Scudo Sports

Fixie üzerine ...

Skid hesabı için hesap makinesi. ;)
Oranınıza göre lastiğinizin hangi noktaları erir, her iki bacakla skid atabiliyorsanız ekstra aşınma noktalarını vs gösterebilen, yine oranlarınıza, kadansınıza ve lastik genişliğinize göre her pedalda ne kadar yol alabileceğinizi gösteren, ayrıca seçtiğiniz orana ±2% kadar yakınlıkta diğer oranları gösteren harika bir araçtır kendisi.

İlgililere tavsiye olunur.

(link)
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Kılıç 35.5
Scudo
Soru yanlış. "Fixie kullanıp da dizinden sorun yaşamayan var mı?" olacak o soru 😂


Doğrudur. Bu oran sadece velodromda kullanılabilir. Aynakolu 53 ya da 55 olanlar da var. Şu anda pist bisikeltinde UCİ standardı nedir bilmiyorum. Değişmiş olabilir.


Doğrudur.
Memlekette Uludağ segmentini 25 ortalama ile çıkabilen biri var mı? Varsa harcanmasın segment kovalama işlerinde.


İç Anadolu düzdür diyen coğrafya öğretmenlerinin yatacak yeri yok.
Ali bey , yokuş için yazdığınız aynakol ruble oranlarını görünce merakımdan strava verilerinize bakıverdim. Ve gerçekten vitese ihtiyaç duymamanızı anladım. Zira 3 5 km 10 km gibi mesafeler ile doluydu. Ortalama hız vs değinmiyorum bile. Bu bisiklet türü tamda sizin gibi düz yerlerde az km kullanan biri için hizmet edebilir.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Kılıç 35.5
Ali bey , yokuş için yazdığınız aynakol ruble oranlarını görünce merakımdan strava verilerinize bakıverdim. Ve gerçekten vitese ihtiyaç duymamanızı anladım. Zira 3 5 km 10 km gibi mesafeler ile doluydu. Ortalama hız vs değinmiyorum bile. Bu bisiklet türü tamda sizin gibi düz yerlerde az km kullanan biri için hizmet edebilir.

Şunlara da bir bakar mısınız zahmet olmazsa?

2020 TURLARI


Çorum - Çankırı Turu 157 km
(link)


2019 TURLARI


Çankırı - Çorum Turu 160 km
(link)


Gümüldür - Karşıyaka 150 km
(link)


Denizli - İzmir 222 km
(link)


Çorum - Çankırı 157 km
(link)


Çorum - Ankara 245 km
(link)


Çorum - Alaca - Çorum 110 km
(link)


Gümüldür-Seferihisar-Narlıdere-Konak- Gaziemir-Menderes-Ahmetbeyli-Özdere-Gümüldür Küçük Çember. 156 km.
(link)


İzmir Gümüldür Turu 100 km
(link)

Üç haneli rakamların altında kalan öyle 60-70 km.leri not etmedim bile. Geçelim.

2020'de pandemi yüzünden doğru düzgün antrenman yapamadım. Bu sene sadece bir tane uzun tur yapabildim.

Bu arada Strava'yı kilometre saati gibi kullanıyorum. Sadece uzun turlarımın linklerini ayrı bir yere kaydediyorum. Bu yüzden Strava'daki yakın zamanlı turlarım 5 km 10 km kadar...
 
Son düzenleme:
Şunlara da bir bakar mısınız zahmet olmazsa?

2020 TURLARI


Çorum - Çankırı Turu 157 km
(link)


2019 TURLARI


Çankırı - Çorum Turu 160 km
(link)


Gümüldür - Karşıyaka 150 km
(link)


Denizli - İzmir 222 km
(link)


Çorum - Çankırı 157 km
(link)


Çorum - Ankara 245 km
(link)


Çorum - Alaca - Çorum 110 km
(link)


Gümüldür-Seferihisar-Narlıdere-Konak- Gaziemir-Menderes-Ahmetbeyli-Özdere-Gümüldür Küçük Çember. 156 km.
(link)


İzmir Gümüldür Turu 100 km
(link)

Üç haneli rakamların altında kalan öyle 60-70 km.leri not etmedim bile. Geçelim.

