Halilibrahim
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 26 Temmuz 2015
- Mesaj
- 1.272
- Tepki
- 2.212
- Yaş
- 41
- Şehir
- ANKARA
- İsim
- Halil ibrahim
- Bisiklet
- Specialized
Merhaba arkadaşlar. Takip edenlerin bildiği üzere full süspansiyon bisiklet seven ve kullanan bir biniciyim. Sık sık alıp sattığımdan dolayı zaman içersinde belirli fikir birikimleri ve teknik detaylar edindim. Forumda bu konuların üzerinden genel olarak geçilmiş ancak detaya inilmediğinden, gelen sorulardan, insanlarda kafa karışıklığının devam ettiğini anlıyorum.
Özellikle Bisiklet Alıp Satarken Çok Sık Denk Geldiğim ve Artık “Eaahh Yeter Be” ve hatta “Bi Bitmediniz” dediğim ve çok karıştırılan bir konuya değinmek, herkesi bilgilendirmek ve Gerekirse Sabitlenmiş Bir Başlık Olarak Kullanılması Gayesiyle Bu Konuyu Açıyorum. Sırayla aşağıdaki ara başlıkları izah etmeye çalışacağım.
Full Süspansiyonlu Bisiklet Türleri ve Farkları Nelerdir?
Travel Nedir? Neyi Belirler?
İkinci el alımında ve sürüşlerde dikkat edilecek noktalar nelerdir?
Arkasında ve Önünde Süspansiyonu Olan Bisikletlere “Full Süspansiyon” ya da ecnebice “Ful Süspenşın” Denir. “Fully” olarak da zikredilirler. Özellikle ikinci el satış sitelerinde ve sosyal medya satış sayfalarında alakasız bisikletine “Downhill” “Enduro Downhill” “Sahibinden Enduro” gibi başlık atıp anlamayanlara ellerindeki bisikleti iteleme ve insanları kazıklama niyetiyle ilan açan çok fazla art niyetli kişi görüyorum. Arkadaşlar Her Full Süspansiyonlu Bisiklet “Downhill” veya “Enduro” Değildir. Aşağıda biraz sonra detaylıca anlatacağım üzere Her Disiplininde Kullanılacak Bisikletin Belirli Özelliklerinin Olması Gerekir.
Küçükten Büyüğe Doğru Sıralayacak Olursak
Cross Country (xc) Bisikletler:
· 9,5 – 11 kg civarında ağırlığı olan
· Hardtail (sadece maşasında süspansiyonu olan ) nadiren de arka travelde de genellikle kilitlenen havalı 80-100mm çalışma mesafesine sahip şoku bulunan
· çok dik head tube açısı olan
· genelde : 1×11, 1×12 veya 3×10 gibi vites gruplarını kullanan
· 29”, 27.5”, 26” inch jantlı
· Patikalarda, bozuk zeminlerde, köy yollarında iyi kondüsyonlu bir binici ile günlük 80-100 km yol gidebilen ve çok dik tırmanışlar yapabilen, ayrıca ince lastik ile şoku kilitleyip tur bisikleti gibi kullanılabilen makinelerin genel ismidir. Ama asfaltta sürecekseniz full süspansiyonlu bisiklet almak “saçmalıktan” başka birşey değildir.
Fazla aksiyona girebileceğiniz aletler değillerdir. 80-100mm travel ile ancak kaldırımdan atlarsınız. O nedenle aha full süspansiyon ben bunu alayım merdivenlerden inerim, tepeciklerden atlarım derseniz, kadroyu elinize alırsınız dikkat edin.
Slope Style Bisikletler.
· Genelde 12 - 14 kg civarında ağırlığa ve 80-100mm travele ve maşaya sahip
· Akrobasilerden kullanıldığında pedalları dayanıklı platform pedal olan
· Akrobaside kullanıcıyı rahatsız etmemesi adına sele borusu oldukça yatık açıya sahiptir ve sele ucu yukarıya bakar.
· Dirty Jump olarak adlandırılan ve Downhill'in anaokulu kabul edilen genelde skate park gibi sokak arası akrobasi parklarında gördüğümüz makinelerin çift süspansiyona sahip versiyonudur.
· Çoğu 26" jant ile üretilir
· Genellikle single speed olarak kullanılır ve Ön fren barındırmazlar
· Chromoly ve Aluminyum kadrolardan imal edilirler. Hafiflik gibi bir kaygı ile üretilmezler.
· Fully makineler arasında en az görülen ve kullanılandır.
