Bu gibi etkinliklere katılan, emek harcayan arkadaşları gerçekten çok cok takdir ediyorum, kalplerini de kırmak istemiyorum yanlış anlamasınlar ne olur ama malesef yerel yonetim bazındaki çabaların etkisiz olduğunu düşünüyorum. Sebebi de bisikletin, özellikle ulaşım için kullanılmasını arttıracak en büyük etkinin bisikletçi güvenliği olduğunu düşünüyorum. Bu konuda yapılmış pek çok çalışma/araştırma var. Elbette yanılıyor olabilirim, farklı düşünenler vardır onlar da sebebini söyler, beni düzeltirlerse memnun olurum.
Bisikletçi güvenliğinin sağlanmasında pek çok aşama var, bunlardan ilki ve en önemlisi ise kolluk kuvvetlerinin bisikletçilerin haklarını koruması. Öncelikle bu olmadan ne yapılırsa yapılsın güvenliğin sağlanmasının mümkün olmadığını düşünüyorum. Kolluk kuvvetlerini bu konuda yönlendirecek olan da yerel yönetim değil, merkezi yönetim. Eğer bir şekilde bisikletçiler sesini duyuracaksa, baski yapacaksa, katılımda bulunacaksa bu merkezi yönetim bazında olmalı. Gerçi bunu da soylemek kolay, pratikte iktidara karşı sesini duyurmak malesef hem kolay değil hem de riskli.
Bu demek değildir ki yerel yönetim bisiklet konusunda tamamen etkisiz ama Istanbul'a yüzlerce km bisiklet yolu yapsalar da güvenliği yine kolluk kuvvetleri sağlayacak. Bisikletlilere şerit ayırdılar diyelim, belediye buraya araçların girmemesini ya da denetlemesini yapması mümkün mü? mevcut durumda trafik polislerinin dahi bisikletle ilgili kanunları bildiğine şüpheliyim.
Bisikletin yoğun kullanıldığı ülkelerin hepsinde araç sürücülerinin en büyük kabusu bisikletliye çarpmak. Bisiklet - otomobil yolu kesişimlerinde otomobil, tramvay, otobus sürücüleri hepsi kurallara çok hassas şekilde uyuyor. Aksini yaparlarsa hem çok ağır şekilde cezalandırılıyorlar hem de kendileri de bisiklet sürücüsü oldukları için empati yapabiliyorlar.
Neyse, gösterilen çaba elbette boşa değil ama trafik kuralları bisikletliler için uygulanmadığı sürece etkinin çok kısıtlı kalacağını düşünüyorum.