Uğur Kırelli
Daimi Üye
- Kayıt
- 27 Şubat 2014
- Mesaj
- 257
- Tepki
- 113
- Şehir
- Gaziantep
- Bisiklet
- Mosso
Herkese merhabalar. Öncelikle kusura bakmayın bazı işlerim vardı bilgisayar başına oturacak vaktim yoktu. Turu merak eden arkadaşlar var sağolsun varolsunlar. Üzücü ama turu tamamlamak nasip olmadı,rövanş ikinci tura kaldı
Bazı sağlık ve psikolojik sorunları yaşadım ancak büyük dersler çıkardım. Neyse fazla uzatmadan notlarımı aktarayım..
Nasıl oldu nasıl karar verip ilk pedalı bastım halen bilmiyorum ama çıktık yola. Mayıs 30'a düşündüğüm başlangıcı son sınavın 27'sine alınmasıyla,28'ine çektim. Son sınava girip daha sonucunu bile beklemeden attım kendimi yollara. Zaten sınav çıkışı ayrı bir garip. Son sınavı verip ev arkadaşım Mehmet'le (bukarap) buluştuk. Herkesle helalleştik, "kendine iyi bakıyorsunlar" "İstanbul'da görüşelim kesinler" falan.. Üniversitede çıktık Mehmet "abi ben bi' teyzemlere bakıp geleyim, sen yolu gösterirsin" dedi. Ulan arkama bir baktım bütün sınıf arkamda. Ben gidiyorum onlarda gidiyor, ben duruyorum onlarda duruyor.Noluyo lan diye diye gittik eve. Kapı çalıyor "Kanka naber" diyen giriyor içeri hahaha. Ulan olduk mu evde 12 kişi,yemekler yapıldı yendi falan ben sonradan öğreniyorum,bir nevi moral gecesi gibi birşey ayarlamış bizimki.. Hakkı ödenmez
http://i60.tinypic.com/wu5k6a.jpg
http://i61.tinypic.com/1zlx0kl.jpg
http://i58.tinypic.com/308jjwx.jpg
http://i62.tinypic.com/2d0up4.jpg
http://i60.tinypic.com/2n1x4d3.jpg
E tabi haliyle benim erken yatma planları suya düşüyor. Sözde 8'de yatacak olan ben sabaha karşı 3'de yatıyorum. Ama etkiler mi tabi ki hayır. 2 saat sonra o heyecanla zıpkın gibi ayaktayım. Mutfakta kalan meyveleri kapıyorum ama her tura çıkarken hissederim hepte başıma gelir ama "ulan kesin birşey unuttum" diye düşüne düşüne çıkıyoruz evden. Mehmet bana 15 km kadar eşlik ediyor, sonra vedalaşıp dönüyor eve ama bende ki gazı anlatamam. Adam 50 dk sonra mesaj atıyor "evdeyim ben" diye,km saatine bakıyorum toplamda 40 km gitmişim.
Pedalla pedalla daha öğlen olmamış Gaziantep'den çıkış tabelası geldi ve hafif bir tırsma başladı. Osmaniye'de oturan arkadaşımın "Nur dağınını (Gavur dağı) geçmen çok zor,hem dik hem de çok sert eser" deyişi aklıma geliyor. Karşı dağlarda gördüğüm rüzgar türbinleri "Gel babanın kıllı göğsüne" der gibiydi. Tırmanış öncesi aynı ismi taşıyan dağına eteğine kurulan kasabada dinlenip çıkıyorum yola ama beldenin tatil beldesine benzemesinden midir nedir ben baya yayılıyorum bir lokantanın bahçesine.Dağda göz kırpıyor bir yandan,"bozamazsın lan moralimi" deyip bir gazla başlıyorum tırmanmaya ama tabi gereksiz bir gazla girince 200 metrelik bir depardan sonra g.tümden soluyorum hahaha. Ama yinede şans işte yaprak kıpırdamadan çıkıyorum. Biraz yürü biraz bin derken bir araba duruyor yanımda içinden gençler fırlıyor.
"One second !"
