tırt kaptan
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 30 Temmuz 2006
- Mesaj
- 589
- Tepki
- 627
- Şehir
- Marmaris/Gökova
Gökova Pedallarımın Altında! imzamda bulunan bu başlığı Sevgili Can'ın tavsiyesi üzerine projemizin ismi olarak belirlemiştik.
Dün bütün misafirlerimizi yolcu ettik. Sağolsun düşünceli arkadaşımız Can, ilk mesajı benim başlatmamı teklif etti. Ben de misafirlerimiz gittiğinden beri düşünüyorum, foruma neler yazsam diye. Üç günü özetleyen bir cümle düşündüm; işte size üç günü " bence " en iyi anlatan cümle:
Bir Hayal Olarak Başladı, Rüya Gibi Yaşandı ve Bir Efsane Olarak Hatıralarımda Kaldı !!!
İşte size bu efsanenin doğuşu; Sevgili Can, muhteşem Muğla Bisiklet Grubu ve ben, hem bisikletçi dostlarımızla tanışmak hem de cennet Gökova'yı bisikletçi dostlarımıza tanıtmak hayalini kuruyorduk. Konuşup, anlaştıktan sonra başta Can olmak üzere, sevgili Dilek Hanımın ve Muğla Grubunun özverili çalışmaları sonucu planımız şekillendi. Muğla'daki bisiklet üstadımız Bülent Savran Bey, bize harika bir jest yaparak Tandemini Ender Abilere vereceğini söyleyince çok mutlu olduk. Bu büyük planımıza şehir dışı olarak Antalya'dan Ender Abimiz ve sevgili eşi İlknur Abla, kızları Pelin, Ankara'dan Kevser, Öznur, Mesut, İstanbul'dan Gökhan, Denizli'den İsmail ve Ümit ( ayrıca Nihat ve Nur güzel bir sürpriz yaparak ) katıldılar.
İlk Gün: Ankara grubu Kevser, Öznur ve Mesut'tan oluşuyordu. 18 Mayıs cuma sabahı saat 06:50 de bütün gece heyecanla beklediğim telefonla uyandım. Arayan Kevser'di. Hemen garaja gittim, ne gariptir ki tanımakta hiç zorluk çekmedim. Sabahın 7 sinde gülücükler saçıp, çılgınlar gibi konuşup, gülen, Turucu bisiklet ve kıyafetli kaç insan olabilir ki dünyada? Ayrıca sevgili Öznur ve Mesut'ta Kevser'den bir fırsat bulup benimle tanışabildiler. Sıcacık bir tanışmadan sonra Muğla'da yaşayan anne ve babamın evine gidip kahvaltı yaptık. Bizim ev bir anda Ankara'dan gelen üç dünya tatlısı insanın pozitif enerjisiyle doldu. Kahvaltıdan sonra ufak bir Muğla turu yaptık ve sevgili Can'ın işyerinde güzel bir çay içip Kuyucak üzerinden Akyaka'ya doğru pedallamaya başladık. Hava bulutluydu, hatta neredeyse yağmur yağacak gibiydi. Hiçbirimizde fotoğraf makinası olmadığı için ne yazık ki sizlere, telefonla çekilmiş, çekim itibariyle dandik ama içindekiler itibariyle muhteşem 3-4 fotoğraf verebiliyorum.
http://img265.imageshack.us/img265/6489/newphoto0001qq7.jpg
http://img115.imageshack.us/img115/4886/newphoto0002wc6.jpg
http://img105.imageshack.us/img105/1949/newphoto0003sc2.jpg
http://img481.imageshack.us/img481/346/rotationofphoto0005ms3.jpg
Yol boyunca Öznur, Mesut ve Kevser telefonla, ne yazık ki bize katılamayan arkadaşlara eziyet edercesine içinde bulunduğumuz çevreyi anlattılar ( o arkadaşların yerinde olmak istemezdim; işkence gibiydi! )
Kuyucak'tan inişe başladığımızda manzara her zamanki gibi muhteşemdi, ama sevgili Öznur tam bir off road olan bu inişte epey hırpalandı. Toprak yol bitip asfalt başladığında Mesut önden gidip bize görünmeden bisikeltini yere koyup kaza geçirmiş numarası yaptı, ama Kevser onu görmedi bile
zavallı Mesut çılgına döndü! ve Kevserin peşinden hızla pedalladı. Bu arada Öznur'un düşen çantasını tekrar bağlamak için durduk, bir süre sonra yeniden yola koyulmuş ve hızımızı almıştık ki, ben Öznur'a yolu nasıl bulduğunu sorduğum sırada Öznur'un önüne bir tavuk fırladı. Öznur büyük bir soğukkanlılıkla, yoluna devam etti ( galiba bizim melek yüzlü Öznur'da da ufaktan hayvanlara acımayan sadist ruh var galiba
), " lütfen kızma Öznur, valla şaka " neyse Öznur'un tekerleklerinden zar zor kurtulan zavallı tavuk can havliyle benim öyle bir bacağıma sarıldı ki, benim hanım bile, bana hayatında böyle sarılmamıştır! Ama sonuçta hepimiz Akyaka'ya sağ salim vardık.
