SerkanNamazcı
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 13 Nisan 2010
- Mesaj
- 1.676
- Tepki
- 2.012
- Şehir
- Giresun/Görele
- İsim
- Serkan Namazcı
- Başlangıç
- 2006—07
- Bisiklet
- Giant
- Bisiklet türü
- Dağ bisikleti
Değerli bisikletforum takipçileri bilindiği üzere Doğu Karadeniz ve Anadolu bölgesinden gezilerimin bir bölümü sizlerle paylaşıp buraların nasıl bir yer olduğunu Amatör gezginliğin ve özgürlüğün ne demek olduğunu anlatmak için bir süre gezileri yayınladım ve sonra kopukluk oldu.
Neyse ki sizinle harika bir geziyi ve rotayı paylaşacağım.
Artık Rize taraflarından alternatif olarak süper bir rotayı sizlerle paylaşıyorum....
Yeteneklerinizi bu rota üzerinde geliştirebilirsiniz.
Hey açıdan.
Bir bardak çay doldurup stereo kulaklık ile sizlere süper gezinin ilk 2 bölümünü daha sonra son bölümü aktarmak üzere hem kalemim hemde fotoğraflar ile bana eşlik edin !
Turun neden Çepni dağ bisikleti turu olduğunu hemen ufak bir cümle ile toparlayayım.
Oğuz boylarından gelen Çepnililer Karadeniz ve Anadolu bölgesinde yaşamaktaydı ve Türkiye'nin bir çok bölgesine'de yayılmışlardı.
Özellik olarak gezgin,inatçı ve savaşçı yapıları kendilerini özel yapıyordu.
Artık onlar yerini bizlere bıraktı akabinde sizlere süper bir mtb ''dağ bisikleti parkuru sunuyorum''
Parkurun tamamı
(link)
Parkurun tamamı 314 km tuttu .
Fakat 9 bin metre tırmanış gösteriyor ama benim tahminim 7 bin veya 8 bin vardır.
Bazı bölümlerde gerçekten diğer dağ bisikletçilerini çağırır maceralarda yaşadım yani ..
İlerleyen bölümlerde aktaracağım.
Sizlere hem video hemde fotoğraflar ile büyük bir tura nasıl hazırladığımı göstermeye çalışacağım.
Haftalar öncesinden Sahilden bizim köyün merasına tırmanışlar yapıyorum...
Kısa mesafe 0-700 metreler arası .
Tırmanış sonrasında ruhumla bedenim arasında sıkışan bir şeylerin olduğunu fark ediyorum.
Oturuyorum öğle ..
Bayağı bir hazırlıktan sonra
Yola çıkıyorum
23,08,2014 Cumartesi
1.gün
Daha öncesinden yolda yiyecekler,giyecekler hazırlanıp bisikletin arka bagajına yükleniyor..
Sis dağına 15.defa bazıları eteklerine kadar tırmanışı tamamlandı.
Ekim ayında ise 16-17. seferler olabilir .
Bu fotoğraf şahsıma ait olup 2013 ekim ayı kurban bayramının 2veya3 günü çekildi.
O zaman sis dağına ilk kar yağmıştı.
Süper manzaralar vardı.
(link)
Neyse ki hikayemize geri dönelim daha 45 kilomete 2100 metre tırmanış var
Genelde sis dağına hep aynı rotalardan giderim o tarafları çok seviyorum... '';Köy yolu ve taşlı topraklı''
Sahilden içeri girip tek,tek köyleri geçiyorum.
Sahilden itibaren yokuşlar hemen başlıyor ufak,ufak sonrasında daha,daha sertleşip sizi 1800 metreye kadar atıyor.
(link)
Yukarıdaki fotoğraf sert yokuşların 2.si olması gerekiyor sis dağına yoluna bağlanmak için 3 vadi değiştiriyorsunuz.
Yani s cizip sizi yola bağlıyor.
