deadlistcach
Daimi Üye
- Kayıt
- 31 Ocak 2015
- Mesaj
- 364
- Tepki
- 435
- Şehir
- Istanbul
- Bisiklet
- Felt
Selam forumdaşlar, Her sene olduğu gibi bu senede arkdaşlr arasında gelenekselleştirdiğimiz mini kurbn byramı turum. Bu sefer malesef tek başıma çıktım yola. İlk önce başka bir ekip ile İğneada ya gidecektik fakat tur iptal olunca gidonumu Amasraya çevirdim.
Bisiklet ve bagaj dan başlıyayım;
Bir önceki turumda salcno astro270 bir dağ bisikletim vardı, bagaj hazır almak yerine 6mm demir çubuktan yapmıştım ve 2 yıldır onu kullanıyordum, bu sefer bisikletim Felt F65x bir cyclecross ve bagaj bu bisiklete uymadı, bende sanayiden gidip bu sefer 10mm aluminyum cubuk alıp bükme işlerine başladım, derken yanlış büküm sonucu çubuklardan birini kırıyorum. Bayram arifesi olduğu için bir daha bagaj ile uğraşmayıp, çadırı maşanın bir yanına uyku tulumunu ise öbür tarafa lastik gergiler ile sabitlemeye karar veriyorum. Yine 5 litrlik bir çantam daha var onuda gidona sabitleyip( fotoğrfta sele arkasında duruyor) yoluma öyle devam etmeye karar veriyorum. Yine sele kısmında ufak bir çanta koyabilmek için bir operasyon yapıyorum, birde sırt çantam var. Turum kısa yüküm ise hafif, mümkün olduğunca sırt çantamı hafif bırakmaya çalışıyorum keza erzak için başka yer yok
Rota;
Kendime günlük 70-80km gibi bir hedef koyuyorum hepside kısmen yerleyim yeri. Turumun kısa olması bagajım olmadığı için fazla ekipman taşımayack olmam mecburen benı bu yol sevketti, ki ıssız bir yerde kamp yapmak zorunda kalmıyayım, kamp yapmadan önce hiç değilse bir akşam yemeği yemeliyim.
1.gün ve başlıyoruz, hedef Ağva 80km yazıyor Tuzladan
Sabah 7:30 gibi evden çıkıyorum yola, ilk hedef Çayırova yol ayrımı, D100 den gideceğim ve hiç sevmiyorum.
Strava verileri bu şekilde, 600m elevation varmış, Darlık'tan sonra telefonu güç tasarufuna almıştım 10km eksik yazıyor telefon kilidini açtığım zamanlar bğlanıp verileri almış.
İlk molamı veriyorum, ufk bir çiş molasından sonra, sağ tarafta bir ağaç farkedip hemen fotoğraf çekilmeye gidiyorum.
Yıldırım düşmüş bende eğlenceli bir kare yakalmya çalışıyorum kendimce
Işınla Bizi Komutan LOGAR!
Yoluma devam ederken sanırım Teke Köyü oluyor, bir tabela dikkatimi çekiyor, durup fotoğrafını çekiyorum.
Buranın neresi olduğunu hatırlamıyorum sanırım Ağva ya akan nehir.
Ve Ağva ya ulaşıyorum, büyük bir Beşiktaş bayrağı gözlerden kaçmıyor, biraz keşfettikten sonra mendireğe doğru devam ediyorum.
Panaroma fotoğraf çekmeyi oldukça severim, hemen mendirekten bir pnaroma patlatıyorum
Hello BlackSea. orjinal fotoğraf 3kx13k px olduğu için yarıyarıya düşüyüroyum boyutunu forum kabul etmiyor :/
Biraz daha sağa sola bakınıyorum kamp atacak yer beğeniyorum, sol tarafta oldukça büyük bir plaj var tamam burası olur diyorum, Sonra birşeyler yemek için şehir merkezine geri dönüyorum. Çay simit yaptıktan sonra yerel insanlara ileride gideceğim yolların durumunu sorup sohbet ediyorum. Saat erken geliyor ve bir 20km daha gitmeye karar veriyorum. Hedef olarak kendime Bağırganlı yı seçiyorum, 20km ileride.
20km lık yolun strava verileri, son 10km çok kötü toprak yol inişli çıkışlı, pişman oluyorum resmen fakat yinede yoluma devam ediyorum.

