Işıklar Gazisi
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 21 Şubat 2017
- Mesaj
- 403
- Tepki
- 651
- Şehir
- Ankara
- Bisiklet
- Mosso
Üniversiteye başladığımdan beri yaklaşık iki yıldır aktif bir şekilde bisiklet kullanıyorum. İlk olarak bir şehir bisikleti ile başladım. Sonradan onu kendi çabalarım ile 'gravel' olarak nitelendirebilecek bir şekile getirdim ve epeydir de o şekilde kullanıyorum. Memnundum o halinden. Ama yine de içimde gerçek bir yol bisikletine sahip olma arzusu hiç bitmedi.
Özellikle forumdaki arkadaşların şahane bisikletlerini gördükçe ( (bkz: Yol Bisikletlerimizin Fotoğrafları Vol.2 ) bu arzu daha da derinleşti. Sonunda kendimi sürekli çeşitli sitelerden 2. el yol bisikletlerine bakar bir halde buldum. AMA nedense milenyum öncesi ince borulu yol bisikletleri hep bir ayrı gözüktü bana. Belki de fiyatlarının daha düşük olmasındandır, kim bilir ?
Ama şu kesin ki ,forumdaki restore konuları herzaman ilgimi çekmiştir. Özellikle de @Murat Cömez hocamın restore ettiği bisikletleri görmek ve onun bu konulardaki engin bilgisini okumak beni bir bisiklet alıp restore etme hususunda cesaretlendirdi.
Neyse gelelim konumuza. Geçen hafta yine malum sitelerde gezinirken şu bisiklet ile karşılaştım:
İlk bakışta klasik bir bisiklet izlenimi uyandırsa da, şunlar doğrudan gözüme çarptı:
1)STI kollar var
2)O maşa karbon mu ne?
İşte o an bir 'AHA' anı yaşadım. 9 köşeli jetonun düştüğünü hissettim o an.
Sonra biraz araştırınca gördüm ki bu Giant'ın 1990'lı yılların ortasında çıkardığı CFR modeliymiş. Kadro ince aluminyum tüpler üzerine karbon yapıştırarak yapılmış.
Düşündüm taşındım, 20 yıllık bir bisikletin bayağı sorunu çıkar dedim, elleşme dedim ama içimdeki bir his 'al, sen onları tamir edersin' dedi. En son dedim tamam, çıkar bayramdan kalanları.
Bisiklet şöyle:
Bisiklet tamamen 1055/1056 serisi 105 setli.
Aynakol 52-42
Ruble 25-14
Jantlar Conbrio RS200 ama epey bir ayar istiyorlar. Ne yapacağım tam karar vermedim bu konuda.
Üzerinde Hutchinson Equinox lastikler var fakat sanırım değiştirmem gerekecek.
Tamam aldık getirdik eve de bu kolay kısmıydı. Şimdi başlasın tamirat/tadilat.
Öncelikle gidon bandını, bütün telleri ve sele borusunu çıkardım. Teller ve gidon bandı epey eskiydi o yüzden onlar doğrudan çöpü boyladılar. Sele borusun vidası açılmıyordu, onu da WD40 ile hallettim. Sonra STI kollara bir bakayım dedim.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki bu kadar eski bir STI kolun büyük ihtimalle çalışmaz durumda olacağını biliyordum alırken. Nitekim öyleydiler de. Ama çözümü çok basit. Mekanizması çalışır hale gelinceye kadar kolların içine WD40 basıyoruz ve bu sayede yıllar içinde biriken kirin ve kalınlaşan yağın akıp gitmesini sağlıyoruz. Sonrada biraz yağ sıkınca çalışır hale geliyorlar hemen
Sonra kir içerisindeki ön aktarıcıyı çıkardım, bir güzel temizledim, gümüş rengini tekrar günyüzüne çıkardım. Ardından aynakolun yapraklarını söktüm ve parlattım.