Heh diyorum ilk turist sananlar çıktı. "Selam hocam" diyorum bunların ikisi yıkılıyor bir anda "haaasssktr" deyip. Sonradan öğreniyorum üzerime iddiaya girmişler,gitti birer paket sigara
Bir hatıra fotoğrafı çektirip yola koyuluyorum. Lan git git bitmiyor kaç metreye çıkıyorum böyle ?! En sonunda düzlüğe varıyorum. Zirveyede "al sana ödül" der gibi Osmaniye tabelasını koymuşlar
http://i62.tinypic.com/2w4eibk.jpg
http://i59.tinypic.com/2rpp6a9.jpg
http://i61.tinypic.com/oix0k1.jpg
http://i58.tinypic.com/mh7cd1.jpg
http://i61.tinypic.com/24yr61s.jpg
Soluklanmayı bile beklemeden salıyorum kendimi aşağı. Ulan bu seferde in in bitmiyor fren sıkmaktan parmaklar ağrıdı.Atıyorum kendimi yol kenarında ki bir dinlenme tesisine. "Ver bi ayran tuzlu olsun" diyorum LAK diye koyuyor adam ayranı. Ulan herif hazırda bekliyormuş galiba hahah.Ayranı içip rampa aşağı devam..Ama nereye devam ?! Len az önce rüzgar falan yoktu ne bu şimdi !? Neyse öyle böyle Bahçe ilçesine varıyorum. Görülecek çok birşey olmadığı için hızlı geçiyorum buraları ama fazla hızlı geçmişim herhalde.Km saati 100'ü geçmiş, anayolun kenarında ki eski bir otobüs durağında yatıyorum. Yolun karşısında da minibüs bekleyen 3-4 köylü var. Hafif bi kestireyim dedim duyduğum muhabbete bak :
-İşte bunlarda para varda...Akıl yok işte..
Ablaların beni turist sanmasından herhalde sapladıkça saplıyorlar.En son "baa mı didin" bakışı atıyorum anlıyorlar turist olmadığımı. İşin doğrusu bu tür olaylara pek takılmam,isterse beni Zimbabwe'li sansınlar. Beni gördüklerinde "selam" demekten önce "hello" demelerinde de ben bir kötülük görmüyorum,sonuçta yılda kaç tane sırtına çantayı takıp gezen gezgin görüyorlar ki ?
http://i60.tinypic.com/fualqh.jpg
http://i62.tinypic.com/106n8n4.jpg
http://i58.tinypic.com/1r56pd.jpg
http://i62.tinypic.com/jjs29e.jpg
http://i57.tinypic.com/eg4ftg.jpg
http://i62.tinypic.com/11ijnsh.jpg
Bu arada tahminler ve söylemler çok farklı,köyden köye bile değişebiliyor. Osmaniye çıkışına kadar turist olan,yer yer "Hello Mr.Jhonny" lere maruz kalan ben Adana'dan sonra pazarlamacı oldum. Köy kahvesinin birinde oturmuşum hem öğle yemeğimi yerim hem de çadıra çiğ düşmüş onu kuruturum diye düşünüyorum gelen giden " ne satıyorsun" deyip çadırı inceliyor.
- Abi yok satmıyorum.
- Bu kaça peki ?
- Abi o benim satmıyorum.
- Şu çantalar kaça peki, motura takılır mı bunlar ?
- Tövbee..
Dedim böyle olmayacak ben gideyim.Toparlandım çıktım köyden,yoldada düşünüyorum "satsam ne kadara satardım,bana gelişi zaten şu kadar" falan diye. Zihnime işledi bütün köy.
http://i59.tinypic.com/msf4ic.jpg
http://i62.tinypic.com/2v1ahoj.jpg
http://i59.tinypic.com/1xa1z.jpg
(Hayvanın pekmez falan komple aktı gitti)
http://i60.tinypic.com/2mh7sw8.jpg
Git git hava ısınmıyor ama heryerim yapış yapış oldu. Heh diyorum "hoşgeldin akdeniz iklimi" Zaten tarla yollarına girmişim stabilize yollarda kollarım uyuştu üstüne üstlük gölgelik hiçbiryer yok. İnsan ağaca hasret kalır mı ? Ben kaldım. Üstüne üstlük hasat mevsimiymiş heryerden traktörler biçerdöverler çıkıyor sinirim bozuldu. "Hadi dayan biraz daha biraz daha" diye diye sonunda denizi görüyorum ve Karataş'a geliyorum. Ama hava kararmaya başlamış.E tabi her gün 1.5 günlük yol gidersen bütün merkezlere gün sonu varırsın,düzeni oturtamadım bir türlü. Sahile oturuyorum,denizi özlemişim bakıp kalıyorum öyle. Gitmek lazım.. Hava olmuş 7 ben daha anasını kaybetmiş buzağı gibi dolanıyorum. Karataş girişinde ki benzinliğe gidiyorum. Hemen bana yer ayarlıyor benzinlik sahibi Sefer bari,sağolsun. Kendisi Almanya'da 40 yıl çalışmış,emekli olunca da gelmiş geri,oğulları falan hep orada. "Oralarda bu işler daha tehlikeli bakma sen" diyor. Nasıl yani ? "Almanya'da" diyor "böyle tur işi falan daha zor benzinlik harici biryerde kalman zor soyarlar adamı" diyor. Doğrudur diyip duruyorum bende. Benzinliğin köpeğide bacağıma yapıştı yalayıp duruyor,git lan. Tuzu sevdi herhalde hayvan hahaha. Akşam benzinliğin tanker şoförüyle muhabbet ediyorum. Antalya'ya diyor giremezsin diyor.Abi girerim diyorum giremezsin diyor,hızır idi yunus idi hızır idi yunus idi adam tutturmuş sokmayacak beni,otobüse bin diyor Adana merkezden.Antalya'da inersin diyor.Oldu anam zaten gittiğim yol 2000 km bişey 400'ünü öyle yedim mi ne kalır bana.
