Gemilerde Talim var, ne belalı yarim var...

Ar-Ge müdürü Mesut bey, şimdiye kadar okuduğum ve en çok keyif aldığım yazınız buydu. Devam eden ve gelecekteki projelerinizde bol şanslar. Tatbikata katılan tüm memetciklere selamlar & tebrikler..

iltifat buyurmuşsunuz Mesut abicim, bahsettiğiniz kişi ben olamam muhtemelen..

son haftalarda o kadar çok araziye girmeye başladık ki artık her faaliyette her katılımcının 3 joker hakkı var ben 3 jokerden ikisini lastik patlağı, birini de aynakoldaki yaprak vidalarından birini kırarak kullanmıştım mesela

bir arkadaşımda ön teker QR (quick release) mandalı açık yaklaşık 500m. irtifayı araziden inerek kullanmıştı korkunç ancak sorun olmayınca gülmeye epey malzeme

velhasıl....pazarları keyif alma günüm..yaşadığımı hissetme günüm...lastik patlağının, yağmur yağmasının, ufak tefek düşüşlerin bugüne renk ve keyif kattığını düşünüyor, psikolojimi bozmuyorum..lastik patlakları konusunda keyifli enstantanelerde ekibin genelinde keyif ve kahkahalar görülüyor, kendinden emin, 70milyonluk arazi lastiği kullanıpta en az 3 patlağı olanlarla 15 milyonluk tabir caiz ise dandik dışlastik kullananıp da sorun yaşamayanlar arasında tatlı şakalaşmalar alıp yürüyor

Tuğrul bey ben hemen cevabı söylemiyeyim, biraz şık vereyim..

1. Adam, sabahları erken kalka kalka yolda belde uyuya kalmış.
2. Adam bir kelebeğin makrosunu yakalamaya çalışıyor
3. Resimdeki adam Kameranın otomatik deklanşörünü ayarlıyomuş gibi yapıp aslında bizzat kendi poz veriyor.
4. Adam çıplak gözle göremediği bir nesyeni foto makinasının zoom'uyla büyülterek görmeye çalışıyor.
5. Artık fazla atamıycam, aklıma başka birşey gelmiyor. Kıvırtmadan itiraf ediyorum ki; Tuğrul Bey doğru bildi vesselam..

Tuğrul abinin cevap doğru ise de 3. numaralı seçenek de göze fena gelmiyor

Benim de kendi adıma tiyo aldığım mesajlardan biri buydu. Sanırım işin içine mizah katılınca herşey daha "bizden" daha "canayakın" oluyor. Ama dozunu ayarlamak da bayağı bir sorun.
Aslında bizim gezilerin yazılarını stand-up cu Beyaz'a yazdırmak istersim yada Cem Bey'e. Ama bir gün o da olur umarım.

Artık iron-mehmet'cikler manga yı aştı, kolorduya yaklaştı. (biraz abartım galiba )
Ama unutmayın ki, bunda en büyük pay sizlerin. İlgi ve beğenileriniz bizi motive ediyor ve ekibimizi genişletiyor. saygılar sevgiler.

Tuğrul beyin dediği de doğru Murat beyin dediği de doğru.
Önce ekipteki drkaracan arkadaşımız benim pozumu yakaladı, sonra ben hepimizin aile fotosunu çekmiştim. drkaracan bana bu fotoyu sonra mail le göndermişti.

size güzel bir bilgi daha vereyim.
Ben drkaracan arkadaşımızı konya da tanımadan evvel bisikletforum da görmüştüm. Memleketinin konya yazdığını görünce hemen özelden telefon verip randevulaştık ve kendisiyle ilk fırsatta görüştüm. Sonra ironman arge company ekibi oy birliğiyle kendisini foto ve sanat yönetmeni gurup başkanlığına atamıştır.