Nihayet Bağırganlıya varıyorum, çivarda kısa bir tur attıktan sonra bir kafe bulup yemek yiyorum. hemen bir pnaroma daha çekiyorum, ıssız bir plaj kimsecikler yok, hava kapalı, kasvetli.
Sahilin ortasında bir tabeya bisikletimi de kitliyebileceğim bir yere kamp atıyorum. Vatandaşın biri gelip "helöğ, nooğ nooğ kapmink" buyur dostum dedikten sonra suratının şekli değişiyor ve, plajda kamp yapmanın yasak olduğu 20 lira bedeli olduğunu söyledi, bunun üzerinde öyle bir şey olmaz ısrar edersende basar yoluma giderim diyorum. sankı başka yer yok, arkdaki çadırlar ise süs
Sanırım 20lirayı cep yapacaktı heralde tamam kal dedi.
Gökyüzü hiç iç açıdı durmuyor :/
tekrar kafeye gidip birkaç çay daha içiyorum maksat vakit geçsin. İleriki yollr hkkınd bilgi almak içinde kfedeki gence sorular soruyorum, ve yolların asvalt olduğunu söyleyince seviniyorum.
1.gün böylelikle bitiyor. Kısmen yorucu da olsa stravaya göre 100km de 1k elevtion yapmışım, daha önceleri Göçbeyli Ulupetit rampalarına nazaran Çayırova yolu eğimleri biraz daha az. Yollar güzel, toplamda 5-6km bozuk yer vardı.
2.Gün Bağırganlı-Karasu-Melen Ağzı-Karaburun.
İlk olarak strava verileri ile başlıyalım
Bu sefer stravayı durdurmayıp tek kayıt yapıyorum.

Bir önceki gün gibi bu sefer kendime 100km lik hedef koyuyorum. 70km de yemek sonrasında kamp yeri şeklinde. Rota tam da denk geliyor. Ereğli tırmanışlarından önceki son düzlük olan Karaburun hedefim. 800 metre tırmanmışız stravaya göre.
Sabah 7gibi kalkıp toplanıp 7:30 gibi yola çıkıyorum. İlk yerleşim yerine varıyorum. Yol kenarınd bir börekçi görüyorum durup durmamak arasında kalıyorum. Durmayıp devam ederken birden soldaki eleman hey, hello diyip beni durduruyor.
Hello,
hello, how re you?
Fıne you we re fıne we re cyclıng around here diye uzuyup giden bir konuşma sonrası kendilerine kahvltıda eşlik ediyorum, tahmin edin nereye gidiyoruz o börekçiye
2 İsviçreli arkadaş peddalıyorlarmış buralarda. Oradan gelmişler. muhabbet devam ettikçe birinin bisikletinde problem olduğunu söylüyor. Sağımdaki hocamız onları evinde ağırlamış akşam. Muhabbete devam ediyoruz. Bayram olması sebebi ile sabah9 biraz çekinerek civarda bulabileceğimiz bisikleçileri arıyoruz. problem aynakol. nihayet telefonumuza Sapanca dn ENSAR BİSİKLET sahibi adını unuttum :/ açıyor, ve kendisinin yardımcı olacağını söylüyor. Arkadaşlar oldukça şanslı bayram bayram kimi bulasın
Bisiklete bakmaya gidiyorum, ne göreyim tahmini 2010 civarı full karbon Canyon Duraace bir bisiklet
Kendimce sorunun nerden geldiğini bulmaya çalışıyoruz, çok uyuz bir problem çünkü bir gün önce hissetmişler. neyse 1.5 saat oylandıktan sonra hocamıza Ensar Bisikletin bilgilerini ve kendi bilgilerimi verip yoluma devam ediyorum. Hocamız araba ile onları götürecek içim rahat

Yollar çok güzel, fazla boşluk olmamasına rağmen saatte 3-5 araba anca geçiyor yanınızdan. Her yer yeşillik, bol böğürtlenli yollar. hava kapalı fakat güzel, birazcıkta serin
Yine TRT Türkü bana eşlik ediyorr 

