İett'den bisikletliye özgür ve güvenli ulaşım

Benim de şöyle bir düşüncem var bu konuda;

Önünde aparat gördüğüm otobüslerin çoğu bisikletin zaten kullanıldığı güzergahta çalışıyor. Atıyorum, Sarıyer Sahil Yolu...
O yolu zaten bisikletle gitmek hem kolay, hem çok zevkli. Neden orada otobüsü kullanayım ki? Bu tip otobüslerin trafiğin çok olduğu, bisikletin girmesinin yasak olduğu veya bisiklet sürmenin keyifli ama gidişin sıkıntılı olduğu yerlere konulması daha mantıklı. Mesela Bahçeköy'e giden otobüsler, dağ bisikleti olan adam atar bisikleti otobüsün önüne, girer Belgrad Ormanı'na, çılgınlar gibi sürüp, yine otobüsün önüne atar döner.

@Edip Dinçer

Çünkü bu konuda gerçekten ihtiyaç olan yerlerde Belediyenin kendi araçları yok. Mor ve mavi araçlar var.

Aparat meselesi planlanmamıș, iş olsun diye yapılmış gibi. Mesela Üsküdar - Ümraniye gibi yokuşu bol güzergahlarda bu otobüslerden yok. Ayrıca halk otobüslerinin hemen hepsi arıza çıkarıyor, tartışmadan binilmiyor..

GM 5 Plus d cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Bunlar hep hayal. Öncelikle bu aparata sahip olan tek ama tek bir tane otobüs görmedim, gören birisini de duymadım. Öte yandan bisikleti bir otobüse bindirmek ölüm. Çoğu almıyor ve her seferinde kavga ediyorum. Özel halk otobüsleri hele hiç almıyor. İETT otobüsleri şoförleri genelde düzgün insaflı adamlar oluyor bazen alabiliyorlar. Ama özel halkların hepsi mi çirkef olur arkadaş? Sonuç olarak 5 kez sorarsanız garanti 3-4 kez red yanıtı alıp kavga edersiniz. Allah hepsini bildiği gibi yapsın başka bir şey demiyorum. Şikayet edeceğim dediğimde hiç oralı bile olmuyorlar.

@Tolga Çelebi
İşte üstteki yorumumda tam da bundan bahsediyordum Bisikletimin alınmayışımın ve şoförle ettiğim kavgaların yarısından çoğu Kadıköy'de ilk/son durakta oldu. Boş bir uygulama her zamanki gibi.

dürüst olmak gerekirse otobüsle bisiklet taşınmasını hep saçma bulurdum ama pazar günü uzun bir tur yapıp dizlere de ağrı girince esenler otogar'dan otobüse binmek durumunda kaldım.
şoför: bu saatte bisiklet??
ben: saat 10'dan sonra serbest. iett sitesinde öyle yazıyor.
şoför: hee 10'dan sonraki arabaya koy.
ben: bu 10 otobüsü değil mi? ben koyuyorum, hadi kolay gelsin.
şoför: ..... (muhtemelen içinden söylenmiştir)

bu tür durumlarda mümkün olduğunca konuyu uzatmadan bildiğini okumakta fayda var. mesela taksiye binerken de şuraya gider misin diye sormam. binerim falanca yer derim biter. arıza çıkaran mutlaka olacak ama kararlı durmak lazım.

aparatlı otobüsler zaten şaka gibi hatlarda var. hep bisikletle gidişin zevkli olduğu yerlerde mevcut. Ben hacıosman' da oturuyorum. ordaki otobüslerden bir kaç tanesinde var. Rumeli feneri hattındada vardı galiba.

Ben daha bu aparatlarda 1 tane bile bisiklet görmedim. Nasıl koyulduğunu da bilmiyorum. Cesaret edip deneyen bir arkadaş deneyimlerini paylaşırsa biz de aydınlanırız.