Sele malesef epey yıpranmış. Derisini tutan zımbaların çoğu ya düşmüş ya da düşmek üzere, ve irili ufaklı yırtıklar mevcut. Bunu da değiştirmem gerekecek gibi duruyor:
Yarın yeni teller ve kablolar alıp takacağım. Bunun dışında
Eğer tavsiyeleriniz varsa her zaman açığım, umarım yazım ile sizleri sıkmamışımdır.
Özellikle forumdaki arkadaşların şahane bisikletlerini gördükçe ( (bkz: Yol Bisikletlerimizin Fotoğrafları Vol.2 ) bu arzu daha da derinleşti. Sonunda kendimi sürekli çeşitli sitelerden 2. el yol bisikletlerine bakar bir halde buldum. AMA nedense milenyum öncesi ince borulu yol bisikletleri hep bir ayrı gözüktü bana. Belki de fiyatlarının daha düşük olmasındandır, kim bilir ?
Ama şu kesin ki ,forumdaki restore konuları herzaman ilgimi çekmiştir. Özellikle de @Murat Cömez hocamın restore ettiği bisikletleri görmek ve onun bu konulardaki engin bilgisini okumak beni bir bisiklet alıp restore etme hususunda cesaretlendirdi.
Neyse gelelim konumuza. Geçen hafta yine malum sitelerde gezinirken şu bisiklet ile karşılaştım:
İlk bakışta klasik bir bisiklet izlenimi uyandırsa da, şunlar doğrudan gözüme çarptı:
1)STI kollar var
2)O maşa karbon mu ne?
İşte o an bir 'AHA' anı yaşadım. 9 köşeli jetonun düştüğünü hissettim o an.
Sonra biraz araştırınca gördüm ki bu Giant'ın 1990'lı yılların ortasında çıkardığı CFR modeliymiş. Kadro ince aluminyum tüpler üzerine karbon yapıştırarak yapılmış.
Düşündüm taşındım, 20 yıllık bir bisikletin bayağı sorunu çıkar dedim, elleşme dedim ama içimdeki bir his 'al, sen onları tamir edersin' dedi. En son dedim tamam, çıkar bayramdan kalanları.
Bisiklet şöyle:
Bisiklet tamamen 1055/1056 serisi 105 setli.
Aynakol 52-42
Ruble 25-14
Jantlar Conbrio RS200 ama epey bir ayar istiyorlar. Ne yapacağım tam karar vermedim bu konuda.
Üzerinde Hutchinson Equinox lastikler var fakat sanırım değiştirmem gerekecek.
Tamam aldık getirdik eve de bu kolay kısmıydı. Şimdi başlasın tamirat/tadilat.
Öncelikle gidon bandını, bütün telleri ve sele borusunu çıkardım. Teller ve gidon bandı epey eskiydi o yüzden onlar doğrudan çöpü boyladılar. Sele borusun vidası açılmıyordu, onu da WD40 ile hallettim. Sonra STI kollara bir bakayım dedim.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki bu kadar eski bir STI kolun büyük ihtimalle çalışmaz durumda olacağını biliyordum alırken. Nitekim öyleydiler de. Ama çözümü çok basit. Mekanizması çalışır hale gelinceye kadar kolların içine WD40 basıyoruz ve bu sayede yıllar içinde biriken kirin ve kalınlaşan yağın akıp gitmesini sağlıyoruz. Sonrada biraz yağ sıkınca çalışır hale geliyorlar hemen
Sonra kir içerisindeki ön aktarıcıyı çıkardım, bir güzel temizledim, gümüş rengini tekrar günyüzüne çıkardım. Ardından aynakolun yapraklarını söktüm ve parlattım.

Sele malesef epey yıpranmış. Derisini tutan zımbaların çoğu ya düşmüş ya da düşmek üzere, ve irili ufaklı yırtıklar mevcut. Bunu da değiştirmem gerekecek gibi duruyor:
Yarın yeni teller ve kablolar alıp takacağım. Bunun dışında
- Yeni sele
- Gidon bandı
- Jant akoru / veya duruma göre yeni jant almam gerekiyor.
Eğer tavsiyeleriniz varsa her zaman açığım, umarım yazım ile sizleri sıkmamışımdır.