Köy yollarından ilerleyip dereleri aşıyorum yavaş,yavaş yükseliyorum 1000 metrede İniş dibi mevkii '' Zıva köyünde mola verip yoluma devam edeceğim.
Buradan geçerken hep bahçesinde top oynayan çocuklar görürdüm bu evin .
Bazen mahsun bakar bazende puslu
(link)
Yokuşları can alıcı teri anıldan çıkartıcı .
(link)
Sert ve kısa mesafede 100 metreye kadar yükselmek mümkün .
Buraya bağlanmadan 3 seçenek var .
1.zor yol ,2.daha zor,3 zor zor yol
3.ü de buraya bağlanıyor karşı taraftaki yokuştan Erkek su obasına kadar yükseliyorsunuz 1000 metreden 1800 metreye kadar.
Tabi burasının adı zıva '' iniş dibi '' mevkii
Burada biraz mola ve soluk almadan sonra mataraları su ile dolduruyorum fakat su sıkıntısı pek yok buralarda.
Sabah sahilde yağmur vardı bu arada
Sonra durdu ve yükseklerde sise bıraktı kendini ...
Tabi ben hazırlıklıyım bu konuda..
Bu rota üzerinde kar hariç..
Yağmur,bol sis ,kavurucu sıcak , birazda titredim
hatta yıldırımlara bile şahit oldum.
En son gördüğünüz yokuşları sıcakta çıkmak bir ölüm !
Nem %80-90 ! 30-35 dereceler ..
Nefes almam ne mümkün!
Neyse ki ben sisi ve çamurları çok severim.
(link)
Bu yokuşta %25 eğimde mevcut yolu taşlı topraklı denge geliştirmek isteyen , dağ bisikletini denemek için mükemmel bir yer.
Artık sürekli tırmanma var .
Bazı bölgelerde ufak bir dinlenme düzlükleri var ama daha da sert olan yerlere geldiğinizin bir işaretidir bu düzlükler
Nefesi iyi ayarların.
Fakat bu düzlükten sonra 2.su dediğimiz süper suyu olan benimde çok sevdiğim bir çeşme var.
(link)
Sizi ancak sizden başkasının anlaması zor bu yollarda!!!
Biraz daha soluk alıp bol bol yayla suyu içmekte fayda var
314 km boyunca bir sürü çeşmeden su tatma fırsatım oldu hepsi bir harikaydı .
Sadece suları tatmak için bir bahane olur bu tur .
Burası 2su
(link)
Dağ bisikletim çamursuz yayladan inerse üzülürüm ve her seferinde çamurlu,tozlu bir şekilde sahile iner.
Yol boyunda çok dik rampa ve taşlar ile mücadele ettim
(link)
Yol boyunca ayı,kurt,köpekten değilde.
İNEK VE TOSUNDAN KORKTUM
Şöyle anlatayım.
İnekler 2 teker üzerinde pek insan görmedikleri için sizi avcı veya başka bir tehlike olarak görebilir hatta saldırabilir.
Beni bir kaç defa taciz ettiler.
Sislerin arasında inekleri görmek bile sevindirici bir olay.
(link)
Sisten fotoğraf çekmek zor en son 2000 metrelere geldik.
Trabzon sınırında yollar asfalt olmuş
...
(link)
Sis dağında 800 gr et takviyesinden sonra 1400 metreler inip konaklama yapacağım.
Onun öncesinde Sis dağına geldiğim vakit saçlarıma kırlar düşüren sis damlacıklarını sevdiğimi çok sevdiğimi söylemek istiyorum.
(link)
Sis dağından sonra İkindi vaktinin sonlarına doğru Trabzon/ Şalpazarı / Şıhkıranı 'da konaklıyorum.
Sis dağından inerken yolu tekrar yapıma koymuşlar asfalt dökülmüş fakat yol tamamen çamur olduğundan aldırmıyorum...
