Scudo Sports

En büyük engel Rüzgar

Ertan M.

Forum Bağımlısı
Kayıt
14 Şubat 2015
Mesaj
999
Tepki
1.220
Şehir
İstanbul /Göztepe
İsim
Ertan
Bisiklet
Merida
Bisiklet üzerindeyken hemen hemen hepimizin çok sevmediği bir durum olan rüzgar yada hava direnişi bisikletçinin maruz kaldığı en büyük engeldir.PEKİ NEDEN?
Eğer hava ve yer çekimi olmasaydı pedalı ne kadar hızla çevirirsek sürekli o hızda gidecektik.Bisikletçinin hızını yavaşlatan ve performansını etkileyen en önemli faktör kendimiz:)Çünkü hareket halindeyken havanın önemli bir kesimi bize çarpar ve buda yavaşlamamıza neden olur.
Havanın bisiklete ve sürücüye gösterdiği dirençtir ve iki farklı şekildedir:
Birincisi, havanın hareket eden cismin ön yüzeyine çarpmasıyla ortaya çıkan kuvvet. Cisim, hareket ederken havayı (aynen suda yaptığımız gibi) itmesi gerekir. Hava buna belli bir direniş gösterir. Hız ne kadar yüksekse hava moleküllerine o kadar hızlı çarpar ve kuvvet o kadar fazla olur. Havayla sürtünme sonucu ortaya çıkan bu kuvveti azaltmak için bisikletçi ön alanını azaltmalıdır.
İkincisi ve daha kuvvetli olanı ise basınç sonucunda ortaya çıkar. Bisiklet sürücüsü havayı yardığı an hava ikiye ayrılır ve bisikletçinin arkasında bir türbülans oluşturur. Böylece bisikletçinin önünde daha yoğun olan havanın basıncı, arkasındaki daha az yoğunluktaki havadan yüksek olur ve bu bisiklet sürücüsünü geriye doğru iter. Uçaklar da aynen bu prensiple çalışır. Bu direnişi azaltmak için cismin daha aerodinamik bir yapıda olması, yani havayı kolayca yarıp, havanın düzgün bir şekilde her iki yanından uzaklaşmasını sağlayacak bir yapıda olması gerekir. Drag katsayısı cismin ne kadar aerodinamik olduğunu ifade eder. Silindir şeklinde tüplerden, keskin kenarlı cisimlerden (aynakol, pedal, gidon vs) yapılan bisikletler fazla aerodinamik sayılmaz. Kalın lastikler, ince lastiklere göre daha çok hava direnişi yaratır. Bu arada jantın kalınlığının lastiğin kalınlığına oranı da önemli. Jant ne kadar inceyse, lastik de o kadar ince olmalı ve türbülans yaratmamalı.
http://www.paganx.org/wp-content/ad1.jpghttp://www.paganx.org/wp-content/ad2.jpg
Dairesel silindir havayı ikiye ayırır ve bu, silindirin arkasında düşük basınçlı bir türbülans yaratır. Ön ve arka arasındaki basınç farkı yüksek draga neden olur. Cd=1,2Keskin köşeli cisimler silindirlere göre çok daha kötüdür. Bu cismin köşelerine yüksekliğin 0,2 katı bir daire koyarak drag 2,0’dan 1,3’e indirilebilir.
http://www.paganx.org/wp-content/ad3.jpghttp://www.paganx.org/wp-content/ad4.jpg
Hava yukarıdaki kanat yapısı etrafında akıcı bir şekilde hareket eder. Türbülans oluşmaz. Bu cisim havada hareket etmek için silindire göre 10, kutuya göre 20 kat daha az enerji harcar. Cismin uzunluğu kalınlığıyla doğru orantılı olur. Cd=0,1-Soldaki cismin kuyruğu kesilirse arkada türbülans oluşur ve drag artar. Cd=0,3
Düşük hızlarda bisikletçinin yenmesi gereken en önemli kuvvet dönme direnişi olsa da belli bir hızdan sonra hava direnişi onun yerini alır. Öyle ki hava direnişini 10 gram azaltmak — 48 km hızda 12 santimlik bir kalemi dikine tuttuğunuz zaman ortaya çıkan kuvvet — 1 kg ağırlığı azaltmaya bedel. Hava direnişini etkileyen faktörler havanın yoğunluğu, bisiklet ve kullanıcının ön alanı ve aerodinamik yapısıdır. Bisikletle giderken ayağa kalkarsanız ön alanınız ve bununla beraber hava direnişi de artar. Eğer gidona eğilip uzanırsanız ön alanınızı azaltırsınız ve böylece hava direnişi azalır. Bisikletin fren ve vites kabloları hava direnişini rahatlıkla 10 gramdan fazla artırabilir. Kablolar gidonların ve kadronun içinde olmalı. Hava direnişi aynı şekilde, havanın daha kolay akıp gitmesini sağlayacak yapıdaki şekillerle de azaltılır. Sürüş sırasında hava direnişinin %25’inden bisiklet, geriye kalanından sürücü sorumlu olur.
10 kiloluk bisiklet üstünde 70 kiloluk bir sürücünün mücadele etmesi gereken kuvvetler:
HızHava DirenişiDönme Direnişihttp://www.paganx.org/wp-content/adg.jpg
5 km/s0, 41 Watt4,47 Watt
10 km/s3,28 Watt8,94 Watt
15 km/s11,09 Watt13,40 Watt
20 km/s26,28 Watt17,87 Watt
25 km/s51,32 Watt22,34 Watt
30 km/s88,69 Watt26,81 Watt
35 km/s140,83 Watt31,27 Watt
40 km/s210,22 Watt35,74 Watt
Hava direnişini bulmak için:
F=(A*C*p*v^2)/2
A=Bisiklet ve sürücünün toplam ön alanı. Sıradan bir bisiklette bu alan 0,3 ve 0,6 arasında değişir.
C= Drag Katsayısı, 0,3 ve 0,6 arasında değişiyor.
p=Havanın yoğunluğu. Yükselik arttıkça hava yoğunluğu azalıyor. Deniz seviyesinde 1,226
v^2=Hızın karesi. Bisikletin hızının ve eğer karşı istikametten rüzgar geliyorsa ikisinin toplamının karesi
Ön alanı 0,5 m2 ve drag katsayısı 0,5 olan 10 m/s hızla giden bir bisikletin maruz kaldığı hava direnişi: f=(0,5*0,5*1,226*10^2)/=15,3 Newton ve bu hızda bu kuvvete karşı koyabilmek için üretmesi gereken güç: 15,3*10=153 Watt