Ertesi sabah erkenden varıyorum Adana merkeze. Şehre girişte palmiyeler karşılıyor beni,heeh şöyle gel,biraz Akdeniz'i yaşat bana
Şehre girişte kocaman bir kule var çıkarttım çektim fotoğrafını ama millete soruyorum bilen yok yahu ne bu kule,karşıya da geçemiyorum baya hızlı akıyor trafik. En son orada ki çiçekçi sesleniyor :
- Oğlum eski un fabrikasının bacası o !
Hahaha bende acaba hititlerden mi falan diye düşünüyordum.
http://i59.tinypic.com/avfurd.jpg
http://i62.tinypic.com/20zrxb7.jpg
http://i58.tinypic.com/noc7t0.jpg
http://i57.tinypic.com/2rw6jkn.jpg
http://i60.tinypic.com/10qx4qg.jpg
Len ilk defa bir merkeze erken girdim girmesine de bu seferde çok erken girmişim.Saat daha sabahın 9'u. Neyse geziniyorum öyle. Aaa Decathlon ! Arıyordum karşıma çıktı şansa bak.Saat 10'da dalıyorum içeri bisikletle,sele için jelli kılıf alıyorum ama dışarı çıkışım bu kadar kolay olmuyor. Mağazaya indiğim asansörden geri çıkış yapılamıyormuş,tek çare yüklü bisikletle koca AVM'nin içinden çıkmak. Tabi doğal olarak bir süre sonra enseleniyorum. Güvenlik delirdi "sen nerden geldin nasıl geldin kimsin !" Resmen attılar beni AVM'den hahahah.
Neyse durmak yok ,şehri geziyorum. Adana'ya kadar olan kebap ve şalgam hayallerim nasıl oldu bilmiyorum yengen ve muzlu süte dönüşüyor. İnsan yolda ne yaptığını bilmiyor galiba
http://i61.tinypic.com/15edro.jpg
http://i62.tinypic.com/2ns3xa0.jpg
http://i58.tinypic.com/20s9jkn.jpg
http://i58.tinypic.com/2ntfuwl.jpg
Adana'dan başlıyorum pedallamaya sırada ki durak Mersin. Arkadaşlar var yetişeceğim geceye kalmadan diye kaptırmışım kendimi bir anda Tarsus'ta buluyorum. Tarsus Mersin'de merkezden sonra en çok sevdiğim yer oldu. Tarihi yerlere ve değerlere sahip çıkmışlar,öyle çok büyük bir yer değil ama burası oldukça şirin bir yer.
http://i58.tinypic.com/ab339x.jpg
http://i59.tinypic.com/scxs7k.jpg
http://i61.tinypic.com/qx319j.jpg
http://i57.tinypic.com/33z4c34.jpg
http://i59.tinypic.com/s5hdhi.jpg
http://i58.tinypic.com/fxbgae.jpg
http://i58.tinypic.com/20fxnr9.jpg
http://i58.tinypic.com/33lgpsk.jpg
(Sürrealist bir çalışma)
Çok geçmeden merkeze varıyorum. Arkadaş o ne güzel sahil şerididir. Adamlar yapmış resmen. Arkadaşla sahilde buluşup bir arkadaşının evine gidiyoruz ama benim saç baş kaptan mağara adamı gibi
-Olm bi çeki düzen vereydim kendime..
- Sen yakışıklı adamsın boşveeer..
Gazı aldım ufaktan.Neyse eve gireceğiz ayakkabıyı çıkardım haydaa,çorap delinmiş tam rezillik hahah. Eski yeteneklerimi kullanıp deliği iki parmak arasına ustalıkla alıyorum. Alexander Supertramp'den farkım kalmadı anasını satayım.
Bunlar sazdı türküydü derken ben 11 gibi bayılmışım. Ertesi sabah kalktım saat 9'da,o gün yarım gün mola vereceğim sözde ama içim içimi yedi. "Len dur moladasın deli" diyorum kendi kendime ama nafile. Oradan eve gidip saçları kestir çık falan saat oluyor 16.00 Evdekilerle vedalaşıp çıkıyorum yola ama çıkmaz olaydım. Allahım nasıl rüzgar.30 küsür km yapıp limon tarlasının ortasına atıyorum kampı.
http://i57.tinypic.com/b46y69.jpg
http://i57.tinypic.com/33112td.jpg
http://i57.tinypic.com/1zdu97b.jpg
Bu arada burada daha önce hiç yaşamadığım ve hala anlam veremediğim bir olay yaşıyorum. Gece iyice hava kararınca tam dalıyorum uykuya,ayağıma birşeyi bastığını hissettim ve resmen kilitlendim, bütün vücudum iflas etti. Hemen yanımda duran biber gazına bile atamadım elimi, beynim sebepsiz yere korkudan kendini kilitledi bir anda.10 saniye sonra kendime geldim ama ne ayağıma basılmıştı ne de çevrede biri vardı. Sonrada uyumuşum.
