Fatih Buzgan
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 10 Ekim 2004
- Mesaj
- 2.562
- Tepki
- 2.985
- Şehir
- İzmir
Bugün 25 Mart 2007'de yapılan yarışın gözümden izlenimlerini aktaracağım.
Saat 11'de yapılacak olan yarışa erkenden gitmiştim.
Yarışa desteği olan firmalardan Seda bisiklet'in standı çoktan kurulmuştu.
Baya uzun süre yarışçıların ve diğer katılımcıların gelmesini bekledim
Önceden onca yere haber vermeme, verilmesine rağmen katılım, hem yarışçı, hem izleyici olsun, bana göre çok azdı.
İyi ki İstanbul'dan Atilla bisikletin takımı ve Ankara'dan birkaç yarışçı gelmişti de kendi kendimize yarışmadık.
ARTILARI
1) İzmir'de yıllardan sonra ilk defa antrenman yarışı yapıldı.Bu İzmir'li bisikletçilerin gelişimi için olumlu bir adımdır.
2) Yarış sonunda Seda bisiklet, makarna ve kola dağıttı.Her yarışta olması gereken birşey, bizde maalesef artı bir durum oluyor.
3) Sundu bisiklet, ilk 3'e "dandik" de olsa kask hediye etti.Anlayamadığım bir konudur, bu verilen hediyeler.Adam zaten şampiyon olmuş, kürsü görmüş.
Yarışa katılma şartları arasında kask giyme zorunluluğu zaten mevcut.Adamın başındaki kask, her halükarda hediye edilenden iyi.Peki o zaman niye bu adama dandik bir kask hediye ediyorsunuz?
Ben demiyorum ki her kürsü görene 150euro'luk kask verin.Abartmaya da gerek yok.Sadece elindekinden bir üst seviyede olan bir kask "daha işe yarar" bir hediye olacaktır.
4) Ata bisiklet, ilk 3'e zincir temizleyici - yağlayıcı hediye etti.İşte işe yarar hediye budur.
5) Birçok arkadaşla biraraya gelme fırsatı bulduk.
6) Atilla bisiklet kliniği takımı, helal olsun size, işte organize olmak, işte takım ruhu budur.Kalkıp İstanbul'dan 500km uzağa antrenman yarışına katıldınız, tebrik ederim sizleri.
EKSİLERİ
1) Yarış başlamadan önce elit grubun 6 tur atacağı söylendi.Biz de ona göre kendimizi hazırladık.Aylardır araziye girmiyordum, dik çıkışlar çoktu, bu yüzden biraz zorladım kendimi, eh antremansız da olunca 3.turda şiddetli kramp girdi bacaklarıma.İlk 3 tur, ikinci, üçüncü giderken, 3.turda kramp girince hız kestim.4 ve 5. turları sakin gittim.Tabi böyle olunca arkamda veya yanımda giden İzmir Bisan takımı binicileri önüme geçme fırsatı buldular.
Aramızdaki fark yine de fazla değildi.
Tecrübeli arkadaşların bildiği gibi yarış son turda kazanılır diyerek ve tekrar kramp girmemesi için zorlamayarak gücümü son tura sakladım.Fakat tam 6. tura girerken ve tam gücümü yola aktarırken bir de ne duyayım?
Yarış bitmiştir, 6. tur iptal !!!
Neymiş, yarış parkuru adamın birinin bahçesinden, arazisinden geçiyormuş, adam da bunca yarışçının geçmesinden rahatsız olmuş ve girmeyin demiş.Hakemler de "bizden habersiz" son turu iptal etmişler!
Bu ister yerel yarış olsun, ister antrenman yarışı olsun, küçük yarış olsun farketmez, kural kuraldır.Kimseye işini öğretmek zorunda kalmamalıyız.
Sen onca çocuğu parkura görevli diye koy, bir tanesine bile telsiz gibi iletişim cihazı verme, bir ambulans dahi gelmesin, son turu iptal et ve bizi bundan haberdar etme.Olacak şey değil.
Her yargıda tarafsız düşünülmelidir.Terazi ancak böyle doğru dengeyi kurar.
Ben de hak veriyorum, arazi sahibi adam yarış esnasında böyle birden bu isteğini görevlilere iletmiş, fakat yine de iletişim diye birşey var.Onca çocuk parkurda görevli ise bize bu gelişmeyi haber vermeli ki biz de ona göre performansımızı ayarlayalım.
Yarış ister 6 turdan 2 tura insin, ister 50 tura çıksın, benim için farketmez.Tanıyanlar bilir, o İstanbul-İzmir yolları öyle normal bir hırs, inat, azim, irade ile 19-20 saatte aşılacak yollar değildir.Benim için tur değişikliği farketmez.Ömrümüz yollarda geçtiği için her türlü yol haline ve ani değişikliğine hazırımdır.