Peki rüzgarı nasıl yenebiliriz?
Bu sorunun cevabı rüzgarı yenemeyiz ancak etkilerini en aza indirebiliriz.Bunu için ise;
1. Tayt gibi tenimize yapışan kıyafetler giyerek rüzgarın oluşturduğu paraşüt etkisini yok ederek rüzgarın bizi yavaşlatmasını sağlayabiliriz.
2.Daha aerodinamik bir pozisyonda kullanmak rüzgarın üzerimizden akıp gitmesi için en önemli sebeptir.
Aero pozisyon nasıl alınır.
Yol bisikletlerinde gidonun en altından tutarak yada TT bisiklet kullanarak yada yol bisikletlerine ilave eklenen aerobar kullanarak rüzgarın etkisini azaltabiliriz.
WATSON_00003421-001-1-650x400.jpg
3.Eğer tek başına sürüş yapıyorsanız bunun yerine grup sürüşleri yapmanız rüzgarı daha az yenmenize ve grup olarak daha performanslı bir sürüş sağlamanıza olanak sağlar.
4.Tekerlek setleri ve kadro sürtünmesi ise rüzgarın etkilediği bir kısım ama diğerleri kadar büyük etkisi yok.Daha ince profilli jant seti ve lastik seçerek rüzgarın sürtünmesi en aza indirilebilir.Jant setinden daha önemli olan ise kadro yapısı günümüzde yeni yeni ortaya çıkan aero kadrolar bu sorunu çözmek için üretilmiştir.Ancak fiyatları nedeniyle pahalı bir çözüm yöntemi ve profesyonel olarak yarışmayanlar için pek gerekli değil.
5.Kendimizi hafifleterek hava direncine karşı gelebiliriz.Bu konuda kesinlikle hafif olan bisikletçiler kendilerinden ağır olan bisikletçilere göre rüzgardan daha az etkilenirler.
6.Son olarak belkide en önemlisi psikolojik olarak rüzgarı benimsemek ve onun varlığını bilerek hareket etmek gerekir.Çünkü yollara ne zaman ve nerede çıkarsak çıkalım her daim karşımıza çıkacak ve bizi etkileyecek en önemli olaydır.
Umarım konuyu beğenirsiniz.
Konu yanlış yerdeyse yöneticiler yerini değiştirebilir.
 