All Mountain (am) Bisikletler:
· Genellikle 12 – 15 kg civarında ağırlığı olan,
· arka ve önde genelde havalı süspansiyonlara sahip 120-170mm çalışma mesafesi olan
· kolay pedallayabilmek için dik bir sele borusu açısına ve hafiften iniş yapabilmek için xc’lere nazaran daha yatık head tube açısına sahip,
genelde : 1×11 , 1×12 2×10-11 gibi vites grupları kullanan,
· 26”, 27.5”, ve 29” inch jantlı
· kilitlenebilen – Tırmanış modu olan havalı veya yaylı ön ve arka süspansiyonları sayesinde dağlarda ve patikalarda günlük 30-40 km yol yapabilen, çok dik yokuşları tırmanabilen bir segmenttir. Hemen her yol koşulunda kullanılabilirler (doğru lastik tercihi ile). kadronun arka üçgen çalışma mesafesine göre genelde 120-140mm olanlara TRAIL, 150-160-170 mm çalışanlarına ise ENDURO Bisiklet ismi veriliyor. Yani Epicon x2 maşayı 140mm’ye uzatıp aha benim Xc bisikletim enduro oldu derseniz kendinizi kandırırsınız.
Bol atraksiyon arayan ama abi hem şehir içinde kullanayım, hem araziye gireyim, hem merdivenlerden ineyim, 1-2 metreye kadar olan droplardan , gaplardan, rampalardan atlayım diyenlere bu segmenti tavsiye ederim.
Endurolar
Freeride (fr) Bisikletler:
· 16-18 kg civarında ağırlığı olan
· arka ve önde süspansiyonlara sahip ancak arka süspansiyonu (şoku) “genellikle” yaylı ve kilitlenemeyen 180mm kadro ve maşa çalışma mesafesine sahip
· yatık sele borusu açısına, kısa boylu sele borusuna sahip ve all mountain’lere göre daha yatık head tube açısı olan. Diğer segmentlere göre “reach”’i daha kısa olduğundan akrobatik hareketlerde kullanıma uygun.
· genelde 1×7 – 1x9 - 1×10 gibi vites grupları kullanan
· şimdilik sadece 26 – 27,5 inch jantla üretilen
· Ciddi yüksekliklerden atlayabilecek kadar sağlam kadrolardır. Çoğunlukla birileri sizi bir tepeye arabayla bırakır, teleferikle çıkar ya da elinizde bisikletle tırmandıktan sonra inişe geçersiniz. Orman, patikalar, dağlardan veya genellikle şehir içlerindeki uzun merdivenli sokaklarda videolarını gördüğümüz bisikletlerdir. Şok kilitlenemediğinden yokuş çıkmayı bırakın, düz yolda bile pedallamak çok zordur.
Downhill (dh) Bisikletler:
· 15-20 kg civarında ağırlığı olan (15,5-16,5 KG İdealdir)
· arka 200mm'den başlayan ve daha üstü travele, ön 200mm-203mm çalışan süspansiyona sahip
· fr’larda olduğu gibi gene yatık sele borusu açısına, kısa boylu sele borusuna ve genellike 61-63 derecelik yatık head tube açısına sahiptirler.
· genelde 1×7 – 1x9 - 1×10 veya single speed olarak kullanılırlar.
· 26 – 27,5 ve artık maalesef
29” jantla üretiliyorlar (27.5” Halen En Çok Tercih Edilenidir)
· Sadece tepelerden veya şehirlerde “urban downhill” aktivitelerinde dik yokuş – merdivenlerden yüksek süratlerle inmek, ciddi yüksekliklerden atlamak (5-25m) için tasarlanır ve imal edilirler. Günlük hayatta pek görebileceğiniz aletler değillerdir. Çoğunlukla birileri sizi bir tepeye arabayla bırakır, teleferikle çıkar ya da elinizde bisikletle tırmandıktan sonra inişe geçersiniz. Düz yolda genellikle kullanılmaz / tercih edilmezler. Şok kilitlenemediği için pedallamak çok zordur. Sele borusu kısa olduğu için dizleriniz kırık halde pedallamak menisküslerinizi kısa sürede hasara uğratacaktır. O nedenle pedallamak sağlıklı da değildir.
Travel Nedir? Neyi Belirler?
Sıkça gördüğüm, duyduğum ve anladığım kadarıyla da gençlerin anlayamadığı bir konuya da açıklık getirmek istiyorum. Sürekli bu konuda sorularla karşılaşıyorum çünkü. Çift Süspansiyonlu bisikletler fabrikadan çıkarlarken üretici tarafından kadrolara bir “rear travel” mesafesi verilir. Bu mesafe ve kadronun geometrisi yukarda yazdığım sınıfların oluşmasına sebep olan şeydir.
