Scudo Sports

H.Nihal Atsız Paylaşalım Şiirlerini

Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.
Kayıt
6 Mayıs 2009
Mesaj
844
Tepki
1.222
Yaş
52
Şehir
Ankara
Başlangıç
1981—82
Bisiklet
Scott
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce,
italyanlar başvekili muhterem Düce!
Duydum ki, yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür;
Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür.
Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden ordular indir!
Çarpışalım, en doğru söz süngülerindir!
Kalem, fırça, mermer nedir? Birer oyuncak!
Şaheserler sungtilerle yazılır ancak!
Çağri Beg'le Tuğrul Beg'in kurduğu devlet
Italyalı melezlerden üsttündür elbet;
Bizim eski uşakları alda yanına
Balkanlardan doğru yürü er meydanına;
Çelik zırhlı kartalları göklere saldır...
Fakat zafer sizin için söz ve masaldır...
Dirilerek başınıza geçse de Sezar
Yine olur Anadolu size bir mezar.
Belki fazla bel bağladın şimal komşuna,
Biz güleriz Cermenliğin kuduruşuna,
Tanıyoruz Atilla'dan beri Cermeni,
Farklı mıdır Prusyalı yahut Ermeni?
Senin dostun Cermanyaya biz Nemşe deriz,
Bir gün yine Bec onünde düğün ederiz.

Soyle, kara gömlekliler etmesin keder;
Olum-dirim savaş bir gün mukadder!
Gerçi bugün eskisinden daha çok diksin;
Fakat yine biz Osmanli, sen Venediksin!
Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
Hayal bütün insanlarda olan bir haldir.
Bu hayaller zamanları hızla asmalı,
Gök Türklerle Romalılar karşıIaşmalı!
Görmüyorsan gönIlumüzün içini, korsun!
Kılıçlarımız kınlarından çıkmayagörsün!

Top sesleri, bomba sesi bize saz gelir;
17'ye karşı 44 milyon az gelir.
Arnavud'u yendim diye kendini avut,
Yiğit Türkle bir olur mu soysuz Arnavut?
Kayalara çarpmalıdır korkunç türküler!
Dalmalıdır gövdelere çeIik süngüler!
Sert dipçikler ezmelidir nice başları!
Ecel kuşu ayırmalı arkadaşları!
En yiğitler serilmeli en önce yere!
Kızıl kanlar yerde taşıp olmalı dere!
Ülkü denen nazlı gelin erde şan ister!
Büyük devlet kurmak icin büyük kan ister.

Damarında var mi senin böyle bol kanın?
Türkün kanı bir eşidir lavlı volkanın!
Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
Kurulacak yeni Roma boş bir hayaldir,
Karşısında olmasaydi şanli 'Türk Budun'
Belki gerçek olacaktı bir gün umudun,

Insan oğIu ümitlerle dolup taşmalı,
Aryalarla Turanlılar karşılamalı.
Tabiatın yürüyüşü belki yavaştır;
Hız verecek biricik şey ona savaştır!
Keskin olur Iikörlerden ayranla kımız,
Karnera'yı yere serer Tekirdağ'lımız.
Yurdumuzun çok tarafı olsa da kuru
Makarnadan kuvvetlidir yine bulguru...
Biz guleriz Façyo'ların felsefesine,
Dayanır mı kırkı bir tek Türk efesine?
Bizim yanık Fuzuli'miz engin biz deniz!
Karşisinda bir göl kalır sizin Dante'niz!
Bizler ulu bir çınarız, sizler sarmaşik!
'Generaller 'Paşalarla atamaz aşık! ..
Ey İtalyan başvekili! Ey Musolini!
iki ırkın kabarmalı asırlık kini...
Hesabınıi göreceğiz elbette yarın
Yedi yüzlü, yedi dilli Italyan'ların!

Irkınızı hiçe saydı Hazreti Fatih.
Biraz daha yasasaydi Hazreti Fatih
Ne Venedik kalacakti, ne Floransa...
Hoş geldiniz diyecekti bize Fransa!
Haydi, hamle kafirindir... İlkönce sen gel
Ecel ile zaman bize olmadan engel!
Burda tanklar yürümezse etme çok tasa;
Sungtilerle çarpışmadır şavaşta yaşa.
Olma boyle sinsi çakal, yahut engerek!
Bozkurt gibi, kartal gibi doğüşmek gerek!