2020'de pandemi yüzünden doğru düzgün antrenman yapamadım. Bu sene sadece bir tane uzun tur yapabildim.

Bu arada Strava'yı kilometre saati gibi kullanıyorum. Sadece uzun turlarımın linklerini ayrı bir yere kaydediyorum. Bu yüzden Strava'daki yakın zamanlı turlarım 5 km 10 km kadar...
Ortalamaların çok düşük. Sebebi bisikletin. Sürekli aynı oranla inip çıkmak düzde gitmek saçma onu söylemek istiyorum. Neden sevilmiyor diyorsun ya. Kısa ve düz mesafeler dışında kullanımı mantıklı olmamasından.
 
Ortalamaların çok düşük. Sebebi bisikletin. Sürekli aynı oranla inip çıkmak düzde gitmek saçma onu söylemek istiyorum. Neden sevilmiyor diyorsun ya. Kısa ve düz mesafeler dışında kullanımı mantıklı olmamasından.
Aynı rotalar motosikletle daha da hızlı gidilebilir. Bisikletle gitmek mantıksız.
 
Ortalamaların çok düşük. Sebebi bisikletin. Sürekli aynı oranla inip çıkmak düzde gitmek saçma onu söylemek istiyorum. Neden sevilmiyor diyorsun ya. Kısa ve düz mesafeler dışında kullanımı mantıklı olmamasından.

"Fixie neden sevilmiyor?" diye soran ben değilim. Konu benim değil. Mevzu oldukça yazıyorum. Fixie sevilmiş sevilmemiş falan o konuyla hiç ilgilenmiyorum.

Söylediğiniz diğer şeylerde haklısınız. Size katılıyorum.
Ortalamaların çok düşük. Sebebi bisikletin. Sürekli aynı oranla inip çıkmak düzde gitmek saçma onu söylemek istiyorum. Neden sevilmiyor diyorsun ya. Kısa ve düz mesafeler dışında kullanımı mantıklı olmamasından.

"Fixie neden sevilmiyor?" diye soran ben değilim. Konu benim değil. Mevzu oldukça yazıyorum. Fixie sevilmiş sevilmemiş falan o konuyla hiç ilgilenmiyorum.

Söylediğiniz diğer şeylerde haklısınız. Size katılıyorum.
 
245 km, 4000m tırmanışı 22-23 üstü ortalama ile bitiren kaç yol bisikletçisi var acaba forumda? Ortalamalar düşük gelmedi bana açıkçası 👌
 
"Fixie neden sevilmiyor?" diye soran ben değilim. Konu benim değil. Mevzu oldukça yazıyorum. Fixie sevilmiş sevilmemiş falan o konuyla hiç ilgilenmiyorum.

Söylediğiniz diğer şeylerde haklısınız. Size katılıyorum.


"Fixie neden sevilmiyor?" diye soran ben değilim. Konu benim değil. Mevzu oldukça yazıyorum. Fixie sevilmiş sevilmemiş falan o konuyla hiç ilgilenmiyorum.

Söylediğiniz diğer şeylerde haklısınız. Size katılıyorum.
Ben sağlık kısmından dolayı biraz karşıyım. Diz sağlığı için özellikle . Yoksa 350 km bisiklete binen insanda akıl sağlığı aramıyorum😁 bende çok uzun km ler biniyorum 160 170 km Mesafeleri 35 36 ortalama ile tamamlayabiliyoruz. Bolbol uludağ yapıyoruz .sonuçta keyif meselesi 👍
Selim Akdemir b.t.k buda benim stravam. Bursa ya gelirsen bekleriz. Güzel bir tur ayarlarız
 