Şimdilik benden bu kadar, kusuruma bakmayın bu muhteşem geziyi saatlerce yazsam bitiremem ama şimdilik gitmem lazım. Devamı ve ilave resimleri yarın görebilirsiniz. Bu geziye katılan ve katılamayan tüm bisikletçilere kucak dolusu sevgiler...
Dün bütün misafirlerimizi yolcu ettik. Sağolsun düşünceli arkadaşımız Can, ilk mesajı benim başlatmamı teklif etti. Ben de misafirlerimiz gittiğinden beri düşünüyorum, foruma neler yazsam diye. Üç günü özetleyen bir cümle düşündüm; işte size üç günü " bence " en iyi anlatan cümle:
Bir Hayal Olarak Başladı, Rüya Gibi Yaşandı ve Bir Efsane Olarak Hatıralarımda Kaldı !!!
İşte size bu efsanenin doğuşu; Sevgili Can, muhteşem Muğla Bisiklet Grubu ve ben, hem bisikletçi dostlarımızla tanışmak hem de cennet Gökova'yı bisikletçi dostlarımıza tanıtmak hayalini kuruyorduk. Konuşup, anlaştıktan sonra başta Can olmak üzere, sevgili Dilek Hanımın ve Muğla Grubunun özverili çalışmaları sonucu planımız şekillendi. Muğla'daki bisiklet üstadımız Bülent Savran Bey, bize harika bir jest yaparak Tandemini Ender Abilere vereceğini söyleyince çok mutlu olduk. Bu büyük planımıza şehir dışı olarak Antalya'dan Ender Abimiz ve sevgili eşi İlknur Abla, kızları Pelin, Ankara'dan Kevser, Öznur, Mesut, İstanbul'dan Gökhan, Denizli'den İsmail ve Ümit ( ayrıca Nihat ve Nur güzel bir sürpriz yaparak ) katıldılar.
İlk Gün: Ankara grubu Kevser, Öznur ve Mesut'tan oluşuyordu. 18 Mayıs cuma sabahı saat 06:50 de bütün gece heyecanla beklediğim telefonla uyandım. Arayan Kevser'di. Hemen garaja gittim, ne gariptir ki tanımakta hiç zorluk çekmedim. Sabahın 7 sinde gülücükler saçıp, çılgınlar gibi konuşup, gülen, Turucu bisiklet ve kıyafetli kaç insan olabilir ki dünyada? Ayrıca sevgili Öznur ve Mesut'ta Kevser'den bir fırsat bulup benimle tanışabildiler. Sıcacık bir tanışmadan sonra Muğla'da yaşayan anne ve babamın evine gidip kahvaltı yaptık. Bizim ev bir anda Ankara'dan gelen üç dünya tatlısı insanın pozitif enerjisiyle doldu. Kahvaltıdan sonra ufak bir Muğla turu yaptık ve sevgili Can'ın işyerinde güzel bir çay içip Kuyucak üzerinden Akyaka'ya doğru pedallamaya başladık. Hava bulutluydu, hatta neredeyse yağmur yağacak gibiydi. Hiçbirimizde fotoğraf makinası olmadığı için ne yazık ki sizlere, telefonla çekilmiş, çekim itibariyle dandik ama içindekiler itibariyle muhteşem 3-4 fotoğraf verebiliyorum.
http://img265.imageshack.us/img265/6489/newphoto0001qq7.jpg
http://img115.imageshack.us/img115/4886/newphoto0002wc6.jpg
http://img105.imageshack.us/img105/1949/newphoto0003sc2.jpg
http://img481.imageshack.us/img481/346/rotationofphoto0005ms3.jpg
Yol boyunca Öznur, Mesut ve Kevser telefonla, ne yazık ki bize katılamayan arkadaşlara eziyet edercesine içinde bulunduğumuz çevreyi anlattılar ( o arkadaşların yerinde olmak istemezdim; işkence gibiydi! )
Kuyucak'tan inişe başladığımızda manzara her zamanki gibi muhteşemdi, ama sevgili Öznur tam bir off road olan bu inişte epey hırpalandı. Toprak yol bitip asfalt başladığında Mesut önden gidip bize görünmeden bisikeltini yere koyup kaza geçirmiş numarası yaptı, ama Kevser onu görmedi bile
Şimdilik benden bu kadar, kusuruma bakmayın bu muhteşem geziyi saatlerce yazsam bitiremem ama şimdilik gitmem lazım. Devamı ve ilave resimleri yarın görebilirsiniz. Bu geziye katılan ve katılamayan tüm bisikletçilere kucak dolusu sevgiler...