Kılıç Arslan öldü sanma, yaşıyor bizde!
Atila'nin ateşi var içimizde!
Kanije'nin gazileri daha dipdiri!
Sınırdadir Pilevne'nin kırk bir askeri!
Edirne'de Sükrü Paşa bekliyor nöbet!
Dumlupınar denen şeyi bilirsin elbet!
Şehitlerden elli milyon bekAçisi olan
Asılmaz bir kayadır bu ebedi Vatan!

(link)
TOPAL ASKER​
Ey saçları “alagorsan” kesik hanım kız!
Gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız!

Bacağımla alay etme pek topal diye.
Bir sorsana o topallık bana nereden hediye ?

Sen Şişli’de dans ederken her gece gündüz,
Biz ötede ne ovalar, çaylar, ne dümdüz

Yaylaları geçtik, karlı dağları aştık;
Siz salonda dans ederken bizler savaştık .

Ey dudağı kanım gibi kıpkırmızı kız,
Gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız!

Olan işler dimağını azıcık yorsun!
Biliyorum elbisemle eğleniyorsun;

Biliyorum baldırını o kadar nazla
Örten bir tek ipek çorap kıymetçe fazla

Benim bütün elbisemden... Hatta kendimden...
Biliyorum: Çünkü bugün şu dünyada ben

Neyim? Bir hiç... İşe güce yaramaz topal...
Sen sağlamsın, senin hakkın, dünyadan zevk al:

Çünkü orda düşmanlarla boğuşurken biz
Siz muhteşem salonlarda şarap içtiniz!

Ey gözünün rengi bana yabancı güzel,
Her yolcunun uğradığı ey hancı güzel!

Sen yabancı kucaklarda yaşarken her gün
Yapıyorduk bizde kanla, barutla düğün.

Sen o sıcak odalarda cilveli, mahmur
Dolaşırken... Biz de tipi, fırtına, yağmur,

Kar altında kanlar döktük, canlar yıprattık;
Aç yaşadık, susuz kaldık, taşlarda yattık.

Sen açılmış bir bahardın, biz kara kıştık;
Bizden üstün ordularla böyle çarpıştık...

Gülme öyle bana bakıp pek arsız arsız
Sen ey dışı güzel, fakat içi çamur kız!

Sana karşı haykıranı, mecbursun dinle;
Bugün hesap göreceğiz artık seninle:

Ben cephede geberirken, geride vatan
Aşkı ile bin belalı işe can atan

Anam, babam, karım, kızım, eziliyorken
Dağlar kadar yük altında... gel, cevap ver, sen

Bana anlat, anlat bana, siz ne yaptınız?
Köpek gibi oynaştınız, fuhşa taptınız!

Anavatan boğulurken kıpkızıl kanda
Yalnız gönül verdiniz siz zevke, cazbanda...

Ey nankör kız, ey fahişe unutma şunu:
Sizin için harp ederken yedim kurşunu.

Onun için topal kaldı böyle bacağım,
Onun için tütmez oldu artık ocağım.

Nazlı nazlı yatıyorken sen yataklarda
Sallanarak ölü kaldık biz bataklarda.

Kalbur oldu süngülerle çelik bağrımız,
Bu amansız boğuşmada öldü yarımız,

Ya siz nasıl yaşadınız? Bizim kanımız
Size şarap oldu sanki... Şehit canımız

Güya sizin mezenizdi! Yiyip içtiniz;
Zıpladınız, kudurdunuz arsız, edepsiz!..

Gerçi salonlarda senin “yıldız”dı adın,
Hakikatte fahişesin ey alçak kadın!

Ey allıklı ve düzgünlü yosma bil şunu:
Bütün millet öğrenmiştir senin fuhşunu.

Omuzun da neden seni fuzuli çeksin?
.........................................
Kinimizin şiddetiyle gebereceksin!..

1926

(link)
 
Scudo
Mutlak Seveceksin

Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;
Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş,
Bir sır ki bu,ölsen bile açamazsın…

Anlatması imkansız olan öyle bir an ki,
Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki…
Bak emrediyor daldığın alemden uyan ki,
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın…

Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder…
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın…
 
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince,
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.

Bildiğim tek şiir. Hatta bu yazdıklarım kıtanın ortası imiş,şimdi öğrendim.
 
VATAN MARŞI ŞİİRİ​
Kadınlar, kızlar, çocuklar,
Koşacak kutlu ülküye.
Erler yeniden doğacak,
Doğacak Türkçü Türkiye.