Bisikletin rengi değişiyor adeta neyse ki bu dağ bisikletinin süsü diye söylenip inişi yapıyorum.
2.gün
Yanımda wd40 var
hiç temizlemeden zincirleri temizliyorum ve çantamı hazırlıyorum.
Sürüş için hazırız.
(link)
Orada gördüğüm minik bir kızın pozunu alıyorum
şirine 
(link)
Çok güzel yerlerden geçiyorum fakat her fotoğrafı paylaşır isem merak etmezsiniz şimdi ...
(link)
Şuanda Oval ciziyoruz Görele'ye buradan iniş yapabiliriz fakat biz direk gideceğiz.
Bizlerin teknoloji merakı şehirlerde ruhları kitlerken burada insanlar gerçek manada yaşıyor...
Paranın girmediği giremediği her yer çok güzel.
(link)
Yol boyunca açık büfeyi sizler ile paylaşıyorum umarım beğenirsiniz.
(link)
2.gün rotasından ufakça bahis edeyim.
Şalpazarı / Şıhkıranı bölgesinden Sinlice köyü-Saz alanı yaylası - Erikbeli Yaylaları geçilip Kürtün'e iniş yapılacak ''Gümüşhane il sınırı ''
Oradan Kürtün barajından Kazıkbeli yaylasına 2200 metreye tırmanış yapılacak.
1400-1800-700-2200 rakımlar. 2. günün
(link)
Tırmanışları yaparken acelem yok
fakat benim 2.gün rotam Kürtün'e kadar yani 700 rakıma iniş yaptıktan sonra mola vermekti 
Devam etmeyi seçtim.
Yol boyunca bisiklet çamurdan hariç tamamen zift oldu yolda !
(link)
Saz alanı yaylasına giderken harika manzaralar.
(link)
Göllü alan
(link)
Buraları gezer iken hem göz hemde ruh fotoğrafı çekip ilerliyordum..
Manzaralar içimde bir derya gibi rüzgar ile kabaran bir deniz misali ....
Sizler içinde güzellikleri paylaşalım.
(link)
(link)
Karşı tarafta bir teyze sırtında odunu ile gidiyor...
(link)
Nereye bakarsam bakayım ayrı bir güzellik ..
(link)
Artık zirveye gelmek üzereyim 1800 metreden sonra iniş yapacağım.
(link)
Damlı köy saz alanı yaylası burada harika bir kamp alanı var .
Şimdi yavaş,yavaş mevsimi geçiyor.
(link)
Harika yürüyüş ve kamp dağ bisikleti süper gider.
(link)
Evet Saz alanı yaylasını geride bırakıp güzel bir iniş ile Erikbeli yaylasına geliyoruz.
Bu yayla.
Şalpazarı-Tonya-Trabzon-Görele-Giresun sahile yoluna bağlama özelliği var.
bitmedi buradan karşı taraftaki yol ile Kadırga yaylasına oradan Zigana tüneli '' Geçidine gidebilir.
Veya sağ taraftan Kürtün-Gümüşhane yoluna bağlanabilirsiniz.
ben Kadırga yerine Kürtün'den Kazıkbeli yaylasına geçiş yapacağım.
İşte Erikbeli yaylasından manzaralar.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Kadırga yaylası yolundan gelen ot yüklü araba.
(link)
Artık Erikbeli yaylasına veda ettikten sonra Kürtün yoluna giriyoruz.
Erikbeli yaylasına kadar o yollardan bir kaç defa geçtim.
1 defada Kadırga yaylasına gittim
Sisi ve soğukları hissettim.
Neyse ki Erikbeli kürtün arası tam dağ bisikleti inişi bölgesi.
Sid maşa burada çoşar
(link)
Kürtün'den yukarı buraya çok sert eğimler var.
(link)
2.Günün ortasında medeniyet bana göre insanların ölüm yolu ..
Nereye giderse bir şey katmıyor hayatımızdan çalıyor...
