Antecurs
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 6 Nisan 2015
- Mesaj
- 473
- Tepki
- 457
- Şehir
- İstanbul
- İsim
- H.
- Başlangıç
- 1970—71
- Bisiklet
- Salcano
Akşam iş dönüşü. Bisikletle bu sefer bir 15 km turlamayı düşünüyorum. Asansörden indim, evin kapısı açık. Sabah açık mı bıraktım? Yo... Hatta genelde iki kez kilitlerim bu sabah üç kez kilitledim alttaki kilidi. Üstü kiltlemedim, olsun dedim kendi kendime. O zaman? İnanılası değil ama eve hırsız girmiş olmalı. Nasıl olabilir 28 daireli bir sitenin 6. katında çelik kapının kilidini kıracak ve kimsenin ruhu duymayacak olabilir mi? Acaba ne çaldı? Hiçr bir şey dokunmamaya çalışarak yavaşça içeri giriyorum. Hırsızın içerde olabileceği gelmiyor bile aklıma. Önce bisiklet takılıyor gözüme. Yerinde. Bilgisayarım? Yerinde. Gerçi zor taşır tower kasa hayvani bir şey. Yan kapakları da açık. Salon takımının bütün çekmeceleri açık. İlk gözüme takılan 2 gün önce yine bir ay fotoğrafı çektiğim ve ara kablosunu bulamadığım için bilgisayara atamadığım fotoğraf makinem ve lensler. Daha dün gece işyerine götüreyim orada atarım dediğim. Sonra kablo getirip atmanın daha kolay geldiği. Ara Kabloyu bırakıyorum bir yere. Yatak odası da dağılmış. Taşındığımdan beri bir yıldır açmadığım kutuları açmıştım bir hafta önce. Sanki hırsıza hazırlık yapmışım.
155'i arıyorum. Onları beklerken bir sigara yakıyorum. Acaba diğer daireler? Ve iki girişi olan tam karşı dairenin kuytu yerdeki kapısının da açık olduğunu farkediyorum. Orası da soyulmuş.
Garip bir hırsızlık. Gözünün önündeki laptop'a, 60 GB'lık Ipod'a, iki adet el telsizine, iki adet kol saatine, hatta fotoğraf makinesinin orjinal 18-55 lensine dokunmamış. O sırada üzerinde takılı olan sigma 100-300 Apo dg macro lens ile yine sigma 10-30 geniş açı lensi almış sadece. Ne bir çantayı açmış, ne yatak bazasının altındaki kutuları. Bir kaç çekmeceyi boşaltıp yerlere saçmış sadece.
Karşı daireyi de allak bullak edip ipad, notebook, 3 karton sigara, viski'ler yerine sadece 4 adet litrelik Yeni Rakı çalmış.
Akşama rakı içip alem yapıp fotoğraf çekme niyetindeydi sanırım.
Yıllar önce evliyken eve temizliğe gelen kadın bilezikleri yürütmüştü birer birer. Suç üstü yapmıştık binbir zahmetle. Sigortalıydı o zaman ev ama sigorta bu hırsızlık değil emniyeti suistimal demişti. O gün bırakmıştım sigorta yaptırmayı.
Gerçi fotoğraf makinesinin seri numarasını çektiğim eski fotoğraflardan çıkarıp exif bilgisinden arama yapan sitelere kaydettim ama bulunacağından hiç umudum yok.
Giden gitti.
Akşamdan beri moralim bozuk. Onun için yazdım.
155'i arıyorum. Onları beklerken bir sigara yakıyorum. Acaba diğer daireler? Ve iki girişi olan tam karşı dairenin kuytu yerdeki kapısının da açık olduğunu farkediyorum. Orası da soyulmuş.
Garip bir hırsızlık. Gözünün önündeki laptop'a, 60 GB'lık Ipod'a, iki adet el telsizine, iki adet kol saatine, hatta fotoğraf makinesinin orjinal 18-55 lensine dokunmamış. O sırada üzerinde takılı olan sigma 100-300 Apo dg macro lens ile yine sigma 10-30 geniş açı lensi almış sadece. Ne bir çantayı açmış, ne yatak bazasının altındaki kutuları. Bir kaç çekmeceyi boşaltıp yerlere saçmış sadece.
Karşı daireyi de allak bullak edip ipad, notebook, 3 karton sigara, viski'ler yerine sadece 4 adet litrelik Yeni Rakı çalmış.
Akşama rakı içip alem yapıp fotoğraf çekme niyetindeydi sanırım.
Yıllar önce evliyken eve temizliğe gelen kadın bilezikleri yürütmüştü birer birer. Suç üstü yapmıştık binbir zahmetle. Sigortalıydı o zaman ev ama sigorta bu hırsızlık değil emniyeti suistimal demişti. O gün bırakmıştım sigorta yaptırmayı.
Gerçi fotoğraf makinesinin seri numarasını çektiğim eski fotoğraflardan çıkarıp exif bilgisinden arama yapan sitelere kaydettim ama bulunacağından hiç umudum yok.
Giden gitti.
Akşamdan beri moralim bozuk. Onun için yazdım.