Taşında gözü olanın
Yurduna mezar kazacağız
Hainin, soysuzun, döneğin
Alnına "vatan" yazacağız
Hainin, soysuzun alnına
"Yaşasın Turan" yazacağız

Biz güneşin milletiyiz
Gün doğdukça doğacağız
Kainat bizim evimiz
Her yanını saracağız

Alsın kaç can alacaksa
Kan da aksın akacaksa
Bu dünya cehennem olsa
Biz onu da yakacağız

Yetmez Türk'e dünya yetmez
Dört yön, yedi kıta yetmez
Aya çıksak aya, yetmez!
Güneşi de yakacağız

Bir Türk'ün bir damla yaşı
Yok edecek dağı taşı
Düşmanın başına arşı,
Gökyüzünü yıkacağız!

Erisin damla damla kar
Gelmek üzere ilk bahar
Hazırlansın tabutluklar
Yine girip çıkacağız

Öfkemiz sarsın her yanı,
Bozkurtlar yürüye yürüye.
Dükülsün düşmanın kanı,
Yaşasın ırkçı Türkiye.

Taşında gözü olanın
Yurduna mezar kazacağız
Hainin, soysuzun, döneğin
Alnına "vatan" yazacağız
Hainin, soysuzun alnına
"Yaşasın Turan" yazacağız

30 Ağustos 2014

Caner Kara
 
Bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden
Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize.
Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden
İtler bile gülecek kimsesizliğimize

Gidiyorum:gönlümde acısı yanıkların...
Ordularla yenilmez bir gayız var kanımda
Dün benimle birlikte gülen tanıdıkların
Yalniz bir hatırası kaldı artık yanımda.

Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz ,
Çünkü bu yol kutludur gider Tanrı Dağı'na
Halbuki yoldaşını bırakıp da dönenlerin
Değişilir topuda bir sokak kadınına.

İster düşün... Kendini ister hayale kaptır...

Uzar uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların.
Bakarsın aldanmışşın, gördüğün bir seraptır
Sevimli bir hayale açılırken kolların.

Ey doğunun alnımı serinleten rüzgârı!
Ey karanlıkta bana arkadaşlık eden ay!
Arzularım bir oktur,aşar ulu dağları.
Düştüğü yer uzakta "DİLEK" adlı bir saray.

O sarayda bulunca Tanrılaşan erleri
Artık gözüm arkaya bir daha dönmeyecek.
Hepsi sussa da "Kür-Şad" uzatarak elini;
"Hoş geldin oğlum Atsız, kutlu olsun!" diyecek.

Atsız'ın ideolojisine katılmasamda yazmış olduğu Yolların Sonu şiirini çok severim. Bir de Ruh Adam diye bir romanı vardır ki gerçekten müthiş. O romanda şöyle bir mısra vardı:
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin
Sen vuruyorken öldürüyorken de güzelsin...
 
Son düzenleme:
TÜRK KIZI
Pınar başına geldi
Bir elinde güğümü;
Çattı yay kaşlarını
Görünce güldüğümü,
Bağlamıştı gönlümü
Saçlarının düğümü.
Bilmiyordum bu örgü
Acaba bir büyü mü?Sordum: Nerdedir yerin?
Nedir senin değerin?
Yedi kral vurulmuş,
Ne bu ceylan gözlerin?
Hangisine varırsın
Bu yedi ünlü erin?
Şöyle dedi bakarak
Göklere derin derin:Kralların taçları
Beni bağlar büyü mü?
Orduları açamaz
Gönlümdeki düğümü.
Saraylarda süremem
Dağlarda sürdüğümü.
Bin cihana değişmem
Şu öksüz Türk'lüğümü
 
TÜRK OĞULLARINA​
Düşman yine öz yurduna el attı,
Mezarından Ata'n kılıç uzattı,
Yürü diyor, hakkı zulüm kanattı,
Attilâ'nın oğlusun sen unutma!

Medeniyet deme, duymaz, o sağır;
Taş üstünde taş kalmasın durma kır:
Kafalarla düz yol olsun her bayır,
Attilâ'nın oğlusun sen unutma!

Koş, Plevne yine al bayrak taksın,
Gece gündüz Tuna suyu kan aksın,
Yaksın kahrın, bütün Balkan'ı yaksın;
Attilâ'nın oğlusun sen unutma

 
Sonbahardı... Seninle geçiyorduk o yoldan;
Topraklardan, havadan bir hüzün taşıyordu
Bize yaklaşıyordu

Gönlümüzde yepyeni bir duygu yaşıyordu.
Rüzgarların değildi bu musiki, bu hüzün;
Hatırladın değil mi? Kuşlar ağlaşıyordu...
Havada bir serinlik... Tatlı bir hayal gibi...
Toprak nasıl meçhuldü tıpkı istikbal gibi?
O gün tabiat başka bir türlü yaşıyordu.
Kalbin acı, gözlerin yaşla dolmuştu senin;
Yapraklar gibi yere dökülüyordu enin;
O nağme mesafeyi, zamanı aşıyordu.
O bir beste değildi: Kuşlar ağlaşıyordu.
En hazin şey muhakkak öksüz kalan ocaktır.
Bu ocak hüzünlerle dolup boşalacaktır.