Bu zamana kadar gördüğüm en uzun tabela
2metre vardı heralde

Yanımda bir akıllı birde eski telefon taşıyorum, donanımsal radyo sd kart girişi olması, şarzının 3 gün kadar gitmesi seebiyle hem müzik hem acil durumda kullanmak üzere iyi oluyor. Yolda bana TRT Türkü, Nağme kanalları eşlik ediyor, çok da güzel oluyor keşke her yerde çekse
bir anda göremedğim ufak bir çukura giriyorum ve ön taraftaki yerinden fırlayıp, maşanın arasına girip, patır kütür sesler çıkararak telefon ileriye fırlıyor. Sesler o kadar fazlaydı kı jant tellerinden birkaçını kırdığımı düşündüm, nede olsa nokia
arkama bakıp yavaşça durdum. Jant tellerini kırmış olma riskine karşın yavaş duruyorum. öncelikle kenara çekilip kontrol ediyorum şükür ki jantta ve maşada herhangi bir hasar yok, sıra bizim cengavere bakmaya geldi, ve hala hayatta jakı takıp radyo dinlemeye devam ediyorum

Longoz Ormanı, Ormantik orman. durup bir fotoğraf çekiyorum, ve durmayıp yoluma devam ediyorum.

Melen Ağzı. yine fotoğraf çekip yoluma devam ediyorum. ilgimi çekecek pek bişe yok.
Kocaali ye varıyorum sanki Kocaeli imiş gibi
yollar düz geniş, fakat oldukça çadır kuran insanlar vardı tahminimce suriyeliler idi.

Nihayet Karaburuna geliyorum, güneş batamya yakın öncelikle kamp için keşif yapıyorum. uygun yer bulduktan sonra kampı kuruyorum.

2. gün de böylelikle bitiyor. Yarın büyük gün iyi dinlenmem ve uyumam lazım.
3. gün Harcore
Karaburun Zonguldak
Gün tırmamınış günüdür
Hedefim Zonguldak 100km yine çok güzel denk geliyor, ama emin değilim daha arada bir yerlerde kamp yapmyı düşünmüyor değilim. 3.2km elevtion yapmışız stravaya göre öh bana yeter yani
o yokuşlar neydi öyle anam anam
Sabah yine erkenden uyanıyorum 7 de kalkıp 7:30 gibi yola çıkıyorum. erken olmalı vakit kaybetmemeliyim. keza yol tırmanış, zonguldak a varamıyabilirim.
Açılış konuşmasını %11 lik bu arkadaş yapıyor. daha önce hiç %11 tabela görmemiştim !!1!11!!1!!
neyse yolumuza devam
radyo çekmiyor, artık aynı şarkı listesi sarmadığından sessizce yoluma bakıyorum.
Bu fotoğrafı neden çektim fikrim yok
Yollar hafiften kalablık, artık sahil şeridinden yoluma devam ediyorum. Ereğliye gelmeden tüneller dizisi, DİKKAT etmek gerekli tünelin içinde mazagallar var ve yola paralel dik değiller
Vakit kaybetmeden yolum devam ediyorum Alaplıda mola veriyorum, yaşlı bir amcamız geliyor onunla sohbet ediyoruz. derken tam gidecekken lastiğin patladığını farkediyorum. Seriously bro
5 metre sonra geri dönüp yama yapıyorum. yedek lastiği yine yedeğe bırakıyorum. Daha kötü bir yerde lastik patlamasına karşın. ve 2500km dir ilk defa lastiğim patladı, bisikleti aldığımdan beri
Çok vakit kaybettim. Basıp yoluma devam ediyorum. Ereğli gemi inşaa bölgesine geliyorum. Önce Ustaoğlu Tersanesine uğruyorum fakat kimse yok başka sefer artık.
Bir yandan da düşünüyorum daha yokuş çıkmadık fazla derken
dinlenirken ir elma ağacından zula yapıyorum kendime ve tırman tırman bitmiyor 
Bitmiyorrrrrr