Scudo
çok teşekkür ederim. Sürüş seçimi olsun, donanım seçimi olsun kendimize daha uygun bir seçim için çok işe yarar bir yazı.

ve ben Nibali diyorum :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Ertan M.
Sizi bilmem fakat ben rüzgarlı havada bisiklet sürmeyi hiç sevmiyorum, o kadar çok esiyor ki normal de saatte 20/25km ile gitmem gereken hız yerine 15 ile gidince çok sinirleniyorum. Bu işi profesyonel olarak rüzgar da bisiklet sürenlere sonsuz saygım var.
 
İzmir her gün rüzgarlı gerçekten keyif bırakmıyor insanda
 
  • Beğen
Tepkiler: StanicEnemy
Kesinlikle 40km ile gideceğim yerde karşı rüzgarda 25 ile seyretmek hoş olmuyor
 
  • Beğen
Tepkiler: StanicEnemy
Yoruyor baş ağrısı yapıyor kas ağrısıda bazen öyle vuruyor ki savuruyor... inanın her türlü rampaya uzun yola varım rüzgarla başa çıkmaktansa daha basit çünkü.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Eren
Son iki yıldır Eskişehir ve çevresinde rüzgar fark edilir bir biçimde arttı. Zaten Ülke olarak da rüzgar hacmi Avrupa'da 8'cilikten 4'cülüğe çıktık. 2 - 3 sene önce rüzgar genel olarak kb yönünden 10km/s ile falan eserdi. 5 gün kb yönünden esse 2 gün batı yönünden eserdi arada da güney yönünden 30 kmsleri bulan 1-2 günlük lodos fırtınaları olurdu. Şimdi standartta bağladı öğlene kadar 8-10 kms kb akşam üstü 20-22 kms kb. Bıktık rüzgardan deniz kenarı gibi oldu memleket. 10 la falan sıkıntı olmuyor fazladan yoruluyorsun ama tempon düşmüyor. Ama 16-17 yi geçince gitmek dert, uğultusu dert. Resmen rüzgar dövüyor. Bir çok yöne rotamız vardı artık ya dönüş rüzgar arkası olacak şekilde yada rüzgar arkası gidip araçla dönmeli tur yapar olduk.
 
Evet, son zamanlarda rüzgârın sıklığı ve şiddeti arttı. Bizler için zorluklar oluşturup istediğimiz sürüş ve antrenman pratiğini çok etkiliyor.
Özellikle uzun inişlerde yanal rüzgâr nedeniyle şahsen çok tedirgin olup hızımı düşürmek zorunda kalıyorum.
Elbette dünyanın sonu değil, hatta iyi tarafından bakarsak havayı tertemiz yapıyor...
 
