Scudo Sports

EYT'li velespitçiler

Scudo
Bunu anlamadım. Biraz açabilir misiniz.
Ülkemizdeki vergi sistemi genelde değer üzerinden alınan vergilere dayanıyor.
Yani dolaylı dediğimiz vergiler (kdv, ötv gibi) ve dolaysız vergiler (gelir vergisi, kurumlar vergisi gibi).
Devlet sürekli karşılıksız para basarak piyasadaki para arzını yükseltiyor ve enflasyona sebep oluyor.
Enflasyonla birlikle mal ve hizmetler zamlanmaya başlıyor ve ödediğimiz kdv ve ötv'nin de miktarı artmış oluyor.
Teknik olarak bir paranın satın alma gücü ne kadar düşer ise ortaya enflasyon vergisi gibi bir durumu ortaya çıkarmış olur.
 
  • Beğen
Tepkiler: suat akman
Ülkemizdeki vergi sistemi genelde değer üzerinden alınan vergilere dayanıyor.
Yani dolaylı dediğimiz vergiler (kdv, ötv gibi) ve dolaysız vergiler (gelir vergisi, kurumlar vergisi gibi).
Devlet sürekli karşılıksız para basarak piyasadaki para arzını yükseltiyor ve enflasyona sebep oluyor.
Enflasyonla birlikle mal ve hizmetler zamlanmaya başlıyor ve ödediğimiz kdv ve ötv'nin de miktarı artmış oluyor.
Teknik olarak bir paranın satın alma gücü ne kadar düşer ise ortaya enflasyon vergisi gibi bir durumu ortaya çıkarmış olur.
Ben bu durumu kasa hep kazanır mantığına dayandırdım. Sonuçta devlet kendi tahsilatlarına kendi karar veriyor. Ve müşterileri olan bizler ya bunu ödemek ya da boçlanmak zorundayız. Serbest piyasa iş erbapları ise kendi fiyatını belirliyor lakin müşteri istediği yerden alabiliyor malı ya da hizmeti. Biri tekel diğeri tekil. Enflasyon ile devlet bir şekilde kendini garantiye alıyor diyebiliriz evet ama bir yerden sonra vergiyi veremeyen vatandaş gibi kullanacak parayı bulamayanlar yüzünden huzursuzluklar çıktığında bu sefer farklı yerlere gidecek iş.

Ama demek istediğinizi anladım. Bana göre uzun yaşamaz o sistem, dibe doğru çeker bizi. Çekiyor zaten 🤔
 
  • Beğen
Tepkiler: gunerokn
Yani devlet özel sektöre en az %55 zam vereceksin derken kendisi elini cebine attığında en fazla %25 zammı uygun gördü.
Yanlış anlamayın lütfen polemik yaratmak gibi bir niyetle yazmıyorum. Özel sektör de asgari ücretle çalıştırmayı tercih ettiği personel haricinde kimseye %55 zam vermek zorunda değil. Ama özel sektör işverenleri çalışanlarına asgari ücret ve civarlarını mübah gördüğü için bu artışı yapmak zorunda kaldığı çalışan sayısı çok fazla oluyor. Çalıştığım hiç bir firmada asgari ücretten yüksek maaş alan bir çalışanın asgari ücrete yapılan artış oranında artış aldığını ne yazık ki görmedim.

Bir de özel sektör işverenlerinin yine hatırı sayılır bir kısmının yaptığı rezalet ötesi şöyle bir uygulaması oluyor; siz asgari ücret alıyorsunuz örneğin ve banka üzerinden her ay başında maaşınız yatıyor. Siz şunu yapmak zorundasınız; 300, 500, 1.000 artık ne kadara anlaştıysanız o kadar kısmını çekip elden götürüp işverene geri veriyorsunuz. Resmiyette asgari ücretli ama fiiliyatta asgari ücretin altında bir ücretle çalışıyorsunuz. Bunun yanında bir de "çift bordro" denilen bir sistem uygulayanlar var, onlar da maaşı asgari ücret üzerinde olan personeli resmiyette asgari gösterip üstünü elden çalışanına veriyor. Çalışan kümülatif gelir vergisi gerçekteki kazancının çok altında kaldığı için vergi dilimi artışından etkilenmiyor, işverenin maliyeti azalıyor, vs. vs..

Tekstil sektörü içinden biri olarak şunu düşünüyorum, bu yıl sektördeki ara kademe yöneticiler için %25-30 gibi ücret artışı alan olursa öpüp başına koyacak gibi görünüyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: gunerokn
Yanlış anlamayın lütfen polemik yaratmak gibi bir niyetle yazmıyorum. Özel sektör de asgari ücretle çalıştırmayı tercih ettiği personel haricinde kimseye %55 zam vermek zorunda değil. Ama özel sektör işverenleri çalışanlarına asgari ücret ve civarlarını mübah gördüğü için bu artışı yapmak zorunda kaldığı çalışan sayısı çok fazla oluyor. Çalıştığım hiç bir firmada asgari ücretten yüksek maaş alan bir çalışanın asgari ücrete yapılan artış oranında artış aldığını ne yazık ki görmedim.