Geçtiğimiz günlerde başıma gelen bir olaydır... Sabah 9:40. Cumartesi günü tüm gazla hevesle 3 kişi Kartal-Kadıköy bisiklet yolunu kullanmak için sahille indik. Sahilden Uğur Mumcu'ya çıkabilmek için uzuuuun ve dik yokuşlar tırmanmak gerektiğinden tüm gücümüzü sahilde harcayıp dönüşü otobüsle yapıyoruz genelde. Saat 17:40. Dönüş için Uğur Mumcu-Alt Bostancı otobüs hattı olan 17S'nin ilk durağındayız.Otobüs trafikten dolayı 15 dakika gecikmeli geldi. İETT'nin hem web sitesinde, hem Mobiett mobil uygulamasında hem de durakta yer alan otobüs kalkış saatlerinin olduğu çizelgede Cumartesi günkü tüm hatların "B" yani bisiklet apartalı olmasına rağmen otobüs bisiklet aparatsız geldi. Neyse şoföre "orta kapıyı açar mısınız?" diye gayet insancıl bir şekilde yaklaşmama rağmen bisikletle binemezsiniz bu otobüse bisikletle binilmez cevabıyla karşılaştım. Ne kadar bu otobüsün aparatlı olması gerektiği, değilse bunun iett'nin sorunu olduğu benim otobüse binmem gerektiğini anlatmaya çalışsam da ben seni bu otobüse bindirmem arkadaşım cevabını değiştiremedim. Hatta üzerine ukala bir şekilde "aparatlı görünüyormuşmuş hee ben yolda gelirken söktüm aparatı" şeklinde kendi kendine konuşmalarla iyice kan beynime fırlasa da metrobüste yaşanan şemsiye vakası aklıma gelip kendimi frenledim. Sonrasında git hareket amirliğine şikayet et istersen diye beni yönlendiren insan müsvettesinin sözüne uyup otobüsün yanından ayrılıp hareket amirliğine gittiğimde sonuç kapı duvar. Hareket amirlikleri artık kaldırıldı, hepsi beyaz masaya yönlendiriliyor sorunların cevabını aldım yandaki büfeden.
Sonuç=şikayet üzerine 48 saat içinde bana dönüş yapacağını belirten İETT ve İBB beyaz masadan 24 Eylül'den beri ses yok.

Saygılar.

Aslında bu imkanların hepsi belediye ve devlet tarafından vatandaşın daha rahat ulaşımını sağlayabilmesi için zaten yapılması gereken uygulamalar olup işin bu seviyelere gelmesinde sorumluluğu olan da yine belediyeler ve devlet maalesef. Yaptırımlar caydırıcı olsa hiçbir belediye otobüsünün şöförü bisikletle ben seni almam arkadaş diyemez. Şikayetçi olduğunda şöförün sözleşmesini feshetseler hiçbiri yapamaz ama maalesef benim ülkemde hukuk yok....

Eski konu hortlamış ama sorunlar devam ettikçe ara ara güncellenecek sanırım.
Benimde başıma geldi, saat 15:00'da binmek istedim şoför bana -nereye biniyorsun yok öyle birşey nerede yazıyor dedi, iett'nin sitesinde yazdığını ben biliyorum sen çalışan olarak nasıl bilmiyorsun dedim yok öyle bir şey dedi indirdi. İnerken de -Bu tarihi unutma kim şikayet etti acaba diye düşünürsen aklına gelsin dedim. Anında hem mail attım hem beyaz masayı arayıp kapı numarasını vererek şikayet ettim.. Bu arada otobüs boştu, bineceğim saat olsa bile doluyken asla binmem. Bu arada hemen arkasından gelen şoför beni görünce direk orta kapıyı açtı..

@Edip Dinçer

geçen ay kadıköyden tuzla yaptım marinaların orda öğle saati yol kenarındaki telin aktarıcıya dolanıp koparmasıyla yolda kaldım 10 km yürüdüm.

önümden durakda beklememe rağmen bomboş bir sürü iett ve halk otobüsü geçti 6 saat bekleyişin ardından araba ile geri döndüm. 3 senedir otobüse binmeyen biri olarak neden otobüse bineyim sorusunu bende soruyordum ihtiyaç oluncada söförlerin durmadan basıp gitmesinide görmüş oldum...

https://i.hizliresim.com/ZYlaXa.jpg https://i.hizliresim.com/5Yj3Xz.jpg

(link)

İçerik güzel istifade edilebilir

@serkant yakıt
O değilde şöför kimsenin bisiklet alıp koymasını beklemez basar gider vallaa..!!!Adam durakta inerken zor duruyor bir de bisiklet mi bekleyecek....