1.gün yağmur ve sis ile başlayan yolculuk güzel hava ile devam ediyor.
Akşam olmasına 3,30 saat var tahmini.
40 km daha tırmanış olması gerekiyor.
Kürtün'de kalmak yerine Kazıkbeli yaylasına çıkalım diyorum ve devam ediyorum
(link)
Kürtün barajından sola sapıp sert bir yokuş ile bayağı bir yükseliyorum bu arada suyum bitti ve yolda hiç su yok !
(link)
İlerliyorum artık gücüm bitmek üzere beslenmeyi biraz aksattım ve acayip su içesim var...
Hemen bir cami kenarında mola verip su kaybetme düzeyine bakıyorum..
Gayet güzel ..
Magnezyum ve sodyum desteği alıp vuruyorum kendimi yayla yoluna ...
Antrenmanlar ve beslenme harika şekilde işliyor 2 gündür.
fakat buralara ilk defa geliyorum.
(link)
Barajdan bayağı yükseldik ..
İşte güzel bir kare.
(link)
kareden sonra bayağı bir in çık yapıyorum yahu nerede bu yayla yokuşları diyip önüme %10 eğimli bir tabela geliyor fakat benim kilometre saati %15 %17 gösteriyor
(link)
Dedim yayla yoluna her halde girdik biraz sonra dahada yükselir yayla gözükür diyorum fakat oda ne !!
%10luk iniş var.
Öğreniyorum ki 20 km daha yolum var..
Buradan sonra yorgunluk biraz daha artıyor ...
Durduğum köylerden gerekli yiyeceklerimi alıyorum...
İlk defa geldiğimden geceye kalmakta istemiyorum nitekim köylülerde gece kalmamamı tembihliyor...
Az gittim buz gittim ve bir hes barajının oradan başlayan zift yolun içine girdim.
Abi girdim bir kere !!!
10 kilometre söve,söve gittim o yolu !
Namaz için bir cami kenarında durdum ...
Üzerim zift bisiklet zift kollar zift ...
Abdest alırken koluma yapışan zifti çıkarayım derken deriyi kopardı başladı kanamaya ....
Zaten moral 0 sinir küpü olmuşum ....
Abi akşam olmak üzere hala zift yol ...
Namaz'dan sonra ikindi ''
Akşam arasında ziftli yolda ilerliyorum ... '' birde ne göreyim zift kamyonu döke,döke geliyor ! 2 gündür o yol ziftli imiş..
Milletin arabası artık tek renk siyah! ...
Söylene,söylene gidiyorum akşam olmak üzere dağın başı !.
Vodofone tek tük çekiyor.
Ondan önce uzun bir vadi arasından tırmanış noktasına vardım.
Başladı dik yokuşlar , yorgunluklar...i.
Yolda su borusu döşeyen işçi dostlar ile sohbette bisiklet üzerinde motor arıyorlar..
Bunu motoru nerede he !! .
Bacaklarım ... diyorum..
Nereden geliyorsun diyorlar.
Aha şu karşı taraf sis dağından diyorum....
Öhöm aham .....
Şaşırıyorlar ...
Artık Alistra yaylasına gelmeden son bir köy geçiyorum ve kendimi puslu bir akşamın karanlığına atıyorum.
Dik yokuşlar aşağıdan gelen sisler içimden söylenen dualar ile kendimi 20:30'da 2200 metreye atıyorum
Ama nasıl bir tırmanış yaylaya çıktığımda alev,alev yanıyorum...
Kazıkbeli yaylasına gelmeden bir şimşek çakıyor tepelerde var ya...
Dedim tamam yıkanacağız yada uçacağız...
Neyse ki oda geçiyor ev sağ salim misafir oluyoruz...
Şevket ağabey beni evinde misafir ediyor...
Sabah süper bir kahvaltı ile koyun köpek sesleri eşliğinde uyanıyorum.....
(link)
Bisiklete bakıyorum...
Zift içinde....
