İstanbul'da bisiklet kullanmak...

@Samet Arslan sanki öyle bir durum var ya da bana da iyileri denk geliyor. Dün minibüs caddesinden Göztepe köprüsüne inerken Ankara yönü ayrımında arkadaki araba dörtlüleri yakıp başka aracın girmesini engelledi, selam verdim, kornayla karşılık verdi) belki forumdan biri bile olabilir ama güzel hissettirdiği kesin...

Birde farklı şekillerde yanıp sönen fenerler karşı tarafdan gelen araç tarafından daha çok farkediliyor ben gündüz de sellektör şeklinde olan özelliğini kullanıyorum.
Baya faydasını gördüm diyebilirim.
Ama sabit yanan değil sürekli yanıp sönen varya sellektör şeklinde o özelliği.
7 TL ye almıştım baya işe yarıyor

Güzel İstanbul'um güzel Türkiye'm senin elin Hollanda'sından neyin eksik diyeceğim de aslında çok şey eksik. İstanbul'da bisiklet çok zor, belki sahil şehirleri buna biraz daha alışkındır ama maalesef büyük şehirlerde bu daha da zor. Uzun yollara kesinlikle tek çıkılmama olayına katılıyorum, ayrıca periyodik olarak bazı yerlerde durulmalı, tam gaz, tek nefeste giderim denilmemeli.
İyi pedallamalar.

Evet decathlon da şarjlı olanı var selektör lambalardan USB den şarj oluyor çok ucuz

Tek şeritli yollarda genelde yolu ortalayarak gidiyorum. Işıklarda veya yolun geniş kısımlarında sağa yanaşıp arlamdaki araçların geçmesine izin veriyorum.

Bugün tek şeritli bir yolda ilerliyordum. Bir aracı tam geçerken tık diye bir ses geldi. Bir baktım kapıyı açmış. Allahtan çarpmadım. Beni gördü mü görmedi mi onla ilgili de hiçbir fikrim yok

Tum maddelere katiliyorum. Bi de otomobil suruculerinin aynadan farkedecekleri kadar guclu aydinlatma sart.
Ayrica diger arkadaslarin bahsettigi gibi minibuslerden uzak durmakta fayda var. Ben arkamda minibusun motor sesini duyunca frenleyip ayagimi kaldirima atiyorum. Arkasindan gitmek daha guvenli. Bi de yolcu indirmek icin kenara yanasacaklari zaman ne sinyal ne bisey kut diye frenleyip yanasiyorlar. Fazla yaklasmamak lazim arada mesafe birakmakta fayda var.

@KuzuBoyz

mazgallardan çaprazlamasına geçin '' benim direksiyonum sağlam diyenler için de geçerlidir ''

Kırmızıda bisiklete kural yok mudur?
Hem biz de trafikte varız, bu bizim hakkımız, arabalarla aynı yoldan gidebiliriz, bizi görmezden gelmeyin, trafik kuralları bunu gerektiriyor vs. diyeceğiz hem de onlarla aynı kurallara uymayacağız öyle mi