Ben sağlık kısmından dolayı biraz karşıyım. Diz sağlığı için özellikle . Yoksa 350 km bisiklete binen insanda akıl sağlığı aramıyorum😁 bende çok uzun km ler biniyorum 160 170 km Mesafeleri 35 36 ortalama ile tamamlayabiliyoruz. Bolbol uludağ yapıyoruz .sonuçta keyif meselesi 👍
Selim Akdemir b.t.k buda benim stravam. Bursa ya gelirsen bekleriz. Güzel bir tur ayarlarız

Bursa'ya birkaç defa geldim fakat bisikletle gelmek hiç nasip olmadı. Bisikletle gelmek nasip olursa inşallah birlikte de süreriz. Davetiniz için çok teşekkür ederim. 😀
 
  • Beğen
Tepkiler: necmeddin
Bursa'ya birkaç defa geldim fakat bisikletle gelmek hiç nasip olmadı. Bisikletle gelmek nasip olursa inşallah birlikte de süreriz. Davetiniz için çok teşekkür ederim. 😀
Biz 365 gün binenlerdeniz. Her salı gündoğdu tırmanırız gece 20 30 buluşup. Yeni yıl gecesi bile adet yerini bulsun diye çıkmışlığımız vardır. Bisiklet için çok uygun hem dağları hemde denizi birarada görebiliyorsun.B.T.K olarak herzaman bekleriz.
 
Çünkü geneli frensiz olur ve bu yasadışıdır. En az iki adet freni olmayan bisikletlerin tez zamanda hurdalığı boylaması dileğiyle.

"Kural tanımıyoz ye boy, kültür moruk 😎"

Şeklinde konuşan arkadaşların da cezalandırılması gerekiyor ama kimin umrunda...
 
Çünkü geneli frensiz olur ve bu yasadışıdır. En az iki adet freni olmayan bisikletlerin tez zamanda hurdalığı boylaması dileğiyle.

"Kural tanımıyoz ye boy, kültür moruk 😎"

Şeklinde konuşan arkadaşların da cezalandırılması gerekiyor ama kimin umrunda...
Kanunen on frenin olmasi yeterli fixielerde
(link)
 