Bisikletforum'a ve drkaracan arkadaşımıza buradan tekrar teşekkürlerimizi sunarız.


o mutlu karşılaşmanın gerçekleştiği sayfanın linki aşağıdaki gibidir.
(link)

Benden önce yorumlar gelmiş .. Bence 5 sn ideal gibi.. Takdir ediyorum ironman..... uğraşıyorsun makinayla enimkonum ..Ben dayanamıcam bir dahakine tripot da alıcam yanıma... Sen şimdi ironmanlarını askeri düzen de eğittiğin için komutları dinliyorlardır.. Bizim ironmanlar durmuyo ki yerlerinde ...yakaldığımız yerde deklanşöre basıyoz... Ama söz sana eskişehir ironman dan süper fotola yapıcam sana ..... Sende masa üztüne koyacaksın....

tüten bis.....

Barhay aslında çok ciddi bir konuya değinmişsin.

Bir bisiklet gezi ekibinin gitgide kalabalıklaşması avantajımı yoksa dezavantamı tam olarak kestiremiyorum ama birkaç kelime diyeceğim var. Aşağıdaki prensiplere uyulduğu ölçüde kalabalığın avantaj haline dönüşeceğini düşünüyorum.

1. Eğer ekip internetteki forumlarda boy gösteriyorsa ekibe yeni katılan her eleman, çevirdiği pedalın Türkiye tarafından izlendiğinin bilincinde olmalı.

2. Ekibin mutlaka sorumluluğu sırtlanan bir lideri olmalı. Bu her türlü spor takımlarında da böyledir. Mutlaka bir takıp kaptanı olur. Ama benim bazı görevlerimi yeni elemanlarla paylaşmaya da niyetim yok değil.

3. Ekipteki herkes öncelikle kendi sağlığını geliştirmek ve/veya kendi zevki için bisiklete binmeli. Kimse kimsenin hatırına geziye yada antrenmana gelmemeli. Onun içinde hiç kimse etkinlik boyunca karşılaşılacak aksiliklerden dolayı bir başkasını sorumlu tutmamalı.

4. Bireylerin, ekibin hangi gezisine katılıp hangisine katılmayacağı tamamen kendi insiyatifindedir ancak katılırsa genel performansı olumsuz etkilemeyecek gruplaşmalar olmalı. Mesela biz 200 km. lik bir yola gidiyorsak. Yeni bir arkadaşımızda maksimum 100 km. gidebilecekse, yanına 100 km gidecek başka birisini daha ayarlar ve yarı yolda onunla beraber geri döner. Böylece herkes geziden kendi kapasitesi nisbetinde maksimum tatmin almış olur. Kimse kimseye de ayak bağı olmamış olur.

5. Ekibin güvenlik önlemleri ve malzeme ekipmanları mümkün mertebe standardize edilmeli ve her birey kendi sorumluluğunu ve bisikletini taşıyabilecek düzeyde olmalı.

6. Ekip elemanları kensi arasında aile toplantıları da yapmalı ve eşlerine de kıyısından köşesinden de olsa bisiklet sevgisini bulaştırmalılar. Ekip elemanları saatler ve günler boyu yollarda pedal basarken onları evlerinde yemek vb. hazırlayarak bekleyen ve kapıda karşılayan eşlerinin hakkı ödenmez başka türlü.. varmı bisiklet sevgisi gibi güzel bir hediye..

7. Valla konuştukça uzayıp gidecek hemde konu biraz ciddileşti gibi oldu onun için burda kesiverecem.. by..

Valla, bu lafın gülmekten kırdı geçirdi beni.. Hay çok yaşa emi.. Bir daha ki geziye emeğin yağlı olsun, Allah sana zihin açıklığı versin..
Doğru, ben ekibime ne kadar teşekkür etsem azdır. Valla bir dediğimi ikiletmezler. Ama lastikleri patladığında falan ben de onların ellerini sıcaksudan soğuk suya deydirtmiyorum haaa. Tabiiii... Yani bu saygı havadan gelmiyor. Biz de çalışıp didinip komutan olduk. Tırnaklarımızlan kazıya kazıya teker söktük icabında ve öylelikle makam mevki sahibi olduk. Ben ekibime saçımı süpürge kaskımı su kovası yaptım bugüne kadar..