(link)
Aynakol-Gidon boğazı borunun altındaki 1 parmak kalınlığındaki zifti alıyorum taşla aşağı.
wd40 ile zincirler kendine geliyor.
Böylece 3.güne başlıyorum.....
ve böylece ilk seriyi burada bitiyor...
3.günün tırmanış bölümünden bazı kareler.
(link)
(link)
(link)
Buralar bir harika idi.
Hikayeler pek yakında.
Serkan NAMAZCI.
SAYGILARIMLA.
Neyse ki sizinle harika bir geziyi ve rotayı paylaşacağım.
Artık Rize taraflarından alternatif olarak süper bir rotayı sizlerle paylaşıyorum....
Yeteneklerinizi bu rota üzerinde geliştirebilirsiniz.
Hey açıdan.
Bir bardak çay doldurup stereo kulaklık ile sizlere süper gezinin ilk 2 bölümünü daha sonra son bölümü aktarmak üzere hem kalemim hemde fotoğraflar ile bana eşlik edin !
Turun neden Çepni dağ bisikleti turu olduğunu hemen ufak bir cümle ile toparlayayım.
Oğuz boylarından gelen Çepnililer Karadeniz ve Anadolu bölgesinde yaşamaktaydı ve Türkiye'nin bir çok bölgesine'de yayılmışlardı.
Özellik olarak gezgin,inatçı ve savaşçı yapıları kendilerini özel yapıyordu.
Artık onlar yerini bizlere bıraktı akabinde sizlere süper bir mtb ''dağ bisikleti parkuru sunuyorum''
Parkurun tamamı
(link)
Parkurun tamamı 314 km tuttu .
Fakat 9 bin metre tırmanış gösteriyor ama benim tahminim 7 bin veya 8 bin vardır.
Bazı bölümlerde gerçekten diğer dağ bisikletçilerini çağırır maceralarda yaşadım yani ..
İlerleyen bölümlerde aktaracağım.
Sizlere hem video hemde fotoğraflar ile büyük bir tura nasıl hazırladığımı göstermeye çalışacağım.
Haftalar öncesinden Sahilden bizim köyün merasına tırmanışlar yapıyorum...
Kısa mesafe 0-700 metreler arası .
Tırmanış sonrasında ruhumla bedenim arasında sıkışan bir şeylerin olduğunu fark ediyorum.
Oturuyorum öğle ..
Bayağı bir hazırlıktan sonra
23,08,2014 Cumartesi
1.gün
Daha öncesinden yolda yiyecekler,giyecekler hazırlanıp bisikletin arka bagajına yükleniyor..
Sis dağına 15.defa bazıları eteklerine kadar tırmanışı tamamlandı.
Ekim ayında ise 16-17. seferler olabilir .
Bu fotoğraf şahsıma ait olup 2013 ekim ayı kurban bayramının 2veya3 günü çekildi.
O zaman sis dağına ilk kar yağmıştı.
Süper manzaralar vardı.
(link)
Neyse ki hikayemize geri dönelim daha 45 kilomete 2100 metre tırmanış var
Genelde sis dağına hep aynı rotalardan giderim o tarafları çok seviyorum... '';Köy yolu ve taşlı topraklı''
Sahilden içeri girip tek,tek köyleri geçiyorum.
Sahilden itibaren yokuşlar hemen başlıyor ufak,ufak sonrasında daha,daha sertleşip sizi 1800 metreye kadar atıyor.
(link)
Yukarıdaki fotoğraf sert yokuşların 2.si olması gerekiyor sis dağına yoluna bağlanmak için 3 vadi değiştiriyorsunuz.
Yani s cizip sizi yola bağlıyor.
Köy yollarından ilerleyip dereleri aşıyorum yavaş,yavaş yükseliyorum 1000 metrede İniş dibi mevkii '' Zıva köyünde mola verip yoluma devam edeceğim.