Ben, diz sağlığı konusunu ele alarak; bu işe gönül verip yeni başlayan yahut başlamayı düşünen arkadaşlara nacizane, kendi deneyimlerimden bahsetmek istiyorum.
3-4 yıl kadar önceydi. O dönem ağırlıklı yol bisikleti kullanıyordum. İşe gidip gelme, hafta sonu turları olsun yıllardır bisiklet kullandığımdan tecrübeliydim. Yine o dönem formum da en iyi seviyedeydi.
Fixie hep ilgi duyduğum bir konuydu. Çok uygun fiyata çok temiz bir purefix-xray bisiklet bulmuştum. Kullanmaya singlespeed başladım. Çok keyif almıştım. Bana göre vitesli bisikletten çok daha atak, kolay hızlanan, eğlenceli bir yapısı var vitessiz bisikletin. Artık yol ya da hele mtb gözüm görmüyordu. İşe giderken, hafta sonu kısa turlarda hep purefix ile gidip geliyordum. Turlarda, vitesli bisikleti olan arkadaşların zorlanabildiği yokuşları bile rahat çıkar haldeydim.
Güvenli alanlarda arka tekeri çevirip fixie de denemeye başlamıştım, çok güzeldi.
Fakat bir akşam bağdaş kurmuş, kitap okurken, ayağa zorlukla kalktım. Dizlerimin alt-ön kısımları acıyordu. ( Bu süreçte forumdaki fixie konularında tecrübeli arkadaşlar dişli oranını daha rahat hale getirme, ayak paça çorbası gibi kıymetli önerilerde bulundular. Bu öneriler çok rahatlatıcı olsa da dizleri sakatlamıştım artık.)Sonra hergeçen gün acı artmaya başladı. Dizlerde sürekli bir çıtlama, güçsüzlük hali. Merdiven çıkamaz olmuştum, yürümek bile zor geliyordu. İyi bir ortapedi doktoruna gittim. İlk muayenede ' Kondromalazi patella ' teşhisi koydu. Bisiklet, ağırlık çalışma, koşma gibi sporlar yasaklandı. Söylediklerinden aklımda kalan; dizi sabit tutan, diz kapağının altındaki üçgenimsi kısımlar zorlanmış ve diz eklemi belli yerlerden daha fazla sürtünüp aşınmıştı. Ağrı kesici ve ödem giderici ilaçlar, kalojen takviyeleri,yürüyüş dışında aktivite olmadan geçen üç aydan sonra ağrılar, sesler hafifledi. İkinci muayenede diz kapaklarını sabit tutan patella dizlikler ve kalojen takviyeye devam. 3. muayenede ise şikayetler bitmişti. Yaklaşık 10 ay bisiklet kullanamamıştım. Eski formumda olmasam ve eski yoğunlukta kullanmasam da bugün yine yol ve mtb kullanıyorum ama zorlamadan ve işe giderken dahi olsun, bisiklet sürerken patella dizlikleri kullanarak. O günlerden beri alışkanlık oldu, işe yarıyor mu bilmem her sabah bir çay kaşığı bamya tohumunu bir bardak suyla yutarım. Ama bir daha asla fixie-single speed denemedim, önceki formuna bir daha ulaşamadım ve halen dizlerimi zorlamamaya çok dikkat ediyorum.
Yazımın başında belirttiğim gibi gönül veren, yeni başlayacak arkadaşlar, konuyu iyi araştırıp, tecrübe sahibi kişilerin görüşlerinden faydalanın. Dişli oranına, kullandığınız şartlara, bisikletinizin size uyumuna,beslenmenize; sağlığınıza dikkat edin. Bu konuları ihmal etmezseniz gerçekten büyük keyif ve eğlence. Ayrıca gereksiz masraf-bakımdan kurtulup maksimum verim.
Ben o dönemde fixie ve yol ve dağ bisikletlerimi satmıştım. İyileşmeye başlayınca şehir-tur bisikletim ile kısa sürüşler yapmaya başlamıştım ama ağrılar yine başlayınca onu da satmıştım.
Bugün bir yol bir dağ bisikletim var. Zorlamadan, 100 km üzerine çıkmadan hafta sonu turlar yapıyor(sokağa çıkma yasaklarına kadar yapıyordum), işe de yine bisikletle gelip gidiyorum. Şikayetim kalmamış olsa da bisiklete, patella dizlikler olmadan binemiyorum. Yukarıda yazdığım gibi her sabah 1 çay kaşığı bamya tohumuna, dikkatli sürmeye devam.
Herkese sağlıklı, mutlu güzel sürüşler. Kendinize dikkat edin dostlar.
 