İlginç bir gecenin ardından yola çıkıyorum.. Ancak rüzgar biter mi,bitmez .. Öğlen 10 gibi başladı yine. Pedal çeviriyorum ama boşa sanki.Gıdım gıdım gidiyorum.Bir de üstüne tırmanış başladı ve ben bundan habersizdim.Yeterli suyum yok,moral olarak yorgunum rüzgardan dolayı vs. Resmen dağıldım. Silifke Aydıncık'ta bir benzinlikte atıyorum kampı. Gece biraz bakındım netten,bu Mersin Antalya yolunun namı varmış zorluk konusunda. Kime sorsam kamoon diyor. O gece çadırda kendi kendime gaza geliyorum yine.
http://i59.tinypic.com/10pms2b.jpg
http://i62.tinypic.com/iwpz4n.jpg
http://i62.tinypic.com/qravrl.jpg
http://i60.tinypic.com/yfh1u.jpg
http://i59.tinypic.com/2jdqc1s.jpg
http://i62.tinypic.com/2n6at6d.jpg
http://i62.tinypic.com/2ii96xv.jpg
http://i61.tinypic.com/2r5ahjq.jpg
http://i62.tinypic.com/2pt15rm.jpg
http://i57.tinypic.com/2ypkupe.jpg
http://i59.tinypic.com/f045qv.jpg
http://i61.tinypic.com/2mw8ois.jpg
http://i58.tinypic.com/v6kjgg.jpg
Ertesi sabah gazın yan etkisinden olacak 5'de kalkıp tam 12 dakikada toparlanıyorum ve o moralle salıyorum kendimi. Ufak yokuşlar inişler derken işte Anamur..Yani dananın kuyruğunun kopacağı,zurnanın zırt diyeceği yer.. Bir yere girdim kahvaltı için "abi buraya tırmanacağım" dedim adam bütün dükkanı yağdırdı masaya sağolsun. Başımada durdu "şundan da ye kuvvet verir" diyor arada hahahah.
Başlıyorum tırmanmaya, biraz zorluyor ama dedikleri gibi imkansız değil. Gazipaşa-Anamur arası en zor bölge. 11'de başladığım tırmanış 4 gibi bitiyor ama beni de bitiriyor haliyle.Telefonunda şarj azalında bir benzinlikte kalmaya karar veriyorum.Ve işte hatalar zinciri burada başlıyor. İlk hatamı giyim konusunda yapıyorum. Sen sıfır rakımdan güney toroslara tırmanır ve o terle kendini aşağı 80 km hızla salarsan doğal olarak şifayı kaparsın. Üstüme hava alan bir kıyafet almamak hataydı benim için. Ne kadar polarda giysem yağmurluğuda kullansam o rüzgar bir yerden giriyor vücuda. Neyse ertesi gün kalkıyorum ama sersem gibiyim,toparlayamıyorum kendimi,herhalde Nurdağı inişinin üstüne bir de bu iniş gelince bitkin düştüm. Pedal çevirecek halim yok kendimi Alanya'ya kadar zor atıyorum. Üstelik nedendir hala bilmem 900 küsür km ses çıkarmayan sağ omzum bir anda ağrımaya başladı,soğuk durdu herhalde sırtıma,gidonu 2-3 dk'dan fazla tutamıyorum. Doğal olarak benim moral yine magma seviyesinde. Kendimi zorlaya zorlaya Antalya'da ki kuzenlere varıyorum ve burada turu bitirmek zorunda kalıyorum ama iki önemli ders çıkarmış olarak...
http://i62.tinypic.com/zvzo5y.jpg
http://i59.tinypic.com/2z9b4g0.jpg
http://i62.tinypic.com/2mcvcqt.jpg
http://i61.tinypic.com/fvwa52.jpg
http://i57.tinypic.com/1z3v6gj.jpg
Ders 1 : Tur bu. Herşey olabilir, moral düştüğünde zorlamayıp o günü bitirmek ve moral kazanana kadar mola vermek en önemli ders oldu bana. Çünkü zorlayıp devam etmek en önemli şeyi zedeliyor,kendinize olan güveninizi.
Ders 2 : Giyim çok önemli. Günlük kıyafetlerle tura çıkmak elbet bir yerde sorun çıkaracaktır. Hava alan ve teri atan kıyafetleri kullanmak kritik.
