uslsy
Marstan Katılan İlk Vejetaryen Üye
- Kayıt
- 8 Mayıs 2018
- Mesaj
- 980
- Tepki
- 2.597
- Yaş
- 44
- Şehir
- Ankara
- İsim
- Ömer Uslusoy
- Başlangıç
- 1989—90
- Bisiklet
- Giant
- Bisiklet türü
- Yol bisikleti
Herkese Selam. Birçoğunuz hatırlar muhtemelen yaklaşık 1 ay önce bir başlık açmıştım Ironman'e katılıyorum, bisiklet seçimi konusunda yardım lütfen.
Bu başlığın sonunda da belirttiğim gibi sonunda bisikletimi aldım. Şimdi birkaç kalem bisikletle ilgili çiziktirmeye geldi sıra.
Bisiklet konusunda ciddi ciddi uzun süre aramalar yaptığımı hepiniz biliyorsunuz. En sonunda hem performans hem de fiyat olarak benim alım gücümün sınırları içerisinde alabileceğim en iyi bisiklet olduğunu öğrendim.
Bisikletin 3 ana özelliği beni etkiledi. Aero carbon Kadro, 55mm Aero carbon jantlar ve Di2 Ultegra 6800 grup set. Bu üçü bir araya gelince ortaya R-550 pedallar ve 1 adet plastik matara kafesi ile birlikte 7.5kg lik muazzam bir canavar ortaya çıkıyor.
Aşağıya birkaç kurulum fotosu atıp yazıma devam ediyorum.
(Not: Bisikleti Ankara Ilgaz Bisikletten aldım. Celal hocama selamlar. Severiz kendisini.)
Girizgah olarak kaba bir tanım yaparsak diğer bisikletlerden sonra tam bir canavar. Akarı kokarı yok bol bol uçarı var.
Öncelikle Jantlardan başlamak istiyorum. Makine sırf jantları için bile alınabilir. SLR 0 55mm carbon jantların çifti 1.515gram ilerlerken rüzgarı kesiş sesisini duyuyorsunuz. Yol bisikleti kullananlar bilir habire iç lastik patladı vs problemi var. Jantlar aynı zamanda tubulara uygun. Jantlarla birlikte tubulara çevirme aparatları da geliyor. Jantlarla ilgili 2 problem yaşadım birisi normal siboplar kısa geliyor 80mmlik siboplu iç lastik almak lazım. Biraz da tuzlu o boydaki siboplara sahip iç lastiklerin fiyatları. Lakin sonradan keşfettim ki jantların yanında 1 çift te sibop uzatma adaptörü göndermişler. Bu sorun böylelikle çözüldü. İkinci problemim de alışkın olmadığım için rüzgar oluyor. Bunun da kilometre yaptıkça çözüleceğine inanıyorum. Göbekler de Giant koruyucu kılıflı Star Ratched.. Çok tatlı ve rahatsız etmeyen hub sesi var. Jant telleri ise DT Aerolite.
Gelelim efso kadroya. Bu kadroyu görür görmez aşık oldum zaten. Net ve anlaşılır herhangi bir teknik bilgi yazamıyorum kadro ile ilgili. Sadece kullanım yorumu yapacağım. Yorgunluk sıfır. İnanılmaz rahat bir kadro. Sizi sürekli atak yapmaya iten bir yapısı var. 90kgyim özellikle yokuş çıkarken ayağa kalktığımda zerre hissetmiyorum. Verdiğim gücü aldığımı hissettiriyor. Tabiki toplam ağırlığı başta yazdığım için hafifliğinden bahsetmiyorum bile. Kadro Di2 ready geliyor. isterseniz Di2 kurabilir isterseniz de yanında verilen aparatlarla mekanik sistem de kurabilirsiniz.
Gel gelelim bu kadar çok kendimi kasmamın ve bisiklet alımını ertelememin sebeplerinden biri olan Di2 sisteme. BA-YIL-DIM... Bir sistem bu kadar mı stabil çalışır ve bir o kadar da kolay ayar yapılır. Aşağıya merak edenler için Di2 vites ayarı videosunu ekliyorum. İzleyin muhakkak.
