efaruk
Daimi üye
- Kayıt
- 21 Temmuz 2008
- Mesaj
- 197
- Tepki
- 343
- Şehir
- Sakarya
- İsim
- Faruk
- Başlangıç
- 1995—96
- Bisiklet
- Diğer
Sayın bisiklet forum sakinleri
Bu geniş aileyi içtenlikle selamlıyorum..
Sizlerle bir şeyler paylaşmak benim için bir zevk.
Görsellerle zenginleştirmeye çalıcaşacağım bu yazımı umarım beğenir sıkılmadan okursunuz.

Sizlere geçen yıl ekim ayında yine aynı güzergahtan fotograflar paylaşmıştım. Takip eden varsa hatırlayacaktır. O zamanlar hava soğukluğunu, kışa doğru gidiyor sinyali ile birlikte verirken, şimdi bir yazın müjdeleyicisi olarak hissettiriyor. Öyle tatlı serin- soğuk bir hava var ki, insan ellerinin üşümesine aldırmıyor.
Manzara harika ve insan bu havada hobisini gerçekleştirirken oldukça mutlu oluyor.
Arada fırsat bulup, bisikletimi de çekiyorum. Ne de olsa tüm yol boyunca o beni çekecek.
Aklıma yolda iken gelen bir takım düşünceler var.
Yazımı planlarken onları da zihnimin bir köşesine iliştiriyorum.
Bunlardan biri yoldaki taşlar.
Yol bisikletine geçeli henüz bir ay oldu. Öncesinde şehir bisikleti kullanıyordum. Yol bisikletine geçmeden önce çekincelerim vardı. Onları bu forumda yazığ çizdikten sonra aştım. Ve gittim başlangıç seviyesinden bir claris setli yerli malı corelli marka fotografta size takdim ettiğim mereti aldım.
Taşlar evet taşlar. Zihnime iliştirdiğim mesele bu idi.
Yolda gözlerimi uzağa diktiğimde önüme amansızca taşlar çıkıyordu. Böyle irili ufaklı. Üstünden seksem düşme korkusu yaşatacak büyükte olanları da var.
Bunun sebebi ise yol kenarında olan şantiye. Şantiyeden çıkan çılgın sürücülü kamyonlar, yaklaşık 2 km lik yolu taşlarla doldurmuş.
Ben Mehmet Sekmen olsam(Erzurumun değişmeyen belediye başkanı) bu yola bir temizleme aracı yollardım. Sonuçta bu yolda benim gibi bisiklet süren bir çok bisiklet sever var. Bu kadar güzel asfaltı yapmışsın, üstü taşlarla dolu.

Neyse. Zihnime 2. iliştirdiğim konu,
Yeni bisiklete uyum sağlayamamışım. Arka lastik hafif inik gibi geldi. Yol kenarındaki petrole girdim. Tam subapın kapağını söktüm. Hava basacağım bir baktım bisikletin subapına hava basmak için uyumlu değil. Kafası ince bir subap çıktı.
Tabi eski bisikletimde böyle bir uyum sorunu yaşamadığımdan, yeni bisikletimin subap kapaklarını da hiç açıp bakmadığımdan bu sürpriz ile karşılaştım.
Neyse ki arka lastikte hala hava vardı da beni yol boyunca sorunsuzca götürüp getirdi.

Teknoloji çok gelişti tabi. Şimdi buna uygun pompa da almam gerekecek..
Her neyse yola dönersek, artık bisiklet sezonu da açıldı ve ben bu yolun bir müdavimi olarak, yol üstündeki 2 köpekten de bahsetmeden edemeyeceğim.
Erzurum' dan çıkışta 10. km de börekli denen bir merkeze bağlı mahalle var. Börekli mahallesi. 4-5 evi var bu mahallenin ama 2 tane yaman köpeği var. Belki arkadaki evlerde de köpek vardır fakat ben bu ikisi ile tanışıyorum. Bu ikisi oldukça saldırgan birer kangal kırması. Tasmaları falan da var.
Neyse ki yol boyunca bu muhitten geçeceğimi ve bu iki eski tanışıkla karşılaşacağımı ve kaçma taktiklerimi düşünürken, bu iki yaramaz, bugün halihazır yerlerinde değillerdi de selamlaşmak zorunda kalmadık.
Sizinle son görselimi de paylaşıp müsaadenizi isteyeceğim. Buyrunuz efendim.
Herkese mutlu, güzel bir gün diliyorum. Pedalınıza taş değmesin pedaldaşlarım. Allah' a emanetsiniz..