Bu taraflarda da rüzgarlı gün sayısı ve şiddeti arttı. Doğa bize daha teknik çalışmamızı, solo sürüşleri bırakıp peloton oluşturmamızı, draft yapmayı, makara çevirmeyi, echelon uygulamamızı anlatıyor sanırım. Bireyselliği bırakın yorarım, grup olup kaynaşın geliştirin gari şu sporu diyor gibi. :)
 
Son iki yıldır Eskişehir ve çevresinde rüzgar fark edilir bir biçimde arttı. Zaten Ülke olarak da rüzgar hacmi Avrupa'da 8'cilikten 4'cülüğe çıktık. 2 - 3 sene önce rüzgar genel olarak kb yönünden 10km/s ile falan eserdi. 5 gün kb yönünden esse 2 gün batı yönünden eserdi arada da güney yönünden 30 kmsleri bulan 1-2 günlük lodos fırtınaları olurdu. Şimdi standartta bağladı öğlene kadar 8-10 kms kb akşam üstü 20-22 kms kb. Bıktık rüzgardan deniz kenarı gibi oldu memleket. 10 la falan sıkıntı olmuyor fazladan yoruluyorsun ama tempon düşmüyor. Ama 16-17 yi geçince gitmek dert, uğultusu dert. Resmen rüzgar dövüyor. Bir çok yöne rotamız vardı artık ya dönüş rüzgar arkası olacak şekilde yada rüzgar arkası gidip araçla dönmeli tur yapar olduk.
Evet bende geçen gün kendi kendime söylemiyorum,iki senedir eskişehirde rüzgar dan biktim diye..çık güzel bilimsel olarak özetlemişsiniz...misal şimdi çıkıcam yine deli gibi rüzgar var.ruzgar yüzünden yapıcağım km leri kısaltır oldum.uzun tur yaparsam eve dönene kadar helak oluyorum.bu da işin keyfini kaçırır oldu...☹
 
Ben her rüzgara bolca sövüyorum. Özellikle saatte 20-30/km ile esenlere.
 
En son iki sene önce Dikili'den Ayvalık'a giderken rüzgardan çok pis dayak yemiştim. Kaz dağlarından kuzeyden esen rüzgar Edremit körfezini aşıp direkt bana vurdu.
Dikili'ye giderken avg 36, dönerken avg 10 ve dayak yemekten beter olmuş bir adet ben :)
Herşey bir yana, sersemletmesi çok koyuyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: hasanben
Rüzgar, yol bisikletçilerine, "Bırakın şu yol bisikletini; şehir bisikletine, tur bisikletine geçin" diye mesaj vermeye çalışıyor da olabilir.🌪
 
Rüzgarda özellikle son zamanlarda caddebostan Pendik hattında, atıyorum giderken karşıdan geliyor sonra dönüşte rahat ederim diyorum, dönüşte gene karşıdan geliyor 😜
 
En son iki sene önce Dikili'den Ayvalık'a giderken rüzgardan çok pis dayak yemiştim. Kaz dağlarından kuzeyden esen rüzgar Edremit körfezini aşıp direkt bana vurdu.
Dikili'ye giderken avg 36, dönerken avg 10 ve dayak yemekten beter olmuş bir adet ben :)
Herşey bir yana, sersemletmesi çok koyuyor.
Gün aşırı burhaniye-gomec/ayvalık yapıyorum. Bu tarafta genelde kuzey-guney yönlü rüzgar. Yaz başından beri rüzgarsız bir surusum olmadı. Giderken oo iyi ortalama çıktı deyip dönerken fıtı fıtı 10-12 dönüyoruz:)
 
Hem elektrikli sehir bisikleti, hemde karbon frame yol bisikletinde edindigim tecrubeye gore bu konuyla ilgili en onemli faktor "agirlik". Bisiklet, ekipmanlar, kiyafetler ne kadar hafif olursa o kadar sorunsuz surus yapabiliyorsunuz.
 
Bisiklet sürmeden öncede rüzgar sevmezdim, bisiklet sürdüğüm zaman içerisinde daha çok nefret eder hâle geldim.

Rüzgar estiği zaman kesin bizim eve bir şey olurdu (çatı uçardı, baca kırılırdı, cam çatlardı vs.vs.) tüm uğursuzluklar bizi bulurdu. O nedenle rüzgardan nefret ederim.
 
Son 2 haftadır Kırklareli'de rüzgar hızı 30km/h'ı aşıyor. Bugün bi 15-20km yazdığını gördüm, değerlendireceğim inşallah :))
Merhaba. Hocam Hala Kırklarelinde misiniz? Merkezde önerdiğiniz bisikletçi var mı
 
Geri