Benim başımdan geçen bunlar. Turu olabildiğince renkli tutmaya ve herşeyi size aktarmaya çalıştım. Benim için zevkli ancak hala yarısını bitiremediğim için buruk sonlu bir tur oldu. Şimdi ki planım yaz boyunca Marmara bölgesini bitirmek ancak yalnız yapmayı düşünmüyorum. İlerleyen tarihlerde bununla ilgili konuları paylaşırım.
Zaman buldukça videoları ekleyeceğim.Görüşmek üzere !
Nasıl oldu nasıl karar verip ilk pedalı bastım halen bilmiyorum ama çıktık yola. Mayıs 30'a düşündüğüm başlangıcı son sınavın 27'sine alınmasıyla,28'ine çektim. Son sınava girip daha sonucunu bile beklemeden attım kendimi yollara. Zaten sınav çıkışı ayrı bir garip. Son sınavı verip ev arkadaşım Mehmet'le (bukarap) buluştuk. Herkesle helalleştik, "kendine iyi bakıyorsunlar" "İstanbul'da görüşelim kesinler" falan.. Üniversitede çıktık Mehmet "abi ben bi' teyzemlere bakıp geleyim, sen yolu gösterirsin" dedi. Ulan arkama bir baktım bütün sınıf arkamda. Ben gidiyorum onlarda gidiyor, ben duruyorum onlarda duruyor.Noluyo lan diye diye gittik eve. Kapı çalıyor "Kanka naber" diyen giriyor içeri hahaha. Ulan olduk mu evde 12 kişi,yemekler yapıldı yendi falan ben sonradan öğreniyorum,bir nevi moral gecesi gibi birşey ayarlamış bizimki.. Hakkı ödenmez
http://i60.tinypic.com/wu5k6a.jpg
http://i61.tinypic.com/1zlx0kl.jpg
http://i58.tinypic.com/308jjwx.jpg
http://i62.tinypic.com/2d0up4.jpg
http://i60.tinypic.com/2n1x4d3.jpg
E tabi haliyle benim erken yatma planları suya düşüyor. Sözde 8'de yatacak olan ben sabaha karşı 3'de yatıyorum. Ama etkiler mi tabi ki hayır. 2 saat sonra o heyecanla zıpkın gibi ayaktayım. Mutfakta kalan meyveleri kapıyorum ama her tura çıkarken hissederim hepte başıma gelir ama "ulan kesin birşey unuttum" diye düşüne düşüne çıkıyoruz evden. Mehmet bana 15 km kadar eşlik ediyor, sonra vedalaşıp dönüyor eve ama bende ki gazı anlatamam. Adam 50 dk sonra mesaj atıyor "evdeyim ben" diye,km saatine bakıyorum toplamda 40 km gitmişim.
Pedalla pedalla daha öğlen olmamış Gaziantep'den çıkış tabelası geldi ve hafif bir tırsma başladı. Osmaniye'de oturan arkadaşımın "Nur dağınını (Gavur dağı) geçmen çok zor,hem dik hem de çok sert eser" deyişi aklıma geliyor. Karşı dağlarda gördüğüm rüzgar türbinleri "Gel babanın kıllı göğsüne" der gibiydi. Tırmanış öncesi aynı ismi taşıyan dağına eteğine kurulan kasabada dinlenip çıkıyorum yola ama beldenin tatil beldesine benzemesinden midir nedir ben baya yayılıyorum bir lokantanın bahçesine.Dağda göz kırpıyor bir yandan,"bozamazsın lan moralimi" deyip bir gazla başlıyorum tırmanmaya ama tabi gereksiz bir gazla girince 200 metrelik bir depardan sonra g.tümden soluyorum hahaha. Ama yinede şans işte yaprak kıpırdamadan çıkıyorum. Biraz yürü biraz bin derken bir araba duruyor yanımda içinden gençler fırlıyor.
"One second !"
Heh diyorum ilk turist sananlar çıktı. "Selam hocam" diyorum bunların ikisi yıkılıyor bir anda "haaasssktr" deyip. Sonradan öğreniyorum üzerime iddiaya girmişler,gitti birer paket sigara
http://i62.tinypic.com/2w4eibk.jpg
http://i59.tinypic.com/2rpp6a9.jpg
http://i61.tinypic.com/oix0k1.jpg
http://i58.tinypic.com/mh7cd1.jpg
http://i61.tinypic.com/24yr61s.jpg
Soluklanmayı bile beklemeden salıyorum kendimi aşağı. Ulan bu seferde in in bitmiyor fren sıkmaktan parmaklar ağrıdı.Atıyorum kendimi yol kenarında ki bir dinlenme tesisine. "Ver bi ayran tuzlu olsun" diyorum LAK diye koyuyor adam ayranı. Ulan herif hazırda bekliyormuş galiba hahah.Ayranı içip rampa aşağı devam..Ama nereye devam ?! Len az önce rüzgar falan yoktu ne bu şimdi !? Neyse öyle böyle Bahçe ilçesine varıyorum. Görülecek çok birşey olmadığı için hızlı geçiyorum buraları ama fazla hızlı geçmişim herhalde.Km saati 100'ü geçmiş, anayolun kenarında ki eski bir otobüs durağında yatıyorum. Yolun karşısında da minibüs bekleyen 3-4 köylü var. Hafif bi kestireyim dedim duyduğum muhabbete bak :
-İşte bunlarda para varda...Akıl yok işte..