Tekrar ufak bir mola daha verip şeker depomu zateliyorum
Favori fotoğrafım
Bisikletim bir cx, 2x11 aynakol var 36-28 ve hafif yklü bisiklette biraz zorluyor yer yer 7km/h lere kadar düşüyorum daha düşemiyorum artık pedal basılmıyor. burya gelene kadar Zigzag yapamıyorum çünkü yolda yer yok arabalar yakın geçiyor. sonra yol çalışması başlıyor ve buraya atıyorum kendimi zigzag yapa ypa çıkıyorum. bisiklet musade etse zıgzag çıkmzdım
yapacak bişey yok.
Tepede durup Yşlı ir amcanın yanında soluk alıyorum bir çay 5-6 kestane ile avutuyorum kendimi
Tekrar yola devam ediyorum, inişli çıkışlı yollar:rolleyes:
Kara elmas şehri Zonguldak'a varıyorum. Madencilerimize bir selam verip yola devam ediyorum. Rakım 10 falan değil yanı yalan orası yüksek
Zonguldak 100km yazıyor bana fakat çok şehir merkezi, yemek yemeye karar veriyorum, mezgit yedikten sonra buralarda kamp yapamıyacağımı anlyıp yola devam etmem gerektiğine kadar veriyorum. tam bu sırada da en işlek kavşakta birden lastik tekrar patlıyor.
bu sefer kenara çekip yedek lastiği takıyorum.
Çantamı kumanya ile doldurup yola devam ediyorum. 10km full tırnamış, saat kaç hatırlamıyorum bir benzinlik geçiyorum, biraz daha ilerlemeye karar veriyorum.
10km kadar daha tırmanıyorum, artık hava karardı ışıkları yakıp öyle devam ediyorum, ama kamp yapacak hiçbir yere denk gelmiyorum. tüneli geçip devam ediyorum yoluma ve bir benzinlik görüp, derin bir oh çekiyorum
Kendilerinden rica edip kenarıdaki çimenliğe kuruluyorum.
3.gün de böyle bitiyor 130km 3.2km de tırmnış, strava verilerini görünce oldukça etkileniyorum bu kadar beklemiyordum açıkçası.
4. Benzinlik- Amasra
4.gün strav verilerimiz bu şekilde nispeden iniş şeklinde yormuyor insanı
ma sabah klktığımda bya üşümüştüm.
Yollar sakin ptal telefonum ile Trt radyo açık yine
Sislerin arasında gitmek çok zevkli oluyor
tabi gözlükleriniz var ise hemen buğu yapacaktır
Ömerci idi sanırım hemen selfie mizi çekiyoruz en genişinden
durmak yok yola devam.
Yokuş çıkar iken yeşil bişe gördüm tam tepede, taraktörün üzerine oturmuş birisi veya kesin bisikletli, yakalamak için hızlanıyorum, ve bir bisikletli olduğunuj farkediyorum. Kendisiyle tanışıp muhabbet ede ede yola devam ediyoruz. Steve kendisi iskoç (10-15km önce karşılaştık) kendisini masraya davet ettim zaten karadeniz üzerinden gidecekti çokta uzatmamış oldu yolunu çay yemek bizden
Hedefi kış durumun göre Japonya. Yol üzerinde karşı şeritten bir bisikletçi ile daha karşılşıyoruz, kendisi tam bir bisikletçi 300bin km dir pedallıyormuş.
bya baya muhabbet ettikten sonra ayrıldık. fotograf çekmeyi unuttuk
ops:
Amasra tüneli, tünelin ortsına bir çekiç düşmüş arabnın birinden bize fırlasa ne olurdu tahmin edemiyorum
yihuuuuuu


Steve amcamınız alıp dostumuzun kafesine gidiyoruz, çay muhabbet derken balıklar geliyor, karnımızı doyurup kendisine yolu bulmsı için biraz daha eşlik ediyor ve ugurluyorum.
428km 5600metre irtifa, 24.5 saat pedal çevirerek gelmişim Amasra ya. Bir arkadaşıma geldiğim için yoldaki bir çok yere uğramadım oldukça mağra ve tarihi yer olduğuna eminim ama bu amaçla yola çıkmamıştım. Bu bayrmda kazasız belasız birkaç tofaş vakası hariç son buldu. geri dönüşü otobüs ile yapacağım. seneye kısmet ise bşka bir rotada daha uzun bir tura çıkmyı düşünüyorum, pedalınız düz bassın rüzgarınız arkadan olsun, rampa çıkarken karşıdan değil


