Hava Kirliliği ve Spor

Bugün okuduğum bir yazıda bisiklet sürenlerin veya koşanların hava kirliliğinden daha çok etkilendiği yazıyordu.(Nedeni:Ağızdan hızlı nefes almak).Biz de bisiklet sürerken kirli havayı soluyoruz(En azından şehir içinde).Acaba sağlıklı yaşamak isterken sağlığımıza zarar mı veriyoruz?

Siz Çanakkale'de yaşıyorsunuz. Herhalde Çanakkale'de hava kirliliğinden bahsetmek çok zordur. Bazen kamyonların egzoz dumanına denk gelebilirsiniz. Duman bulutundan içinize çekmeden geçmeye çalışın. Vücut belli zehirleri tolere edebilmektedir.

Endüstriyel smoglardan (gri havalı şehirler) birinde yaşıyorsan korkmakta hakkın var derim (Ankara, Londra, Chicago, New York gibi).
Her şehrin kava kirliliği oranı çok farklılık gösterir. Şehrin topoğrafik özelliklerine göre hava kirliliğinin yüzeyde kalma süresi de farklıdır.
Sanayi yakınlarındaki tarlalardaki ekinler baca dumanından çıkan gazları bünyesinde bulundurur, yol kenarlarındaki tarlalardaki ekinler kurşun vb biriktirir, çiftçinin ekin artıklarını yakması sonucu külden insan sağlığına yararlı almayan maddeler ekilen ekinle bize geçer; ağzından nefes almaya korkmana gerek yok. Korktuğun maddeleri zaten alıyorsun.
Spor yapmak vücut direncinin artmasına neden olur ayrıca.

Acaba illerimizin hava kalitelerini öğrenebileceğimiz bir site, kuruluş var mı?

İşte bu yüzden trainer aldım ve kış aylarında evde antrenman yapıyorum. Çok da etkili oluyor.

ağızdan nefes almak demişsinizde ben sprint atsam bile ağızdan nefes almam yanlış mı yapıyorum acaba?

Kışın bende eve trainer alayım dedim, fiyatları bisiklet fiyatı hatta daha pahalı olduğunu görünce tamamen vazgeçtim bu işten.

selamlar... kendin yap sitesinde trainer yapımı var bakmanızı tavsiye ederim

@Uçkun Barış CANDAN




(link)

Hafta 1-2 gün İşe bisikletle gidip-geliyordum.. (Kadıköy-Altunizade-Kısıklı tünel-Ümraniye)

Fakat altunizade'deki trafik ve egzost dumanı beni çok rahatsız etmeye başladı. Resmen bronşlarımın derinlerine kadar egzost dumanının çektiğimi hissetmeye başladı bisikletle gitmeyi bıraktım...

Spor yapalım derken kanser riskini arttırdığımı fark ettim...

Şimdi akşam işten geldikten sonra Küçükyalı yapıp geliyorum... Aynı eforu, nispeten daha temiz bir havada (sahil havasında) harcamış oluyorum...

Bu konunun yeniden gündeme gelmesi çok acı öncelikle bunu belirtmekte fayda var çünkü bizler bisiklet kullanıyoruz doğayı seviyoruz ve korumaya gayret ediyoruz ancak hava kirliliği için ne yapıyoruz ? Sanırım gücümüz burada yetersiz kalıyor çünkü işine bisiklet ile gidip gelenlerin sayısı bir hayli az ucuza satılan kalitesiz yakıtların , araçlardan çıkan pis gazların , bir günde tüketilen milyonlarca adet sigaranın , klima gazlarının , hatta deodorantların havamızı ne hale getirdiğine bir bakarmısınız ?
Ancak işin en acıklı kısmı yerel yönetimler ya da belediyeler tarafından konu ile ilgili somut net bir adım yok henüz kısacası yazıklar olsun bizleri yönetenlere

kış aylarında daha belirgin bir şekilde rahatsız ediyor. Çevresine göre alçakta kalan yerleşim alanlarında ve ısınmak için doğalgaz kullanımının düşük olduğu yerlerde daha fazla hava kirliliği var diye biliyorum malesef

Bu konuda yapacak bir şey yok. Bu konu ile ancak devlet yaptırım yapabilir. Yapmıyor ise sivil toplum kuruluşları baskı kurabilir. Ama ne yazik ki Türkiye de herkes sivil kuruluşların başına rant için çıkıyor ve toplumsal sorunlarla hiç uğraşmıyorlar.

Bu konu 2012'de tartışmaya açılmış. Batı kaynaklı haber sitelerinde makaleler yazılmış, bir çok bilimsel yayın da vardır.
(link)
(link)

Temel olarak bisiklet sporuyla uğraşanların araç ekzostlarına yakın bulunması ve pedal çevirirken gösterilen efor sayesinde; yolda stabil bulunan bir bireyden daha fazla sayıda ve daha derin (5 kat kadar olduğu belirtilmiş) nefes aldığı ve dumana daha çok maruz kaldığı bildiriliyor. Özellikle dizel motor ekzost dumanında bulunan nano-partiküllerin ciğerlere yerleşmesiyle enflamatuar reaksiyonların görüldüğü bildiriliyor.

Bu doğal olarak bisiklet sporundan soğutmaz ama yoğun trafik saatlerinde bisikletlilerin alternatif yolları tercih etmeleri, kamyon otobüs gibi araçların arkasında uzun süreler geçirmemeleri önerilebilir.
Tabi şehircilik açısından da örnekteki gibi bisiklet kutuları önemli.

Bu arada eklemek gerekir ki bisiklet sürmemektense bu koşullarda bisiklet sürmenin bile daha faydalı olduğu savunulabilir. Özellikle ev-iş arası ulaşım sağlayanlar düşünülürse o yolu öyle yada böyle gitmek gerek Toplu taşıma veya kendi aracında da o dumanı soluyor olacağız. Hhatta hava sirkülasyonu da bu kapalı ortamlarda daha az olduğu için daha uzun süre maruz kalmış oluruz.

Çorlu, Çerkezköy, Lüleburgaz arasında sanayi tesislerinin yoğunlukta olduğu bir bölgede yaşıyorum ve özellikle bisiklet turları yaptığımda bire bir etkileniyorum. İnsanoğlunun yaşadığı toprağa, havaya, suya yaptıklarının şahidiyim ve çok çok üzülüyorum. Bazı derelerin yanından kokudan geçilmiyor ne yazık ki...

aşağıdaki ürünler söz konusu.
(link)

bunlar kadar etkili olmasa da aşina olduğunuz toz maskeleri de ağır partikülleri tutma açısından bir nebze iş görür belki.

İstanbul trafiğinde özellikle akşamları, 10 km. yol yapın sonra beyaz bir mendile sümkürün. Simsiyah.