Fakat o değişikliği finish noktasında öğrenince insan üzülüyor niye bunu bildirmediniz diye.
Belki diyen olabilir, gerek var mı bu kadar yaygaraya.Bu kadar yazdığımı orada yarış mahalinde bu kadar uzun anlatıp da kimsenin keyfini kaçırmadım.
Fakat insanlar yaptığı işin doğrusunu, yanlışını öğrenmeli.
Benim için (akrobasi bisikleti ile girmeme, kramp girmesine, düşmeme, arka lastiğim patlamasına rağmen) 4. olmak olmamak önemli değil bir antrenman yarışı için fakat aynı şey veya benzeri büyük bir yarışta yapılmamalı diye paylaşmak istedim.
2) Yarışın yapıldığı Güzelbahçe ilçesinin yarışa katılımı Sıfırdı.Ne amatör yarışçı olarak, ne de izleyici olarak kimse yoktu.Ne kadar kötü bir iletişim ve tanıtım eksiğimiz olduğu buradan belli.
3) Güzelbahçe Bld. Başkanı, yarışın sonunda bile değil, sadece ödül töreninde yarış alanına teşrif etti!! Meşguldür demeyin, günlerden pazar
Hava yazdan farksız.Ne hava, ne yol hiçbir mani yok.Bir de adam üstüne üstlük, kürsüdekilere madalyalarını takarken bisikletten bahsedeceğine, futboldan bahsetti.
Dünkü maç aklında kalmış, ondan aklına o gelivermiş.Futbol illeti afedersiniz istifra ettirecek kadar her tarafımızı sarmış.Dünyada futbol konuşmaman gereken tek yerde de yine futbol sözü geçiyor, futbol prim yapıyor.
Adam ilçesine bunca sporcu gelip orayı şenlendirdiği için sevineceğine bizleri böyle dumura uğrattı, bravo.
İnsan ilçesinde yapılan yarışa gelir de izler, daha ne denilebilir ki.
Parkur iniş zorluğu (10 üzerinden 8)
Parkur tırmanış zorluğu (10 üzerinden 8)
İnişlerde keskin dönüşler vardı, onları hızla geçtim.Dik inişler vardı onları da bisikletin üzerinden inmeden geçtim.
Yarışta benim gibi gittiğini gördüğüm tek kişi bir Amerika'lıydı.Adı Ned.Yanlış bilmiyorsam bir "Ironman" Adam sadece kas olarak yaşıyor
Kas var kemik yok gibi
O masterlarda katıldı ve 1. oldu.
Fotoları da sizlerle paylaşacağım.Şimdi arkadaşımdan alıyorum yarış fotolarını.
Saat 11'de yapılacak olan yarışa erkenden gitmiştim.
Yarışa desteği olan firmalardan Seda bisiklet'in standı çoktan kurulmuştu.
Baya uzun süre yarışçıların ve diğer katılımcıların gelmesini bekledim
Önceden onca yere haber vermeme, verilmesine rağmen katılım, hem yarışçı, hem izleyici olsun, bana göre çok azdı.
İyi ki İstanbul'dan Atilla bisikletin takımı ve Ankara'dan birkaç yarışçı gelmişti de kendi kendimize yarışmadık.
ARTILARI
1) İzmir'de yıllardan sonra ilk defa antrenman yarışı yapıldı.Bu İzmir'li bisikletçilerin gelişimi için olumlu bir adımdır.
2) Yarış sonunda Seda bisiklet, makarna ve kola dağıttı.Her yarışta olması gereken birşey, bizde maalesef artı bir durum oluyor.
3) Sundu bisiklet, ilk 3'e "dandik" de olsa kask hediye etti.Anlayamadığım bir konudur, bu verilen hediyeler.Adam zaten şampiyon olmuş, kürsü görmüş.
Yarışa katılma şartları arasında kask giyme zorunluluğu zaten mevcut.Adamın başındaki kask, her halükarda hediye edilenden iyi.Peki o zaman niye bu adama dandik bir kask hediye ediyorsunuz?
Ben demiyorum ki her kürsü görene 150euro'luk kask verin.Abartmaya da gerek yok.Sadece elindekinden bir üst seviyede olan bir kask "daha işe yarar" bir hediye olacaktır.
4) Ata bisiklet, ilk 3'e zincir temizleyici - yağlayıcı hediye etti.İşte işe yarar hediye budur.
5) Birçok arkadaşla biraraya gelme fırsatı bulduk.
6) Atilla bisiklet kliniği takımı, helal olsun size, işte organize olmak, işte takım ruhu budur.Kalkıp İstanbul'dan 500km uzağa antrenman yarışına katıldınız, tebrik ederim sizleri.