Eski bir sonbaharı, küçük kuşları anmak
Belki veda etmektir sana birkaç satırla...
Yine bir sonbaharda ordan yalnız geçersen
Beraber geçtiğimiz serin günü hatırla...
 
TÜRKİSTAN İHTİLALCİLERİNİN TÜRKÜSÜEy, Türkistan, şanlı ülke, güzel anayurt!
Bir gün gelir kaldırırız yine bayrağı;
İçimizden elbet çıkar yeni bir Bozkurt,
Yabancıdan geri alır kutlu toprağı…
Küçük kuşlar bize hergün şöylece çiler:
Ey ölümle el sıkışan ihtilalciler!
Size der ki gökten inen kutsi elçiler!
Siz buldunuz ebediyet denen kaynağı…

Biz, mezarsız ölüp giden genç atsızlarız;
Yaramızı suyla yıkar, otla sararız;
Kimsemiz yok, fakat gönüllerde biz varız,
Bize şefkat sunmaz hiçbir kadın dudağı…

Bak Timur’un, Gültekin’in ruhu ne diyor:
Şanlı günler şimdi efsane diyor,
İt canlı rus vatanını soyuyor, yiyor,
Ey, büyük Türk haydi artık kaldır sancağı!

Mazideki zaferlerden kalmadı bir iz;
Döktüğünüz kanlar oldu bir deniz…
Birgün elbet yeni baştan birleştiririz:
Türkmen, Kırgız, Uygur, Başkurt, Özbek, Kazağı.
PicsArt_11-23-02.53.08.jpg
 
Son düzenleme:
Edebiyat ile ilgili bir başlikta düşük cumle olmamis hocam." Paylasalim siirlerini " nedir yav
İnadına açılmış bir sayfa olduğu ve en mühimi dikkati celp etmesi için sayın hocam örneğin yan tarafta da ovanın yükseğinde ki efelere selam olsun yazar niye bu düşük cümledir lakin dikkat celp eder. İlk köpek deneyimim :) bakınız burada ki yazının edebi yönü güçlüdür.
 
  • Beğen
Tepkiler: mariokaldato
Milliyetçiliği Hüseyin Nihal Atsız gibi ırkçılardan öğrenecek değiliz çok şükür. Nasıl ki şu sıralar milliyetçi ülkücü diye ortalıkta dolaşan sahtekarlar varsa Nihal Atsız da evrensel insan hakları değerlerini özümseyememiş ırkçı bakış açısıyla turancılık savunmuştur. Uzun uzun kim olduğunu anlatsak bilmeyenler de öğrense aslında. 2 şiirle milliyetçilik övülmeyeceğini de öğrenmemiz lazım artık. Vatanımızı ve milletimizi, bu sınırlar içinde yaşayan tüm halklar ve tüm fikirlerle birlikte sevelim. Herkes için daha fazla refah ve herkes için daha fazla özgürlük sağlayalım. Ekonomik gücü yüksek, hayattan aldığı tatlar yüksek, ince zevk sahibi, dünyadaki diğer milletlerle rekabet içinde olabilen, onlarla aynı dilleri konuşabilen dürüst, ahlaklı, vicdanlı, çalışkan nesiller sahibi olalım. Milliyetçilik kuru lafla değil, vatandaışımıza bunları sağlayabilirsek olur.
"Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır"
 
''biz bu savaşta yenilirsek bunun en büyük iki mesulü birinci ve ikinci cumhurreisleridir. birincisi memlekete saçtığı ahlâksızlıkla, ikincisi korkaklığı ile buna sebep olacaklardır. birincisi on beş yıl cumhurreisliği ettiği halde orduyu imhal etti. inkılâp hastalığına uğramış bir çılgındı. etrafına ahlâksız insanları toplamış ve onların memleketi soymalarına göz yummuştur. ikincisi on beş yıldan birincinin mesuliyetlerine tamamen iştirak ettiği için suçludur. ve italya'dan korkacak kadar korkan bir adamdır. birincisi şuursuzdur. ikincisi ahmaktır. ikincisinin de müşterek vasfı hilekârlıklarıdır. millet 'meclisi diye topladıkları satılmışlar meclisi ile kendi riyasetlerine meşru bir şekil vermek istemiş-lerdir. fakat bunu dünyaya yutturuyoruz sanacak kadar gaflet göstermişlerdir. ben pek iyi bilirsin ki, cumhuriyet rejimi için en ufak rahatımı bile feda etmem...''
Karısına yazdığı mektupta Atatürk ile ilgili sözleri...
Buyurun şimdi şiirlere devam.
 