Buradan geçerken hep bahçesinde top oynayan çocuklar görürdüm bu evin .
Bazen mahsun bakar bazende puslu
(link)
Yokuşları can alıcı teri anıldan çıkartıcı .
(link)
Sert ve kısa mesafede 100 metreye kadar yükselmek mümkün .
Buraya bağlanmadan 3 seçenek var .
1.zor yol ,2.daha zor,3 zor zor yol
3.ü de buraya bağlanıyor karşı taraftaki yokuştan Erkek su obasına kadar yükseliyorsunuz 1000 metreden 1800 metreye kadar.
Tabi burasının adı zıva '' iniş dibi '' mevkii
Burada biraz mola ve soluk almadan sonra mataraları su ile dolduruyorum fakat su sıkıntısı pek yok buralarda.
Sabah sahilde yağmur vardı bu arada
Sonra durdu ve yükseklerde sise bıraktı kendini ...
Tabi ben hazırlıklıyım bu konuda..
Bu rota üzerinde kar hariç..
Yağmur,bol sis ,kavurucu sıcak , birazda titredim
hatta yıldırımlara bile şahit oldum.
En son gördüğünüz yokuşları sıcakta çıkmak bir ölüm !
Nem %80-90 ! 30-35 dereceler ..
Nefes almam ne mümkün!
Neyse ki ben sisi ve çamurları çok severim.
(link)
Bu yokuşta %25 eğimde mevcut yolu taşlı topraklı denge geliştirmek isteyen , dağ bisikletini denemek için mükemmel bir yer.
Artık sürekli tırmanma var .
Bazı bölgelerde ufak bir dinlenme düzlükleri var ama daha da sert olan yerlere geldiğinizin bir işaretidir bu düzlükler
Nefesi iyi ayarların.
Fakat bu düzlükten sonra 2.su dediğimiz süper suyu olan benimde çok sevdiğim bir çeşme var.
(link)
Sizi ancak sizden başkasının anlaması zor bu yollarda!!!
Biraz daha soluk alıp bol bol yayla suyu içmekte fayda var
314 km boyunca bir sürü çeşmeden su tatma fırsatım oldu hepsi bir harikaydı .
Sadece suları tatmak için bir bahane olur bu tur .
Burası 2su
(link)
Dağ bisikletim çamursuz yayladan inerse üzülürüm ve her seferinde çamurlu,tozlu bir şekilde sahile iner.
Yol boyunda çok dik rampa ve taşlar ile mücadele ettim
(link)
Yol boyunca ayı,kurt,köpekten değilde.
İNEK VE TOSUNDAN KORKTUM
Şöyle anlatayım.
İnekler 2 teker üzerinde pek insan görmedikleri için sizi avcı veya başka bir tehlike olarak görebilir hatta saldırabilir.
Beni bir kaç defa taciz ettiler.
Sislerin arasında inekleri görmek bile sevindirici bir olay.
(link)
Sisten fotoğraf çekmek zor en son 2000 metrelere geldik.
Trabzon sınırında yollar asfalt olmuş
(link)
Sis dağında 800 gr et takviyesinden sonra 1400 metreler inip konaklama yapacağım.
Onun öncesinde Sis dağına geldiğim vakit saçlarıma kırlar düşüren sis damlacıklarını sevdiğimi çok sevdiğimi söylemek istiyorum.
(link)
Sis dağından sonra İkindi vaktinin sonlarına doğru Trabzon/ Şalpazarı / Şıhkıranı 'da konaklıyorum.
Sis dağından inerken yolu tekrar yapıma koymuşlar asfalt dökülmüş fakat yol tamamen çamur olduğundan aldırmıyorum...
Bisikletin rengi değişiyor adeta neyse ki bu dağ bisikletinin süsü diye söylenip inişi yapıyorum.
2.gün
Yanımda wd40 var
Sürüş için hazırız.