a hafleri için kusura bakmayın bir yerden sonra kontrol etmeyi bıraktım klavye bozuk
Bisiklet ve bagaj dan başlıyayım;
Bir önceki turumda salcno astro270 bir dağ bisikletim vardı, bagaj hazır almak yerine 6mm demir çubuktan yapmıştım ve 2 yıldır onu kullanıyordum, bu sefer bisikletim Felt F65x bir cyclecross ve bagaj bu bisiklete uymadı, bende sanayiden gidip bu sefer 10mm aluminyum cubuk alıp bükme işlerine başladım, derken yanlış büküm sonucu çubuklardan birini kırıyorum. Bayram arifesi olduğu için bir daha bagaj ile uğraşmayıp, çadırı maşanın bir yanına uyku tulumunu ise öbür tarafa lastik gergiler ile sabitlemeye karar veriyorum. Yine 5 litrlik bir çantam daha var onuda gidona sabitleyip( fotoğrfta sele arkasında duruyor) yoluma öyle devam etmeye karar veriyorum. Yine sele kısmında ufak bir çanta koyabilmek için bir operasyon yapıyorum, birde sırt çantam var. Turum kısa yüküm ise hafif, mümkün olduğunca sırt çantamı hafif bırakmaya çalışıyorum keza erzak için başka yer yok
Rota;
Kendime günlük 70-80km gibi bir hedef koyuyorum hepside kısmen yerleyim yeri. Turumun kısa olması bagajım olmadığı için fazla ekipman taşımayack olmam mecburen benı bu yol sevketti, ki ıssız bir yerde kamp yapmak zorunda kalmıyayım, kamp yapmadan önce hiç değilse bir akşam yemeği yemeliyim.
1.gün ve başlıyoruz, hedef Ağva 80km yazıyor Tuzladan
Sabah 7:30 gibi evden çıkıyorum yola, ilk hedef Çayırova yol ayrımı, D100 den gideceğim ve hiç sevmiyorum.
Strava verileri bu şekilde, 600m elevation varmış, Darlık'tan sonra telefonu güç tasarufuna almıştım 10km eksik yazıyor telefon kilidini açtığım zamanlar bğlanıp verileri almış.
İlk molamı veriyorum, ufk bir çiş molasından sonra, sağ tarafta bir ağaç farkedip hemen fotoğraf çekilmeye gidiyorum.
Yıldırım düşmüş bende eğlenceli bir kare yakalmya çalışıyorum kendimce
Yoluma devam ederken sanırım Teke Köyü oluyor, bir tabela dikkatimi çekiyor, durup fotoğrafını çekiyorum.
Buranın neresi olduğunu hatırlamıyorum sanırım Ağva ya akan nehir.
Ve Ağva ya ulaşıyorum, büyük bir Beşiktaş bayrağı gözlerden kaçmıyor, biraz keşfettikten sonra mendireğe doğru devam ediyorum.
Panaroma fotoğraf çekmeyi oldukça severim, hemen mendirekten bir pnaroma patlatıyorum
Biraz daha sağa sola bakınıyorum kamp atacak yer beğeniyorum, sol tarafta oldukça büyük bir plaj var tamam burası olur diyorum, Sonra birşeyler yemek için şehir merkezine geri dönüyorum. Çay simit yaptıktan sonra yerel insanlara ileride gideceğim yolların durumunu sorup sohbet ediyorum. Saat erken geliyor ve bir 20km daha gitmeye karar veriyorum. Hedef olarak kendime Bağırganlı yı seçiyorum, 20km ileride.
20km lık yolun strava verileri, son 10km çok kötü toprak yol inişli çıkışlı, pişman oluyorum resmen fakat yinede yoluma devam ediyorum.

Nihayet Bağırganlıya varıyorum, çivarda kısa bir tur attıktan sonra bir kafe bulup yemek yiyorum. hemen bir pnaroma daha çekiyorum, ıssız bir plaj kimsecikler yok, hava kapalı, kasvetli.
Sahilin ortasında bir tabeya bisikletimi de kitliyebileceğim bir yere kamp atıyorum. Vatandaşın biri gelip "helöğ, nooğ nooğ kapmink" buyur dostum dedikten sonra suratının şekli değişiyor ve, plajda kamp yapmanın yasak olduğu 20 lira bedeli olduğunu söyledi, bunun üzerinde öyle bir şey olmaz ısrar edersende basar yoluma giderim diyorum. sankı başka yer yok, arkdaki çadırlar ise süs
Sanırım 20lirayı cep yapacaktı heralde tamam kal dedi.
Gökyüzü hiç iç açıdı durmuyor :/
tekrar kafeye gidip birkaç çay daha içiyorum maksat vakit geçsin. İleriki yollr hkkınd bilgi almak içinde kfedeki gence sorular soruyorum, ve yolların asvalt olduğunu söyleyince seviniyorum.
1.gün böylelikle bitiyor. Kısmen yorucu da olsa stravaya göre 100km de 1k elevtion yapmışım, daha önceleri Göçbeyli Ulupetit rampalarına nazaran Çayırova yolu eğimleri biraz daha az. Yollar güzel, toplamda 5-6km bozuk yer vardı.
2.Gün Bağırganlı-Karasu-Melen Ağzı-Karaburun.
İlk olarak strava verileri ile başlıyalım