Bu geniş aileyi içtenlikle selamlıyorum..
Sizlerle bir şeyler paylaşmak benim için bir zevk.
Görsellerle zenginleştirmeye çalıcaşacağım bu yazımı umarım beğenir sıkılmadan okursunuz.

Sizlere geçen yıl ekim ayında yine aynı güzergahtan fotograflar paylaşmıştım. Takip eden varsa hatırlayacaktır. O zamanlar hava soğukluğunu, kışa doğru gidiyor sinyali ile birlikte verirken, şimdi bir yazın müjdeleyicisi olarak hissettiriyor. Öyle tatlı serin- soğuk bir hava var ki, insan ellerinin üşümesine aldırmıyor.
Manzara harika ve insan bu havada hobisini gerçekleştirirken oldukça mutlu oluyor.

Arada fırsat bulup, bisikletimi de çekiyorum. Ne de olsa tüm yol boyunca o beni çekecek.
Aklıma yolda iken gelen bir takım düşünceler var.
Yazımı planlarken onları da zihnimin bir köşesine iliştiriyorum.
Bunlardan biri yoldaki taşlar.
Yol bisikletine geçeli henüz bir ay oldu. Öncesinde şehir bisikleti kullanıyordum. Yol bisikletine geçmeden önce çekincelerim vardı. Onları bu forumda yazığ çizdikten sonra aştım. Ve gittim başlangıç seviyesinden bir claris setli yerli malı corelli marka fotografta size takdim ettiğim mereti aldım.
Taşlar evet taşlar. Zihnime iliştirdiğim mesele bu idi.
Yolda gözlerimi uzağa diktiğimde önüme amansızca taşlar çıkıyordu. Böyle irili ufaklı. Üstünden seksem düşme korkusu yaşatacak büyükte olanları da var.
Bunun sebebi ise yol kenarında olan şantiye. Şantiyeden çıkan çılgın sürücülü kamyonlar, yaklaşık 2 km lik yolu taşlarla doldurmuş.
Ben Mehmet Sekmen olsam(Erzurumun değişmeyen belediye başkanı) bu yola bir temizleme aracı yollardım. Sonuçta bu yolda benim gibi bisiklet süren bir çok bisiklet sever var. Bu kadar güzel asfaltı yapmışsın, üstü taşlarla dolu.

Neyse. Zihnime 2. iliştirdiğim konu,
Yeni bisiklete uyum sağlayamamışım. Arka lastik hafif inik gibi geldi. Yol kenarındaki petrole girdim. Tam subapın kapağını söktüm. Hava basacağım bir baktım bisikletin subapına hava basmak için uyumlu değil. Kafası ince bir subap çıktı.
Tabi eski bisikletimde böyle bir uyum sorunu yaşamadığımdan, yeni bisikletimin subap kapaklarını da hiç açıp bakmadığımdan bu sürpriz ile karşılaştım.
Neyse ki arka lastikte hala hava vardı da beni yol boyunca sorunsuzca götürüp getirdi.

Teknoloji çok gelişti tabi. Şimdi buna uygun pompa da almam gerekecek..
Her neyse yola dönersek, artık bisiklet sezonu da açıldı ve ben bu yolun bir müdavimi olarak, yol üstündeki 2 köpekten de bahsetmeden edemeyeceğim.
Erzurum' dan çıkışta 10. km de börekli denen bir merkeze bağlı mahalle var. Börekli mahallesi. 4-5 evi var bu mahallenin ama 2 tane yaman köpeği var. Belki arkadaki evlerde de köpek vardır fakat ben bu ikisi ile tanışıyorum. Bu ikisi oldukça saldırgan birer kangal kırması. Tasmaları falan da var.
Neyse ki yol boyunca bu muhitten geçeceğimi ve bu iki eski tanışıkla karşılaşacağımı ve kaçma taktiklerimi düşünürken, bu iki yaramaz, bugün halihazır yerlerinde değillerdi de selamlaşmak zorunda kalmadık.
Sizinle son görselimi de paylaşıp müsaadenizi isteyeceğim. Buyrunuz efendim.

Herkese mutlu, güzel bir gün diliyorum. Pedalınıza taş değmesin pedaldaşlarım. Allah' a emanetsiniz..