Ben, diz sağlığı konusunu ele alarak; bu işe gönül verip yeni başlayan yahut başlamayı düşünen arkadaşlara nacizane, kendi deneyimlerimden bahsetmek istiyorum.
3-4 yıl kadar önceydi. O dönem ağırlıklı yol bisikleti kullanıyordum. İşe gidip gelme, hafta sonu turları olsun yıllardır bisiklet kullandığımdan tecrübeliydim. Yine o dönem formum da en iyi seviyedeydi.
Fixie hep ilgi duyduğum bir konuydu. Çok uygun fiyata çok temiz bir purefix-xray bisiklet bulmuştum. Kullanmaya singlespeed başladım. Çok keyif almıştım. Bana göre vitesli bisikletten çok daha atak, kolay hızlanan, eğlenceli bir yapısı var vitessiz bisikletin. Artık yol ya da hele mtb gözüm görmüyordu. İşe giderken, hafta sonu kısa turlarda hep purefix ile gidip geliyordum. Turlarda, vitesli bisikleti olan arkadaşların zorlanabildiği yokuşları bile rahat çıkar haldeydim.
Güvenli alanlarda arka tekeri çevirip fixie de denemeye başlamıştım, çok güzeldi.
Fakat bir akşam bağdaş kurmuş, kitap okurken, ayağa zorlukla kalktım. Dizlerimin alt-ön kısımları acıyordu. ( Bu süreçte forumdaki fixie konularında tecrübeli arkadaşlar dişli oranını daha rahat hale getirme, ayak paça çorbası gibi kıymetli önerilerde bulundular. Bu öneriler çok rahatlatıcı olsa da dizleri sakatlamıştım artık.)Sonra hergeçen gün acı artmaya başladı. Dizlerde sürekli bir çıtlama, güçsüzlük hali. Merdiven çıkamaz olmuştum, yürümek bile zor geliyordu. İyi bir ortapedi doktoruna gittim. İlk muayenede ' Kondromalazi patella ' teşhisi koydu. Bisiklet, ağırlık çalışma, koşma gibi sporlar yasaklandı. Söylediklerinden aklımda kalan; dizi sabit tutan, diz kapağının altındaki üçgenimsi kısımlar zorlanmış ve diz eklemi belli yerlerden daha fazla sürtünüp aşınmıştı. Ağrı kesici ve ödem giderici ilaçlar, kalojen takviyeleri,yürüyüş dışında aktivite olmadan geçen üç aydan sonra ağrılar, sesler hafifledi. İkinci muayenede diz kapaklarını sabit tutan patella dizlikler ve kalojen takviyeye devam. 3. muayenede ise şikayetler bitmişti. Yaklaşık 10 ay bisiklet kullanamamıştım. Eski formumda olmasam ve eski yoğunlukta kullanmasam da bugün yine yol ve mtb kullanıyorum ama zorlamadan ve işe giderken dahi olsun, bisiklet sürerken patella dizlikleri kullanarak. O günlerden beri alışkanlık oldu, işe yarıyor mu bilmem her sabah bir çay kaşığı bamya tohumunu bir bardak suyla yutarım. Ama bir daha asla fixie-single speed denemedim, önceki formuna bir daha ulaşamadım ve halen dizlerimi zorlamamaya çok dikkat ediyorum.
Yazımın başında belirttiğim gibi gönül veren, yeni başlayacak arkadaşlar, konuyu iyi araştırıp, tecrübe sahibi kişilerin görüşlerinden faydalanın. Dişli oranına, kullandığınız şartlara, bisikletinizin size uyumuna,beslenmenize; sağlığınıza dikkat edin. Bu konuları ihmal etmezseniz gerçekten büyük keyif ve eğlence. Ayrıca gereksiz masraf-bakımdan kurtulup maksimum verim.
Ben o dönemde fixie ve yol ve dağ bisikletlerimi satmıştım. İyileşmeye başlayınca şehir-tur bisikletim ile kısa sürüşler yapmaya başlamıştım ama ağrılar yine başlayınca onu da satmıştım.
Bugün bir yol bir dağ bisikletim var. Zorlamadan, 100 km üzerine çıkmadan hafta sonu turlar yapıyor(sokağa çıkma yasaklarına kadar yapıyordum), işe de yine bisikletle gelip gidiyorum. Şikayetim kalmamış olsa da bisiklete, patella dizlikler olmadan binemiyorum. Yukarıda yazdığım gibi her sabah 1 çay kaşığı bamya tohumuna, dikkatli sürmeye devam.
Herkese sağlıklı, mutlu güzel sürüşler. Kendinize dikkat edin dostlar.
Sakatlanmadan önce single speed mi fixie mi yoğunlukta kullandınız? Bir de dişli oranınız neydi?
Ben fixie kullanmaya başladıktan sonra normal bisiklet kullanmaktan pek zevk alamaz oldum, ama dizlerime de olabildiğince dikkat etmeye çalışıyorum. Skid fren pek yapmam ve dişli oranlarını 65-70 GI üzerine çıkarmam. Fixie dışında Single speed bir dağ bisikletim de var ama onu kullanınca dişli oranı daha düşük olduğu halde Fixie bisikletlerime göre dizlerimin daha fazla zorlandığını hissediyorum. Fixienin özellikle pedal çevirmenin hiç kesilmemesi ve bacağın arka kısımlarını da güçlendirmesi nedeniyle normal single speed kullanıma göre daha az riskli olduğunu düşünüyorum. Ne dersiniz?
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
@Anonim , inan hatırlamıyorum ama aklımda 34 - 16 kalmış ve yanlış hatırlamıyorsam, rubleyi 18t olarak değiştirince rahatlamıştım. Ama yazımda belirttiğim gibi dizler sızlamaya başlamıştı artık. Belki en başta 18 ya da 20t gibi bir seçeneği tercih etsem bu sorunu yaşamazdım. Ama yalnızca dişli oranı da tek etken değil, nasıl, ne kadar, hangi şartlarda ve bilinçte kullanıldığı vb. etkiler de var. Single speed mi yoksa fixie mi daha sağlıklıdır diye sormuşsun, bir yorum yapamayacağım.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Kılıç 35.5
@Anonim , inan hatırlamıyorum ama aklımda 34 - 16 kalmış ve yanlış hatırlamıyorsam, rubleyi 18t olarak değiştirince rahatlamıştım. Ama yazımda belirttiğim gibi dizler sızlamaya başlamıştı artık. Belki en başta 18 ya da 20t gibi bir seçeneği tercih etsem bu sorunu yaşamazdım. Ama yalnızca dişli oranı da tek etken değil, nasıl, ne kadar, hangi şartlarda ve bilinçte kullanıldığı vb. etkiler de var. Single speed mi yoksa fixie mi daha sağlıklıdır diye sormuşsun, bir yorum yapamayacağım.
44-16dır herhalde, 34-16 çok düşük bir oran. Yokuş inemez ve düz yolda diğer bisikletlerle bir tura katılamazsınız.