Bir önceki gün gibi bu sefer kendime 100km lik hedef koyuyorum. 70km de yemek sonrasında kamp yeri şeklinde. Rota tam da denk geliyor. Ereğli tırmanışlarından önceki son düzlük olan Karaburun hedefim. 800 metre tırmanmışız stravaya göre.
Sabah 7gibi kalkıp toplanıp 7:30 gibi yola çıkıyorum. İlk yerleşim yerine varıyorum. Yol kenarınd bir börekçi görüyorum durup durmamak arasında kalıyorum. Durmayıp devam ederken birden soldaki eleman hey, hello diyip beni durduruyor.
Hello,
hello, how re you?
Fıne you we re fıne we re cyclıng around here diye uzuyup giden bir konuşma sonrası kendilerine kahvltıda eşlik ediyorum, tahmin edin nereye gidiyoruz o börekçiye
2 İsviçreli arkadaş peddalıyorlarmış buralarda. Oradan gelmişler. muhabbet devam ettikçe birinin bisikletinde problem olduğunu söylüyor. Sağımdaki hocamız onları evinde ağırlamış akşam. Muhabbete devam ediyoruz. Bayram olması sebebi ile sabah9 biraz çekinerek civarda bulabileceğimiz bisikleçileri arıyoruz. problem aynakol. nihayet telefonumuza Sapanca dn ENSAR BİSİKLET sahibi adını unuttum :/ açıyor, ve kendisinin yardımcı olacağını söylüyor. Arkadaşlar oldukça şanslı bayram bayram kimi bulasın
Bisiklete bakmaya gidiyorum, ne göreyim tahmini 2010 civarı full karbon Canyon Duraace bir bisiklet
Kendimce sorunun nerden geldiğini bulmaya çalışıyoruz, çok uyuz bir problem çünkü bir gün önce hissetmişler. neyse 1.5 saat oylandıktan sonra hocamıza Ensar Bisikletin bilgilerini ve kendi bilgilerimi verip yoluma devam ediyorum. Hocamız araba ile onları götürecek içim rahat

Yollar çok güzel, fazla boşluk olmamasına rağmen saatte 3-5 araba anca geçiyor yanınızdan. Her yer yeşillik, bol böğürtlenli yollar. hava kapalı fakat güzel, birazcıkta serin

Bu zamana kadar gördüğüm en uzun tabela

Yanımda bir akıllı birde eski telefon taşıyorum, donanımsal radyo sd kart girişi olması, şarzının 3 gün kadar gitmesi seebiyle hem müzik hem acil durumda kullanmak üzere iyi oluyor. Yolda bana TRT Türkü, Nağme kanalları eşlik ediyor, çok da güzel oluyor keşke her yerde çekse

Longoz Ormanı, Ormantik orman. durup bir fotoğraf çekiyorum, ve durmayıp yoluma devam ediyorum.

Melen Ağzı. yine fotoğraf çekip yoluma devam ediyorum. ilgimi çekecek pek bişe yok.
Kocaali ye varıyorum sanki Kocaeli imiş gibi

Nihayet Karaburuna geliyorum, güneş batamya yakın öncelikle kamp için keşif yapıyorum. uygun yer bulduktan sonra kampı kuruyorum.