Trafikte hiç bir zaman önceliğiniz olmadığını bilin. İnsanların sizi görmediğinin farkında olun. Öyle burası benim hakkım ben girerim bu yola diye milletin önüne atlamayın. Ancak diğer araçlardan da korkmayın. Trafikte sürerken devamlı bir karar verirsiniz. İkileme düşmeyin. Gideyim mi durayım mı demeyin. Gidecekseniz gidin duracaksanız durun. Trafikteki araçlar sizi aynı şekilde hareket edeceksiniz gibi hesaplar. Siz daha kendiniz ne yapacağınıza karar veremezseniz onlar sizi hiç anlayamaz. Hep sağ şeridin sağından gidin. Sağa yol ayrımı varsa şeridi ortalayın ki arkadan gelip sağa girecek araçlar düz gideceğinizi anlasın ve yol müsait olunca sağınızdan geçsin gitsin. Yol birleşimleri nedeniyle bir anda yolun ortasında kaldığınız durumlar olabilir. Hangi tarafa devam edecekseniz oranın sağ şeridinin sağına denk gelecek çizgide ilerleyin ve bunu tek yola dönene kadar hızlı bir şekilde yapın. Arabaların da haklarına saygı duyun. Siz insanlara saygı duymazsanız onlardan da saygı bekleyemezsiniz. Sollama yapacak olursanız(duran bir otobüs ya da başka bir araç olursa) arkanızı mutlaka kontrol edin. Önünüzde yavaş giden bir araç varsa sollamaya uğraşmayın. Hele ki bunu dolmuşlara hiç yapmayın. Bir anda hızlanırlar iki şerit arasında kalırsınız. Tek şeritli bir yoldaysanız ve yanınızda araba geçecek kadar yer yoksa ya da geçmesi sizi tehlikeye atacaksa yolu ortalayın ama gidebildiğiniz kadar hızlı gidin. Arkanızdaki araba çabaladığınızı görsün. İlk müsait yolda gerekirse durarak yol verin. Hızlı gidecek olanın hızını yavaşlatmaya hakkınız yok.
Trafik kurallarına uyun. Kırmızıda durun. Yaya yollarının üzerinde değil arkasında durun. Eğer kalabalık bir yolsa, ışıklardan sonra dönüş varsa, yeşil yanmasıyla birlikte tehlikede olacağınızı düşünüyorsanız yayalara kırmızı yandığı zaman geçin. Bu anda diğer yollara da kırmızı yanmıştır ve sizden yaklaşık 3 saniye sonra arkanızdaki araçlara da yeşil yanacaktır. Her zaman kırmızıda geçecek, yan yollardan önünüze atlayacak araçlar olduğunu, kaldırımlardan yayaların önünüze atlayacağını, duran arabaların kapılarının açılabileceğini hesaba katın. Genel olarak insanlar sizin olduğunuzdan daha yavaş geldiğinizi düşünür.

İki gundur ilk defa İstanbul'da bisiklet kullaniyorum. Dun 90 kusur, bugun de 50ye yakin km yapmisim. Gordugum kadariyla İstanbul kalabalik ama bisiklet kullanmak hic te zor degil. Dun (Pazar gunu) en kalabalik yollarda bogaz kenarinda Yenikapi Tarabya arasinda gittim geldim, genelde gittigim tum yollarda trafik kilitliydi. Hic bir sorun yasamadim. Hatta ozellikle Moda Bostanci arasindaki sahil bisiklet yolunu cok sevdim. İnsanlar bu yolu kabullenmisler ve yaya olarak istisnai durumlar disinda girmiyorlar. Bisikletle baya baya performans surusu bile yapilabiliyor. Ayrica dalginlikla yaya yolundan giden insanlara zil calmadan, soylenmeden ben gecebilir miyim acaba ya da suradan gecsem olur mu seklinde defalarca yol istedim ve istisnasiz herkes acayip mahcup olarak nasil yol verecegini bilemedi. Kisaca İstanbul'da bisiklete binmeyi sevdim. Birkac gun daha buradayim ve biraz daha turlayacagim. (Stravadan gezilerimin kayitlarini ekleyeyim dedim, niyeyse mobilden yapistir secenegi cikmiyor)

@ozgurgokalp Sevgili dostum güzel İstanbul övgülerin için teşekkürler. Ama bir yeri tam anlayabilmek için orada uzun süre yaşamak lazım. İstanbul'un anadolu yakası biraz daha bisiklet kültürüne hakim ama bahsettiğin yenikapı filan oralar tam hödük doludur, sen iyi güne denk gelmişsin. Birde bizim gibi grup yöneten bisikletçileri düşün aynı anda 15-20 kişi o yoldan geçince hepsinin güvenliğini sağlaman gerekiyor, her an bir gerginlik vs. öfke kontrolünü dizginlemen gerekiyor, sporcu kendini rahat hissetmeli ama biz İstanbul'da devamlı adrenalin yüklü geziyoruz. Mesela şöyle geçmişe dönüp düşündüğümde yaptığım çoğu kaza iyimserliğimden kaynaklanmış, artık eskisi gibi yapmıyorum, hakkımı sonuna kadar savunuyorum, trafikte bizimde hakkımız var ve o hakkı her ne pahasına olursa olsun sonuna kadar istiyorum