1994 yılında, üniversitede, i386 işlemciler, ekran kartları falan konuşan chip dergisi insanlar vardı. Devre teorisi kasıp birşey anlamayan bizlere, köleler, yok olacak tipler olarak bakıyorlardı. Farklı bir lisanları vardı. Zaten bir alt küme olarak bizden soyuttular. Teknofobik biri olarak 18 yıldır bilgisayar ağları ile uğraşıyorum. Bilinçli bir seçim değil. Birisi ne iş yapıyorsun anlat dediğinde anlatabilmem lazım çünkü herkesin yapabileceği birşey. Yani, benim gibi biri sevmeden ve istemeden 18 yıldır yapabiliyorsa, herkes yapabilir. Şimdi oyun kurtları, işlemciler, kasalar, ses sistemleri, soğutuculardan falan bahsederek farklı olmak duygusunu tadıyorlar. Saygı duymakla beraber, anlaşabilir olmayı alkışladım hep. Sadelikten yanayım. Sanal bir gerçek, kontrol edilebilir olduğu için hayal kırıklıklarını öteleyebiliyor. Amma uzatmışım. Kusura bakmayın.