Bir de özel sektör işverenlerinin yine hatırı sayılır bir kısmının yaptığı rezalet ötesi şöyle bir uygulaması oluyor; siz asgari ücret alıyorsunuz örneğin ve banka üzerinden her ay başında maaşınız yatıyor. Siz şunu yapmak zorundasınız; 300, 500, 1.000 artık ne kadara anlaştıysanız o kadar kısmını çekip elden götürüp işverene geri veriyorsunuz. Resmiyette asgari ücretli ama fiiliyatta asgari ücretin altında bir ücretle çalışıyorsunuz. Bunun yanında bir de "çift bordro" denilen bir sistem uygulayanlar var, onlar da maaşı asgari ücret üzerinde olan personeli resmiyette asgari gösterip üstünü elden çalışanına veriyor. Çalışan kümülatif gelir vergisi gerçekteki kazancının çok altında kaldığı için vergi dilimi artışından etkilenmiyor, işverenin maliyeti azalıyor, vs. vs..

Tekstil sektörü içinden biri olarak şunu düşünüyorum, bu yıl sektördeki ara kademe yöneticiler için %25-30 gibi ücret artışı alan olursa öpüp başına koyacak gibi görünüyor.
Söylediklerinize katılıyorum. Bunlar maalesef bu zam artışlarından öncede vardı, olmaya da devam edecek.
Daha dün bir haberde Sgk'nın asgari ücret konusunda patronlara uyarısı yer alıyordu.
Sgk güya asgari ücrete yapılan zammın ardından çalışanlarını asgari ücretli gibi gösteren firmaları denetleyecekmiş.
 
Yanlış anlamayın lütfen polemik yaratmak gibi bir niyetle yazmıyorum. Özel sektör de asgari ücretle çalıştırmayı tercih ettiği personel haricinde kimseye %55 zam vermek zorunda değil. Ama özel sektör işverenleri çalışanlarına asgari ücret ve civarlarını mübah gördüğü için bu artışı yapmak zorunda kaldığı çalışan sayısı çok fazla oluyor. Çalıştığım hiç bir firmada asgari ücretten yüksek maaş alan bir çalışanın asgari ücrete yapılan artış oranında artış aldığını ne yazık ki görmedim.

Bir de özel sektör işverenlerinin yine hatırı sayılır bir kısmının yaptığı rezalet ötesi şöyle bir uygulaması oluyor; siz asgari ücret alıyorsunuz örneğin ve banka üzerinden her ay başında maaşınız yatıyor. Siz şunu yapmak zorundasınız; 300, 500, 1.000 artık ne kadara anlaştıysanız o kadar kısmını çekip elden götürüp işverene geri veriyorsunuz. Resmiyette asgari ücretli ama fiiliyatta asgari ücretin altında bir ücretle çalışıyorsunuz. Bunun yanında bir de "çift bordro" denilen bir sistem uygulayanlar var, onlar da maaşı asgari ücret üzerinde olan personeli resmiyette asgari gösterip üstünü elden çalışanına veriyor. Çalışan kümülatif gelir vergisi gerçekteki kazancının çok altında kaldığı için vergi dilimi artışından etkilenmiyor, işverenin maliyeti azalıyor, vs. vs..

Tekstil sektörü içinden biri olarak şunu düşünüyorum, bu yıl sektördeki ara kademe yöneticiler için %25-30 gibi ücret artışı alan olursa öpüp başına koyacak gibi görünüyor.
Kurumsal firmalar hariç genel durjm böyle evet. Kurumsal firmalarda gayet ve çatır çutur zamları alıyorlar. 2021 de 15.000 alan arkadaşım 2022 de 23.000 civarına çıktı, bu yıl da herhalde 35.000 i görür. Firma ayak sürümüyor mu dediğimde de ne alaka abi yurt dışına imalat yapıp satıyor firma, ham maddeyi euro ile alıp satışı da euro ile yapıyoruz, zaten o oranda iş hacmi ve ₺ bazında kâr da artıyor, dolayısı ile verdiği maaş koymuyor dedi. Bu durumda olan çok fazla firma var.

Patron firmaları ise asgari ücrete talim, bazıları için evet daha azına anlaşıp elden geri alıyordur ama eski zamanda kaldı o işler daha fazla idi eskiden. Şimdi asgari ücret para değil. Yani 5.000 ya da 6.000 e çalışan var mıdır ki?
 