Di2 ile ilgili hem birkaç senelik bir teknoloji olması sebebi ile, hem işin içine elektrik ve batarya sisteminin girmesi sebebi ile inanılmaz bir ön yargım vardı. Lakin bugün görüyorum ki evet arkadaşlar bu bisikletin yeni çağı. Çok yakında öncü markalı bisikletlerin bu sisteme yavaş yavaş tüm modellerinde geçmeye başlayacağını düşünüyorum. Benim bisikletimle gelen Di2 anladığım kadarı ile 2. nesil. Batarya sele borusunun içine saklanıyor. Şarjı ortalama kullanımla 6aya yakın gidiyor. Vites değişiminde ilk başta biraz karıştırabiliyorsunuz. Fakat bir iki kullanımdan sonra eliniz alışıyor. Bu sistemi isterseniz kendinize göre programlayabiliyorsunuz da. Henüz o kısımlara gelemedim ama maalesef. Biraz zaman. Güzel şeyler olacak. Di2 hakkında benim gibi ön yargısı olanlar gönül rahatlığı ile alın derim. Bu bisikletin yeni çağı.
Bisikletin üstünde RideSene diye entegre bir sensör geliyor. Bu sensör sayesinde ant+ okuyuculu cihazlarınıza kadans ve hız datası gönderiyorsunuz. Ekstradan herhangi bir sensör takmanıza gerek kalmıyor bu datalar için. Malum bisiklet aero. Takacağınız bir sensör ile aero yapıyı bozmamak lazım.
Selesi inanılmaz rahat. İlk kullanımda kabul ediyorum beni çok rahatsız etti. Fakat kullanımım sonunda farkettim ki hiç yorulmamışım. Bir de malum erkekler olarak bir baskı hissediyoruz. Selenin ortasındaki oluk o kadar güzel konumlandırılmış ki baskı vs sıfır. Bu seleyi alırsınız kullanırsınız kullanmazsınız bilmem ama erkeklere tavsiye kesinlikle kendinize uygun bir oluklu sele temin edin en kısa zamanda. Neden olduğunu ilk kullanımınızın sonunda anlayacaksınız.
Benim en alışamadığım yer gidonu oldu. Önceki gidonlarımın borusu hep yuvarlaktı bu yassı aero gidonlar biraz garibime gitti. Pek de alışamayacağım yakında yarış için (ironman) alışmak üzere aerobar ve aerobar ile kullanabileceğim bir gidon takacağım. Ne yalan söyleyeyim ben bu gidonu sevmedim. Belki gidon biçimsiz belki de ben hıyarım. Sonuç bu ama.
Bisiklette kullanım konusunda beni diğer afallatan konulardan birisi de ön 52/36 arka 11/28, önceden 50/34 ve 11/32 kullanıyordum. Yokuşlarda biraz afalladım. Zamanla düzelecektir eminim. Bisikletle alakalı birşey değil bu zaten. Farklı bir konu ama yine de belirtmek istedim.
Bisikletin geneli için yorum yapacak olursak. Çok memnunum. İyiki bu bisikleti almışım. Bu fiyat aralığındaki bisikletlerin çoğunun üzerinde ya daha alt set var ya jantlar başlangıç seviyesi yada ikisi birden başlangıç seviyesi. Orta üstü kullanımı olan herkese tavsiye edebilceğim keyifli ve verdiğinizi katbekat aldığınız bir bisiklet. Son olarak nazar boncuğu ile açtığım konumu bir kullanım fotoğrafım ile konuyu okumanıza açıyorum. Umarım az da olsa işinize yarayabilecek bilgiler verebilmişimdir.
Herkese sevgilerimle...
Gönlünüzden hangi bisiklet geçiyorsa o sizin olsun...
P.S. Bisikleti alma evresindeki sonsuz tahammüllerinden dolayı @Oksal Özdöl e ve @CeCeKa ya teşekkürlerimi sunarım.