Travel Arttırılmaz ve Değiştirilemez (Çok Nadir Bisikletlerde Bu Olabiliyor Onları Tenzih Ediyorum)
Yani Kadro çalışma mesafesi 120mm olan bir trail bisiklete gidip Downhillerde kullanılan 241x76mm şok alıp takamazsınız. Ya da 184x44mm ölçülerinde şok süspansiyonu kullanan bir trail bisiklete 216x63mm şok takıp tamam bu artık enduro oldu diyemezsiniz.
Ayrıca yukarıda belirttiğim gibi “head tube angle” denen bir kavram var yani alın borusu açısı, Bu da bir bisikletde kullanmanız gereken maşanın çalışma mesafesini ve o bisikletin hangi klasmana ait olduğunu belirliyor.
Kadro traveli 120mm olan bir (AllMountain) Trail’e 150mm maşa takıp, Enduro yaptım diyemezsiniz. Kadronun açısı bozulduğu için muhtemelen atlayış ya da inişlerinizin birinde alın borusu alt önden kırılacak / çatlayacak ya da direk kadrodan kopacaktır. Eğer ciddi yara almadan kurtulsanız bile kadroyu garantiye gönderdiğinizde mühendisler nasıl / nereden ve ne şekilde kırıldığını inceleyip, asli kusurunuzu anlar ve kadroyu kullanıcı hatası nedeniyle garantiye sokmazlar. Hem malınızı hem canınızı riske atmayın.
Bu bisikletlerin üretim süreçlerinde onlarca mühendis ve departman çalışıyor.
İhtiyacınız olan ya da sürmek istediğiniz bisiklet segmenti (Klasmanı) neyse onu almalısınız.
Zamanında Param Trail’e Yetti, Şimdi de Şoku Maşayı Upgrade Edeyim de Enduro Yapayım Gibi Bir Yaklaşımda Bulunamazsınız. Paranızı Biriktirin, Trail’i Satıp Enduro Alın.
Bazı Allmountain makinelere Dual Crown downhill maşası takıp, bisikleti downhill diye satmaya çalışan ya da binen insanlar görüyorum. Bu da oldukça tehlikeli, cahilce ve bir o kadar da komik bir davranış, Günlük hayatta 42 Numara Casual ayakkabı giyen birinin, 46 Numara bot giymesi kadar abes bir durumdur.
Eğer sürekli Downhill yapmak istiyorsanız Downhill bisikleti almalısınız.
Çok Fazla Marka ve Model var Örnek Olması Bağlamında Bir kaç firmadan birkaç örnek vereceğim ;
Eğer All mountain alacaksanız, Trek Fuel EX Giant Trance X, Mondraker Factor, RR 520s,
Eğer Enduro alacaksanız , Trek Slash, Cannondale Jeykll, Sworks Enduro, Giant Reign , Mondraker Dune, Banshee Rune
Eğer Fr alacaksanız Banshee Darkside, Scott Voltage, Kona Entourage, Giant Faith
Alırsanız segmente uygun seçim yapmış olursunuz. Downhill ve Slope ile ilgili örnek vermiyorum çok fazla seçenek ve zevk faktörü var. Almadan gene de forumda bir danışın 2017 Model Bisiklet Satıyorlar Pedallarıyla 18 KG geliyor paranıza yazık etmeyin. Nasıl ki dağlarda otomobil yerine jeep, tarlalarda jeep yerine traktör kullanılıyorsa, bisikletlerinizi de kullanım amacınıza uygun seçmelisiniz.
İkinci El Alımında ve Sürüşlerde Dikkat Edilecek Noktalar Nelerdir?
Bu tür makineler genellikle agresif şekilde kullanıldığından paranız var ise sıfır olarak almaya çalışın ancak bu aletlerin sıfırları asgari ücretle çalışan birinin alabilmesi için çok çok pahalı. Eğer 2. el alacaksanız, ilk olarak tanıdık – güvenilir – bilinir birinden almaya özen gösterin. Önceliğiniz genç bir makine almak olsun. 10 yaşındaki makinenin metali ve kaynak birleşme noktaları yorulur. Doğası gereği agresif kullanılan bu aletler zamana direnmez ve "Metal Yorgunluğu" denilen hadise nedeniyle güçsüzleşir. Bu genç insanın kemiklerinin ve kaslarının yaşlı birisine göre daha sağlam ve dayanıklı olması gibi düşünülebilir.