EKSİLERİ
1) Yarış başlamadan önce elit grubun 6 tur atacağı söylendi.Biz de ona göre kendimizi hazırladık.Aylardır araziye girmiyordum, dik çıkışlar çoktu, bu yüzden biraz zorladım kendimi, eh antremansız da olunca 3.turda şiddetli kramp girdi bacaklarıma.İlk 3 tur, ikinci, üçüncü giderken, 3.turda kramp girince hız kestim.4 ve 5. turları sakin gittim.Tabi böyle olunca arkamda veya yanımda giden İzmir Bisan takımı binicileri önüme geçme fırsatı buldular.
Aramızdaki fark yine de fazla değildi.
Tecrübeli arkadaşların bildiği gibi yarış son turda kazanılır diyerek ve tekrar kramp girmemesi için zorlamayarak gücümü son tura sakladım.Fakat tam 6. tura girerken ve tam gücümü yola aktarırken bir de ne duyayım?
Yarış bitmiştir, 6. tur iptal !!!
Neymiş, yarış parkuru adamın birinin bahçesinden, arazisinden geçiyormuş, adam da bunca yarışçının geçmesinden rahatsız olmuş ve girmeyin demiş.Hakemler de "bizden habersiz" son turu iptal etmişler!
Bu ister yerel yarış olsun, ister antrenman yarışı olsun, küçük yarış olsun farketmez, kural kuraldır.Kimseye işini öğretmek zorunda kalmamalıyız.
Sen onca çocuğu parkura görevli diye koy, bir tanesine bile telsiz gibi iletişim cihazı verme, bir ambulans dahi gelmesin, son turu iptal et ve bizi bundan haberdar etme.Olacak şey değil.
Her yargıda tarafsız düşünülmelidir.Terazi ancak böyle doğru dengeyi kurar.
Ben de hak veriyorum, arazi sahibi adam yarış esnasında böyle birden bu isteğini görevlilere iletmiş, fakat yine de iletişim diye birşey var.Onca çocuk parkurda görevli ise bize bu gelişmeyi haber vermeli ki biz de ona göre performansımızı ayarlayalım.
Yarış ister 6 turdan 2 tura insin, ister 50 tura çıksın, benim için farketmez.Tanıyanlar bilir, o İstanbul-İzmir yolları öyle normal bir hırs, inat, azim, irade ile 19-20 saatte aşılacak yollar değildir.Benim için tur değişikliği farketmez.Ömrümüz yollarda geçtiği için her türlü yol haline ve ani değişikliğine hazırımdır.
Fakat o değişikliği finish noktasında öğrenince insan üzülüyor niye bunu bildirmediniz diye.
Belki diyen olabilir, gerek var mı bu kadar yaygaraya.Bu kadar yazdığımı orada yarış mahalinde bu kadar uzun anlatıp da kimsenin keyfini kaçırmadım.
Fakat insanlar yaptığı işin doğrusunu, yanlışını öğrenmeli.
Benim için (akrobasi bisikleti ile girmeme, kramp girmesine, düşmeme, arka lastiğim patlamasına rağmen) 4. olmak olmamak önemli değil bir antrenman yarışı için fakat aynı şey veya benzeri büyük bir yarışta yapılmamalı diye paylaşmak istedim.
2) Yarışın yapıldığı Güzelbahçe ilçesinin yarışa katılımı Sıfırdı.Ne amatör yarışçı olarak, ne de izleyici olarak kimse yoktu.Ne kadar kötü bir iletişim ve tanıtım eksiğimiz olduğu buradan belli.
3) Güzelbahçe Bld. Başkanı, yarışın sonunda bile değil, sadece ödül töreninde yarış alanına teşrif etti!! Meşguldür demeyin, günlerden pazar
Hava yazdan farksız.Ne hava, ne yol hiçbir mani yok.Bir de adam üstüne üstlük, kürsüdekilere madalyalarını takarken bisikletten bahsedeceğine, futboldan bahsetti.
Dünkü maç aklında kalmış, ondan aklına o gelivermiş.Futbol illeti afedersiniz istifra ettirecek kadar her tarafımızı sarmış.Dünyada futbol konuşmaman gereken tek yerde de yine futbol sözü geçiyor, futbol prim yapıyor.
Adam ilçesine bunca sporcu gelip orayı şenlendirdiği için sevineceğine bizleri böyle dumura uğrattı, bravo.
İnsan ilçesinde yapılan yarışa gelir de izler, daha ne denilebilir ki.
Parkur iniş zorluğu (10 üzerinden 8)
Parkur tırmanış zorluğu (10 üzerinden 8)
İnişlerde keskin dönüşler vardı, onları hızla geçtim.Dik inişler vardı onları da bisikletin üzerinden inmeden geçtim.
Yarışta benim gibi gittiğini gördüğüm tek kişi bir Amerika'lıydı.Adı Ned.Yanlış bilmiyorsam bir "Ironman" Adam sadece kas olarak yaşıyor
Kas var kemik yok gibi
Fotoları da sizlerle paylaşacağım.Şimdi arkadaşımdan alıyorum yarış fotolarını.


