Gran Fondo Nedir, Neden Yarış Değildir?
Yol bisikleti yarışı, bisiklet sporunun en popüler branşı. Televizyonda en çok yer alan, sosyal medyada en çok paylaşılan; dolayısıyla bütün sponsorların kovaladığı bir branş. Bisiklet kültürü yeni oturmaya başlayan ülkemizde bile 54 kez düzenlenmiş profesyonel bir bisiklet turu var. Buna ek olarak Avrupa Turu kapsamında da 1.2 ve 2.2 kategorilerinde düzenlenen 10’a yakın yarış var. Fakat yarış takvimi neredeyse orada tamamen kesiliyor. Amatör kulüplerin yarışacağı, genç sporcuların kendilerini gösterecekleri yol bisikleti yarışların sayısı bir elin parmaklarını geçemiyor. Bu durumda da rekabete aç bu sporcular kendilerini Gran Fondo yarışlarında buluyor.
İtalya’da ortaya çıkan ve anlamı büyük sürüş olan Gran Fondo’ların düzenleniş amacı aslında oldukça basit. Yarı rekabetçi bir ortamda sosyal bir sürüş deneyimi sunmak. Yarı rekabetçi sürüşün anlamı ise şu, kategorilerin ilk üç sporcusu kürsüye çıkıyor, kupa, madalya ve ödüllerini alıyor, fakat etkinliğin asıl amacı yarışmak değil. Farklı tecrübe ve güç seviyesindeki bisiklet tutkunlarının bir araya gelmesini sağlayan bu etkinlere Fransızca’da Sportive ya da Cyclosportive adı veriliyor.
Peki madem yarışmak için düzenlenmiyor, onca masraf yapıp herhangi bir Gran Fondo’ya katılmanın anlamı ne? İlk olarak televizyonda izlediğimiz, hayran olduğumuz o sporcularla benzer bir ortamda bulunma şansı yakalıyoruz. Sezon başında bir yarışı hedefleyip, o motivasyonla antrenman yapıyor, o gün en iyi formumuzda olmak için çalışıyoruz. Kendimize peloton içinde bir yer kapıp, tek başımıza yapamadığımız mesafeleri, tek başıma yapamadığımız hızlarda tamamlama şansı yakalıyoruz. Ve bizce en önemlisi, muhtemelen bir Gran Fondo düzenlenmese hiç görmeyeceğimiz bir şehri, sokaklarını bacakları traşlı adamların, tepesinde binlerce Euro’luk bisikletlerin olduğu arabaların doldurduğu bir ortamda görme şansı yakalıyoruz. Bundan daha keyifli bir tatil planı düşünebiliyor musunuz?
Kaynak: alivex