Ablaların beni turist sanmasından herhalde sapladıkça saplıyorlar.En son "baa mı didin" bakışı atıyorum anlıyorlar turist olmadığımı. İşin doğrusu bu tür olaylara pek takılmam,isterse beni Zimbabwe'li sansınlar. Beni gördüklerinde "selam" demekten önce "hello" demelerinde de ben bir kötülük görmüyorum,sonuçta yılda kaç tane sırtına çantayı takıp gezen gezgin görüyorlar ki ?
http://i60.tinypic.com/fualqh.jpg
http://i62.tinypic.com/106n8n4.jpg
http://i58.tinypic.com/1r56pd.jpg
http://i62.tinypic.com/jjs29e.jpg
http://i57.tinypic.com/eg4ftg.jpg
http://i62.tinypic.com/11ijnsh.jpg
Bu arada tahminler ve söylemler çok farklı,köyden köye bile değişebiliyor. Osmaniye çıkışına kadar turist olan,yer yer "Hello Mr.Jhonny" lere maruz kalan ben Adana'dan sonra pazarlamacı oldum. Köy kahvesinin birinde oturmuşum hem öğle yemeğimi yerim hem de çadıra çiğ düşmüş onu kuruturum diye düşünüyorum gelen giden " ne satıyorsun" deyip çadırı inceliyor.
- Abi yok satmıyorum.
- Bu kaça peki ?
- Abi o benim satmıyorum.
- Şu çantalar kaça peki, motura takılır mı bunlar ?
- Tövbee..
Dedim böyle olmayacak ben gideyim.Toparlandım çıktım köyden,yoldada düşünüyorum "satsam ne kadara satardım,bana gelişi zaten şu kadar" falan diye. Zihnime işledi bütün köy.
http://i59.tinypic.com/msf4ic.jpg
http://i62.tinypic.com/2v1ahoj.jpg
http://i59.tinypic.com/1xa1z.jpg
(Hayvanın pekmez falan komple aktı gitti)
http://i60.tinypic.com/2mh7sw8.jpg
Git git hava ısınmıyor ama heryerim yapış yapış oldu. Heh diyorum "hoşgeldin akdeniz iklimi" Zaten tarla yollarına girmişim stabilize yollarda kollarım uyuştu üstüne üstlük gölgelik hiçbiryer yok. İnsan ağaca hasret kalır mı ? Ben kaldım. Üstüne üstlük hasat mevsimiymiş heryerden traktörler biçerdöverler çıkıyor sinirim bozuldu. "Hadi dayan biraz daha biraz daha" diye diye sonunda denizi görüyorum ve Karataş'a geliyorum. Ama hava kararmaya başlamış.E tabi her gün 1.5 günlük yol gidersen bütün merkezlere gün sonu varırsın,düzeni oturtamadım bir türlü. Sahile oturuyorum,denizi özlemişim bakıp kalıyorum öyle. Gitmek lazım.. Hava olmuş 7 ben daha anasını kaybetmiş buzağı gibi dolanıyorum. Karataş girişinde ki benzinliğe gidiyorum. Hemen bana yer ayarlıyor benzinlik sahibi Sefer bari,sağolsun. Kendisi Almanya'da 40 yıl çalışmış,emekli olunca da gelmiş geri,oğulları falan hep orada. "Oralarda bu işler daha tehlikeli bakma sen" diyor. Nasıl yani ? "Almanya'da" diyor "böyle tur işi falan daha zor benzinlik harici biryerde kalman zor soyarlar adamı" diyor. Doğrudur diyip duruyorum bende. Benzinliğin köpeğide bacağıma yapıştı yalayıp duruyor,git lan. Tuzu sevdi herhalde hayvan hahaha. Akşam benzinliğin tanker şoförüyle muhabbet ediyorum. Antalya'ya diyor giremezsin diyor.Abi girerim diyorum giremezsin diyor,hızır idi yunus idi hızır idi yunus idi adam tutturmuş sokmayacak beni,otobüse bin diyor Adana merkezden.Antalya'da inersin diyor.Oldu anam zaten gittiğim yol 2000 km bişey 400'ünü öyle yedim mi ne kalır bana.