Boyanmış – rengi değiştirilmiş bisikleti kesinlikle almayın, ne derlerse desinler, ne kadar yemin ederse etsinler, kimi şahit gösterirse göstersinler inanmayın. Dikkatli olmazsanız da o şekilde satarlar
Kaynak ve boya işlemleri ince bir işçilikle yapıldığında anlamanız oldukça zor olur ve yakın zamanda aynı yerden veya yakınlarından tekrar kırılır, sağınızı solunuzu kırarsanız tekrar bisiklete binmeniz 1 seneyi bulur ameliyat ve platin takma çıkarma işlemleri, fizyoterapiler derken 2 seneniz bisiklete ödediğiniz para ile beraber çöpe gider.
Öncelikle mafsal dediğimiz ve bisikletin ön ve arka üçgenini birleştiren link bağlantılarını bir güzel kontrol edin. Boya atması, kılcal dahi olsa çatlak varsa almayın. Kadroların genellikle altları darbe aldığından bisikleti ters çevirin. Arka tekerin bağlandığı noktadan furç girişine kadar güzelce kontrol edin. Kadro koruyucu vs. varsa sökün. Genellikle bu şekilde o bölgedeki hasarı gizlerler. Bisiklete binmeyi bilmeyen oturarak downhill yapan bir sürü tip var, sele borusu girişi bu durumda hasar alır. Sele kelepçesini sökün ve o bölgeyi dikkatle inceleyin. Ezilme, yamulma. Çökük, yükselti varsa almayın.
İnternetten ve sanayi sitelerinden alabileceğiniz çatlak bulma spreyleri var, genellikle otomobillerin alüminyum alaşımlı motor bloklarında kılcal ya da gözle görünmeyen çatlak bulmak için kullanılırlar. Mümkünse ondan 1 adet alın ve şüpheli noktalara püskürtün zaten çatlak çizgi şeklinde görünecektir.
Bazen de satıcı dahi fabrikasyon kaynak noktasında zaman içinde metal yorgunluğuna bağlı oluşan kılcal çatlaklardan habersiz olabilir, bu spreyler ile gözle göremeyeceğiniz çatlakları tespit edebilirsiniz.
Çiziklere ve kadronun yukarı aşağı çalışmasını sağlayan rulmanların hırıltılı olmasına pek takılmayın. Elbette temiz olursa daha iyi ama bu makineler asfaltta kullanılmıyor malum. Ormanda seken taşlar, dallar, agaçlar, düşüşler boyaya zarar verebiliyor doğal olarak. Önemli olan GÖÇÜK - EZİK veya BÜKÜLME olmaması bunlar ciddi problemdir.Rulmanın tanesi 20-30 TL’ye satılıyor. Makineyi beğendiyseniz alır bir avuç rulman değiştirirsiniz çiziklere de rötuş yapar ya da kadro koruyucu takarsınız.
Bu tarz makinelerin maşa ve şoklarının her 100 saatlik binişlerin sonunda bakım görmesi (servis görmesi) yağlarının ve eğer sızdırma yapıyorsa keçelerinin, hatta smooth şekilde akıcı çalışmıyorsa conta takımlarının da değiştirilmesi gerekir. Ben senelerdir bu bakım onarımları kendim yapabiliyorum, yapamadığım modelleri de Ingiltere’ye servise gönderiyorum. Kargo dahil şok bakımı bugünün TL kuru ile 750 maşa bakımı ise 600 TL civarında tutuyor.
Eğer siz yapmıyorsanız ve elinizde gerekli alet edevat yoksa maşa ve şok için ciddi bakım ücretleri ödemeniz gerekir. Satıcıya sorun en son kim ne zaman bakım yaptı , yapıldıktan sonra kaç saat binildi vs. gibi sorulara cevap alın. Şüphelenirseniz maşa ve şok bakım fiyatları düşülmüş halde almayı teklif edin ya da almayın çünkü arazide dip gördüğünüz bir atlayıştan sonra maşa ya da şok gömülü kalırsa ciddi şekilde yaralanırsınız.
Bu aletlere binecekseniz. Kask , Gözlük, Eldiven şart. Ancak dizlik ve dirseklik hatta body armor kullanırsanız da daha iyi olur. Zira internete girip “knee broken” ya da “elbow broken” diye aratırsanız göreceğiniz şeyler sizi koruma ekipmanı kullanımına teşvik edecektir. Eklem kırıklarından sonra tekrar normal yaşama dönmeniz 2 senenizi alır arkadaşlar. Bu otomobille seyahat ederken emniyet kemeri takmak gibi birşey, nasıl ki her gün kaza yapmıyorsunuz ama yaptığınızda kemer sizi kurtarıyor. Dizlik ve dirseklik de oldukça önemlidir.