Orhan GENCEBAY diyor ya şarkısında, "hatasız kul olmaz" diye. İnsan hata yapıyor işte.
 
Milliyetçiliği Hüseyin Nihal Atsız gibi ırkçılardan öğrenecek değiliz çok şükür. Nasıl ki şu sıralar milliyetçi ülkücü diye ortalıkta dolaşan sahtekarlar varsa Nihal Atsız da evrensel insan hakları değerlerini özümseyememiş ırkçı bakış açısıyla turancılık savunmuştur. Uzun uzun kim olduğunu anlatsak bilmeyenler de öğrense aslında. 2 şiirle milliyetçilik övülmeyeceğini de öğrenmemiz lazım artık. Vatanımızı ve milletimizi, bu sınırlar içinde yaşayan tüm halklar ve tüm fikirlerle birlikte sevelim. Herkes için daha fazla refah ve herkes için daha fazla özgürlük sağlayalım. Ekonomik gücü yüksek, hayattan aldığı tatlar yüksek, ince zevk sahibi, dünyadaki diğer milletlerle rekabet içinde olabilen, onlarla aynı dilleri konuşabilen dürüst, ahlaklı, vicdanlı, çalışkan nesiller sahibi olalım. Milliyetçilik kuru lafla değil, vatandaışımıza bunları sağlayabilirsek olur.
"Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır"
Hocam Atsız ı ırkçı olarak indirgemek ayıp olur, 30lar 40lar dünyanın çok farklı olduğu dönemler. Atsız Anadolu öncesi Türkleri anlatan hem bilimsel hem edebi çok güzel eserler topluma kazandırmış iyi bir ilim ve edebiyat adamı. Dönemin modasına ruhuna uymuş ,ırkçı söylemlerde bulunmuş birisi fakat sadece ırkçı demek haksızlık. Atsız ın savunulmayacak çok söylemi var fakat sırf bu söylemlerden ibaret biri değil.
 
Bir şair önce temel insani değerleri savunmalı .Tüm insanlara eşit gözle bakabilmeli şiirlerinde ezileni emeği aşkı eşitliği savunmalı
 
Hocam Atsız ı ırkçı olarak indirgemek ayıp olur, 30lar 40lar dünyanın çok farklı olduğu dönemler. Atsız Anadolu öncesi Türkleri anlatan hem bilimsel hem edebi çok güzel eserler topluma kazandırmış iyi bir ilim ve edebiyat adamı. Dönemin modasına ruhuna uymuş ,ırkçı söylemlerde bulunmuş birisi fakat sadece ırkçı demek haksızlık. Atsız ın savunulmayacak çok söylemi var fakat sırf bu söylemlerden ibaret biri değil.
30larda 40larda bu ülke nice aydın insanlar yetiştirmiş. Atsız'ın yazılarını ve fikirlerini sadece bu çerçevede ben kendi adıma değerlendiremiyorum. Konu şiir olsa sadece biz de severiz şiir :)


"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne,
kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz,
ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası,
Amerikan donanması, topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
 
Neyin hazımsızlığıdır Atsız ın şiirleri hayatı yazdıkları yaptıkları sizleri neden bu kadar rahatsız ediyor önce tahammül etmeyi öğrenin bizler kimseye ağzımızı açıp şu şöyle bir hayat yaşamış şuradan buraya kaçmış şu şiirinde şunu demiş demiyoruz şairin yahut yazarın ne yazıp yazamayacağına bizler mi karar veriyoruz ya da yazanların inançlarına görüşlerine karışmıyoruz yazdıkları ile değerlendiriyoruz sadece Atsız ın şiirlerinin paylaşıldığı bir sayfa neyin peşindesiniz pireyi deve yapmaya konuyu çatışma haline getirmeye gerek yok yazının başlığı belli ATSIZ seven ilgilenen girer bakar belki paylaşım da bulunur sevmeyen girmez fikrini zikrini saygı çevresinde kendine saklar girmez illegal bir insan değildir paylaşılan kişi bu kadar basit konuyu daha dallandırıp budaklandırmamak için kesiyorum lütfen ATSIZ ın şiirlerini paylaşın sayfa amacı budur sağlıcakla kalın (link)
 
Son düzenleme:
Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.
Geri