Ertesi sabah erkenden varıyorum Adana merkeze. Şehre girişte palmiyeler karşılıyor beni,heeh şöyle gel,biraz Akdeniz'i yaşat bana
- Oğlum eski un fabrikasının bacası o !
Hahaha bende acaba hititlerden mi falan diye düşünüyordum.
http://i59.tinypic.com/avfurd.jpg
http://i62.tinypic.com/20zrxb7.jpg
http://i58.tinypic.com/noc7t0.jpg
http://i57.tinypic.com/2rw6jkn.jpg
http://i60.tinypic.com/10qx4qg.jpg
Len ilk defa bir merkeze erken girdim girmesine de bu seferde çok erken girmişim.Saat daha sabahın 9'u. Neyse geziniyorum öyle. Aaa Decathlon ! Arıyordum karşıma çıktı şansa bak.Saat 10'da dalıyorum içeri bisikletle,sele için jelli kılıf alıyorum ama dışarı çıkışım bu kadar kolay olmuyor. Mağazaya indiğim asansörden geri çıkış yapılamıyormuş,tek çare yüklü bisikletle koca AVM'nin içinden çıkmak. Tabi doğal olarak bir süre sonra enseleniyorum. Güvenlik delirdi "sen nerden geldin nasıl geldin kimsin !" Resmen attılar beni AVM'den hahahah.
Neyse durmak yok ,şehri geziyorum. Adana'ya kadar olan kebap ve şalgam hayallerim nasıl oldu bilmiyorum yengen ve muzlu süte dönüşüyor. İnsan yolda ne yaptığını bilmiyor galiba
http://i61.tinypic.com/15edro.jpg
http://i62.tinypic.com/2ns3xa0.jpg
http://i58.tinypic.com/20s9jkn.jpg
http://i58.tinypic.com/2ntfuwl.jpg
Adana'dan başlıyorum pedallamaya sırada ki durak Mersin. Arkadaşlar var yetişeceğim geceye kalmadan diye kaptırmışım kendimi bir anda Tarsus'ta buluyorum. Tarsus Mersin'de merkezden sonra en çok sevdiğim yer oldu. Tarihi yerlere ve değerlere sahip çıkmışlar,öyle çok büyük bir yer değil ama burası oldukça şirin bir yer.
http://i58.tinypic.com/ab339x.jpg
http://i59.tinypic.com/scxs7k.jpg
http://i61.tinypic.com/qx319j.jpg
http://i57.tinypic.com/33z4c34.jpg
http://i59.tinypic.com/s5hdhi.jpg
http://i58.tinypic.com/fxbgae.jpg
http://i58.tinypic.com/20fxnr9.jpg
http://i58.tinypic.com/33lgpsk.jpg
(Sürrealist bir çalışma)
Çok geçmeden merkeze varıyorum. Arkadaş o ne güzel sahil şerididir. Adamlar yapmış resmen. Arkadaşla sahilde buluşup bir arkadaşının evine gidiyoruz ama benim saç baş kaptan mağara adamı gibi
-Olm bi çeki düzen vereydim kendime..
- Sen yakışıklı adamsın boşveeer..
Gazı aldım ufaktan.Neyse eve gireceğiz ayakkabıyı çıkardım haydaa,çorap delinmiş tam rezillik hahah. Eski yeteneklerimi kullanıp deliği iki parmak arasına ustalıkla alıyorum. Alexander Supertramp'den farkım kalmadı anasını satayım.
Bunlar sazdı türküydü derken ben 11 gibi bayılmışım. Ertesi sabah kalktım saat 9'da,o gün yarım gün mola vereceğim sözde ama içim içimi yedi. "Len dur moladasın deli" diyorum kendi kendime ama nafile. Oradan eve gidip saçları kestir çık falan saat oluyor 16.00 Evdekilerle vedalaşıp çıkıyorum yola ama çıkmaz olaydım. Allahım nasıl rüzgar.30 küsür km yapıp limon tarlasının ortasına atıyorum kampı.
http://i57.tinypic.com/b46y69.jpg
http://i57.tinypic.com/33112td.jpg
http://i57.tinypic.com/1zdu97b.jpg
Bu arada burada daha önce hiç yaşamadığım ve hala anlam veremediğim bir olay yaşıyorum. Gece iyice hava kararınca tam dalıyorum uykuya,ayağıma birşeyi bastığını hissettim ve resmen kilitlendim, bütün vücudum iflas etti. Hemen yanımda duran biber gazına bile atamadım elimi, beynim sebepsiz yere korkudan kendini kilitledi bir anda.10 saniye sonra kendime geldim ama ne ayağıma basılmıştı ne de çevrede biri vardı. Sonrada uyumuşum.