Kurallar koymak güzel .. Hani şu herkez kendinden sorumludur mantığı ... Ekip anlayışı ve liderlik.. 2001 den beri bisiklete biniyorum uzun ve kısa geziler kamplı geziler ..7 yıllık Dağcılık dan da gelen birikim... Şöyle oluyor ki kurallar kendi kendi ne koyuluyor zaten .. Tarz ve ne yapmak istediğin.. Bakıyorsun faaliyeti biri kurgulamış.. gidiyoruz ama öyle birşey ki herhalde gezi yaptığım insanları çok iyi tanıdığımdan ve onlarında beni tanımalarından kaynaklanan avantaşlarla ne tür bir faaliyet olursa olsun kendi ekibimle yada bildiğim ekiple gittiğim faaliyetler her zman için doğal ve sürprizlerle dolu oluyor... güzel oluyor.. onları kontrol etme liderlik yapmak gibi bir durumumuz olmuyor.. ki bisiklete bindiğim insanların hepside dağcılık dan o yada bi şekilde doğa sporlarıyla bir bağlantısı var.. buda ekibe çok yönlü ve nasıl yapsak nasıl kamp atsak nerde su içsek şuram ağrıdı şuram sorunlu filan vs vs.. sorunlar olmuyor .. Buda yapmış olduğumuz faaliyetden mümkün olduğunca zevk almamızı sağlıyor...

Diğer tarafdan bu işe yeni başlamış insanlarla faaliyet yaparken hakketten bazı kuralar koymak gereke biliyor... tecrübe diyorum bende buna.... tcrübe kazanacak faaliyet yapa yapa .... Bunu isteyen insanların yapması gerekiyor . bazıları bir hevesle geliyor ve gidiyor... Bu dağcılık klubunde geçirdiğim zamn diliminde de çok örnekleri var.... Bir faaliyet düzenliyoruz ilk açılış faaliyeti 150 kişi yürüyüşe geliyor ... sonraki zamanda sayı azala azala.. kala kala dönem sonunda... bu işi yapacak dediğin,,,, kimi yıllar 3 ,,,bazen 1 kişi aktif olarak bu işi yapıyor .... Sende insanlara verdiğin emekle kalıyorsun ...çokda sorun olmuyor zaten sen zaten hep faaliyet yapıyorsun.. Ama insanlaral uğraşmak da bir yerde bıktırıyor. Onun içindir ki yapanlar zaten yolun keşiyor. yapmak isteyenlerde seni buluyor ....


Uzun lafın kısası Şanslıyız çünkü bizim gibi bu uğraşı sürdüren kafa daş arkadaşlarımız var.. Bu konuda doğacı kardeşimizi de takdir ediyyorum veseelam tek başına takılıyor... Hepimiz için Bel ki bu açlık duygusudur bişeylere ...

Tercihim ekipde bu işi bilenlerin sayısının yüksek olup yeni katılanların sayısının az olması ..yani 3 e 1 5 e 3 10 a 5 gibi... burada sizde bi nebze sorumlulukdan bazı külfetten kurtuluyorsunuz.. Sorumluluğu yada bazı kararları paylaşıyorsunuz..

Çok uzadı bende şaştım niye böyle uzun yazım ki...

sevgiler

" kaskımı su kovası yaptım " Faaliyete başlamadan önce genelde alış veriş için tansaş, migros gibi yol üstündeki büyük marketlere uğrar ve kendimizce alışveişimizi yaparız..... Ama elimize aldığımız alış veriş sepetleri de tabiki bziim tarzımızda oluyor .. Elinde bisiklet kaskından bisalışveriş sepeti kasksepet puha ha ha 4 eleman ellerinde kasksepet alışveriş yapi.. çok yakında fotoları gelecek...... bak bi kaskkovasından aklıma neleri getirsin ...iron ...gene tabiri caizse geberttin beni.......

Şefim okudukça gülmekten karın zarlarımın bir kısmının yırtılmasına sebep olan o olaydan bahsetmek istiyorum, müsadenizle.