İlk fixie bisikletim 48-16’ydı. Bir ay geçmeden yaptığım hatayı anlayıp 42-16’ya düşürmüştüm. Genelde 48-18, 45-17 gibi oranlar kullanıyorum. Şimdilik pek diz ağrısı yaşamıyorum ama ağrı hissedersem daha düşük oranlara da inerim. Yüksek oranlar özellikle durup yeniden kalkarken çok sıkıntı olur tahminen diz için.

En büyük sorunlardan biri istenilen ölçüde aynakol ve arka göbek dişlisi bulamamak. Dükkanlar 144 BCD 50-52 dişli aynakol dişlileri ya da 14-15 gibi arka göbek dişlisi satıyorlar. Ali amcaya gitsen oradaki dişliler de tek vites değil genel kullanıma yönelik çoğunlukla.
 
Fiksi neden sevilmez? 1992 yılında aspid ile izmirin ara sokaklarında güneşle köşe kapmaca oynarken, ufak ufak bebeler kaç fites ağbii diye sorarlardı da ondan. Daha seviyoruz ülkecek. Dahası olmalı. Markası bilinir, fitesleri olan, dikss firenleri ışıl ışıl olmalı. Amortisör ne kaa çok, o kaa iyi olmalı. Daha sevgimizden bu. Sadelik bize göre değil. Urlada, 40 yıl evvel şimdi sanat sokağı olan yerden at arabaları geçerdi. Ziller, şıngırtılar, tüyler ponponlar içinde atlar, allı morlu, desenli at arabalarını çeke çeke geçerdi. Saman taşıdığın araba oğlum bu. Daha, bizde atasporu. Fiksi sade. Olmaz.
 