Konuyu, okuduklarınızı beğendiyseniz beğen butonuna basmayı unutmayın
Eksiklerim ya da hatalarım varsa beraber düzeltelim. Eklemek istedikleriniz vasa ekleyelim.
Ayrıca takip etmek isteyenler için instagram linkime profil fotoğrafım altındaki instagram simgesinden ulaşabilirsiniz.
Özellikle Bisiklet Alıp Satarken Çok Sık Denk Geldiğim ve Artık “Eaahh Yeter Be” ve hatta “Bi Bitmediniz” dediğim ve çok karıştırılan bir konuya değinmek, herkesi bilgilendirmek ve Gerekirse Sabitlenmiş Bir Başlık Olarak Kullanılması Gayesiyle Bu Konuyu Açıyorum. Sırayla aşağıdaki ara başlıkları izah etmeye çalışacağım.
Full Süspansiyonlu Bisiklet Türleri ve Farkları Nelerdir?
Travel Nedir? Neyi Belirler?
İkinci el alımında ve sürüşlerde dikkat edilecek noktalar nelerdir?
Arkasında ve Önünde Süspansiyonu Olan Bisikletlere “Full Süspansiyon” ya da ecnebice “Ful Süspenşın” Denir. “Fully” olarak da zikredilirler. Özellikle ikinci el satış sitelerinde ve sosyal medya satış sayfalarında alakasız bisikletine “Downhill” “Enduro Downhill” “Sahibinden Enduro” gibi başlık atıp anlamayanlara ellerindeki bisikleti iteleme ve insanları kazıklama niyetiyle ilan açan çok fazla art niyetli kişi görüyorum. Arkadaşlar Her Full Süspansiyonlu Bisiklet “Downhill” veya “Enduro” Değildir. Aşağıda biraz sonra detaylıca anlatacağım üzere Her Disiplininde Kullanılacak Bisikletin Belirli Özelliklerinin Olması Gerekir.
Küçükten Büyüğe Doğru Sıralayacak Olursak
Cross Country (xc) Bisikletler:
· 9,5 – 11 kg civarında ağırlığı olan
· Hardtail (sadece maşasında süspansiyonu olan ) nadiren de arka travelde de genellikle kilitlenen havalı 80-100mm çalışma mesafesine sahip şoku bulunan
· çok dik head tube açısı olan
· genelde : 1×11, 1×12 veya 3×10 gibi vites gruplarını kullanan
· 29”, 27.5”, 26” inch jantlı
· Patikalarda, bozuk zeminlerde, köy yollarında iyi kondüsyonlu bir binici ile günlük 80-100 km yol gidebilen ve çok dik tırmanışlar yapabilen, ayrıca ince lastik ile şoku kilitleyip tur bisikleti gibi kullanılabilen makinelerin genel ismidir. Ama asfaltta sürecekseniz full süspansiyonlu bisiklet almak “saçmalıktan” başka birşey değildir.
Fazla aksiyona girebileceğiniz aletler değillerdir. 80-100mm travel ile ancak kaldırımdan atlarsınız. O nedenle aha full süspansiyon ben bunu alayım merdivenlerden inerim, tepeciklerden atlarım derseniz, kadroyu elinize alırsınız dikkat edin.
Slope Style Bisikletler.
· Genelde 12 - 14 kg civarında ağırlığa ve 80-100mm travele ve maşaya sahip
· Akrobasilerden kullanıldığında pedalları dayanıklı platform pedal olan
· Akrobaside kullanıcıyı rahatsız etmemesi adına sele borusu oldukça yatık açıya sahiptir ve sele ucu yukarıya bakar.
· Dirty Jump olarak adlandırılan ve Downhill'in anaokulu kabul edilen genelde skate park gibi sokak arası akrobasi parklarında gördüğümüz makinelerin çift süspansiyona sahip versiyonudur.
· Çoğu 26" jant ile üretilir
· Genellikle single speed olarak kullanılır ve Ön fren barındırmazlar
· Chromoly ve Aluminyum kadrolardan imal edilirler. Hafiflik gibi bir kaygı ile üretilmezler.
· Fully makineler arasında en az görülen ve kullanılandır.