(link)
Orada gördüğüm minik bir kızın pozunu alıyorum
(link)
Çok güzel yerlerden geçiyorum fakat her fotoğrafı paylaşır isem merak etmezsiniz şimdi ...
(link)
Şuanda Oval ciziyoruz Görele'ye buradan iniş yapabiliriz fakat biz direk gideceğiz.
Bizlerin teknoloji merakı şehirlerde ruhları kitlerken burada insanlar gerçek manada yaşıyor...
Paranın girmediği giremediği her yer çok güzel.
(link)
Yol boyunca açık büfeyi sizler ile paylaşıyorum umarım beğenirsiniz.
(link)
2.gün rotasından ufakça bahis edeyim.
Şalpazarı / Şıhkıranı bölgesinden Sinlice köyü-Saz alanı yaylası - Erikbeli Yaylaları geçilip Kürtün'e iniş yapılacak ''Gümüşhane il sınırı ''
Oradan Kürtün barajından Kazıkbeli yaylasına 2200 metreye tırmanış yapılacak.
1400-1800-700-2200 rakımlar. 2. günün
(link)
Tırmanışları yaparken acelem yok
Devam etmeyi seçtim.
Yol boyunca bisiklet çamurdan hariç tamamen zift oldu yolda !
(link)
Saz alanı yaylasına giderken harika manzaralar.
(link)
Göllü alan
(link)
Buraları gezer iken hem göz hemde ruh fotoğrafı çekip ilerliyordum..
Manzaralar içimde bir derya gibi rüzgar ile kabaran bir deniz misali ....
Sizler içinde güzellikleri paylaşalım.
(link)
(link)
Karşı tarafta bir teyze sırtında odunu ile gidiyor...
(link)
Nereye bakarsam bakayım ayrı bir güzellik ..
(link)
Artık zirveye gelmek üzereyim 1800 metreden sonra iniş yapacağım.
(link)
Damlı köy saz alanı yaylası burada harika bir kamp alanı var .
Şimdi yavaş,yavaş mevsimi geçiyor.
(link)
Harika yürüyüş ve kamp dağ bisikleti süper gider.
(link)
Evet Saz alanı yaylasını geride bırakıp güzel bir iniş ile Erikbeli yaylasına geliyoruz.
Bu yayla.
Şalpazarı-Tonya-Trabzon-Görele-Giresun sahile yoluna bağlama özelliği var.
bitmedi buradan karşı taraftaki yol ile Kadırga yaylasına oradan Zigana tüneli '' Geçidine gidebilir.
Veya sağ taraftan Kürtün-Gümüşhane yoluna bağlanabilirsiniz.
ben Kadırga yerine Kürtün'den Kazıkbeli yaylasına geçiş yapacağım.
İşte Erikbeli yaylasından manzaralar.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Kadırga yaylası yolundan gelen ot yüklü araba.
(link)
Artık Erikbeli yaylasına veda ettikten sonra Kürtün yoluna giriyoruz.
Erikbeli yaylasına kadar o yollardan bir kaç defa geçtim.
1 defada Kadırga yaylasına gittim
Sisi ve soğukları hissettim.
Neyse ki Erikbeli kürtün arası tam dağ bisikleti inişi bölgesi.
Sid maşa burada çoşar
(link)
Kürtün'den yukarı buraya çok sert eğimler var.
(link)
2.Günün ortasında medeniyet bana göre insanların ölüm yolu ..
Nereye giderse bir şey katmıyor hayatımızdan çalıyor...
1.gün yağmur ve sis ile başlayan yolculuk güzel hava ile devam ediyor.
Akşam olmasına 3,30 saat var tahmini.
40 km daha tırmanış olması gerekiyor.
Kürtün'de kalmak yerine Kazıkbeli yaylasına çıkalım diyorum ve devam ediyorum
(link)
Kürtün barajından sola sapıp sert bir yokuş ile bayağı bir yükseliyorum bu arada suyum bitti ve yolda hiç su yok !