İlginç bir gecenin ardından yola çıkıyorum.. Ancak rüzgar biter mi,bitmez .. Öğlen 10 gibi başladı yine. Pedal çeviriyorum ama boşa sanki.Gıdım gıdım gidiyorum.Bir de üstüne tırmanış başladı ve ben bundan habersizdim.Yeterli suyum yok,moral olarak yorgunum rüzgardan dolayı vs. Resmen dağıldım. Silifke Aydıncık'ta bir benzinlikte atıyorum kampı. Gece biraz bakındım netten,bu Mersin Antalya yolunun namı varmış zorluk konusunda. Kime sorsam kamoon diyor. O gece çadırda kendi kendime gaza geliyorum yine.
http://i59.tinypic.com/10pms2b.jpg
http://i62.tinypic.com/iwpz4n.jpg
http://i62.tinypic.com/qravrl.jpg
http://i60.tinypic.com/yfh1u.jpg
http://i59.tinypic.com/2jdqc1s.jpg
http://i62.tinypic.com/2n6at6d.jpg
http://i62.tinypic.com/2ii96xv.jpg
http://i61.tinypic.com/2r5ahjq.jpg
http://i62.tinypic.com/2pt15rm.jpg
http://i57.tinypic.com/2ypkupe.jpg
http://i59.tinypic.com/f045qv.jpg
http://i61.tinypic.com/2mw8ois.jpg
http://i58.tinypic.com/v6kjgg.jpg
Ertesi sabah gazın yan etkisinden olacak 5'de kalkıp tam 12 dakikada toparlanıyorum ve o moralle salıyorum kendimi. Ufak yokuşlar inişler derken işte Anamur..Yani dananın kuyruğunun kopacağı,zurnanın zırt diyeceği yer.. Bir yere girdim kahvaltı için "abi buraya tırmanacağım" dedim adam bütün dükkanı yağdırdı masaya sağolsun. Başımada durdu "şundan da ye kuvvet verir" diyor arada hahahah.
Başlıyorum tırmanmaya, biraz zorluyor ama dedikleri gibi imkansız değil. Gazipaşa-Anamur arası en zor bölge. 11'de başladığım tırmanış 4 gibi bitiyor ama beni de bitiriyor haliyle.Telefonunda şarj azalında bir benzinlikte kalmaya karar veriyorum.Ve işte hatalar zinciri burada başlıyor. İlk hatamı giyim konusunda yapıyorum. Sen sıfır rakımdan güney toroslara tırmanır ve o terle kendini aşağı 80 km hızla salarsan doğal olarak şifayı kaparsın. Üstüme hava alan bir kıyafet almamak hataydı benim için. Ne kadar polarda giysem yağmurluğuda kullansam o rüzgar bir yerden giriyor vücuda. Neyse ertesi gün kalkıyorum ama sersem gibiyim,toparlayamıyorum kendimi,herhalde Nurdağı inişinin üstüne bir de bu iniş gelince bitkin düştüm. Pedal çevirecek halim yok kendimi Alanya'ya kadar zor atıyorum. Üstelik nedendir hala bilmem 900 küsür km ses çıkarmayan sağ omzum bir anda ağrımaya başladı,soğuk durdu herhalde sırtıma,gidonu 2-3 dk'dan fazla tutamıyorum. Doğal olarak benim moral yine magma seviyesinde. Kendimi zorlaya zorlaya Antalya'da ki kuzenlere varıyorum ve burada turu bitirmek zorunda kalıyorum ama iki önemli ders çıkarmış olarak...
http://i62.tinypic.com/zvzo5y.jpg
http://i59.tinypic.com/2z9b4g0.jpg
http://i62.tinypic.com/2mcvcqt.jpg
http://i61.tinypic.com/fvwa52.jpg
http://i57.tinypic.com/1z3v6gj.jpg
Ders 1 : Tur bu. Herşey olabilir, moral düştüğünde zorlamayıp o günü bitirmek ve moral kazanana kadar mola vermek en önemli ders oldu bana. Çünkü zorlayıp devam etmek en önemli şeyi zedeliyor,kendinize olan güveninizi.
Ders 2 : Giyim çok önemli. Günlük kıyafetlerle tura çıkmak elbet bir yerde sorun çıkaracaktır. Hava alan ve teri atan kıyafetleri kullanmak kritik.
Benim başımdan geçen bunlar. Turu olabildiğince renkli tutmaya ve herşeyi size aktarmaya çalıştım. Benim için zevkli ancak hala yarısını bitiremediğim için buruk sonlu bir tur oldu. Şimdi ki planım yaz boyunca Marmara bölgesini bitirmek ancak yalnız yapmayı düşünmüyorum. İlerleyen tarihlerde bununla ilgili konuları paylaşırım.
Zaman buldukça videoları ekleyeceğim.Görüşmek üzere !