Ben, diz sağlığı konusunu ele alarak; bu işe gönül verip yeni başlayan yahut başlamayı düşünen arkadaşlara nacizane, kendi deneyimlerimden bahsetmek istiyorum.
3-4 yıl kadar önceydi. O dönem ağırlıklı yol bisikleti kullanıyordum. İşe gidip gelme, hafta sonu turları olsun yıllardır bisiklet kullandığımdan tecrübeliydim. Yine o dönem formum da en iyi seviyedeydi.
Fixie hep ilgi duyduğum bir konuydu. Çok uygun fiyata çok temiz bir purefix-xray bisiklet bulmuştum. Kullanmaya singlespeed başladım. Çok keyif almıştım. Bana göre vitesli bisikletten çok daha atak, kolay hızlanan, eğlenceli bir yapısı var vitessiz bisikletin. Artık yol ya da hele mtb gözüm görmüyordu. İşe giderken, hafta sonu kısa turlarda hep purefix ile gidip geliyordum. Turlarda, vitesli bisikleti olan arkadaşların zorlanabildiği yokuşları bile rahat çıkar haldeydim.
Güvenli alanlarda arka tekeri çevirip fixie de denemeye başlamıştım, çok güzeldi.
Fakat bir akşam bağdaş kurmuş, kitap okurken, ayağa zorlukla kalktım. Dizlerimin alt-ön kısımları acıyordu. ( Bu süreçte forumdaki fixie konularında tecrübeli arkadaşlar dişli oranını daha rahat hale getirme, ayak paça çorbası gibi kıymetli önerilerde bulundular. Bu öneriler çok rahatlatıcı olsa da dizleri sakatlamıştım artık.)Sonra hergeçen gün acı artmaya başladı. Dizlerde sürekli bir çıtlama, güçsüzlük hali. Merdiven çıkamaz olmuştum, yürümek bile zor geliyordu. İyi bir ortapedi doktoruna gittim. İlk muayenede ' Kondromalazi patella ' teşhisi koydu. Bisiklet, ağırlık çalışma, koşma gibi sporlar yasaklandı. Söylediklerinden aklımda kalan; dizi sabit tutan, diz kapağının altındaki üçgenimsi kısımlar zorlanmış ve diz eklemi belli yerlerden daha fazla sürtünüp aşınmıştı. Ağrı kesici ve ödem giderici ilaçlar, kalojen takviyeleri,yürüyüş dışında aktivite olmadan geçen üç aydan sonra ağrılar, sesler hafifledi. İkinci muayenede diz kapaklarını sabit tutan patella dizlikler ve kalojen takviyeye devam. 3. muayenede ise şikayetler bitmişti. Yaklaşık 10 ay bisiklet kullanamamıştım. Eski formumda olmasam ve eski yoğunlukta kullanmasam da bugün yine yol ve mtb kullanıyorum ama zorlamadan ve işe giderken dahi olsun, bisiklet sürerken patella dizlikleri kullanarak. O günlerden beri alışkanlık oldu, işe yarıyor mu bilmem her sabah bir çay kaşığı bamya tohumunu bir bardak suyla yutarım. Ama bir daha asla fixie-single speed denemedim, önceki formuna bir daha ulaşamadım ve halen dizlerimi zorlamamaya çok dikkat ediyorum.
Yazımın başında belirttiğim gibi gönül veren, yeni başlayacak arkadaşlar, konuyu iyi araştırıp, tecrübe sahibi kişilerin görüşlerinden faydalanın. Dişli oranına, kullandığınız şartlara, bisikletinizin size uyumuna,beslenmenize; sağlığınıza dikkat edin. Bu konuları ihmal etmezseniz gerçekten büyük keyif ve eğlence. Ayrıca gereksiz masraf-bakımdan kurtulup maksimum verim.
Ben o dönemde fixie ve yol ve dağ bisikletlerimi satmıştım. İyileşmeye başlayınca şehir-tur bisikletim ile kısa sürüşler yapmaya başlamıştım ama ağrılar yine başlayınca onu da satmıştım.
Bugün bir yol bir dağ bisikletim var. Zorlamadan, 100 km üzerine çıkmadan hafta sonu turlar yapıyor(sokağa çıkma yasaklarına kadar yapıyordum), işe de yine bisikletle gelip gidiyorum. Şikayetim kalmamış olsa da bisiklete, patella dizlikler olmadan binemiyorum. Yukarıda yazdığım gibi her sabah 1 çay kaşığı bamya tohumuna, dikkatli sürmeye devam.
Herkese sağlıklı, mutlu güzel sürüşler. Kendinize dikkat edin dostlar.
Merhaba
Fiksi neden sevilmez? 1992 yılında aspid ile izmirin ara sokaklarında güneşle köşe kapmaca oynarken, ufak ufak bebeler kaç fites ağbii diye sorarlardı da ondan. Daha seviyoruz ülkecek. Dahası olmalı. Markası bilinir, fitesleri olan, dikss firenleri ışıl ışıl olmalı. Amortisör ne kaa çok, o kaa iyi olmalı. Daha sevgimizden bu. Sadelik bize göre değil. Urlada, 40 yıl evvel şimdi sanat sokağı olan yerden at arabaları geçerdi. Ziller, şıngırtılar, tüyler ponponlar içinde atlar, allı morlu, desenli at arabalarını çeke çeke geçerdi. Saman taşıdığın araba oğlum bu. Daha, bizde atasporu. Fiksi sade. Olmaz.
Bu kadar duygusal bir durum değil. Heryerde inerken çıkarken, düzde ,rüzgarda aynı viteste kendimi kasayım. Bu restleşme ne için . Neyi ispatlamaya çalışalım. Fixie sevilmez çünkü fonksiyonel değil. Sevene saygı duyarım ama neden sevilmediğini anlamakta zor olmamalı. Uludağ inerken, çıkarken neden aynı viteste kasayım ki inerken anında boşa dönecek çıkarken De kadansımı düşürecek. Bu yüzden sevmiyorum
 