(link)
İlerliyorum artık gücüm bitmek üzere beslenmeyi biraz aksattım ve acayip su içesim var...
Hemen bir cami kenarında mola verip su kaybetme düzeyine bakıyorum..
Gayet güzel ..
Magnezyum ve sodyum desteği alıp vuruyorum kendimi yayla yoluna ...
Antrenmanlar ve beslenme harika şekilde işliyor 2 gündür.
fakat buralara ilk defa geliyorum.
(link)
Barajdan bayağı yükseldik ..
İşte güzel bir kare.
(link)
kareden sonra bayağı bir in çık yapıyorum yahu nerede bu yayla yokuşları diyip önüme %10 eğimli bir tabela geliyor fakat benim kilometre saati %15 %17 gösteriyor
(link)
Dedim yayla yoluna her halde girdik biraz sonra dahada yükselir yayla gözükür diyorum fakat oda ne !!
%10luk iniş var.
Öğreniyorum ki 20 km daha yolum var..
Buradan sonra yorgunluk biraz daha artıyor ...
Durduğum köylerden gerekli yiyeceklerimi alıyorum...
İlk defa geldiğimden geceye kalmakta istemiyorum nitekim köylülerde gece kalmamamı tembihliyor...
Az gittim buz gittim ve bir hes barajının oradan başlayan zift yolun içine girdim.
Abi girdim bir kere !!!
10 kilometre söve,söve gittim o yolu !
Namaz için bir cami kenarında durdum ...
Üzerim zift bisiklet zift kollar zift ...
Abdest alırken koluma yapışan zifti çıkarayım derken deriyi kopardı başladı kanamaya ....
Zaten moral 0 sinir küpü olmuşum ....
Abi akşam olmak üzere hala zift yol ...
Namaz'dan sonra ikindi ''
Akşam arasında ziftli yolda ilerliyorum ... '' birde ne göreyim zift kamyonu döke,döke geliyor ! 2 gündür o yol ziftli imiş..
Milletin arabası artık tek renk siyah! ...
Söylene,söylene gidiyorum akşam olmak üzere dağın başı !.
Vodofone tek tük çekiyor.
Ondan önce uzun bir vadi arasından tırmanış noktasına vardım.
Başladı dik yokuşlar , yorgunluklar...i.
Yolda su borusu döşeyen işçi dostlar ile sohbette bisiklet üzerinde motor arıyorlar..
Bunu motoru nerede he !! .
Bacaklarım ... diyorum..
Nereden geliyorsun diyorlar.
Aha şu karşı taraf sis dağından diyorum....
Öhöm aham .....
Artık Alistra yaylasına gelmeden son bir köy geçiyorum ve kendimi puslu bir akşamın karanlığına atıyorum.
Dik yokuşlar aşağıdan gelen sisler içimden söylenen dualar ile kendimi 20:30'da 2200 metreye atıyorum
Ama nasıl bir tırmanış yaylaya çıktığımda alev,alev yanıyorum...
Kazıkbeli yaylasına gelmeden bir şimşek çakıyor tepelerde var ya...
Dedim tamam yıkanacağız yada uçacağız...
Neyse ki oda geçiyor ev sağ salim misafir oluyoruz...
Şevket ağabey beni evinde misafir ediyor...
Sabah süper bir kahvaltı ile koyun köpek sesleri eşliğinde uyanıyorum.....
(link)
Bisiklete bakıyorum...
Zift içinde....
(link)
Aynakol-Gidon boğazı borunun altındaki 1 parmak kalınlığındaki zifti alıyorum taşla aşağı.
wd40 ile zincirler kendine geliyor.
Böylece 3.güne başlıyorum.....
ve böylece ilk seriyi burada bitiyor...
3.günün tırmanış bölümünden bazı kareler.
(link)
(link)
(link)
Buralar bir harika idi.
Hikayeler pek yakında.
Serkan NAMAZCI.
SAYGILARIMLA.