All Mountain (am) Bisikletler:
· Genellikle 12 – 15 kg civarında ağırlığı olan,
· arka ve önde genelde havalı süspansiyonlara sahip 120-170mm çalışma mesafesi olan
· kolay pedallayabilmek için dik bir sele borusu açısına ve hafiften iniş yapabilmek için xc’lere nazaran daha yatık head tube açısına sahip,
genelde : 1×11 , 1×12 2×10-11 gibi vites grupları kullanan,
· 26”, 27.5”, ve 29” inch jantlı
· kilitlenebilen – Tırmanış modu olan havalı veya yaylı ön ve arka süspansiyonları sayesinde dağlarda ve patikalarda günlük 30-40 km yol yapabilen, çok dik yokuşları tırmanabilen bir segmenttir. Hemen her yol koşulunda kullanılabilirler (doğru lastik tercihi ile). kadronun arka üçgen çalışma mesafesine göre genelde 120-140mm olanlara TRAIL, 150-160-170 mm çalışanlarına ise ENDURO Bisiklet ismi veriliyor. Yani Epicon x2 maşayı 140mm’ye uzatıp aha benim Xc bisikletim enduro oldu derseniz kendinizi kandırırsınız.
Bol atraksiyon arayan ama abi hem şehir içinde kullanayım, hem araziye gireyim, hem merdivenlerden ineyim, 1-2 metreye kadar olan droplardan , gaplardan, rampalardan atlayım diyenlere bu segmenti tavsiye ederim.
Endurolar
Freeride (fr) Bisikletler:
· 16-18 kg civarında ağırlığı olan
· arka ve önde süspansiyonlara sahip ancak arka süspansiyonu (şoku) “genellikle” yaylı ve kilitlenemeyen 180mm kadro ve maşa çalışma mesafesine sahip
· yatık sele borusu açısına, kısa boylu sele borusuna sahip ve all mountain’lere göre daha yatık head tube açısı olan. Diğer segmentlere göre “reach”’i daha kısa olduğundan akrobatik hareketlerde kullanıma uygun.
· genelde 1×7 – 1x9 - 1×10 gibi vites grupları kullanan
· şimdilik sadece 26 – 27,5 inch jantla üretilen
· Ciddi yüksekliklerden atlayabilecek kadar sağlam kadrolardır. Çoğunlukla birileri sizi bir tepeye arabayla bırakır, teleferikle çıkar ya da elinizde bisikletle tırmandıktan sonra inişe geçersiniz. Orman, patikalar, dağlardan veya genellikle şehir içlerindeki uzun merdivenli sokaklarda videolarını gördüğümüz bisikletlerdir. Şok kilitlenemediğinden yokuş çıkmayı bırakın, düz yolda bile pedallamak çok zordur.
Downhill (dh) Bisikletler:
· 15-20 kg civarında ağırlığı olan (15,5-16,5 KG İdealdir)
· arka 200mm'den başlayan ve daha üstü travele, ön 200mm-203mm çalışan süspansiyona sahip
· fr’larda olduğu gibi gene yatık sele borusu açısına, kısa boylu sele borusuna ve genellike 61-63 derecelik yatık head tube açısına sahiptirler.
· genelde 1×7 – 1x9 - 1×10 veya single speed olarak kullanılırlar.
· 26 – 27,5 ve artık maalesef
· Sadece tepelerden veya şehirlerde “urban downhill” aktivitelerinde dik yokuş – merdivenlerden yüksek süratlerle inmek, ciddi yüksekliklerden atlamak (5-25m) için tasarlanır ve imal edilirler. Günlük hayatta pek görebileceğiniz aletler değillerdir. Çoğunlukla birileri sizi bir tepeye arabayla bırakır, teleferikle çıkar ya da elinizde bisikletle tırmandıktan sonra inişe geçersiniz. Düz yolda genellikle kullanılmaz / tercih edilmezler. Şok kilitlenemediği için pedallamak çok zordur. Sele borusu kısa olduğu için dizleriniz kırık halde pedallamak menisküslerinizi kısa sürede hasara uğratacaktır. O nedenle pedallamak sağlıklı da değildir.
Travel Nedir? Neyi Belirler?
Sıkça gördüğüm, duyduğum ve anladığım kadarıyla da gençlerin anlayamadığı bir konuya da açıklık getirmek istiyorum. Sürekli bu konuda sorularla karşılaşıyorum çünkü. Çift Süspansiyonlu bisikletler fabrikadan çıkarlarken üretici tarafından kadrolara bir “rear travel” mesafesi verilir. Bu mesafe ve kadronun geometrisi yukarda yazdığım sınıfların oluşmasına sebep olan şeydir.
Travel Arttırılmaz ve Değiştirilemez (Çok Nadir Bisikletlerde Bu Olabiliyor Onları Tenzih Ediyorum)
Yani Kadro çalışma mesafesi 120mm olan bir trail bisiklete gidip Downhillerde kullanılan 241x76mm şok alıp takamazsınız. Ya da 184x44mm ölçülerinde şok süspansiyonu kullanan bir trail bisiklete 216x63mm şok takıp tamam bu artık enduro oldu diyemezsiniz.