2. gün de böylelikle bitiyor. Yarın büyük gün iyi dinlenmem ve uyumam lazım.
3. gün Harcore
Gün tırmamınış günüdür
Sabah yine erkenden uyanıyorum 7 de kalkıp 7:30 gibi yola çıkıyorum. erken olmalı vakit kaybetmemeliyim. keza yol tırmanış, zonguldak a varamıyabilirim.
Açılış konuşmasını %11 lik bu arkadaş yapıyor. daha önce hiç %11 tabela görmemiştim !!1!11!!1!!
Bu fotoğrafı neden çektim fikrim yok
Yollar hafiften kalablık, artık sahil şeridinden yoluma devam ediyorum. Ereğliye gelmeden tüneller dizisi, DİKKAT etmek gerekli tünelin içinde mazagallar var ve yola paralel dik değiller
Vakit kaybetmeden yolum devam ediyorum Alaplıda mola veriyorum, yaşlı bir amcamız geliyor onunla sohbet ediyoruz. derken tam gidecekken lastiğin patladığını farkediyorum. Seriously bro
Çok vakit kaybettim. Basıp yoluma devam ediyorum. Ereğli gemi inşaa bölgesine geliyorum. Önce Ustaoğlu Tersanesine uğruyorum fakat kimse yok başka sefer artık.
Bir yandan da düşünüyorum daha yokuş çıkmadık fazla derken
Bitmiyorrrrrr
Tekrar ufak bir mola daha verip şeker depomu zateliyorum
Bisikletim bir cx, 2x11 aynakol var 36-28 ve hafif yklü bisiklette biraz zorluyor yer yer 7km/h lere kadar düşüyorum daha düşemiyorum artık pedal basılmıyor. burya gelene kadar Zigzag yapamıyorum çünkü yolda yer yok arabalar yakın geçiyor. sonra yol çalışması başlıyor ve buraya atıyorum kendimi zigzag yapa ypa çıkıyorum. bisiklet musade etse zıgzag çıkmzdım
Tepede durup Yşlı ir amcanın yanında soluk alıyorum bir çay 5-6 kestane ile avutuyorum kendimi
Tekrar yola devam ediyorum, inişli çıkışlı yollar:rolleyes:
Kara elmas şehri Zonguldak'a varıyorum. Madencilerimize bir selam verip yola devam ediyorum. Rakım 10 falan değil yanı yalan orası yüksek
Zonguldak 100km yazıyor bana fakat çok şehir merkezi, yemek yemeye karar veriyorum, mezgit yedikten sonra buralarda kamp yapamıyacağımı anlyıp yola devam etmem gerektiğine kadar veriyorum. tam bu sırada da en işlek kavşakta birden lastik tekrar patlıyor.
Çantamı kumanya ile doldurup yola devam ediyorum. 10km full tırnamış, saat kaç hatırlamıyorum bir benzinlik geçiyorum, biraz daha ilerlemeye karar veriyorum.
10km kadar daha tırmanıyorum, artık hava karardı ışıkları yakıp öyle devam ediyorum, ama kamp yapacak hiçbir yere denk gelmiyorum. tüneli geçip devam ediyorum yoluma ve bir benzinlik görüp, derin bir oh çekiyorum
3.gün de böyle bitiyor 130km 3.2km de tırmnış, strava verilerini görünce oldukça etkileniyorum bu kadar beklemiyordum açıkçası.
4. Benzinlik- Amasra
4.gün strav verilerimiz bu şekilde nispeden iniş şeklinde yormuyor insanı
Yollar sakin ptal telefonum ile Trt radyo açık yine
Sislerin arasında gitmek çok zevkli oluyor
tabi gözlükleriniz var ise hemen buğu yapacaktır
Ömerci idi sanırım hemen selfie mizi çekiyoruz en genişinden
Yokuş çıkar iken yeşil bişe gördüm tam tepede, taraktörün üzerine oturmuş birisi veya kesin bisikletli, yakalamak için hızlanıyorum, ve bir bisikletli olduğunuj farkediyorum. Kendisiyle tanışıp muhabbet ede ede yola devam ediyoruz. Steve kendisi iskoç (10-15km önce karşılaştık) kendisini masraya davet ettim zaten karadeniz üzerinden gidecekti çokta uzatmamış oldu yolunu çay yemek bizden
Amasra tüneli, tünelin ortsına bir çekiç düşmüş arabnın birinden bize fırlasa ne olurdu tahmin edemiyorum
yihuuuuuu
Steve amcamınız alıp dostumuzun kafesine gidiyoruz, çay muhabbet derken balıklar geliyor, karnımızı doyurup kendisine yolu bulmsı için biraz daha eşlik ediyor ve ugurluyorum.
428km 5600metre irtifa, 24.5 saat pedal çevirerek gelmişim Amasra ya. Bir arkadaşıma geldiğim için yoldaki bir çok yere uğramadım oldukça mağra ve tarihi yer olduğuna eminim ama bu amaçla yola çıkmamıştım. Bu bayrmda kazasız belasız birkaç tofaş vakası hariç son buldu. geri dönüşü otobüs ile yapacağım. seneye kısmet ise bşka bir rotada daha uzun bir tura çıkmyı düşünüyorum, pedalınız düz bassın rüzgarınız arkadan olsun, rampa çıkarken karşıdan değil
a hafleri için kusura bakmayın bir yerden sonra kontrol etmeyi bıraktım klavye bozuk