Merhaba

Bu kadar duygusal bir durum değil. Heryerde inerken çıkarken, düzde ,rüzgarda aynı viteste kendimi kasayım. Bu restleşme ne için . Neyi ispatlamaya çalışalım. Fixie sevilmez çünkü fonksiyonel değil. Sevene saygı duyarım ama neden sevilmediğini anlamakta zor olmamalı. Uludağ inerken, çıkarken neden aynı viteste kasayım ki inerken anında boşa dönecek çıkarken De kadansımı düşürecek. Bu yüzden sevmiyorum
Sizin sevmemeniz ve sevseniz bile kullanmamanız çok normal. Ancak siz zaten bisiklet kullananların içinde yüzde bir veya iki içindesinizdir.

Ülkemizde pek velodrom olmadığı için sabit vitesli bisikletlerin performans odaklı sportif kullanımı zor.

Konunun açılma amacı sizin gibi sporcuları sorgulamak değildi. Normal şehir içinde düz yerlerde, sahil kenarlarında, yazlıklarda veya yakındaki işyerine gitmek için bisiklet sürenlerin sayısı sporculardan epey fazladır. Ancak onlara da daha iyi denilerek çok sayda vitesi olan veya çift amortisör gibi hiç kullanmayacakları ekipmanla donanmış bisikletler satılmaya çalışılıyor. Oysa bunlar hem en başta daha pahalıya alınıyor, sonra da insanı kısa zamanda bezdiriyor, bisikletten soğutuyor. Vitesler donuyor, ayarı bozuluyor, kısa zamanda bir kenara atılıyorlar, ikinci elde satılmaya çalışılıyorlar. Konu onları sorgulamak için açılmıştı.

Zaten artık bu konunun esprisi de kalmadı, zira bırakın yurtdışından tek vitesli veya fixie bisiklet ve parça ithalatını, yurtiçinde bile üreticiler bundan vazgeçti. Yakında kontra pedal gibi nostaljik bir şey olur.

Öyle bir uygulama oluyor mu bilemiyorum ama konu bence tartışmaya bile kapatılabilir moderatörlerce. Fixie konusunda bir sürü başlık var oradan devam edilebilir.
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Geri