merhaba ahmet evet, bu dediğin doğrudur. (aslında, bu kanalı izleye izleye alamazsın: izleye izleye, almak arzun artar sadece. böyle markalar da yoktur

. yalnız, bu tip biniş için markalar vardır: yukarıda, benden önce yazan arkadaşlarımın yazdığı yanıtlarda da görmüşsündür. bu noktada benim söyleyeceğim şey, 2'nci el almak istiyorsan, bulman durumunda bisikleti iyice inceleyerek alman konusunda uyarmak olacaktır. zira, eğer bu serbest tarz bisikletleri, senin almayı düşündüğün amaçlar için, adlarının hakkı verilerek kullanılmış bisikletlerse, senin kullanımın sırasında tatsız sonuçlar verip tadını kaçırabilir, heyecanını azaltabilir, özetle şevkini kırabilir. bu nedenle, kullanılmamışını almanı öneririm. kaldı ki, diye soruyorsan, kullanılmamışını aldığında dahi, extreme sports kanalında gördüğün ve gerçekleştirmeyi kurduğun hareketlerin de, ne kadarını yapabileceğini iyi tartmalısın bence, kafanda.
bu sözlerindeki içtenliğe ve ardından gelen değerlendimene de katılmamak olanaksız. evet: ne yaygın, ne de adam gibi pist var. bunu, istanbul için söylüyorum. zira, adana için bu durumun, üst seviyede olmasa da, buradaki gibi olmadığı çalınmıştı kulağıma. bu dediğinde ise şöyle bir şeyi ben de gözlemledim ve devamında da ne yazık ki üzüldüm. evet, beşiktaş'ta babaros anıtı'nın çevresindeki düz alan kaykay, roller blade ve bmx kullanıcılar için kısıtlı da olsa bir 'alan.' şaşkınbakkal'da da kantarcı durağı'nda da 30-40 metrekarelik 'alancık' da vardı, burada da sadece 4-5 bmx kullanıcısı olurdu zaman zaman. şöyle düşünürdüm: 'bu çocuklar, bu kadarcık kısıtlı olanaklarla kendilerini geliştirmeye çalışıyorlar ya, helal olsun!' sporun, bizde ilgi görmeyen, spordan sayılmayan dallarındaki durumun burada da aynı olduğunu görürdüm. bir tanesi kendini gösterecek de, böyle bir sporun varlığından haberdar olacağız. ya da daha iyimser bir düşünüşle, bu dalı önemseyeceğiz:
semih saygıner çıktı, bilardoyu tanıdık ve güzel etiket yapıştırdık: 'bilardo'yu kahve kültürü olmaktan kurtardı!' sonuç: bilardoya ilgi arttı. süreyya ayhan çıktı, 'aaa! atletizm denen bir şey de varmış!' tuba karademir, 'aaa! artistik patinaj!', bu kişilerin kendilerini, kısıtlı olanaklarına rağmen yetiştirmelerini, çektikleri sıkıntıları düşünerek, bizden de bir 'kaykay'cı, 'roller blade'ci, 'snowboard'cu veya 'bmx'ci çıkar diye bekler dururum. (dikkatini çektiyse, daha yukarılarda hep 'kullanıcı' olarak andım bu sporları yapanları.) biliyorsundur, bmx artık olimpiyatlarda da yer alan bir spor olacak. kafamdaki, ilerideki yıllarda, bu genç kullanıcıların, yaşadığımız dönemin de olanaklarını kullanarak, bazı şeylerinden fedakarlık ederek, '-çi' ekini hak edip, bizi bu dallarda da temsil edebilecekleri yolundaydı.
bu söyleyeceğm bir genelleme değil tabii ki ama, ta ki, geçen haftalarda erzurum'da mı? başka bir yerde mi? hatırlayamıyorum ama, karda bir açılış vardı ve 'snowboard'cular az eğimli bir rampa üzerinden atlayış yapıyorlardı. yapacakları, extreme sports kanalı'ndan da biliyorsun, artık neredeyse 'ollying' denen hareket kadar temel bir hareket olan '360'dı... sonucun güzel oloacağını bekliyordum. ne de olsa, bu sporu çok fazla bir topluluk yapmıyor ya da yapamıyor. belli bir dönemi var türkiye'de. ya da olanakları varsa yurt dışına bile gidip gelenleri var. peki ne oldu? adamlar ya '270'deyken yere indiler ve düştüler ya da hareketin dönüş kısmını tam yapıp, inişi düz yapamadılar.
dediğim gibi bir genelleme değil bu. ancak konuyu bizim konumuz olan bisiklete getirirsem geri, ben sadece önü kaldırıp gitmeyi, ya da 'bunny hop' yapmayı bilenleri gördüğümü anladım extreme sports izledikten sonra. e, 'millet nasıl olsa anlamıyor,' ya da 'bu bana yeter,' mantığı egemense bu binicilerin çoğunda, bizde bu binicilerin kendilerini geliştirebilecekleri yerler olsa da birşeylerin hep aynı kalacağı korkusunu yaşatıyor bana.
bu yazdıklarım doğal olarak bmx ile doğrudan ve dolaylı şeylerdi... diğer serbest sürüş bisikletleri için de genelleme yapmam durumunda da aynı şeyleri düşünürdüm. ilerleyen zaman içerisinde karşılaşabileceğin maliyet konusu ise başlıbaşına bir konu. tayfur ve hcyoldas da yazmışlar zaten bu durumu özetleyen yazılarını. halil'in de dediği gibi, yaşının bir önemi olmadığına bir yere kadar katılsam da; yaş, yine de belli bir noktadan sonra seni bmx'ten ayıracaktır. amacın duygusal anlamda zevk almaksa amenna! ancak, bu yaşından sonra, benim görüşüm ve dileğim, kendini, 12-13 yaşlarından beri bmx kullanan ve (bisiklet motokros) yapan bu extreme sports kanalı oyuncuları gibi olamayacağına da alıştırman ve bununla yüzleştiğinde de hayal kırıklığının büyük olmamasıdır yine de ve bu nedenle olanaklarını, azmini, isteğini çok iyi tartmalısın.