@no haşhaş no vitamin Valla başıma gelmedi umarım gelmez.bende katlanır olduğu halde yinede pek binmek taraftarı değilim sırf muhatap olmamak adına aman allah korusun.

Otobüsler için konuşuyorum, özellikle halk otobüsleri. Saat mevzusunu çok takan yok. Canı isterse, keyfi yerindeyse alıyor. Yoksa kırk dereden su getiriyor. İlk duraktan binmek isteseniz bile bin tane bahane sunuyorlar insana. Belki zor durumdayım, sakatlandım ya da bisikletimde bir problem oldu. Sürecek pozisyonum yok yani. Yoksa bisiklet varken neden otobüsü tercih edeyim ki.

@Emre Yönlüer
Ben de onu merak ediyorum! Hadi şoför bekledi diyelim, millet önündekinin kartını/akbilini okutmasına sabredemiyor ben bisiklet yükleyeceğim ve yolcular beni bekleyecek öyle mi? Bisiklet taşıyıcılar kamera açısında olsun da en azından mahkemede yırtarız.

Ne zaman ihtiyaç duyulacağı belli olmaz o açıdan uygulama güzel her ne kadar şöförlerin konu ile alakalı bilgisi olmasada.

@Yumuklusucurta

Bu yazımın üzerinden 2,5 ay geçmesine rağmen hala şikayetim üzerine beni arayan sonran olmadı. Geçen gün aklıma geldi ben aradım talebiniz üzerine çalışmalarımız devam ediyor dedi ilgili arkadaş. NASA uydu görüntüleri ile, FED banka ile olan ilişkileriyle ortaklaşa bulacaklar o şoförü sanırım.

Geçen günlerde her zaman kullandığım Pendik-Kadıköy sahil bisiklet yolunu kullanırken lastiğim patladı. Olayın olduğu yer Kartal-Maltepe arasında bir yer. Civarda da hiç bisikletçi bilmiyorum neyse geri Pendik'e dönmek için durakta bekledim. O güzergahta en sık 16D çift katlı otobüsler var ve o saatte en tenha olan saatlerdir genelde otobüste 10-15 kişi olur olmaz. Neyse ilk 16D frene bile basmadı direk vınnn ardından gelen ikinci otobüs durdu ve açtı orta kapıyı. Ardından bu saatlerde (14:00-15:00 arasıydı) almanız gerekir İETT'nin sitesinde yönetmelik var neden talimatlara uymayarak almamazlık yaptı öndeki araç dedim. Şoförde ne desin? ''Ben de almayacaktım ama lastiğinin patlak olduğunu gördüm alayım dedim'' dedi. (Allah razı olsun yaa). Sonra soruma şu şekilde cevap verdi. Kara yolları yönetmeliğinin bilmem kaçıncı maddesine göre (şuan unuttuğum rakamlar,sayılar,bentler'den bahsetti)
İçerde bulunan insanlardan ben sorumluyum ve bu bisiklet bir yüktür, Allah korusun yolda giderken devrilse,birinin üzerine düşse veya ani bir fren yapmak durumunda kalsam ve o bisiklet birine zarar verse ben sorumluyum dedi.İçerde ki yolcuların güvenliğine engel teşkil edebilir diye gayet makul bir cevap verdi. (Kendi açısından tabiki).Allah Allah dedim ben bunu zaten arkada sabitliyorum, insanlara vereceği zarar frenlerde tekerin oynayıp adamın paçasını pisletmesi olabilir en fazla ki zaten önünde de ben duruyorum. Madem içerdeki insanlardan sen sorumlusun. Orta kısmı Hindistan trenleriki gibi bavulla dolduran E10 hattında niye kimse bir dakika o valizi alamazsın çok büyük demiyor ve hınca hınç dolduruyor dedim.Sadece E10'da değil 500T,130A ve 130Ş. Şoför ; ulan haklı aslında,dur ben bunu evde çay içerken bir düşüneyim bakışıyla baktı ama ses yok İstersen şikayet et dedi sadece.Neyse çok uzadı yazım,konu da burda bitti zaten. Hepinize sağlıklı,sinirsiz sürüşler.

@19tunahan93

İstanbul'da sinirsiz sürüş? İmkansız.