Ayrıca yukarıda belirttiğim gibi “head tube angle” denen bir kavram var yani alın borusu açısı, Bu da bir bisikletde kullanmanız gereken maşanın çalışma mesafesini ve o bisikletin hangi klasmana ait olduğunu belirliyor.
Kadro traveli 120mm olan bir (AllMountain) Trail’e 150mm maşa takıp, Enduro yaptım diyemezsiniz. Kadronun açısı bozulduğu için muhtemelen atlayış ya da inişlerinizin birinde alın borusu alt önden kırılacak / çatlayacak ya da direk kadrodan kopacaktır. Eğer ciddi yara almadan kurtulsanız bile kadroyu garantiye gönderdiğinizde mühendisler nasıl / nereden ve ne şekilde kırıldığını inceleyip, asli kusurunuzu anlar ve kadroyu kullanıcı hatası nedeniyle garantiye sokmazlar. Hem malınızı hem canınızı riske atmayın.
Bu bisikletlerin üretim süreçlerinde onlarca mühendis ve departman çalışıyor.
İhtiyacınız olan ya da sürmek istediğiniz bisiklet segmenti (Klasmanı) neyse onu almalısınız.
Zamanında Param Trail’e Yetti, Şimdi de Şoku Maşayı Upgrade Edeyim de Enduro Yapayım Gibi Bir Yaklaşımda Bulunamazsınız. Paranızı Biriktirin, Trail’i Satıp Enduro Alın.
Bazı Allmountain makinelere Dual Crown downhill maşası takıp, bisikleti downhill diye satmaya çalışan ya da binen insanlar görüyorum. Bu da oldukça tehlikeli, cahilce ve bir o kadar da komik bir davranış, Günlük hayatta 42 Numara Casual ayakkabı giyen birinin, 46 Numara bot giymesi kadar abes bir durumdur.
Eğer sürekli Downhill yapmak istiyorsanız Downhill bisikleti almalısınız.
Çok Fazla Marka ve Model var Örnek Olması Bağlamında Bir kaç firmadan birkaç örnek vereceğim ;
Eğer All mountain alacaksanız, Trek Fuel EX Giant Trance X, Mondraker Factor, RR 520s,
Eğer Enduro alacaksanız , Trek Slash, Cannondale Jeykll, Sworks Enduro, Giant Reign , Mondraker Dune, Banshee Rune
Eğer Fr alacaksanız Banshee Darkside, Scott Voltage, Kona Entourage, Giant Faith
Alırsanız segmente uygun seçim yapmış olursunuz. Downhill ve Slope ile ilgili örnek vermiyorum çok fazla seçenek ve zevk faktörü var. Almadan gene de forumda bir danışın 2017 Model Bisiklet Satıyorlar Pedallarıyla 18 KG geliyor paranıza yazık etmeyin. Nasıl ki dağlarda otomobil yerine jeep, tarlalarda jeep yerine traktör kullanılıyorsa, bisikletlerinizi de kullanım amacınıza uygun seçmelisiniz.
İkinci El Alımında ve Sürüşlerde Dikkat Edilecek Noktalar Nelerdir?
Bu tür makineler genellikle agresif şekilde kullanıldığından paranız var ise sıfır olarak almaya çalışın ancak bu aletlerin sıfırları asgari ücretle çalışan birinin alabilmesi için çok çok pahalı. Eğer 2. el alacaksanız, ilk olarak tanıdık – güvenilir – bilinir birinden almaya özen gösterin. Önceliğiniz genç bir makine almak olsun. 10 yaşındaki makinenin metali ve kaynak birleşme noktaları yorulur. Doğası gereği agresif kullanılan bu aletler zamana direnmez ve "Metal Yorgunluğu" denilen hadise nedeniyle güçsüzleşir. Bu genç insanın kemiklerinin ve kaslarının yaşlı birisine göre daha sağlam ve dayanıklı olması gibi düşünülebilir.
Boyanmış – rengi değiştirilmiş bisikleti kesinlikle almayın, ne derlerse desinler, ne kadar yemin ederse etsinler, kimi şahit gösterirse göstersinler inanmayın. Dikkatli olmazsanız da o şekilde satarlar
Kaynak ve boya işlemleri ince bir işçilikle yapıldığında anlamanız oldukça zor olur ve yakın zamanda aynı yerden veya yakınlarından tekrar kırılır, sağınızı solunuzu kırarsanız tekrar bisiklete binmeniz 1 seneyi bulur ameliyat ve platin takma çıkarma işlemleri, fizyoterapiler derken 2 seneniz bisiklete ödediğiniz para ile beraber çöpe gider.