Kurumsal firmalar hariç genel durjm böyle evet. Kurumsal firmalarda gayet ve çatır çutur zamları alıyorlar. 2021 de 15.000 alan arkadaşım 2022 de 23.000 civarına çıktı, bu yıl da herhalde 35.000 i görür. Firma ayak sürümüyor mu dediğimde de ne alaka abi yurt dışına imalat yapıp satıyor firma, ham maddeyi euro ile alıp satışı da euro ile yapıyoruz, zaten o oranda iş hacmi ve ₺ bazında kâr da artıyor, dolayısı ile verdiği maaş koymuyor dedi. Bu durumda olan çok fazla firma var.

Patron firmaları ise asgari ücrete talim, bazıları için evet daha azına anlaşıp elden geri alıyordur ama eski zamanda kaldı o işler daha fazla idi eskiden. Şimdi asgari ücret para değil. Yani 5.000 ya da 6.000 e çalışan var mıdır ki?

Ben tekstil sektöründeki firmalara tedarik sağlayan bir firmada kalite bölümünde çalıştığım için müşterilerle çok sık temas kuruyorum. O yüzden en azından İstanbul'daki tekstil firmaları için maalesef bu asgari ücret dolandırıcılıkları durumun hala bir "genel uygulama" olduğunu söyleyebilirim. Kurumsallarda tabi durum çok daha iyi ama pek fena sayılmayacak ve bahsettiğin gibi %90'dan yüksek bir oranda ihracat yapan bir firmanın CFO'sundan "Yav dolar artıyo işte ne güzel, işçiye de aynı artışı yapacaksak ne anladım ki ben bu işten, biz nasıl para kazanacağız?" cümlesini bizzat kendim duydum.

Maalesef, maalesef diyorum kriz ortamını fırsat ortamı olarak görmekle şark kurnazlığı arasında ince bir çizgi var ve sermayeyi elinde tutanların çok büyük çoğunluğu şark kurnazlığı tarafında kalmayı ve anlayamadığım şekilde bununla övünmeyi tercih ediyor.

Bir de şöyle bir furya başladı şimdi yeni yeni, vardiyalarda çalışan personel eskiden de ara ara geçici süreler için sürekli akşam veya gece vardiyasında çalışma talebi olurdu kişisel sebeplerini öne sürerek ama bu aralar bu taleple gelen personel sayısı çok arttı. Ya gerçekten tesadüfi bir durum yaşıyorum şu an ya da muhtemelen insanlar sigortalı çalıştıkları işte 1 vardiya, kaçak köçek başka işlerde de ayrı 1 vardiya çalışmanın yollarını arıyor..

Yazacak tartışacak çok şey var daha da, neyse. Şuraya iki dakika karbon - alüminyum kadro kapışması izleyelim de günümüz şenlensin diye geliyoruz onda da EYT'dir enflasyondur milletin canını sıkmayayım daha :)
 
Ben tekstil sektöründeki firmalara tedarik sağlayan bir firmada kalite bölümünde çalıştığım için müşterilerle çok sık temas kuruyorum. O yüzden en azından İstanbul'daki tekstil firmaları için maalesef bu asgari ücret dolandırıcılıkları durumun hala bir "genel uygulama" olduğunu söyleyebilirim. Kurumsallarda tabi durum çok daha iyi ama pek fena sayılmayacak ve bahsettiğin gibi %90'dan yüksek bir oranda ihracat yapan bir firmanın CFO'sundan "Yav dolar artıyo işte ne güzel, işçiye de aynı artışı yapacaksak ne anladım ki ben bu işten, biz nasıl para kazanacağız?" cümlesini bizzat kendim duydum.

Maalesef, maalesef diyorum kriz ortamını fırsat ortamı olarak görmekle şark kurnazlığı arasında ince bir çizgi var ve sermayeyi elinde tutanların çok büyük çoğunluğu şark kurnazlığı tarafında kalmayı ve anlayamadığım şekilde bununla övünmeyi tercih ediyor.

Bir de şöyle bir furya başladı şimdi yeni yeni, vardiyalarda çalışan personel eskiden de ara ara geçici süreler için sürekli akşam veya gece vardiyasında çalışma talebi olurdu kişisel sebeplerini öne sürerek ama bu aralar bu taleple gelen personel sayısı çok arttı. Ya gerçekten tesadüfi bir durum yaşıyorum şu an ya da muhtemelen insanlar sigortalı çalıştıkları işte 1 vardiya, kaçak köçek başka işlerde de ayrı 1 vardiya çalışmanın yollarını arıyor..

Yazacak tartışacak çok şey var daha da, neyse. Şuraya iki dakika karbon - alüminyum kadro kapışması izleyelim de günümüz şenlensin diye geliyoruz onda da EYT'dir enflasyondur milletin canını sıkmayayım daha :)
Karbon candır, gerisi heyecandır 😜
 
Geri