özelleştirilip Uzanlara satılan Asil Çelik fabrikası. Şimdi kimin elinde acaba?
(link)
Sonunda Gölyakada göle kavuştum ve o anda yanlış yoldan girdiğimi anladım. Aslında ya 1. sapaktan girip yaş sebze meyve halinin yanından sağa devam etmem gerekiyormuş veya az ileriden TEDAŞ ın yanından girmem gerekiyormuş. Bu hata hem uzun süre gölden ayrı kalmama, hemde yolu 11 km uzatmama neden oldu.
(link)
(link)
(link)
Göl balık kaynıyor ama bu balıkların ticari bir değeri var mı bilmiyorum.
(link)
Gölyakada rastladığım iki bisikletli ile konuşuyorum ve bir fotoğrafımı çekmelerini rica ediyorum. Kıvanç hemen isteğimi yerine getiriyor.
(link)
Onlarda İstanbuldan geliyorlarmış. Yeni Çiftlikten sapıp Gacik köyü üzerinden zorlu tepeleri aşarak gelmişler ve geceyi İznikte geçirmişler. Akşama döneceğimi söyleyince senin yolun uzun Allah yardımcın olsun diye moral vermeyi ihmal etmediler. Soldaki Kıvanç.
(link)
Gölyakada bir çay bahçesi. Hala uykuda.
(link)
Devam edecek..