Öncelikle mafsal dediğimiz ve bisikletin ön ve arka üçgenini birleştiren link bağlantılarını bir güzel kontrol edin. Boya atması, kılcal dahi olsa çatlak varsa almayın. Kadroların genellikle altları darbe aldığından bisikleti ters çevirin. Arka tekerin bağlandığı noktadan furç girişine kadar güzelce kontrol edin. Kadro koruyucu vs. varsa sökün. Genellikle bu şekilde o bölgedeki hasarı gizlerler. Bisiklete binmeyi bilmeyen oturarak downhill yapan bir sürü tip var, sele borusu girişi bu durumda hasar alır. Sele kelepçesini sökün ve o bölgeyi dikkatle inceleyin. Ezilme, yamulma. Çökük, yükselti varsa almayın.
İnternetten ve sanayi sitelerinden alabileceğiniz çatlak bulma spreyleri var, genellikle otomobillerin alüminyum alaşımlı motor bloklarında kılcal ya da gözle görünmeyen çatlak bulmak için kullanılırlar. Mümkünse ondan 1 adet alın ve şüpheli noktalara püskürtün zaten çatlak çizgi şeklinde görünecektir.
Bazen de satıcı dahi fabrikasyon kaynak noktasında zaman içinde metal yorgunluğuna bağlı oluşan kılcal çatlaklardan habersiz olabilir, bu spreyler ile gözle göremeyeceğiniz çatlakları tespit edebilirsiniz.
Çiziklere ve kadronun yukarı aşağı çalışmasını sağlayan rulmanların hırıltılı olmasına pek takılmayın. Elbette temiz olursa daha iyi ama bu makineler asfaltta kullanılmıyor malum. Ormanda seken taşlar, dallar, agaçlar, düşüşler boyaya zarar verebiliyor doğal olarak. Önemli olan GÖÇÜK - EZİK veya BÜKÜLME olmaması bunlar ciddi problemdir.Rulmanın tanesi 20-30 TL’ye satılıyor. Makineyi beğendiyseniz alır bir avuç rulman değiştirirsiniz çiziklere de rötuş yapar ya da kadro koruyucu takarsınız.
Bu tarz makinelerin maşa ve şoklarının her 100 saatlik binişlerin sonunda bakım görmesi (servis görmesi) yağlarının ve eğer sızdırma yapıyorsa keçelerinin, hatta smooth şekilde akıcı çalışmıyorsa conta takımlarının da değiştirilmesi gerekir. Ben senelerdir bu bakım onarımları kendim yapabiliyorum, yapamadığım modelleri de Ingiltere’ye servise gönderiyorum. Kargo dahil şok bakımı bugünün TL kuru ile 750 maşa bakımı ise 600 TL civarında tutuyor.
Eğer siz yapmıyorsanız ve elinizde gerekli alet edevat yoksa maşa ve şok için ciddi bakım ücretleri ödemeniz gerekir. Satıcıya sorun en son kim ne zaman bakım yaptı , yapıldıktan sonra kaç saat binildi vs. gibi sorulara cevap alın. Şüphelenirseniz maşa ve şok bakım fiyatları düşülmüş halde almayı teklif edin ya da almayın çünkü arazide dip gördüğünüz bir atlayıştan sonra maşa ya da şok gömülü kalırsa ciddi şekilde yaralanırsınız.
Bu aletlere binecekseniz. Kask , Gözlük, Eldiven şart. Ancak dizlik ve dirseklik hatta body armor kullanırsanız da daha iyi olur. Zira internete girip “knee broken” ya da “elbow broken” diye aratırsanız göreceğiniz şeyler sizi koruma ekipmanı kullanımına teşvik edecektir. Eklem kırıklarından sonra tekrar normal yaşama dönmeniz 2 senenizi alır arkadaşlar. Bu otomobille seyahat ederken emniyet kemeri takmak gibi birşey, nasıl ki her gün kaza yapmıyorsunuz ama yaptığınızda kemer sizi kurtarıyor. Dizlik ve dirseklik de oldukça önemlidir.
Konuyu, okuduklarınızı beğendiyseniz beğen butonuna basmayı unutmayın
Eksiklerim ya da hatalarım varsa beraber düzeltelim. Eklemek istedikleriniz vasa ekleyelim.
Ayrıca takip etmek isteyenler için instagram linkime profil fotoğrafım altındaki instagram simgesinden ulaşabilirsiniz.