Soracağım o ki,
1. O değerli kardeşimiz quick release’sini evden çıkmadan önce mi açmışta çıkmış yoksa ne zaman fırsat bulmuş ta açmış? :rolleyes:
2. Yok öyle daha hızlı iniliyosa niye bizimle böyle püf noktalar vaktiyle paylaşılmıyor?
3. Ayrıca, acaba aynı zamanda keşke arka tekerin quick release sini de mi açsaymış. Belki o zaman daha mı hızlı inilirmiş? Yok onu da ben kendi üstümde mi denesem ki vb. :rolleyes:

Neyse sorularım şimdilik bu kadar. En derin saygı ve hürmet vb.

(Şefim valla Gürsel Beye de teknik anlamda danıştım o da şahittir ki, benim ön quick releaseyi de eskiden kendiliğinden 300-400 km. de bir gevşer dururdu. Aynı şeyleri ben de pek çokkez yaşadım. Allahtan olacak maşa fabrikaları ön maşanın quick release yuvasını bizleri düşünerek çukurca yapmışlar ki tekerler yerinden fırlayıp da çıkıvermiyor)

şahsi kanaatimce olayın tamamı QR'ın kabahati..
kuvvetle muhtemel ki QR arazi koşullarını benimseyemeyerek bir başkaldırı, bir isyan sözkonusu olmuş..zira öncelikle arazide irtifa kaybetmeden ve kaydetmeden ilerlediğimiz süreçte herhangi bir kuşkuya mahal vermeden görevini ifa etmiş, iniş esnasında ise bir takım tıkırtılarla isyan son noktasına ulaşmış, ekip arkadaşlarımız tarafından "serkan bisiklette bi ses var" yorumlarına ve uyarılarına sebep olmuştur. serkan da elbette ki "ön teker QR kulakçığı, aman boş ver o afacan yapar öyle" demeyip, "ya hakkaten bi ses var ama çözemedim" cevabı ile iniş devam etmiştir.
iniş neticelendiğinde yine bir arkadaş lastik patlatma joker hakkını kullandığı esnada isyan durulmuştur, ancak QR kulağıda açıktır..zaten önfren kullanıldığında maşanın garip esneme yapması serkanı da kuşkulandırmıştır ancak QR aklına gelmemiştir.

olayın özü bu hâl ile seyretmekte olup, her iki QR kulakçığının açık olması durumunda arazi iniş hızının artacağına dair herhangi bir kataloglanmış bilgiye rastlanmamakla beraber, muhtemeldir ki kısa vadede (1 yada 2 saniye) yüksek hızlara ulaşmak mümkün görünmektedir.

maşa üreticilerinin "hadi şunlara bi şaka yapalım" fikrinden hareketle QR kulağının açılması ile tekerin yerinden çıkmasının aynı anda olabilmesini sağlayan maşa uçları üretmemesini dilerken, hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum...

hayırlı akşamlar efendim...

selamlar iron abi.bana adamım de kardeşim de ne istersen de

fotoları bana mı göndericen? hay hay.. gönder hallederiz ama seninki kadar güzel olmaz. her yerde gözleme yapılıyor ama;; annemin yaptıkları gibi lezzetli olmuyor :lick3:

1.5 ay çabuk geçer. iç anadolu haa..:bayrak: vay vay vaay

yerler harika.

gerçekten güzel bir gezi. İronman ekibinin cezası bitince daha güzel güzergahlar başlayacaktır inşallah . Başarılar.
Sevgiler...

Nasıl olmuşta bu güzel gezi benim gözümden kaçmış. İnanın İron grubu bunu kendime büyük kayıp sayıyorum. Hayret vaka yaaa.
Bu kadar güzel yerleri benim kaçırmam imkansız. Neyse artık er yada geç gördüm ya daha ne isteyim. Keşke bende böyle güzel yerlerde askerlik yapsaydım. Erzincan'ın kuru dağlarıyla savaşıyoruz. Olsun artık kaderimize boyun eğelim.
Çok güzel olmuş iron abi. grub gitgide genişliyo. Hadi hayırlısı.
Sevgiler...